Conference PaperPDF Available

Siyasetname Eserlerinde ve Günümüz Eğitim Yönetimi Literatüründe Yöneticilerin Kişisel ve Mesleki Özellikleri

Authors:

Abstract

Bu araştırmada yapılan çalışmada, Nizamülmülk’ün Siyasetname adlı eserinde ve Kınalızade Ali Çelebi’nin Ahlâk-ı Alâî adlı eserinde betimlenen lider özellikleri incelenmiştir. Bu lider özelliklerinin günümüzde öğretilen lider özellikleriyle karşılaştırılması yapılarak aradaki benzerlikler ve farklar ortaya konulmaya çalışılmıştır. Günümüzde, okullarda öğretilen lider özellikleriyle ilgili teorilerin çoğu kaynağını Batı kültüründen ve Batılı araştırmacılardan almaktadır. Buna karşılık Türk-İslam kültürünün klasik eserlerinde tanımlanmakta olan liderlik özellikleriyle olan muhtemel benzerlikler ve/veya farklılıklar bu teorilere nispeten daha az bilinmektedir. Bu çalışma ile liderlik kavramına ilişkin modern yaklaşımların klasik Türk-İslam eserleriyle benzerlik ve farklılıklar bakımından ilişkisi incelenmiştir. Bu çalışmada bilimsel araştırma yöntemlerinden içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Liderlik kavramı hem kültürel hem modern bir çerçevede incelenmiş olup literatürde var olan tanımlamaları karşılaştırılarak tartışılmıştır. Tartışma, liderlik özelliklerinin klasik eserlerde ele alınış biçimi ile günümüz literatüründe ele alınış biçimi arasındaki benzerlikler ve farklılıklar mahiyetindedir. Araştırmanın muhtemel bulgularıyla ilgili olarak modern literatürde betimlenen birçok lider özelliğinin klasik Türk- İslam eserlerinde zaten daha önce zikredilmiş mahiyette olabileceği görülmektedir. Buna ek olarak klasik Türk-İslam bakış açısıyla, kendi kültürümüzün gerektirdiği birtakım farklı liderlik özelliklerinin de ortaya çıktığı gözlemlenmiştir. Modern literatürde çoğunlukla dinî ve kültürel çerçeveden ayrı olarak değerlendirilmeye çalışılan liderlik özelliklerinin, liderin öncülük ettiği sosyal çevrenin ve grubun özelliklerinden ayrı olarak düşünülmesinin mümkün olmadığı da klasik eserlerde göze çarpan başlıca özelliklerden biri olduğunu da bulgularda görmek mümkündür. Liderin kişisel özellikleri bakımından incelendiğinde, gerek Siyasetname gerekse Ahlâk-ı Alâî’nin liderin kişisel olarak üstün bir ahlâk vasfına sahip olması gerektiğini zikrettikleri görülmektedir. Nizamülmülk ve Kınalızade Ali Efendi’ye göre bu ahlâk, İslam dini sayesinde liderde kendini göstermektedir. Diğer bir deyişle liderin kişisel özellikler bakı- mından üstün vasıflara sahip olması, dinine bağlı olmasıyla doğru orantılıdır. Bu ahlâk, cömertlik, alçakgönüllülük, bilgililik, yardımseverlik ve duyarlılık temeline oturtulmuştur. Bu bağlamda kişinin sadece kendi vasıfları bakımından değil büyüdüğü sosyal ortamla olan etkileşimi bakımından da değerlendirildiği görülmektedir.
SİYASETNAME ESERLERİNDE VE GÜNÜMÜZ EĞİTİM YÖNETİMİ
LİTERATÜRÜNDE YÖNETİCİLERİN KİŞİSEL VE MESLEKİ ÖZELLİKLERİ
I. GİRİŞ
Liderlik kavramı son zamanlarda oldukça fazla ilgi görmekte olup birçok araştırmaya
konu olmuştur. Sosyal bağlamda, insanların kendilerine ve birbirlerine “iyi bir liderin
özelliklerinin ne olduğunu” sorması bu ilginin neticesinde ortaya çıkmıştır. Burada amaç
etkili bir lider olabilmek için hangi özelliklerin öne çıktığının incelenmesidir. Bunun
dolaylı bir sonucu olarak kitapçılardaki kişisel gelişim raflarını liderlikle ilgili kitapların
doldurduğu bir gerçektir. Bu kitapları yazan araştırmacıların dünyanın birçok
ülkesinden, farklı kültürlerden gelen araştırmacılar olduğu görülmektedir.
Günümüzde liderlikle ilgili yapılan çalışmalar incelendiğinde araştırmacıların
liderlik sürecini açıklamada birbirinden farklı birçok teorik yaklaşımı benimsedikleri
görülmektedir. (Ör., Bass, 1990; Bryman, 1992; Bryman, Collinson, Grint, Jackson, &
Uhl-Bien, 2011; Day & Antonakis, 2012; Gardner, 1990; Hickman, 2009; Mumford,
2006; Rost, 1991) Bazı araştırmacılar liderliği kişisel bir nitelik veya davranış olarak ele
alırken, bazıları liderliği bilgi işleyen bir makam olarak veya insan ilişkilerini yöneten
bir merci olarak ele almaktadır. Araştırmalara bakıldığında, liderliğin hem nicel hem
nitel araştırmalarda birçok farklı şekilde kullanıldığı görülmektedir. Bunlardan bazıları
odak grupları, terapi amaçlı gruplar ve büyük ölçekli işletmelerdir. Bu gruplardan
liderlikle ilgili elde edilen bulgular bize liderlik kavramının göründüğünden daha
karmaşık ve çok yönlü bir olgu olarak ele alınması gerektiğini göstermektedir.
II. GÜNÜMÜZDE KABUL GÖREN LİDER ÖZELLİKLERİ
2.1. Liderlik yaklaşımları
Liderlik kavramı hakkındaki farklı yaklaşımlarda aşağıdaki genel özelliklerin ortak
olarak işlendiği ve kavramın açıklanmasında öncelikli olarak kullanıldığı görülmektedir.
a) Liderlik bir süreçtir.
b) Liderlik etkileme gücü gerektirir.
c) Liderlik bir grupta vücut bulur.
1
d) Liderlik ortak amaçlar için çalışmayı gerektirir.
Böylelikle liderliğin “bir grubu ortak amaçlar doğrultusunda etkileyen bir bireyin
içinde bulunduğu sürece verilen ad” olduğunu söylemek mümkündür. (Northouse,
2016) Araştırmalar incelendiğinde, birçok çalışmanın liderliği bir karakter özelliği
olarak aldığı görülmektedir. Bu yaklaşım toplumdaki bazı kişilerin doğuştan onları lider
yapacak karakter özellikleriyle doğduğunu kabul etmektedir. Bu görüş liderliği bu
karakter özelliklerine sahip bireylerle sınırlı tutar.
İki yaygın liderlik türü “atanmış” ve “kendiliğinden ortaya çıkan” liderlik türleridir.
