ArticlePDF Available

Bazı Geniş Yapraklı Orman Ağacı Fidanlarının Morfolojik Özellikleri

Authors:

Abstract

Bu çalışmada; Ordu orman fidanlığı ekolojik şartlarında “Tam Alan Serpme Yöntemi” ile ekilen ve rutin yetiştirme tekniği uygulamaları ile üretilen bazı geniş yapraklı orman ağacı [1+0 yaşlı doğu kayını (Fagus orientalis L.)], 2+0 yaşlı adi gürgen (Carpinus betulus L.) ve 3+0 yaşlı dağ akçaağacı (Acer pseudoplatanus L.)] fidanlarının fidan boyu (FB), kök boğazı çapı (KBÇ), dal sayısı (DS) ve gürbüzlük indisi (Gİ) değerleri tespit edilmiştir. Morfolojik fidan özellikleri arasındaki ilişkiler korelasyon analizi ile belirlenmiştir. Tespit edilen morfolojik özelliklere göre fidanlar, TSE standartları ve Aphalo ve Rikala (2003) Gİ değerine göre değerlendirilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre; sırasıyla doğu kayını, dağ akçaağacı ve adi gürgenin ortalama fidan boyları 29,5, 86,7 ve 70,8 cm; ortalama KBÇ 3,62, 9 ve 6,7 mm; ortalama DS 6,6, 9 ve 22,1 adet ve Gİ değerleri ise 86,7, 98,8 ve 111,9 olarak hesaplanmıştır. Morfolojik fidan özelliklerinde dikkati çeken en önemli hususlardan biri her türde çok yüksek varyasyonun olmasıdır. Araştırma objesi üç türde FB-KBÇ, DS-FB ve DS-KBÇ arasında pozitif yönlü güçlü ilişkiler saptanmıştır. Yetiştirilen fidanların TSE standartlarına göre; doğu kayınında %40’ı, dağ akçaağacında %75,5’i ve adi gürgende ise %63,3’ünün 1. kalite sınıfında olduğu tespit edilmiştir. Aphalo ve Rikala (2003) Gİ değerlerine göre ise doğu kayınında %93,3’ü; Dağ akçaağacında %100’ü ve adi gürgende ise %97,8’i “düşük kaliteli fidan” kategorisinde yer almıştır. Tam alan serpme ekimi yöntemiyle yetiştirilmiş fidanlarda fidan başına düşen yaşam alanının homojen olmamasından dolayı FB, KBÇ ve Gİ değerlerinde tespit edilen büyük varyasyonlar nedeniyle seleksiyon ile ıskarta olarak elimine olacak fidan oranı çok yüksek olabilecektir.
A preview of the PDF is not available
Article
Full-text available
This study aims to determine some morphological characteristics of two-year-old common hornbeam (Carpinus betulus L.) and oriental hornbeam (Carpinus orientalis Mill.) seedling and to determine the quality classes of the seedlings according to Turkish Standards Institute’s (TSI) seedling quality standards and sturdiness quotient values. As a study material, two-year-old common hornbeam and oriental hornbeam seedlings, grown from seed obtained from three different altitudes as lower (0-400 m), mid (400-800 m) and upper (800-1200 m) in the Trabzon-Maçka watershed were used. The seedlings were grown in seedbeds in open nursery conditions of Karadeniz Technical University Forestry Faculty Research and Application Greenhouse. Seedling length and root collar diameter were measured in two-year-old seedlings. The sturdiness quotient was calculated with the data of the measured seedling morphological characteristics. Quality classes were classified according to TSI seedling quality standards determined for hornbeam seedlings. The highest mean seedling length for common hornbeam was determined as 48.76 cm at the 3rd altitude level, while the highest mean seedling length for oriental hornbeam was found as 38.90 cm at the 2nd altitude level. The mean root collar diameters for were varied between 4.97-5.23 mm in common hornbeam and 4.62-5.09 mm in oriental hornbeam. As a result of variance analysis, statistically significant differences (p
Article
Full-text available
