ArticlePDF Available

ERZURUM İLİ TEMEL VE DESTEKLEYİCİ TURİSTİK ÜRÜN ÇEŞİTLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Authors:

Abstract

The gravitational force of attraction in itself, creating demand in line with the diversification of tourism products under the name of all the tourist product types have been investigated. In this study, in order to determine the tourism potential of Erzurum and to assess the alternative touristy product types, a route map has been established by examining the basic, supporting and potential tourist product types in Erzurum. The reasons why tourists choose Erzurum and the findings which were gathered of the project " Regional Tourism Strategy Based on Innovation " carried out by KUDAKA have been assessed. After the essential literary scanning, these data have been enriched and reviews on its suitability have been carried out. In this way, the basic and supporting tourism product typs in Erzurum, determined on the basis of districts and suggestions were made suggestions. Özet: Başlı başına çekim gücü olan ve çekim gücü doğrultusunda talep oluşturan tüm turistik ürün çeşitleri turistik ürün çeşitlendirme adı altında incelenmeye başlanmıştır. Bu çalışmada, Erzurum ili turizm potansiyelinin belirlenmesi ve turistik ürün çeşitlerinin değerlendirilebilmesi için, turistlerin Erzurum ilini tercih etme nedenleri ve Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı'nın gerçekleştirdiği " Đnovasyona Dayalı Bölgesel Turizm Stratejisi " projesi kapsamında elde edilen bulgular değerlendirilmiştir. Gerekli yazınsal tarama ardından ise bu veriler zenginleştirilmiş ve uygunluğu üzerine incelemeler yapılmıştır. Bu sayede, Erzurum'daki temel ve destekleyici turistik ürün çeşitleri ilçeler bazında belirlenerek öneriler sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Turizm potansiyeli, Turistik ürün, Erzurum
84
EUL Journal of Social Sciences (IV:I) LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi
June 2013 Haziran
ERZURUM ĐLĐ TEMEL VE DESTEKLEYĐCĐ TURĐSTĐK
ÜRÜN ÇEŞĐTLERĐNĐN DEĞERLENDĐRĐLMESĐ
Doç. Dr. Bekir ELMAS Araş. Gör. Çetin AKKUŞ
Atatürk Üniversitesi ĐĐBF Atatürk Üniversitesi
Muhasebe ve Finansman Bölümü Turizm Fakültesi
Finansman Bölümü cetin.akkus@atauni.edu.tr
belmas@atauni.edu.tr
Araş. Gör. Gülizar CENGĐZ
Atatürk Üniversitesi
Turizm Fakültesi
gulizar.cengiz@atauni.edu.tr
Abstract: The gravitational force of attraction in itself, creating demand
in line with the diversification of tourism products under the name of all
the tourist product types have been investigated. In this study, in order to
determine the tourism potential of Erzurum and to assess the alternative
touristy product types, a route map has been established by examining
the basic, supporting and potential tourist product types in Erzurum. The
reasons why tourists choose Erzurum and the findings which were
gathered of the project “Regional Tourism Strategy Based on
Innovation” carried out by KUDAKA have been assessed. After the
essential literary scanning, these data have been enriched and reviews
on its suitability have been carried out. In this way, the basic and
supporting tourism product typs in Erzurum, determined on the basis of
districts and suggestions were made suggestions.
Key Words: Tourism potential, Touristy product, Erzurum
Özet: Başbaşına çekim gücü olan ve çekim gücü doğrultusunda talep
oluşturan tüm turistik ürün çeşitleri turistik ürün çeşitlendirme adı
altında incelenmeye başlanmıştır. Bu çalışmada, Erzurum ili turizm
potansiyelinin belirlenmesi ve turistik ürün çeşitlerinin
değerlendirilebilmesi için, turistlerin Erzurum ilini tercih etme nedenleri
ve Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı’nın gerçekleştirdiği
Đnovasyona Dayalı Bölgesel Turizm Stratejisi” projesi kapsamında elde
edilen bulgular değerlendirilmiştir. Gerekli yazınsal tarama ardından ise
bu veriler zenginleştirilmiş ve uygunluğu üzerine incelemeler yapılmıştır.