Bunlardan atanmış liderlik bir kurumdaki resmi bir unvan veya pozisyon vasıtasıyla
kazanılan liderliktir. (Hogg, 2001) Diğer liderlik türü ise bireyin ne yaptığıyla ve
çalışanlarından nasıl destek gördüğüyle ilgilidir. Bir süreç olarak liderlik hem atanmış
hem de kendiliğinden ortaya çıkan rollerdeki bireyleri kapsamaktadır.
Liderliğe ilişkin bir diğer kavram ise güçtür. Diğer bir deyişle etkileme potansiyeli
olarak da ifade edilebilir. Modern yaklaşımlarda güç kavramı iki ana kaynaktan
beslenmektedir. Bunlardan birincisi makamın getirdiği pozisyonel güçtür. Atanmış
liderliğe benzer olarak, burada güç sahip olunan makamdan kaynaklanmaktadır. Burada
vurgulanan gücün meşru güç, ödüllendirme gücü, bilgi gücü, zorlayıcı güç gibi boyutları
bulunmaktadır. (Kellerman, 2012) Bir diğer kaynak ise kişisel güçtür. Kişisel güç
çalışanlardan gelir ve aktarılan, uzmanlığa dayalı bir güçtür. Burada çalışanlar güçlerini
lidere aktarırlar çünkü liderin buna layık olduğuna inanırlar. Güce paylaşılan bir kaynak
gibi davranmak önemlidir çünkü liderlerin gücün ana kaynağı olarak var olduğunu
savunan teorileri zayıflatan bir anlayış söz konusudur. (Day & Antonakis, 2012)
2.1.1. Özellikler yaklaşımı
Karakter özellikleri üstüne yapılan çalışmalar incelendiğinde, birçok karakter
özelliğinin liderliğe olumlu katkı sağladığı ortaya çıkmıştır. Bu çalışmaların çoğunda altı
çizilen önemli özelliklerden bazıları: zekâ, özgüven, kararlılık, dürüstlük ve sosyalliktir.
Buna ek olarak, araştırmacılar liderlik ile “beş faktör kişilik modeli” arasında güçlü bir
ilişki olduğunu da ortaya koymuşlardır. Liderlik ile özdeşleştirilen özelliklerden birincisi
dışadönüklüktür. Bunu sırasıyla sorumluluk duygusu, açıklık, nevrotiklik ve uygunluk
izlemektedir. Konuyla ilgili diğer araştırmalar duygusal zekâ ve liderlikle olan ilişkisini
araştırmaktadır. Bu araştırmalar duygularına ve duygularının diğerleri üzerindeki
2
etkilerine karşı hassas olan liderlerin, diğer liderlere göre daha etkili olabileceğini
tartışmaktadır.
2.1.2. Beceriler yaklaşımı
Beceri yaklaşımı liderliği beceri temelli bir bakış açısıyla açıklamaya çalışmaktadır.
Liderlikte başarılı olmak için ne gerektiğini anlatmak yerine, etkili liderliğin ne olduğunu
anlamak için gerekli olan yapısal bir çerçeve oluşturmaktadır. Bu yaklaşım ilk olarak
Katz’ın (1955) çalışmalarında kendini göstermiştir. Günümüzde bu yaklaşımın gözden
geçirilerek uyarlanmış halini Mumford et. al.’ın çalışmalarında görmek mümkündür.
(2000)
Katz’ın üç beceri yaklaşımına göre etkili liderlik üç kişisel becerinin bir araya
gelmesiyle mümkündür. Bunlar teknik, insani ve kavramsal becerilerdir. Bütün beceriler
liderler için önemli olsa da, her becerinin önemi yönetim seviyesine göre değişiklik
gösterebilir. Alt yönetim seviyelerinde teknik ve insani beceriler önem kazanır. Orta
yönetim seviyelerinde üç beceri eşit ağırlıkta öneme sahiptir. Üst yönetim seviyelerinde
kavramsal ve insani beceriler öne çıkarken teknik becerilerin önemi azalır. Liderler,
yönetim seviyelerine uygun becerileri sergilemede ne kadar başarılıysa o kadar etkili
olurlar.
2.1.3. Davranışlar yaklaşımı
3
Davranışlar yaklaşımı özellikler ve beceriler yaklaşımından dikkat çekici biçimde
farklıdır çünkü davranışlar yaklaşımı liderlerin nasıl olması gerektiğinden ziyade ne
yapmakta olduklarıyla ilgilenmektedir. Bu yaklaşıma göre liderler görevle ilgili
davranışlar ve ilişkisel davranışlar olmak üzere iki tür davranış sergilerler. Bu iki tür
davranışı liderlerin nasıl birleştirdiği ve başkalarını etkilemede nasıl kullandığı bu
yaklaşımın çıkış noktasını oluşturmaktadır.
2.1.4. Durumsal yaklaşım
Durumsal yaklaşım liderlerin farklı yönetim ortamlarında farklı kurumsal hedeflere
ulaşmak amacıyla nasıl etkili liderlik sergileyeceklerini açıklayan bir yaklaşımdır. Bu
yaklaşım liderlere durumun gerektirdiği biçimde nasıl davranmaları gerektiğini
açıklamayı amaçlamaktadır.
Durumsal yaklaşım liderliği 4 tarza bölmektedir:
Yüksek yönetim düşük destek
Yüksek yönetim yüksek destek
Düşük yönetim – yüksek destek
Düşük yönetim – düşük destek
Bunun yanı sıra, liderlerin birlikte çalıştığı kişilerin farklı gelişim seviyeleri
mevcuttur:
1. Becerisi yüksek bağlılığı düşük
2. Becerisi düşük – bağlılığı düşük
3. Becerisi orta bağlılığı düşük
4. Becerisi yüksek bağlılığı yüksek
Etkili liderlik, hedeflere giden yolda çalışanların gelişim düzeylerini doğru biçimde
tanımlayarak duruma uygun liderlik tarzını ortaya koymaktır.
2.2. Lider özellikleri
Liderlikle ilgili araştırma yapanlar, lider rolünü kullanma ve liderlik etkinliğini açıklama
konusunda bireysel farklılıkların ve kişisel özelliklerin rolünü anlamak için uzun ve zorlu
bir mücadele sürdürmüşlerdir. En eski bilimsel yaklaşımlar, 19. yüzyılda "büyük adam"
4
perspektiflerine dayanmaktadır. Bu perspektifler, kahramanların (Carlyle, 1841/1907) veya
dâhilerin sahip oldukları benzersiz nitelikleri (Galton, 1869) tanımlamaya çalışmışlar ve bu
niteliklerin liderlerin doğuştan gelen nitelikleri olduğunu savunmuşlardır. Terman (1904),
liderlerle lider olmayan kişiler arasındaki bireysel farklılıkları daha odaklı bir biçimde analiz
etmiştir. 20. yüzyılın ilk yarısı boyunca, bu türdeki araştırmaların sayısı artış göstermiş,
liderleri takipçilerden, başarılı liderleri başarısız olanlardan ayıran 75’ten fazla niteliğe işaret
eder bir hale gelmiştir. (Bird, 1940; Stogdill, 1948). Bununla birlikte, bazı önemli
araştırmalarda, gözlenen ilişkilerin genellikle oldukça küçük ve büyüklükleri bakımından
tutarsız olduğu belirtilmiştir (Mann, 1959; Stogdill, 1948). Bu araştırmalar önemli lider
özelliklerinin araştırılmasının verimli olmayacağını ve araştırmacıların lider rolünü ve
etkinliğini açıklamak için başka yollara yönelmeleri gerektiğini savunmuşlardır.