Değişen iklim koşulları etkisiyle özellikle Akdeniz havzasında artan yangın riskine karşı servilerin önemi gittikçe artmaktadır. Bu çalışma, farklı yaşlardaki çıplak köklü ve tüplü Akdeniz piramidal servisi (Cupressus sempervirens L. var. pyramidalis (O. Targ. Tozz.) Nyman) ve Arizona servisi (Cupressus arizonica Greene) fidanlarının morfolojik kalite özelliklerinin belirlenmesi amacıyla Samsun-Gelemen Orman Fidanlığında yürütülmüştür. Çalışmada Samsun orijinli 1+0 yaşlı çıplak köklü, 1+1 ve 1+2 yaşlı repikajlı-polietilen tüplü fidanlar kullanılmıştır. Fidanlarda morfolojik özellik bakımından; Kök boğazı çapı (KBC), fidan boyu (FB), terminal sürgün boyu (TSB), kök taze ağırlığı (KTA), gövde taze ağırlığı (GTA), kök kuru ağırlığı (KKA), gövde kuru ağırlığı (GKA), fidan kuru ağırlığı (FKA), gürbüzlük indisi (Gİ), kuru kök yüzdesi (%KKök), katlılık indisi (Kİ) ve Dickson kalite indeksi (DKİ) kriterleri baz alınmıştır. Tespit edilen morfolojik özelliklere göre fidanlar, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) kriterleri ve Aphalo ve Rikala (2003) Gİ değerine göre değerlendirilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre; her iki türde boy gelişimi ve gövde ağırlığında yüksek değerlere sahip fidanlar yetiştirilmesine rağmen, KKA (0,27-5,43 gr), %Kkök (%15,75-30) ve Kİ (2,67-7,25) gibi kök gelişimini temsil eden kriterler bakımından oldukça düşük değerlere sahip olduğu tespit edilmiştir. Fidanlık ekolojisi ve kültürel uygulamalar etkisiyle fidanların kök gelişiminde zayıf davranmaları kurak ve yarı kurak bölgeler için tercih edilmeyecek bir fidan standardını oluşturmuştur. Çalışmada öne çıkan kök gelişimi zayıflığına karşı; su stresi ile şartlandırma, fidan gelişim dönemlerini esas alan kök kesim zamanı ve tekrarı, gübreleme ve sulama rejimi gibi kültürel işlemlerin doğru ve etkin bir şekilde yapılması şiddetle önerilmektedir.
Book
Full-text available
SUMMARY To assess the effects of seedling spacing on seedling morphology and physiology, one-year-old seedlings of Robinia pseudoacacia were grown at four different seed bed density (3, 6, 9, 12 cm) in seed bed and four different spacing within rows (40, 60, 80, 100 cm) on nursery field. Seedlings were produced in different seed bed densities and row spacing outplanted in K›rka experiment area located between Eskiflehir and Afyonkarahisar. Survival and growth of seedlings were evaluated in experimental area at the end of 3rd vegetation period and data were analyzed to asses the effects of seed bed density on outplanting success. Seedlings grown at different seedbed densities affected morphological and physiological characteristics. 1+0 Robinia pseudoacacia seedlings grown at 3 cm were shorter and thinner than produced at 6, 9, 12 cm spacing on seedbed. Besides, seedlings produced at 6, 9, 12 cm spacing were heavier than others. Similarly, 1+0 Robinia pseudoacacia seedlings produced at 40cm spacing were shorter and thinner and lighter than produced at 60, 80, 100 cm row spacing on the nursery field. The results of nursery trials indicated that wider spacings had produced larger seedlings but 3 cm spacing on seedbed and 40 cm row spacing on the field were crucial points in this study. According to Turkish Standards’ Institute classification (TSE), 3 cm spacing on seed bed and 40 cm row spacing were better then the others spacing. Because 3 and 40 cm spacings produced more plantable seedlings at 1 m2 than the others. Seed bed density affected the foliar concentrations of N, Ca, Mg, Na, Mn, Zn and Cu at seed bed trials and the foliar concentrations of N, P, Ca, Na, Fe, Mn, Zn, and Cu at nursery field trials. The differences in foliar concentration between densities resulted from competitions for water, light and nutrients. Wider spacing produced larger seedlings but seedbed densities have no significant effects on 1st and 3rd year survival. While seed bed density had significant effects on the size of seedlings, no significant effect on survival. This result indicates also, morphology is not a perfect predictor of field survival. Seedlings that produced at 3cm spacing on seedbed and 40 cm row spacing on nursery field were shorter about 20 cm at the end of 3rd year of out planting. Instead of longer height, they grew faster and the height difference may not remain in the future. Seed bed density had no significant effect on survival but it has a small amount effect (about 20 cm) on final height of seedlings. For this reason, the results indicated that seedlings could be produced at 138 seedlings/m2 densities in nurseries.