Bu sayede, Erzurum’daki temel ve destekleyici turistik ürün çeşitleri
ilçeler bazında belirlenerek öneriler sunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Turizm potansiyeli, Turistik ürün, Erzurum
Bekir Elmas, Çetin Akkuş ve Gülizar Cengiz
85
EUL Journal of Social Sciences (IV.I) LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi
June 2013 Haziran
1. GĐRĐŞ
Turizm olayı, özellikle Sanayi Devrimi sonrası gelişen ulaşım
teknolojisi ile tetiklenmiş ve 20. yüzyılla birlikte hava ve yol araçlarındaki
teknolojik gelişmeler turizmin daha geniş coğrafik alanlara taşınmasına
neden olmuştur. Turizm faaliyeti her geçen yıl önemini arttırmakta ve
dünyanın daha çok ilgilendiği bir alan haline dönüşmektedir.
Turizm faaliyetleri birçok farklı şekilde icra edilebilmekte olup, 1990’lı
yılların başında gelişmiş ülkelerdeki üst sosyal tabakaların istek ve arzuları
değişince, standart kitle turizminden kişiye uyumlaştırılmış turizm
türlerine doğru talep artmaya başlamıştır. Bu algının hızlı bir şekilde
yayılmasında şehirde yaşayanların sosyo-ekonomik durumunun
yükselmesi, iş hayatının stresinden uzaklaşma isteği, çevre kirliliği ve
gürültüden kaçış büyük rol oynamıştır. Bu nedenle doğayla iç içe, yerel
halka saygılı ve yerel ekonomiyi gözeten pek çok turizm çeşidi, kitle
turizmine alternatif olarak ortaya çıkmıştır.
Çekim gücü arz eden ve bu doğrultuda talep yaratan tüm turistik ürün
çeşitleri turistik ürün çeşitlendirme adı altında değerlendirilmektedir.
Turistlerin isteklerindeki gelişmeler ve rekabet gibi çevresel faktörler
turistik ürün çeşitlendirme politikası oluşturulmasında etkili olmaktadır.
Bu nedenle turistin değişikliğe uğrayan ihtiyaçları ve davranışları
belirlenerek, yeni ürünler üretilmeye ve çeşitlendirmeye gidilmektedir.
Erzurum sahip olduğu doğal, kültürel ve tarihi zenginlikleriyle birçok
turizm çeşidinin uygulanmasına elverişli olması yanı sıra, birçok
yetersizlik sebebiyle istenilen turizm gelişimi seviyesine ulaşamamıştır.
2023 Türkiye Vizyonunda Kış Turizmi Gelişim Koridorunda yer bulan ve
adı daha çok ş turizmi ile anılan Erzurum’un sadece bu yönüyle değil,
farklı turistik ürün çeşitleri ile de değerlendirilmesi gerektiği
gözlenmektedir. Bu çalışma ile tek yönlü değerlendirilen Erzurum ilinin
var olan fakat desteklenmesi gereken tüm turistik ürün çeşitleri ele alınmış
ve bazı öneriler getirilmiştir. Erzurum ili turistik ürün çeşitlerinin geniş
kapsamlı değerlendirildiği bir çalışmanın olmaması da, literatüre katkı
sağlamak amacımızı pekiştirmiştir
.
2. LĐTERATÜR TARAMASI
Literatür taraması ardından yerli ve yabancı yazında Erzurum’da
yapılabilecek turizm çeşitlerinin irdelendiği bir çalışma tespit
edilememiştir. Fakat Erzurum’un sahip olduğu bazı turistik ürün
çeşitlerine ilişkin akademik çalışmalar belirlenmiştir.
86
Erzurum İli Temel ve Destekleyici Turistik Ürün Çeşitlerinin Değerlendirilmesi
EUL Journal of Social Sciences (IV:I) LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi
June 2013 Haziran
Bunlar; Yılmaz ve Karahan’ın (2003), “Eko-turizm yaklaşımlarında
flora turizmi: Palandöken dağlarının potansiyeli” adlı çalışmalarında,
Erzurum ilinin sadece ş turizmi potansiyelinin değerlendirilmesinin
büyük bir eksiklik olduğundan ve turizmin dört mevsime yayılması
gerektiğinden bahsedilmiştir. Bu amaçla Erzurum Palandöken Dağlarının
flora zenginliği ele alınmış ve değerlendirilmiştir.
Koca vd. (2007), Erzurum’un son yıllarda ulusal ve uluslararası
düzeydeki bazı takım ve sporcular tarafından kamp yeri olarak tercih
edilmesi göz önüne alınarak, ilin spor-kamp turizm potansiyeli
değerlendirilmiştir. Konaklama, ulaşım, sportif altyapı olanakları ile şehrin
bu turizm türü için bir potansiyel arz ettiği ve değerlendirilmesi
gerekliliğinden bahsedilmiştir.