Bu yönelme yaklaşık 40 yıl sürmüş olup, birçok araştırmacının liderin bireysel
farklılıkların liderlik çıktıları ile anlamlı ve tutarlı ilişkilere sahip olduğunu göstermeleriyle
son bulmuştur (Kenny & Zaccaro, 1983; Lord, De Vader, & Alliger, 1986). Bu çalışmaların
ana bulgularını destekleyen daha birçok araştırma da sonraki süreçte bu çalışmaları izlemiştir
(ör. Judge, Bono, İlies, ve Gerhart, 2002; Judge, Colbert ve Ilies, 2004). Diğer araştırmacılar,
takipçilerini motive eden ve güçlendiren ilham verici liderlerin sahip oldukları benzersiz
nitelikler konusunda yeni bir tartışma ileri sürmüşlerdir (House & Howell, 1992). Bu
katkılar, etkili liderliğe ilişkin liderlik özelliklerinin yeniden tartışılmasına yol mıştır.
Bununla birlikte, lider niteliklerini ve niteliklerin rolüdaha iyi anlayabilmek adına, bu
açıklamaların daha önce basit olan yaklaşımları yansıtmaması gerektiği belirtilmiştir. Bunun
yerine daha sofistike özellik kombinasyonları, durum parametreleri ve özellik-davranış
süreci modelleri gerekmektedir (Zaccaro, Kemp, & Bader, 2004; Zaccaro, LaPort, & Jose,
2013). Buna göre, araştırmacılar, lider niteliklerinin etkilerini açıklayan daha karmaşık
modeller sunmaya başlamışlardır.
2.2.1. Liderlik özelliklerine ilişkin sınıflandırmalar
Lider özelliklerine ilişkin çalışmalarda yıllar geçtikçe, birçok kişisel niteliğin, farklı
liderlik çıktılarıyla bağlantılı olduğunun ileri sürüldüğü görülmektedir. Zaccaro et al. (2013),
1924 ile 2011 yılları arasında yapılan 25 kavramsal ve ampirik çalışmada değinilen 49
özellikten bahsetmektedir. Bu özellikler; bilişsel, sosyal, kişisel, motivasyonel, inanca
dayalı, bilgi ve beceriler olmak üzere farklı gruplara ayrılmıştır. Bu özellik kategorileri,
liderlik pozisyonlarının çoğunun bir parçası olan işlevsel performans gereksinimleriyle
5
Meta analizlerdeki korelasyon aralığı
Özellikler
Liderlik sergileme
Etkili liderlik
Genel zekâ
.25-.52
.15-.17
Yaratıcı/çok yönlü düşünme kapasitesi
.35
.31
Problem çözme becerileri
.39
Karar alma becerileri
.52
Kişilik
Dışa dönüklük
.15-.32
.12-.31
Bilinç sahibi olma
.19-.33
.16-.28
Açıklık
.17-.24
.09-.24
Uygunluk/ulaşılabilirlik
.01-.05
.03-.21
Duygusal dengesizlik
-.08--.24
-.22-.24
Pozitif etki
.28
.33
Narsisizm
.16
.03
Doğruluk
.29
Motivasyonel
Baskınlık
.17-.37
.35
Başarı oryantasyonu
.28
Enerji
.29
Güç ihtiyacı
.16
Yenilikçilik
.19
Hırs
.05
Sosyal beceriler
Öz değerlendirme
.14
.19-.21
Sosyal duyarlılık
.30
İletişim
.24-.25
Duygularına hâkim olma
.14-.37
Görev becerileri
İdari beceriler
.17
İnançlar
6
ilişkilendirerek örneklenmeye çalışılmıştır. Örneğin, takipçiler ve birimler için rehberlik
(veya yön belirleme), temel bir lider özelliği olarak nitelenmektedir (Morgeson, DeRue, &
Karam, 2010; Zaccaro, 2001). Bu özellik, çalışılan ortamları tarama, ortaya çıkan
problemleri tespit etme ve müdahale etme, potansiyel çözümleri planlama ve değerlendirme
ve çözüm uygulama planlamasını gerektirmektedir (Mumford et al., 2000). Daha geniş bir
ölçekte, liderler yön belirlemenin temelini oluşturan bir vizyon ve strateji geliştirmek için
daha uzun vadeli bir perspektif benimsemek zorundadırlar (Zaccaro, 2001). Bu liderlik
işlevleri, akıl yürütme becerileri, problem çözme becerileri, farklı düşünme becerileri,
bilişsel düşünme becerileri, bilişsel karmaşıklık ve bilişsel esneklik gibi bir dizi bilişsel
beceriyi gerektirmektedir. (Zaccaro et al., 2013)
Aşağıdaki tabloda, farklı araştırmalarında değinilen liderlik özelliklerinin meta-
analizlerinde bulunan korelasyon aralıkları gösterilmektedir. (Antonakis ve Day, 2018)
Tablo 1 Farklı araştırmalarında değinilen liderlik özelliklerinin meta-analizlerinde bulunan
korelasyon aralıkları
Bu korelasyonlar Day et al. (2002); Deinert et al. (2015); DeRue et al. (2011); Ensari et
al. (2011); Gaddis & Foster (2015); Grijalva (2013); Harms & Crede (2010); Hoffman et al.
(2011); Joseph et al. (2015); Judge et al. (2002); Judge, Colbert, & Ilies (2004); Lord,
DeVader, & Alliger (1986); Woo et al. (2014) meta analizlerinden elde edilmiştir.
Meta analizler tarafından desteklenen bilişsel lider özellikleri, zekâ, çok yönlü veya
yaratıcı düşünme kapasitesi, problem çözme becerileri ve karar verme becerileri
içermektedir. Örneğin, zekâ ve liderlik sergileme arasındaki korelasyonlar .25 ile .52; zekâ
ve etkili liderlik arasındaki korelasyonlar ise .15 ila .17 aralığındadır (ör., Judge, Colbert ve
Hies, 2004; Lord et al.,1986). Aynı şekilde, Ensari et al.’ın (2011), liderlik ortaya çıkma
endeksleriyle, yaratıcı/çok yönlü düşünme becerileri için .35 oranında bir korelasyona
ulaşılmıştır. Hoffman et al. (2011) bu kapasitenin .31'inin etkili liderlikle ilişkisine dair bir
korelasyon bulmuştur.
Öz yeterlik / özgüven
.17
.24
Bilgi
Teknik bilgi
.19
7
Kişilik, çoklu meta-analizlerin odağı olmuştur (örn., Hoffman et al., 2011; Judge et al.,
2002). “Beş büyük” modelinin beş yönü (McCrae & Costa, 1987) olan dışa dönüklük,
bilinçlilik, açıklık, uygunluk ve duygusallık ise liderliğin ortaya çıkışını ve etkililiğini
araştıran en az bir meta analizde .20 korelasyon oranı vermiştir.