Article
Full-text available
Bu çalışmada, farklı yetiştirme sıklıklarının diken ardıcı (Juniperus oxycedrus L. subsp. oxycedrus)’nın (1+0) çıplak köklü fidanlarının morfolojik özellikleri üzerindeki etkilerini ortaya koymak amaçlanmıştır. Araştırma Eğirdir Orman Fidanlığında kurulan deneme alanlarında yürütülmüştür. Denemede; 1.5 cm, 3 cm, 6 cm ve 9 cm mesafe olacak şekilde kontrol dâhil 5 farklı yetiştirme sıklığı uygulanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre diken ardıcı fidanlarının morfolojik özellikleri (kök boğazı çapı, yan kök sayısı, gürbüzlük indisi, kalite indisi, fidan, gövde ve kök taze ağırlıkları ile fidan, gövde ve kök kuru ağırlıkları) üzerine yetiştirme sıklığının önemli etkilerinin olduğu belirlenmiştir. Ekim yastıklarında yetiştirme sıklığı azaldıkça daha kalın çaplı, gövde taze ve kuru ağırlığı daha fazla ve daha çok yan kök sayısına sahip olan fidanlar elde edilmiştir. Çalışmada, elde edilen fidanlar arasında en yüksek kök boğazı çapı ve yan kök sayısı kontrol dışındaki ekim sıklıklarından elde edilen fidanlarda olduğu tespit edilmiştir. Fidan ağırlıkları bakımından ise en iyi sonucu 3 cm ekim sıklığı verirken, en düşük sonuç kontrol fidanlarında meydana gelmiştir. Eğirdir Orman Fidanlığı koşullarında 3 cm ekim sıklığının uygulanmasının kaliteli diken ardıcı fidan üretimi için yeterli olacağı düşünülmektedir.
Book
Full-text available
In this research, the effects of seed bed density on morphological, physiological properties and field performance of 2-0 Anatolian black pine seedlings were investigated. In nursery stage, seeds from Afyon Ahırdağı provenance were sawn in 7 lines which were prepared in the spring of 2002. Having completed of germination, the seedlings were thinned out so as to leave them 1.5-2.5-5.0-7.5-10.0 cm spacings, five levels, with a pruning shears. Randomized blocks design was used for distribution of treatments upon to seedbeds and experiment was established as three replications. Besides, three control parcels, determined randomly, were added to the experiment . A minimum of 150 seedlings were left on every treatment plots (450 seedlings for every treatment) during the thinning. In laboratory stage, pulling out the seedlings, 2-0 year-old, in 2004 spring, seedling height, root-collar diameter, fresh and dry shoot weights, fresh and dry root weights, length of terminal bud, the longest subterminal branch length, number of branch, number of buds on sucker were determined. And 40 seedlings were divided into four groups for each treatment. Mixed needle, shoot and root specimens belonging to these groups were analyzed to determine the nutrient concentrations (N, P, K, Ca, Mg, Na, Fe, Mn, Zn, Cu). Besides, root regeneration capacity was determined in line with the standard method for ten seedlings pertaining to each treatment. In the field stage, seedlings remaining in seedbeds were pulled out and planted on field. Randomized blocks design was performed and experiment was established as three replications. 40 seedlings were planted on each treatment parcel and spacing was 3.0x1.5 m. Diameter and length measurements were performed on the seedlings following the planting. Care and observations were continued and survival percentage with diameter and length growth were measured at the and of each vegetation period along three years after planting. According to statistically evaluations, treatment V (10.0 cm interval) showed the best growth from the point of view FB, FB/KBÇ ratio, GTA, KTA, TTU, EUYDU, DS, SÜTS, GKA, KKA while treatment V and IV (7.5 cm interval) showed those from the point of view KBÇ. Treatment V (10.0 cm interval) and III (5.0 cm interval) realized the best growth with respect to total root length and number of root longer than 1 cm. Significant differences were determined between the treatments in point of nutrients in needles, shoots and roots of the seedlings. Nutrient percentages diminished with decrease in seed bed density, except N and Zn, generally. But total nutrient content in the roots was affected from decrease in seed bed density positively. No significant differences were determined between the treatments with regard to survival percentage. But growth in diameter and length at the end of the third vegetation period increased with decrease in seed bed density and treatment V showed the best performance. The spell of planting shock took a year and there were no significant differences between the treatments. %93, %28 %22, %29 and %1, of the control seedlings, treatment I, II, III and IV were out of standard according to Turkish Standards Institution, respectively. All seedlings of treatment V was in line with the standard. Thinning by a pruning shears so as to be 10.0 cm interval is necessary for production of quality seedlings, evaluating all data together. Intervals between the seedlings can be 7.5 cm where field scarcity problem exists. But the intervals should not be reduced under 7.5 cm.