Akpınar ve Bulut (2010), ülkemizde eko-turizm çeşitlerinin bölgelere
göre dağılımını inceledikleri çalışmada, Erzurum’da kuş gözlemciliği,
doğa yürüyüşü, yayla, mağara, av, akarsu, botanik turizmi ve atlı doğa
yürüyüşü yapılabileceğinden bahsetmişlerdir. Fakat bu ülke çapında bir
çalışma olması dolayısıyla Erzurum ilini hedef almamaktadır.
Bu çalışmaların yanı sıra, Kopar (2008) tarafından Erzurum’un Đspir
ilçesinde bulunan Elmalı Mağarası coğrafik açıdan incelenmiştir. Özdemir
vd. (2008) tarafından Erzurum’un tarihsel değer taşıyan evleri ve yolları
yapısal bakımdan ele alınmıştır. Özhancı ve Yılmaz (2011) tarafından,
rekreasyon alanları görsel peyzaj kalitesi yönünden değerlendirilmiştir.
Bu taramanın ardından Erzurum ilinin sahip olduğu turistik ürün
çeşitlerinin tespit edilmesi ve literatürdeki bu boşluğun doldurulması
amacıyla çalışmanın ortaya çıkarılması gerekliliği öngörülmüştür. Bu
sayede sektör temsilcilerine ve turizm girişimcilerine fikir verebileceği
şünülen sonuçlar paylaşılmıştır.
3. YÖNTEM
Erzurum ili turistik ürün çeşitleri temel ve destekleyici olmak üzere
detaylı bir şekilde incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Bu turistik ürün
çeşitleri, sektör paydaşları ile beraber üye olarak katılım gösterdiğimiz
Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı bünyesinde gerçekleştirilen
Đnovasyona Dayalı Bölgesel Turizm Stratejisi” projesi kapsamında
konferans, seminer, proje ve gezilerde elde ettiğimiz bulgular vasıtasıyla
belirlenmiştir. Öngördüğümüz tüm turistik ürün çeşitleri bu çalışmalar
aracılığıyla temellendirilmiştir. Gerekli yazınsal tarama ardından ise
temellendirilen bu çeşitler zenginleştirilmiş ve uygunluğu üzerine
değerlendirmeler yapılmıştır.
Bekir Elmas, Çetin Akkuş ve Gülizar Cengiz
87
EUL Journal of Social Sciences (IV.I) LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi
June 2013 Haziran
4. ERZURUM ĐLĐ TURĐSTĐK ÜRÜN ÇEŞĐTLERĐ
Doğu Anadolu’nun yüzölçümü en büyük kenti olan Erzurum, tarih
boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, birçok kültürü bünyesinde
barındırmış bir şehirdir.
2009 yılı itibariyle 20 ilçe ve 966 köyü bulunan ile
ulaşım karayolu, demiryolu ve havayolu ile rahatlıkla
gerçekleştirilmektedir (TÜĐK, 2009: 10; Erzurum Valiliği, 2012).
Erzurum iline 2008 yılında gelen yerli turist sayısı 7.908, çıkış yapan
yerli turist sayısı 5.847 olarak saptanmış, aynı yıl gelen yabancı ziyaretçi
sayısı 8.123, çıkış yapanlar ise 8.083 olarak kaydedilmiştir. 2008 yılı ülke
genelinde giriş yapan yerli ve yabancı turist sayısı 36.027.491 olarak
kaydedilirken, çıkış yapan ziyaretçilerin toplamı 36.300.645 olarak
gerçekleşmiştir (TÜĐK, 2012). Erzurum ilinin giriş-çıkış yapan ziyaretçiler
açısından ülke turizminden aldığı pay çok şük seviyededir. Bu oranı
arttırabilmek adına turistik ürün çeşitlerinin geliştirilmesine çalışması
gerektiği söylenebilir. Bu amaçla çalışmada, 7 tanesi temel olmak üzere 13
adet turistik ürün çeşidi belirlenmiştir.
4.1. Temel Turistik Ürün Çeşitleri
Tüketicilerin belirlenmiş ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanan ve
temel yarar sağlayan turizm ürünü çeşididir. Talep edilme önceliği
değişkenine göre en temel ürünlerdir (Kozak, 2010: 134).