Dışa dönüklük ve bilinçlilik genellikle liderlik çıktılarıyla en yüksek korelasyonları
ortaya koymuştur. Ulaşılabilirlik genel olarak liderlerin ortaya çıkışı ve etkililiği ile diğer
yönlerden daha düşük korelasyonlar göstermiştir.
Başlıca lider motivasyonları arasında baskınlık, başarı oryantasyonu, iktidar ihtiyacı ve
proaktiflik veya inisiyatif alma bulunmaktadır. En kuvvetli korelasyonlar genellikle
baskınlıkta bulunmuştur. Ensari et al. (2011), bu özellik ve lider ortaya çıkışı arasında .37’lik
bir korelasyon gösterilmektedir. Liderlik etkinliğiyle baskınlık arasında, Hoffman et al.’a
göre (2011), .35'lik bir korelasyon bulunmaktadır.
Meta-analizlerle desteklenen sosyal beceriler, öz değerlendirme, sosyal beceriler,
iletişim becerileri, duygusal zekâ veya duygu düzenleme becerilerini içermektedir. Örneğin,
Day et al. (2002) öz değerlendirme ve liderlik etkinliği arasında .21’lik bir korelasyon
bildirmiştir. Hoffman et al.’a ait (2011) meta-analizde "kişiler arası beceriler" olarak
tanımlanan bir özellik bulunmaktadır. Araştırmacı bu beceriyi, "insan davranışını anlamak
ve grupların dinamikleri ile ilişkili geniş bir beceri" olarak tanımlamaktadır (s. 352).
Bu analizler liderlik özelliklerinin geniş bir yelpazesinin liderlik çıktılarıyla bağlantılı
olduğunu stermede önemli kanıtlar sağlamaktadır. Tablo 1, dört ana kategori grubunun
yanı sıra diğer bazı kategorilere ayrılmış grupları da göstermektedir. Bu liste lider
niteliklerinin eksiksiz bir temsili değildir; sadece meta-analizlerle desteklenenlerin bir
kısmını içermektedir. Örneğin, bilişsel esneklik, üst-bilişsel beceriler, davranış esnekliği,
müzakere ve ikna becerileri ve çatışma yönetimi becerileri gibi özellikler daha önceki
kavramsal ve niteliksel incelemelerde (Zaccaro et al., 2013) liderlik çıktılarıyla bağlantılı
olarak sunulmuştur ancak belirli meta-analizlerin konusu olmamışlardır. Dolayısıyla, bu
liste, ampirik literatürdeki çoklu araştırmalar tarafından en tutarlı biçimde desteklenen
nitelikler olarak görülmelidir.
Aşağıdaki tabloda bu liderlik özelliklerinin ve kazanımlarının ortaya çıkışıyla ilgili
sürecin bir dökümü bulunmaktadır (Antonakis ve Day, 2018).
8
Tablo 2 Liderlik özelliklerinin ve kazanımlarının ortaya çıkışıyla ilgili süreç
III. KLASİK TÜRK-İSLAM ESERLERİNDE BETİMLENEN LİDER
ÖZELLİKLERİ
3.1. Nizamülmülk’ün Siyasetname adlı eserinde betimlenen lider özellikleri
Hasan bin Ali bin İshak, Selçuklu devleti zamanında vezir-i azamlık yapmış olan büyük
bir devlet adamıdır. Nizamülmülk ismiyle meşhur olmuştur. Şüphesiz, kendisinin en büyük
eseri, günümüzde de hala büyük ilgi gören “Siyasetname” adlı eseridir. Siyasetname, Sultan
Melikşah’ın isteği üzerine, devlet yönetimine liderlik ederken uygulanabilecek yönetim
ilkelerini kaleme almak için yazılmıştır. Sadece yönetim açısından değil, dönemini
yansıtması bakımından da hem siyaset bilimciler hem de tarihçiler için önemli bir kaynak
olma vasfını sürdürmektedir. (Canatan, 2009, Menekşe, 2005).
Nizamülmülk’ün devlet anlayışına göre toplum üç sınıfta toplanmıştır. Bu sınıfların en
alt kısmında halk bulunur. Halkın bir üst sınıfında devlet görevi yapan memurlar vardır, en
üst sınıfta ise devlet yetkisini elinde bulunduran “sultan” bulunmaktadır. Bu sınıflardan halk,
devlet görevlerinde memurlara karşı sorumludur, memurlar ise sultana karşı sorumludurlar.
Sultan ise Allah’a karşı sorumludur. Yani, yaptıklarında kusur işleyecek olursa, makamını
borçlu olduğu Allah’a cevap vermek zorunda kalacaktır. Bu anlayışa göre iradenin temeli
ilahi ve kutsal bir zemine oturtulmuştur. Bunun yanı sıra Nizamülmülk devleti sultanla
özdeşleştirmektedir. Bir nevi, devletin suretinin sultanda tecelli ettiğine inanmaktadır.
9
3.1.1. Siyasetname eserinde liderin kişisel özellikleri ve modern literatürdeki karşılığı
Siyasetname incelendiğinde, modern literatürde belirtilen lider özelliklerinden
bazılarının ve bunlara ek olarak zikredilen diğer bazı özelliklere işaret edildiği
görülmektedir. Tablo 1’de belirtilen liderin kişisel özelliklerinden özellikle zekâ, karar alma
becerileri, doğruluk, dışa dönüklük, ulaşılabilirlik, bilinç sahibi olma ve açıklık gibi
özelliklerin doğrudan, pozitif etki, inisiyatif alma ve duygu kontrolü gibi özelliklerin ise
dolaylı olarak tavsiye edildiğini söylemek mümkündür.
Karar alma becerileri göz önüne alındığında, Siyasetname’de betimlenen liderin
çevresiyle etkileşim içinde bulunan, karar alma süreçlerine çalışanları da dahil eden bir figür
olarak betimlendiği görülmektedir. Nitekim; “Sultan çetin bir mesele ile karşı karşıya
kaldığında konuyla ilgili düşündüklerini belirtmeleri, fikirlerini beyan etmeleri için şeyhler,
âlimler ve yarenleri ile istişare etmeli; ileri sürülen görüşleri karşılaştırarak en doğru olanı
benimsemelidir. Meselelere dair istişare etmemek kişinin muhakemeden yoksunluk ve
başına buyruk olma alametidir.” diye tanımlanmaktadır. Bu gibi durumlarda sultanın tek
başına karar almaması gerektiği, diğer kararları da dikkatle dinleyerek sonuçlarını birlikte
düşünmesi ve birlikte karar alması teşvik edilmektedir. Benzer biçimde, liderin problem
10
çözme becerilerine yönelik olarak, sultanın bir problemi doğru ve sağlıklı tanımlaması
gerektiği, problem çözme aşamasında acele etmemesi ve iyi araştırma yapması gerektiği
salık verilmektedir. Konuyla ilgili olarak Siyasetname’de Nizamülmülk sultana şu tavsiyede
bulunmaktadır. “Sultan duyduğu bir meseleden kuşkuya düştüğünde işin hakikatinin ortaya
çıkması için meselenin araştırılmasını emretmelidir.” Bu da problemi tanımlama noktasında
hassas davranılması gerektiğinin önemini vurgulamaktadır.