Article
Full-text available
This study compares the relation of initial height and root collar diameter of bareroot hardwoods seedlings to survival and growth in first year after planting. A total of six species used in Serbian reforestation programs were tested (four native: Fagus sylvatica, Ulmus laevis, Fraxinus excelsior, and Acer pseudoplatanus and two exotic: Robinia pseudoacacia, and Quercus rubra), at 6 sites with a wide range of environmental conditions. Initial seedling height and diameter were equally related to field performance and better in forecasting growth than survival. The relation between seedlings initial morphological attributes and survival was species specific, while for all tested species growth was positively correlated to seedling size at planting. Although large seedlings kept their advantage in size, smaller seedlings grew at a higher rate. Both initial H and D should be considered as equally important in operational programs for hardwoods seedling quality testing.
Article
Full-text available
Bu çalışmada, 1+0 yaşlı çıplak köklü kokulu ardıç (Juniperus foetidissima Wild.) fidanlarında yetiştirme sıklığının fidan morfolojisi, kök gelişme potansiyeli ve toplam karbonhidrat içeriği üzerindeki etkileri incelenmiştir. Ayrıca fidanların TS2265/Mart 1976 ve TS2265/Şubat 1988 tarihli fidan kalite standartlarına göre değerlendirmeleri yapılmıştır. Ekim yastığındaki 1 m2 lik alanlarda 7 ekim çizgisi üzerinde biri kontrol olmak üzere 6 farklı yetiştirme sıklığı işlemi [100, 150, 200, 300, 400, 700 (kontrol) fidan/m²] uygulanmıştır. Çalışma sonuçlarına göre, yetiştirme sıklığı kök boğazı çapı, fidan boyu, gövde, kök ve fidan kuru ağırlığı, gövde/kök oranı, kök yüzdesi, Gürbüzlük belirteci, Dickson kalite indeksi, toplam kök karbonhidrat içeriği ve kök geliştirme potansiyeli üzerinde etkili olmasına karşın, yan dal sayısı üzerinde etkili değildir. Metrekarede 100 adet fidanın bulunduğu işlemde yer alan bireyler daha büyük kök boğazı çapına, gövde kuru ağırlığına ve daha yüksek kök gelişme potansiyeline sahiptir. Çalışma sonuçlarına göre kokulu ardıç türünde hem daha iyi fidan gelişimini sağlamak hem de daha çok sayıda kaliteli fidan elde etmek için ekim çalışmalarında metrekarede 100 adet fidanın bulunmasının Eğirdir Orman Fidanlığı koşullarında uygun olacağı söylenebilir. Ayrıca, bu çalışmanın sonuçları fidanlıkta en fazla 400 fidan/m² sıklığının kullanılabileceğini de işaret etmektedir.
Article
Full-text available
Over the past five decades, researchers in the southern United States have been working with nursery managers to develop ways to reduce the cost of producing seedlings. In this regard, the Southern Forest Nursery Management Cooperative (at Auburn University in Alabama) has helped reduce hand-weeding costs and losses due to nematodes and disease. As a result, nursery managers are able to legally use a variety of registered herbicides and fungicides for use in pine and hardwood seedbeds. Other changes over the last three decades include a reduction in the number of nurseries growing seedlings, a reduction in the number of seedlings outplanted per ha, an increase in the number of container nurseries, an increase in the average production per nursery, an increase in production by the private sector, growing two or more crops after fumigation, the development of synthetic soil stabilizers, applying polyacrylamide gels to roots and the use of seedling bags and boxes for shipping seedlings.