Erzurum’da gerçekleştirilen temel turistik ürün çeşitleri, tarihi ve doğal
çekicilikler ve şehrin sahip olduğu kurum ve kuruluşların gelişimine
paralel olarak ortaya çıkmış, çeşitlendirme yoluna gidilmeksizin
uygulanması mümkün olmuş faaliyetlerdir.
4.1.1. ş ve Spor Turizmi
ş turizmi çoğunlukla içerisinde sportif faaliyetleri barındırması
dolayısıyla spordan ayrı bir başlık olarak şünülmesi imkânsız bir turistik
ürün çeşidi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Erzurum kent merkezi ve yakın çevresinde bulunan ş ve spor turizm
merkezleri Türkiye’de bir master planla projelendirilmiş ilk kış sporları
merkezi topluluğudur. Bunlar; Palandöken Dağları, Erzurum Boğazı
mevkii, Gez yaylası ve Konaklı Bölgesi’dir. Bunun yanı sıra, Palandöken
Dağları’nda Türkiye’de ilk olarak planlı kış turizmi ve ş sporları için
mekân düzenleme çalışmaları yürütülmüştür (Kırzıoğlu, 1993: 44). Kış
sporları ve kış turizmi hareketleri bakımından Türkiye’nin birinci derecede
önemli ve öncelikli kayak alanları arasında yer alan Palandöken Dağları,
Erzurum kent merkezinde ş sporlarına olanak sağlamaktadır. Palandöken
Dağları kayak sporu ve kış turizmi hareketleri yönünden uluslararası bir
istasyon olma özelliği taşımaktadır. Alp disiplininin rahatlıkla uygulandığı
kayak tesisleri, geniş ve uzun pistleri ve kar kalitesi açısından sporcular
içinde çekicidir.
88
Erzurum İli Temel ve Destekleyici Turistik Ürün Çeşitlerinin Değerlendirilmesi
EUL Journal of Social Sciences (IV:I) LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi
June 2013 Haziran
Erzurum Boğazı, genelde Palandöken kayak merkezi olarak bilinse de
bu alan Palandöken dağları üzerinde bulunan Ejder tepesi ve çevresini
içine almaktadır. Bu alanda bulunan Kayak Merkezi, Erzurum kent
merkezine 5 km uzaklıktadır. Ekim ayının sonundan Mayıs ayı sonuna
kadar yılda 150 günden fazla karla örtülüdür. Aralık– Mayıs arasındaki
dönem kayak etkinlikleri için en uygun zaman olmakla birlikte, normal ş
koşullarında 2-3 m kar örtüsü ile kaplıdır.
Gez Yaylası ş sporları merkezi, 2200–2770m aralığında ve
Erzurum’un 7 km doğusundadır. 54 ha’lık alana sahip olan alanda
doruktan kuzeydoğu yönünde uzanan üç geniş sırt bulunmaktadır.
Kayılabilir alan 2.150 m ile 2.750 m arasındadır.
Konaklı bölgesinin kış sporları açısından sahip olduğu özellikler Gez
Yaylası ve Erzurum Boğazı alanlarına göre daha uygundur. Alanın
topoğrafik görünümü Alplere benzemektedir. Derin olmayan bir vadi
boyunca uzanan eğimli yamaçlar grubu çok sayıda mekanik tesis ve pist
için elverişlidir. Erzurum Winter Universiade (EWU) 2011 oyunları
dolayısıyla bu bölgeye Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından
birçok yatırım yapılmıştır. Özel sektörün otel yatırımı yapması içinde
114.000 m² alan ayrılmıştır ve bu alanın tahsis işlemleri Kültür ve Turizm
Bakanlığı Tahsisler Genel Müdürlüğü tarafından yapılmaktadır (Toy vd.,
2010: 2-5).
Ayrıca, EWU 2011 dolayısıyla, Erzurum’a 53 ülkeden 1.768 sporcu
katılmıştır. 940 Delegasyon Görevlisi, 258 FISU (International University
Sports Federation/Uluslararası Üniversite Sporları Federasyonu) Görevlisi,
113 Uluslararası Hakem ve Jüri, 385 Yerel-Ulusal Medya Görevlisi, 54
Uluslararası Medya Görevlisi, 3.640 Güvenlik Görevlisi, 660 Sağlık
Görevlisi ve 2.600 Gönüllüde görev almıştır (EWU Sonuç Raporu, 2011:
13). Tüm bu veriler, ş ve spor turizminin bir şehri, aktif ve pasif
katılımcılar ile nasıl kalkındırdığını ispat etmektedir.