Sultanın kişilik özelliklerine baktığımızda “Sultanın keskin bir zekâya sahip olma
gerektiği, sultanların zekâlarının keskinliğinin bin kişilik ordudan daha evla olduğunu”
bildirilmektedir (Nizamülmülk, 2013). Demek ki, sultan öncelikle zekâ kapasitesi yüksek,
anlayışı ve kavrayışı keskin bir mizaca sahip olmalıdır. Aynı şekilde, sultanın bilinç sahibi
olmasına dair çarpıcı tavsiyelerde bulunulmaktadır. Örneğin, sultanın ülkede ne olup
bitiyorsa her şeyden haberdar olması gerektiği” belirtilmektedir.
Sosyal beceriler perspektifinden bakıldığında, sultanın duygularını her daim kontrol
altında tutmasının da önemi vurgulanmaktadır. Nitekim “sultanın bütün tutumlarında ‘orta
yolu izlemesi gerektiği, dengesiz ve ölçüsüz hareket etmemesi, halk nazarındaki saygısının
ve yüceliğinin buna bağlı olduğu” açık bir şekilde ifade edilmektedir. Ayrıca, sultanın
etrafındaki insanlara sevgi ve saygıyla yaklaşması gerektiği, etrafında kendisine bağlı ve
zamanı geldiğinde uyarabilecek nitelikte arkadaşları olması gerektiği önerilmekte, sultan
için “nedimlik ve yakın dostlukların önemli olduğu” vurgulanmaktadır.
Modern literatürde belirtilen liderlik özelliklerine ek olarak, sultanın temiz bir ahlaka ve
bunun kaynağında bulunan bir dine işaret edilmektedir. Bu, sultanın kişisel özelliklerinin en
önemlisi ve başlıcasıdır. Nizamülmük, “Sultanda olmazsa olmaz şeyin tertemiz bir din
olduğunu, din ve sultanın birbirlerinin kardeşi gibi olduklarını” belirtmektedir. Buna ek
olarak, sultanın “vicdan ve adalet sahibi olmasının” bir diğer en önemli husus olduğunun altı
çizilmektedir. Kaynak, modern literatürle karşılaştırıldığında, daha bütüncül ve ahlaki bir
çerçeve çizdiği, bu çerçevede sahip olunan özelliklerin, takipçileri (halkı) doğrudan
etkilediği ve bu bilinçle üstünde özenle durulması gerektiği görülmektedir. Bu açıdan,
Siyasetname’de belirtilen liderin kişisel özelliklerinin modern literatürdeki birçok özellikle
eşleştiği, buna ek olarak getirdiği inanç ve ahlak anlayışının ise modern literatürde
işlenmediği söylenebilir.
3.1.2. Siyasetname eserinde liderin mesleki özellikleri ve modern literatürdeki karşılığı
11
Liderin mesleki özelliklerine ilişkin, en belirgin tavsiyeler liderin ilim ve irfan sahibi
olması gerektiğine yönelik olarak karşımıza çıkmaktadır. Nitekim, Nizamülmülk, Sultanın
ilim sahibi olmasını, ilimsiz adım atmayıp cahilce işlere mâni olma gerektiğini”
belirtmektedir. Burada sarf edilen ilimden, sultanın işinin gerektirdiği gibi hem zahiri hem
batıni ilimlere hakim olması gerektiği sonucuna ulaşılabilir. Zira, bir lider olarak sultan,
devlet işlerinde birçok farklı sorunla karşılaşabileceğinden, ilminin yüksek olması bu
sorunları çözerken başvuracağı temel kaynaklardan biridir.
Bunun yanı sıra, sultanın yapılan işlerden haberdar olması, yani gözlem yaparak veya
yaptırarak yapılan işlerin istenilen düzeyde ilerlediğinden emin olması gerekmektedir. Bu,
bir lider olarak sultanın asli görevlerinden sayılmaktadır. Özellikle adalet hususunda,
Sultanın memleket sathında görevli kadıların vaziyetlerinden teker teker haberdar olması
gerektiğinin” önemi ve yapılan diğer mesleklerde adil ve doğru olunduğunun gözlemlenmesi
gerektiğinin altı çizilmektedir. Örneğin, “Tartı ve fiyatların adilane tutulması, alış-veriş
ilişkilerinin sağlıklı bir zeminde icrası, taşradan pazara getirilen malların bir yalan dolan
olmaması için eksiksiz denetimi, ölçü taşlarının ağırlığının doğruluğu ve emri bi’lma’ruf ve
nehyi ani’lmünker emrini ifa için her Sultan tarafından şehre bir muhtesib görevlendirmesi”
tavsiye edilmektedir.
Buna karşılık modern literatürde liderin mesleki özellikleri idari becerileri ve teknik
bilgisi temel alınarak, sosyal becerileriyle ilişkili olarak düşünülmektedir. Liderlik
yaklaşımlarında da değinilen bu yaklaşımın, Siyasetname eserinde de dile getirildiği
görülmektedir. Liderin mesleki çevresinde, yapılan işlerin doğruluğundan emin olmak adına
güç delegasyonu yapması gerektiği, problem çözme ve karar alma süreçlerine çevresinde
bulunan yetkin kişileri de dahil etmesi gerektiği belirtilmektedir. Bunun yanı sıra, liderin
mesleki özgüveninin ilim ve irfan sahibi olmasından geçtiği görülmektedir. Bu, modern
literatürde liderin alanında bilgi sahibi olması ve deneyimlerinden yola çıkarak kazanımların
12
gerçekleşeceği bir ortam hazırlaması düşüncesiyle paralellik göstermektedir.
Tablo 3 Siyasetname'de betimlenen lider özelliklerinin sınıflandırılması
4.2.1. Kınalızade Ali Çelebi’nin Ahlak-ı Alai adlı eserinde betimlenen lider özellikleri
1564 yılında Şam’da kadılık vazifesi yapmış olan Ali Efendi, kadılık vazifesi sırasında
zamanın Suriye beylerbeyi Semiz Ali Paşa’ya ithafen “Ahlak-ı Alai” eserini kaleme almıştır.
Eser bir mukaddime ve üç bölümden oluşmaktadır. Yazar mukaddime bölümünde ahlak
ilminin tanımını, kapsamını ve faydalarını anlatmaktadır. Birinci bölüm kişisel ahlak ilmi
üzerine, ikinci bölüm aile ahlakı ve ailede ahlak üzerine, üçüncü bölüm ise devlet idaresi ve
siyasi ahlak üzerine tavsiye ve değerlendirmelerde bulunmaktadır. Eserin ilk bölümünde
değinilen kişisel ahlak anlayışının liderin kişisel özellikleri bakımından değerlendirilmesi ve
üçüncü bölümde değinilen devlet idaresi ve siyasi ahlak anlayışının liderin mesleki
özellikleri bakımından değerlendirilmesi mümkündür.