Article
Bu çalışmada farklı sıklık derecelerinin Elaeagnus angustifolia L. fidanlarının morfolojik özellikleri üzerine etkileri araştırılmıştır. Bu amaçla Çankırı-Tatlıpınar orijininden toplanan tohumlar kullanılmıştır. Tohumlar Eğirdir Orman Fidanlığı açık alan koşullarında tesadüf parselleri deneme desenine uygun üç tekerrürlü olarak ekilmiştir. Çimlenmeler tamamlandıktan sonra sırasıyla birer metrekarelik parsellerde 3, 6, 9 ve 12 cm aralıklarda (metrekarede sırasıyla 165, 85, 55 ve 40 fidan) seyreltme yapılmıştır. Kontrol parselinde ise metrekarede ortalama 250 fidan bulunmaktadır. Fidanlar 1+0 yaşına ulaştığında fidan boyu, kök boğazı çapı, yan dal sayısı ve en uzun yan dalın boyu ölçülmüştür. Yapılan varyans analizi ve Duncan testi sonuçlarına göre özellikle 3 cm'den daha geniş aralık mesafelerle yetiştirilen fidanların tüm karakterler bakımından sık yetiştirilenlere oranla daha üstün oldukları ortaya çıkmıştır. Eğirdir Orman Fidanlığı koşullarında yapılan ekimlerin metrekarede 85-100 fidan olacak şekilde yapılması veya sık yapılan ekimlerin fidanlar arası mesafe 3-6 cm arasında olacak şekilde seyreltilmesi uygun olacaktır.
Article
Tohum meşceresi orijinli Toros Sediri’nin (Cedrus libani A. Rich) 1+0 yaşlı tüplü ve çıplak köklü fidanları üzerinde gerçekleştirilen bu çalışmada fidan tipinin morfolojik fidan özelliklerine (boy, kök boğazı çapı, kök uzunluğu, dal, tomurcuk ve kök sayıları ile kuru ve yaş ağırlıklar) olan etkisi araştırılmıştır. Çalışma sonucunda tüplü fidanların çıplak köklü fidanlara göre daha yüksek gelişim gösterdiği belirlenmiştir. Örneğin fidan boyu ve kök boğazı çapı, tüplü fidanlarda 13,1 cm, 3,02 mm bulunurken çıplak köklü fidanlarda 6,2 cm ve 2,07 mm bulunmuştur. Bununla birlikte, Türk Standartları Enstitüsü fidan kalite sınıflarına göre tüplü fidanların tamamının dikime elverişli olduğu belirlenirken, çıplak köklü fidanların boy için %45’i, kök boğazı çapı için %53’ünün dikime elverişsiz olduğu belirlenmiştir. Uygulanan varyans analizi sonucunda çalışmaya konu özellikler bakımından fidan tipleri arasında istatistiksel bakımdan anlamlı (p<0.05) fark belirlenirken; korelasyon analizi sonucunda özellikler arasında genel olarak istatistiksel bakımdan anlamlı (p<0.05) pozitif ilişkiler ortaya çıkmıştır.
Book
ing damage ranged from odor. to general visual appearance. Attributes of seedling quality are categorized as either to cutting buds. to scraping bark to detect dead cambium. performance attributes (RGP. frost hardiness. stress resistance) One nursery reported using frost hardiness as an indicator of or material attributes (bud dormancy. water relations. nutrition. when to begin fall lifting. but none reported using it as an morphology). Performance attributes are assessed by placing indicator of seedling quality before shipping stock to customers. samples of seedlings into specified controlled environments and evaluating their responses. Although some effective short­ 23.4.3 Stress resistance cut procedures are being developed. performance tests tend Only three nurseries measure stress resistance. They use to be time consuming; however, they produce results on whole­ the services of Oregon State University and the test methods plant responses which are often closely correlated with field described in 23.2.3. One nursery reported that results of stress performance. Material attributes. on the other hand. reflect tests did not agree well with results of RGP tests and that RGP only individual aspects of seedling makeup and are often correlated better with seedling survival in the field. Most stress poorly correlated with performance. tests are conducted for reforestation personnel rather than for Bud dormancy status seems to be correlated. at least nurseries.