4.1.2. Tarih ve Kültür Mirası Turizmi
Kültür turizmi sözcüğü ilk kez 1980’li yıllarda kullanılmış ve
uluslararası turizm pazarında yeni turistik ürün olarak kabul görmüştür.
Ziyaretçilerin gittikleri yerdeki tarihi ve bir ulusa ait değerleri görmesi ve
tatması olarak tanımlanmaktadır (Çulha, 2008: 1829). Kültür turizmi
kaynakları çok çeşitli olmakla beraber 14 başlıkta toplamak mümkündür.
Bunlar, miras çekicilikleri, festivaller ve özel olaylar, endüstri ve ticaret,
lisan, inanç merkezleri, mimari çeşitlilik, sanatsal faaliyetler, yerel el
sanatları, sportif ve boş zaman faaliyetleri, özel ilgi seyahatleri, yerel
içkiler ve içecekler, temalı etkinlikler ve gezi programları, modern kültür,
tarihsel olaylar ve ünlü insanlardır (Kızılırmak ve Kurtuldu, 2005: 102).
Erzurum için durum değerlendirildiğinde, miras çekicilikleri, mimari
çeşitlilik, inanç merkezleri, yerel el sanatları, tarihsel olaylar ve ünlü
insanlar büyük bir çeşitlilik arz etmektedir.
Bekir Elmas, Çetin Akkuş ve Gülizar Cengiz
89
EUL Journal of Social Sciences (IV.I) LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi
June 2013 Haziran
Erzurum il merkezi ve birçok ilçesinde farklı miras çekiciliklerini ve
tarihi mimari yapıları barındırmaktadır. Đl merkezinde bulunan en önemli
yapılardan biri, yapım tarihi kesin olarak bilinmeyen Erzurum Kalesi’dir.
Đç kale mescidine minare olarak yaptırılan Saat Kulesi ise şehre hâkim bir
yapıya sahiptir. Hasankale, Đspir Kalesi, Oltu Kalesi ve Narman’ın
Samikale köyünde bulunan kalede tarihi yapılardır (Erzurum Đl Kültür ve
Turizm Müdürlüğü, Kuleler ve Kaleler, 2012).
Şehir merkezinde bulunan Çifte Minareli Medrese, Anadolu Selçuklu
dönemine ait olup, avlulu, 2 katlı, 4 eyvanlı medrese tipinin anıtsal bir
örneğidir. Kuzey cephesine hâkim taç kapısı, baş başına bir sanat
şaheseridir. Bunun yanında Đlhanlı döneminden günümüze kalan nadir
eserlerden biri olan Yakutiye Medresesi, günümüzde Đslam Eserleri
Müzesi olarak kullanılmaktadır (Erzurum Đl Kültür ve Turizm Müdürlüğü,
Medreseler, 2012). 1942 yılında Çifte Minerali Medrese’de faaliyete
geçen, 1967 yılında kendi binasına taşınan Arkeoloji Müzesi’nde, M.Ö. 4
binden Selçuklu dönemine kadar olan süreyi kapsayan çeşitli eserler
sergilenmektedir. Ayrıca, şehir merkezinde bulunan, Atatürk’ün Erzurum
Kongresi sırasında ikamet ettiği ev ile kongrenin yapıldığı bina şehrin
tarihi önemini vurgulayan eserlerdir (Erzurum Đl Kültür ve Turizm
Müdürlüğü, Müzeler ve Örenyerleri, 2012).
1297 yılında yaptırılmış Bingöl Çayı ile Hasankale Çayı’nın birleşme
noktasında bulunan Çobandede Köprüsü’nün günümüze altı kemer gözü
ve 130 metrelik bölümü gelebilmiştir. Osmanlı mimarisinin özelliklerini
taşıyan Rüstempaşa Bedesteni günümüzde oltu taşı satıcılarının faaliyet
gösterdiği bir çarşı olarak hizmet vermektedir (Erzurum Đl Kültür ve
Turizm Müdürlüğü, Köprüler ve Bedestenler, 2012). Şehir merkezinde
bulunan Gümrük, Cennetzade ve Kanberoğlu Hanlarının 18. ve 19.
yüzyıldan kalmış olduğu tahmin edilmektedir. 17. yüzyıl başlarında
“derbent hanı” olarak inşa edilen, Aşkale ilçesinde bulunan Karasu Hanı
da, sadece kapalı hol bölümünden oluştuğu için dikkat çeken bir yapıya
sahiptir (Erzurum Đl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Hanlar, 2012).