Eser, her ne kadar günümüzdeki liderin bulunduğu ortam ve yürüttüğü vazife
bakımından farklı bir amaca hizmet ediyor olsa da, liderde bulunması gereken “üstün ahlak”
tanımını resmederken yararlandığı özelliklerin mahiyeti bakımından günümüzde kabul
gören lider özellikleriyle karşılaştırılabilir niteliktedir. Bu bakımdan, eserde değinilen
özelliklerin, lider tarafından edinilmesi ve kullanılması noktasında, bazı özellikler
bakımından benzeştiğini görmek mümkündür. Yazar bir taraftan liderlik mefhumunun kim
tarafından nasıl ifa edilmesi gerektiğini açıklarken, diğer taraftan liderin kendinde bulunması
gereken ve bulunmaması gereken özelliklerden de bahsetmektedir. Bu açıdan, eserin liderde
13
olmaması gereken özelliklere de değinmesi, yücelttiği ve olması gerektiğine inandığı
özelliklerin anlaşılmasını kolaylaştırmaktadır.
4.2.2. Ahlak-ı Alai eserinde liderin kişisel özellikleri
Kınalızade Ali Efendi’ye göre insan yaratılış doğası gereği “iyi” bir mizaca sahiptir, yani
iyiliğe yatkın ve meyillidir. Bu anlayışa göre insan doğduğunda sadece kemal üzere doğar,
yaratılışı başlıbaşına bir “hayır” olarak nitelenir. Ancak daha sonra şehvani hislere kapılır ve
yolunu şaşar. Bu bağlamda düşünüldüğünde kişinin yaratılışının tam aksine giden bu yolda
dikkatli olması gerektiği, yaratıldığı üzere hareket etmesi lazım geldiği anlatılmaktadır.
Böylelikle insan sürekli güzel huylar ve alışkanlıklar edinmeye çalışmalı, doğası gereği
kendisine bahşedilen “yaratılmışların en şereflisi ünvanına layık olmaya gayret
göstermelidir. Bu her liderde olması gereken en temel özelliktir.
Kınalızade eşref-i mahlukat olmanın kemal özelliklerin arttırılması, noksan özelliklerin
azaltılmasından geçtiğini bildirmektedir. Onun yaptığı sınıflandırmaya göre kemal özellikler
cins-i hikmet, şecaat, iffet, seha ve adalet gibi beş ana başlıkta toplanabilir. Cins-i hikmet,
insanın doğası gereği, yani doğuşundan itibaren Allah vergisi olarak vücut bulan, kişinin
sınırlı bir çerçevede geliştirdiği özelliklerdir. Kınalızade bunların en önemlisinin zeka
olduğunu, “zekanın ilimlerin anahtarı ve mihmandarı” olduğunu belirtmektedir. Modern
literatürde de liderin keskin bir zekaya sahip olması gerektiği defaten ifade edilmektedir.
Modern literatüre ek olarak bu kategoride “zikir’den” bahsedilmektedir. Zikir hem Mevla’yı
zikretmek hem de faydalı şeyleri konuşmak ve konuşulmasını teşvik etmek anlamına
gelmektedir. Diğer kategorilerden şecaat, kişisel özelliklere ilişkin modern literatürde sık
görülmeyen kapsamlı bir liste sunmaktadır. Yazar, bu listede adı geçen bütün özellikleri tek
tek incelerken, noksan özelliklere dönük de açıklamalar yaparak, liderin hangi özelliklere
sahip olmaması gerektiğini de açığa kavuşturmaktadır.
Bu kategoriler arasında göze çarpan “Adalet” özelliğine başlı başına bir bölüm
ayrılmasıdır. Kınalızade de Nizamülmülk gibi adalet mefhumuna ve liderin adil olması
gerektiğine uzunca değinmektedir. Siyasetname’de bu özellik daha çok mesleki
özelliklerden biri olarak alınıp, görevin gerektirdiği eylemleri ifa ederken nasıl kullanılması
gerektiği üzerinde durulurken, Ahlak-ı Alai’de daha çok kişisel bir özellik olarak öne
çıkmaktadır. Kınalızade adaleti bir anlamda, Allah’a, kendine, yakınlarına ve geri kalan
herkese karşı sorumluluğunu yerine getirmekle görmektedir. Elbette insan, bir sosyal
14
çevrede yetişir ve gelişir. Bu sosyal çevrede kişisel ilişkilere de özellikle dikkat etmek
durumundadır. Etrafındakilere yardımsever yaklaşmalı, onların da kendini geliştirmesi adına
elinden gelen çabayı göstermelidir. Bu açıdan yazarın, modern literatüre ve Siyasetname’ye
göre daha kapsamlı bir adalet tanımı yaptığını söylemek mümkündür.
Tablo 4 Ahlak-ı Alai'de betimlenen lider özelliklerinin sınıflandırılması
4.2.3. Ahlak-ı Alai eserinde liderin mesleki özellikleri
Liderin mesleki nitelikleri bakımından incelendiğinde, Ahlak-ı Alai’deki üçüncü
bölümde (babda) devlet yönetiminden ve liderin devlet işlerini yürütürken
etrafındakilerle olan münasebetinden bahsedilmektedir. Bu açıdan bakıldığında, modern
literatürde sözü geçen sosyal becerilerin tümünün bu bağlamda zikredildiğini söylemek
mümkündür. Liderin öz değerlendirme, sosyal duyarlılık ve iletişim gibi özelliklerde
izlemesi gereken yönergeler bu bölümde ayrıntılı olarak incelenmektedir. Bu özelliklere
ek olarak Kınalızade, liderin sosyal ilişkilerde edep temelli bir anlayışı şiar edinmesi
gerektiğini belirtmektedir. Bu anlayışa göre hem lider hem de onunla etkileşim kuran
herkes belirli edep kodları içinde hareket etmek zorundadır. Bu kodlar kişinin ilminden,
yaşından ve vazifesinden kaynaklanan değişik kalıplar içermektedir. Örneğin; sultanın
yakınlarıyla olan ilişkisindeki edep, devlet görevlileriyle olan ilişkisindeki edepten farklı
bir mizaca sahiptir. Edep olgusu, ahlakı tamamlayan bir öğe olarak resmedilmektedir.
Kınalızade Ali Efendi’ye göre liderlik ile ahlak iç içe geçmiş ve birbirini tamamlayan iki
öğedir. Diğer bir deyişle, liderin üstün bir ahlaka sahip olması veya üstün bir ahlaka sahip
kişilerin lider olması en makbulüdür. Çünkü lider, vazifesini yaparken aynı zamanda
etrafındakilere de örnek olarak vazifelerini nasıl icra etmelerine dair fikirler verir.
15
Kınalızade’ye göre liderlik, hükümranlık veya saltanat Allah’ın bir lütfudur ve O’nun
tarafından bahşedilmiştir. Bu nedenle liderlik vazifesinde olanların bu lütfa minnet
göstermeleri, adaletten ayrılmadan kendilerini halkın hizmetine adamaları bir
zorunluluktur. Kınalızade’ye göre bu İslam dininin gerektirdiği bir yönetim tarzıdır.
V. TARTIŞMA VE SONUÇ
Liderin kişisel özellikleri bakımından incelendiğinde, gerek Siyasetname gerekse
Ahlak-ı Alai’nin liderin kişisel olarak üstün bir ahlak vasfına sahip olması gerektiğini
zikrettikleri görülmektedir. Nizamülmülk ve Kınalızade Ali Efendi’ye göre bu ahlak,
İslam dini sayesinde liderde kendini göstermektedir. Diğer bir deyişle, liderin kişisel
özellikler bakımından üstün vasıflara sahip olması, dinine bağlı olmasıyla doğru
orantılıdır. Bu ahlak, cömertlik, alçakgönüllülük, bilgililik, yardımseverlik ve duyarlılık
temeline oturtulmuştur. Bu bağlamda kişinin sadece kendi vasıfları bakımından değil,
büyüdüğü sosyal ortamla olan etkileşimi bakımından da değerlendirildiği görülmektedir.
Günümüzde kabul gören liderlik özellikleriyle karşılaştırıldığında, din temelli bir
ahlak anlayışının göze çarpmadığı söylenebilir. Günümüzde, lideri tanımlayan
yaklaşımlar liderin kişisel vasıflarının bir arada bulunduğu genel bir ahlak çerçevesinden
bahsetmemektedir. Bunun yanı sıra, liderin kişisel özellikleri tamamen ve yalnızca görev
yaptığı ortama ve görevin mahiyetine göre şekillenmektedir. Nitekim, bu özelliklerin
çalışanlarla olan iletişimi aksatmaması ve teşvik edici olması günümüzdeki liderlik
yaklaşımları için yeterli olarak görülmektedir. Bu bağlamda, günümüzdeki liderlik
anlayışlarındaki liderin kişisel özelliklerinin duruma ve çevreye bağlılığından söz
edilebilir. Sonuç olarak, klasik Türk-İslam eserlerinde zikredilen kişisel özelliklerin daha
kapsamlı ve felsefi temelli olduğu görülmektedir. Bu eserlerde durumun ve çevrenin
gerektirdiği kişisel özelliklerden ziyade, doğru olan kişisel özelliklerin değiştirdiği ve
farklılaştırdığı durumlara ve çevrelere dikkat çekilmektedir.
Liderin mesleki özellikleri bakımından karşılaştırıldığında hem Siyasetname’de hem
de Ahlak-ı Alai’de adelet mefhumu üzerinde durulduğu görülmektedir. Bu yaklaşım,
modern liderlik özellikleri bakımından da geçerliliğini devam ettirmektedir. Liderin
bulunduğu çevrede diğerleri tarafından adil ve dürüst bir lider olarak algılanması çok
önemlidir. Diğer taraftan, yapılan işte diğer çalışanlarla yardımlaşmak hem klasik Türk-
İslam eserlerinde hem de modern liderlik yaklaşımlarında mutlaka sahip olunması
16
gereken özelliklerden biridir. Buna göre lider, vazifesini yerine getirirken çalışanların
yardımına ve fikirlerine başvurmalı, aynı şekilde kendisi de çalışanlara yardım ederek
fikir vermelidir. Bunun yanı sıra, klasik eserlerde sözü geçen denetim faaliyetleri de
modern yaklaşımlarla benzerlik göstermektedir. Buna göre lider, rutin denetim
faaliyetlerinde bulunmalı, çalışanların verilen vazifeyi layıkıyla yerine getirip
getirmediğini değerlendirmelidir. Bu yaklaşımın klasik Türk-İslam eserlerinde daha
geniş boyutta düşünüldüğü ve hiyerarşik bir yapıya büründüğü söylenebilir. Modern
eserlerde ise denetim, performansı güçlendirmek amacıyla, motivasyonu bozmadan
uygulanması gereken aracı bir faaliyet olarak görülmektedir.
17
VI. KAYNAKLAR
Antonakis, J., & Day, D. V. (2018). The nature of leadership. Los Angeles: SAGE.
Bird, C. (1940). Social psychology. New York, NY: Appleton-Century.
Bryman, A., Collinson, D., Grint, K., Jackson, G., & Uhl-Bien, M. (Eds.). (2011).
The SAGE handbook of leadership. London: Sage .
Canatan, Kadir (2009). Geleneksel Siyaset Ve Devlet Felsefesinin Bir Yorumu Olarak
“Siyasetname” - Büyük Devlet Adamı Nizamülmülk’ün Devlet ve Siyaset Anlayışı
Üzerine-. TurkishStudies, 4/7, 194-220.
Carlyle, T. (1841/1907). Heroes and hero worship. Boston, MA: Adams.
Day, D. V., Schleicher, D. J., Unckless, A. L., & Hiller, N.J. (2002). Self monitoring
personality at work: A meta analytic investigation of construct validity. Journal of
Applied Psychology, 87, 390401.
Deinert, A., Homan, A. C., Boer, D., Voelpel, S. C., & Gutermann, D. (2015).
Transformational leadership sub-dimensions and their link to leaders’ personality
and performance. The Leadership Quarterly, 26, 10951120.
DeRue, D. S., Nahrgang, J. D., Wellman, N., & Humphrey, S. E. (2011). Trait and behavioral
theories of leadership: An integration and meta-analytic test of their relative validity.
Personnel Psychology, 64, 752.
Ensari, N., Riggio, R. E., Christian, J., Carslaw, G. (2011). Who emerges as a leader? Meta-
analyses of individual differences as predictors of leadership emergence. Personality
and Individual Differences, 51,532536.
Efendi, K. A. (2015). Ahlak-ı Alai. İstanbul: Klasik Yayıncılık.
Gaddis, B. H., & Foster, J. L. (2015). Meta-analysis of dark side personality characteristics
and critical work behaviors among leaders across the globe: Findings and
implications for leadership development and execu tive coaching. Applied
Psychology: An International Review, 64, 2554.
Galton, F. (1869). Hereditary genius. New York, NY: Appleton.
Gardner, J. W. (1990). On leadership. New York: Free Press.
Grijalva, E. J. (2013). Narcissism and leadership: A meta-analysis of linear and nonlinear
relationships (Unpublished doctoral dissertation). University of Illinois at Urbana-
Champaign, Urbana, IL.
Harms, P. D., & Crede, M. (2010). Emotional intelligence and transformational and
18
transactional leadership: A meta-analysis. Journal of Leadership and Organizational
Studies, 17, 517.
Hickman, G. R. (Ed.). (2009). Leading organizations: Perspectives for a new era (2nd
ed.). Thousand Oaks, CA: Sage .
Hoffmann, B. J., Woehr, D. J., Maldagen-Youngjohn, R., & Lyons, B. D. (2011). Great man
or great myth? A quantitative review of the relationship between individual
differences and leader effectiveness. Journal of Occupational and Organizational
Psychology, 84, 347381.
Hogg, M. A. (2001). A social identity theory of leadership. Personality and Social
Psychology Review, 5, 184200.
House, R. J., & Howell, J. M. (1992). Personality and charismatic leadership. The
Leadership Quarterly, 3,81108.
Joseph, D. L., Dhanani, L. Y., Shen, W., McHugh, B.C., & McCord, M.A. (2015). Is a happy
leader a good leader? A meta-analytic investigation of leader trait affect and
leadership. The Leadership Quarterly, 26, 558577.