Tarihi yapılarının yanı sıra geleneksel mimarisi de yerli ve yabancı tüm
turistlerin ilgisini çekebilecek özelliktedir. Geleneksel Erzurum evlerinde
bir veya iki oda evin kadınlarına ayrılarak, bu odalar “Haremlik
Odaları/Tandırevi Odaları” olarak isimlendirilir (Canım, 2010: 209-212).
Ev, tandır damı, aşhana da denilen “Tandırevi”, günümüz Erzurum
evlerinde yok denecek kadar azalmış olmakla birlikte, bu geleneği
sürdüren evler de bulunmaktadır (Metro-Gastro, 2010: 23).
Erzurum, hamam kültürünün gelenekselliğini koruduğu ve dağlarla
çevrili olması dolayısıyla her bir yanında çeşmelerin bulunduğu bir
şehirdir. Lala Paşa Hamamı, Kırkçeşme Hamamı, Boyahane Hamamı,
Murat Paşa Hamamı, Küçük Hamam, Saray Hamamı, Çifte Göbek
Hamamı ve Gümrük Hamamı gibi tarihi hamamlar günümüze ulaşmayı
başaran ve hala kullanılan tarihi ve kültürel değerlerdir (Gezi Rehberi,
90
Erzurum İli Temel ve Destekleyici Turistik Ürün Çeşitlerinin Değerlendirilmesi
EUL Journal of Social Sciences (IV:I) LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi
June 2013 Haziran
2009: 72-75). Erzurum çeşmeleri ise, genellikle 18. yüzyıl yapımı olan ve
şehrin dört bir yanını sarmış kültürel değerlerden biri olarak yerini
almaktadır (Metro-Gastro, 2010: 19).
Erzurum’un karakterini yansıtan bir diğer husus ise, el sanatlarıdır.
Ehramı, halı dokumacılığı ve oltu taşı işlemeciliği, şehrin en önemli maddi
kültür miraslarındandır. Özellikle Erzurum’un yeraltı zenginliklerinden
biri olan ve dünyada sadece Oltu ve çevresinde çıkması dolayısıyla adını
buradan alan Oltu Taşı büyük bir önem arz etmektedir (Canım, 2010: 179).
Erzurum, halk edebiyatı, halk müziği ve ozanları ile ülke çapında ün
kazanmış ve birçok âşık yetiştirmiş bir memlekettir. Günümüzde de halk
kültürünü, edebiyatını ve müziğini yaşatmakta, bu vasıta ile birçok şenlik
düzenlenmektedir. Bununla birlikte, halk edebiyatının ve müziğinin
baskınlığından ötürü halk dansları kültürü de geniş bir yöredir.
4.1.3.Akarsu Turizmi
Akarsu turizmi, büyük yatırımlar gerektirmemesi, çevrenin tarihi,
arkeolojik, kültürel, otantik değerleri ve diğer turizm çeşitleriyle bir bütün
oluşturması açısından çok elverişlidir. Ülkemizde akarsu turizmine uygun
alanlar, Akdeniz Bölgesi’nde, Antalya- Köprüçay, Alara ve Dim Çayı,
Manavgat Çayı, Anamur (Dragon Çayı), Adana-Feke- Göksu Nehri, Đç
Anadolu Bölgesi’nde Zamantı Irmağı, Ege Bölgesi’nde Muğla Dalaman
Çayı, Karadeniz Bölgesi’nde Altıparmak- Barhal Çayı, Fırtına Deresi,
Doğu Anadolu Bölgesi’nde Çoruh Nehri ve Güneydoğu Anadolu
Bölgesi’nde Fırat Nehri’nin bir kısmı olarak tespit edilmiştir (Akpınar ve
Bulut, 2010: 1587).
Erzurum’un Đspir ilçesi sınırından geçen Çoruh nehrinin derin
kanyonları rafting ve kano yapmaya elverişli olması dolayısıyla her yıl
turist akınına uğramaktadır (Erzurum Đl Kültür ve Turizm Müdürlüğü,
Sportif Etkinlikler, 2012). Çoruh Nehri Havzası potansiyeli göz önüne
alınarak birçok proje gündeme getirilmiş ve uygulanmıştır. 4. Dünya
Rafting Şampiyonası 1993’te Çoruh Nehrinde yapılmıştır ve yaklaşık 250
kürekçi Çoruh kıyılarında toplanmıştır. 2005 yılında düzenlenen 1. Çoruh
Adrenalin Haftası’nda ise 14 farklı ülkeden gelen 36 nehir kanosu
sporcusu 5 gün boyunca yarışştır (Çoruh Vadisi Web Sitesi, 2012).
Ayrıca, North-West Evening Mail’de, Türkiye’de yapılacak ilk on aktivite
içinde raftingden ve 4 parkurdan biri olarak Çoruh Nehrinden
bahsedilmektedir (North West Evening Mail Gazetesi, 2012).
4.1.4. Đnanç Turizmi
Türkiye toprakları gerek farklı inançlara gerek Đslam dinine inananlar
için çok önemli bir merkezdir. “Dini eserleri yanı sıra, manevi kimliği
yüceltilmiş ”evliya” olarak nitelenen insanlara ait ziyaret yerleri, camiler,
yatırlar, türbeler hemen her şehrimizde kutsal yerler olarak bulunmaktadır”
(Sargın, 2006: 3-4).
Erzurum ise, geleneksel dokusu ve manevi yapısı itibariyle cami
kültürünün yoğun yaşandığı bir şehirdir. Şehir merkezinde bulunan Ulu
Bekir Elmas, Çetin Akkuş ve Gülizar Cengiz
91
EUL Journal of Social Sciences (IV.I) LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi
June 2013 Haziran
Cami ve Lala Mustafa Paşa Cami önemli mimari yapılardandır. Ulu Cami,
Anadolu Selçuklu ulu camilerinin tüm özelliklerini yansıtmaktadır. Lala
Mustafa Paşa Cami, Erzurum’da ki ilk Osmanlı camisidir. Lala Mustafa
Paşa tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan cami, hamam, muvakkıthane,
şadırvan, sübyan mektebi gibi ilavelerle bir külliyeye dönüşmüştür.
Bunların dışında şehir merkezinin değişik konumlarında 18 adet tarihi
cami ve üç kümbetler bulunmaktadır. Üç kümbetler tamamıyla taştan
yapılmış olup, 13. yüzyıl sonu, 14. yüzyıl başına ait olduğu kabul
edilmektedir. Kümbetler, Türklere ait diğer kümbetlere nazaran değişik
planları, kullanılan malzeme ve süslemeleri açısından dikkat çekmektedir.
Şehir merkezi şında Oltu ilçesinde, Oltu çayı kenarında yer alan cami,
Osmanlı sanatındaki tek kubbeli camilerin Doğu Anadolu’da ki en güzel
örneklerinden birisidir. 11. yüzyılda Gürcü Bana Krallığı’na ait Penek
Köyü Kalesi, yapım tarzıyla daha çok kilise özelliği göstermekte olup,
planının daire şeklinde olması nedeniyle de diğer kiliselerden farklı bir
özellik göstermektedir. Tortum ilçesinin Bağbaşı köyünde bulunan ve
Gürcü Kralı Büyük David tarafından 961-1001 tarihleri arasında
yaptırılmış olan Meryem Ana Kilisesi birçok sanat tarihçi ve dindar
Hristiyan tarafından ziyaret edilmektedir (Erzurum Đl Kültür ve Turizm
Müdürlüğü, Camiler ve Kiliseler, 2012).
Erzurum gerek tarihi mekânları, gerek kültürel değerleri ile özellikle
yabancıların ilgisini çekecek enteresanlıkta olup, yerli turistler içinde inanç
ve ibadet açısından gözde bir turizm merkezi haline getirilmelidir (Cengiz
ve Akkuş, 2012: 71).
4.1.5. Toplantı Turizmi
Turizm faaliyetleri içerisinde önem kazanan bu alt dal, genellikle
kongre turizmi olarak adlandırılmaktadır fakat kongre de bir toplantı türü
olması sebebiyle başğı toplantı turizmi olarak değerlendirmek daha
makul bulunmuştur. Toplantı rleri kongre, konferans, seminer, sergi ve
fuar, ticari gösteri, kolokyum, panel, sempozyum, forum, genel kurul ve
çalıştay (workshop) vb. olarak sıralanmaktadır (Çakıcı, 2009: 1,4).