Judge, T. A., Bono, J. E., Ilies, R., & Gerhardt, M. W. (2002). Personality and leadership: A
qualitative and quan titative review. Journal of Applied Psychology, 87, 765780.
Judge, T., Colbert, A., & Ilies, R. (2004). Intelligence and leadership: A quantitative review
and test of theoretical propositions. Journal of Applied Psychology, 89,542552.
Katz, R. L. (1955). Skills of an effective administrator. Harvard Business Review, 33(1),
3342.
Kellerman, B. (2012). The end of leadership. New York: HarperCollins.
Kenny, D. A., & Zaccaro, S.J. (1983). An estimate of variance due to traits in leadership.
Journal of Applied Psychology, 68,678685.
Lord, R. G., De Vader, C. L., & Alliger, G. M. (1986). A meta-analysis of the relation
between personality traits and leadership perceptions: An application of validity
generalization procedures. Journal of Applied Psychology, 71, 402410.
Mann, R. D. (1959). A review of the relationship between personality and performance in
small groups. Psychological Bulletin, 56, 241270.
McCrae, R. R., & Costa, P. T. (1987). Validation of the five-factor model of personality
across instruments and observers. Journal of Personality and Social Psychology, 52,
8190.
Menekşe, Ömer (2005). İslam Düşünce Tarihinde Devlet Anlayı- şı: Mâverdi Ve
Nizâmülmülk Örneği, Din Bilimleri Akademik Araştırma Dergisi,5,3,193-211.
19
Morgeson, F. P., DeRue, D. S., & Karam, E. P. (2009). Leadership in teams: A functional
approach to understand ing leadership structures and processes. Journal of
Management, 36, 539.
Mumford, M.D., Zaccaro, S.J., Harding, F. D., Jacobs, T. O., & Fleishman, E. A. (2000).
Leadership skills for a changing world: Solving complex social problems. The
Leadership Quarterly, 11, 1135.
Mumford, M. D. (2006). Pathways to outstanding leadership: A comparative analysis of
charismatic, ideological, and pragmatic leaders. Mahwah, NJ: Lawrence Erlbaum.
Mumford, M. D., Zaccaro, S. J., Harding, F. D., Jacobs, T. O., & Fleishman, E. A.
(2000). Leadership skills for a changing world: Solving complex social problems.
Leadership Quarterly, 11(1), 1135.
Nizamü’l-Mülk (2013). Siyasetname. (Çev.: Mehmet Taha Ayar). 5.Baskı. İstanbul:İş
Bankası Yayınları.
Northouse, P. G. (2016). Introduction to leadership. concepts and practice. Los Angeles:
Sage.
Rost, J. C. (1991). Leadership for the twenty-first century. New York: Praeger.
Stogdill, R. M. (1948). Personal factors associated with leadership: A survey of the literature.
Journal of Psychology, 25, 3571.
Terman, L. M. (1904). A preliminary study of the psychology and pedagogy of leadership.
Pedagogical Seminary, 11, 413451.
Woo, S. E., Chernyshenko, O.S., Stark, S. E., & Conz, G. (2014). Validity of six openness
facets in predicting work behaviors: A meta-analysis. Journal of Personality
Assessment, 96, 7686.
Zaccaro, S. J., Kemp, C., & Bader, P. (2004). Leader traits and attributes. In J. Antonakis,
A. Ciancola, & R. Sternberg (Eds.), The nature of leadership (pp. 101124).
Thousand Oaks, CA: Sage.
Zaccaro, S.J. (2001). The nature of executive leadership: A conceptual and empirical
analysis of success. Washington, DC: American Psychological Association.
Zaccaro, S. J., LaPort, K., & Jose, I. (2013). Attributes of successful leaders: A performance
requirements approach. In M. Rumsey (Ed.), The Oxford handbook of leadership (pp.
1136). New York, NY: Oxford University Press.
ResearchGate has not been able to resolve any citations for this publication.
Article
Full-text available
ZET Devlet, tarihin ilk dönemlerinden bu yana toplumlar için hayatın vazgeçilmez bir parçası olmuştur. Öyle ki, tarihsel süreç içerisinde devlet olgusunu sosyolojik bir ba-kış açısıyla ele alanlar olduğu gibi, onun yöneten-yönetilen farklı-laşması ile oluşmuş bir yönetsel organizasyon olduğunu niteleyen-lerde olmuştur. Ayrıca hukukî bir bakış açısı ile devletin egemenlik ve şahsiyet vasıflarını haiz soyut bir varlık olduunu belirtenler ol-muş, devletin ön plâna çıkarılan niteliğine göre farklı yaklaşımlarda bulunulmuştur. Biz de bu çalışmamızda İslâm siyasî düşünce tarihi içindeki bu farklı yaklaşımlardan Selçuklu devrinin iki önemli şahsiyeti olan ve ortaya koydukları görüşlerle bir noktada Selçukluların yönetim dü-şüncesini, dönemin sosyal, kültürel ve siyasal birikimlerini yansıtan Mâverdî ile Nizâmülmülk'ün devlet anlayışını karşılaştırmalı olarak ele aldık. Mâverdî'nin devlet anlayışını büyük ölçüde yansıtan "Ahkâmü's-Sultaniyye" adlı eseri ile Nizâmülmülk'ün devlet anlayışını sergiledi-ği "Siyasetnâme" adlı eserini karşılaştırmalı olarak irdeledik. Bu incelemeyi yaparken de her iki müellifin devletin varlık gayesi, etkin bir yönetimin nasıl olacağı, devlet başkanında bulunması ge-reken temel özelliklerin neler olduğu, devlet-toplum ilişkisi üzerin-deki görüşlerini değerlendirmeye çalıştık. ABSTRACT STATE UNDERSTANDING IN THE HISTORY OF ISLAMIC THOUGHT: MAVERDI AND NIZAMÜLMÜLK EXAMPLES The state was an indispensable part of the communities' life since the first periods of history and till now. Though, some dealt with the state fact, through historical process, from sociologic perspective, others qualified it as an administrative organization due to the difference between the governing and the governed. Also some scholars specified the state, from a legal point of view, as an abstract entity due to its sovereign and private affair qualifications. Thus, different approaches came into being according to the underlined qualification of the state. In this study, we tried to deal with the views of Maverdi and Ni-zamülmülk, the two important personalities in the Seljuk period, who represent different approaches in the history of Islamic political thinking, in a comparative way, since they symbolize the Seljuk's governing thinking and demonstrate the social, cultural and political accumulation of the mentioned period.
Article
This study presents a meta-analysis of 25 individual differences proposed to be related to effective leadership, with an emphasis on comparing trait-like (e.g. personality and intelligence) to state-like individual differences (e.g. knowledge and skills). The results indicate that although both trait-like (achievement motivation, energy, dominance, honesty/integrity, self-confidence, creativity, and charisma) and state-like (interpersonal skills, oral communication, written communication, administrative/management skills, problem-solving skills, and decision making) individual differences were consistent predictors of effective leadership, the impact of trait-like and state-like individual differences was modest overall and did not differ substantially (= .27 and .26, respectively). Finally, organizational level of the leader, method of predictor and criterion measurement, and organization type moderated the relationship between individual differences and effective leadership.