Erzurum ilinde toplantı faaliyetlerini yürütebilecek otel kapasiteleri,
otel yöneticileri ile yapılan görüşmeler sonucu elde edilmiş ve Tablo 1’de
verilmiştir. Şehir merkezine yakın fakat Palandöken Dağında mevkilenmiş
2 adet 5 yıldızlı ve 2 adet 4 yıldızlı dağ oteli bu ihtiyacı karşılayacak
niteliktedir. Bu otellerin toplam yatak kapasitesi 2275 kişi olup, toplam
çalışan sayısı 505’dir. Erzurum ilindeki toplam toplantı salonu kapasitesi
ise 1860 kişidir. Ulusal veya uluslararası düzeyde bir toplantının
gerçekleştirilebilmesi için en az 300 kişinin katılımı gerekmektedir.
92
Erzurum İli Temel ve Destekleyici Turistik Ürün Çeşitlerinin Değerlendirilmesi
EUL Journal of Social Sciences (IV:I) LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi
June 2013 Haziran
Erzurum ili sahip olduğu değerler açısından toplantı turizmine elverişli
olsa da, geliştirilmesi gerekmektedir.
Tablo 1. Erzurum Đli Turizm Đşletme Belgeli Oteller Genel Bilgileri
Otellerin
Niteliği Sayısı Toplam
Oda Sayısı Toplam
Yatak Sayısı
Toplam
Toplantı Salonu
(kapasite-kişi)
Toplam
Çalışan
Sayısı
5 Yıldızlı 2 405 1144 1300 330
4 Yıldızlı 2 346 1131 450 175
3 Yıldızlı 3 157 364 110 65
2 Yıldızlı 4 356 386 - 35
1 Yıldızlı - - - - -
Toplam 11 1.264 3.025 1.860 605
Erzurum ili ş turizmine ağırlık verdiği için yazın Antalya gibi sıcak
şehirlerde düzenlenen toplantılara kıyasla daha ferah bir havaya sahip
olacaktır. Birçok komşu ülkeye en yakın büyük şehir olması da tercih
sebepleri arasında gelmektedir. Ayrıca, dağ otellerine ulaşımın çok rahat
ve kısa zamanda sağlanması ve hepsinin uluslararası standartlarda oteller
olması, yatak kapasitelerinin konaklamaya imkân tanıması gibi değişkenler
avantajları arasında yer alırken, toplantı turizmini yönetmeye yönelik bir
girişim yapacak yeterliliğe sahip değillerdir.
4.1.6. Av Turizmi
Ülkemizde Cumhuriyet dönemine kadar özellikle yerli avcılar
tarafından yapılan bilinçsiz ve düzensiz avlanmalar, 1937 yılında CĐTES
(Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin
Uluslararası Ticaretine Dair Sözleşme) ve BERN (Avrupa’nın Yaban
Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi) ve Avrupa Birliği
Mevzuatı göz önüne alınarak hazırlanan Kara Avcılığı Kanunu’nun
çıkmasına sebep olmuştur. 2003 yılında yenilenen kanunla av ve yaban
hayatının daha etkin şekilde korunması, geliştirilmesi ve sürdürülebilir
yönetimi sağlanmaya çalışılmıştır.
Av turizmi ise Türkiye’de 1950’li yıllarda başlamıştır. Fakat 1970’li
yıllara kadar özellikle yabancıların herhangi bir yasaklama ve kısıtlama
olmaması sebebiyle katliama varacak şekilde avlanması Av Turizmi
Yönetmeliği çıkarılmasına neden olmuştur. 2005 yılında ise, Yerli ve
Yabancı Avcıların Av Turizmi Kapsamında Avlanmalarına Đlişkin Esas ve
Usulleri Đçerir Yönetmelik yürürlüğe girmiştir.
Türkiye birçok hayvanın anavatanı olarak bilinen, 120 civarında
memeli, 400 civarında kuş, 130 civarında sürüngen, 300 civarında balık
türü bulunan, 15 memeli, 46 kuş, 18 sürüngen ve 5 kurbağa türünün de yok
olma tehlikesi olan çok çeşitli bir ülkedir. Ayrıca, günümüzde birçok av
hayvanının türü çok azalmış, bazı türler ise tamamen yok olmuştur (Ege,
2008: 346, 349, 350, 355).
Bekir Elmas, Çetin Akkuş ve Gülizar Cengiz
93
EUL Journal of Social Sciences (IV.I) LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi
June 2013 Haziran
Erzurum il nırları içinde yaşayan yaban hayvan türleri; Merkez Av
Komisyon Kararları ile CITES ve BERN Sözleşmeleri açısından
değerlendirilmiş ve durumları tespit edilerek listelenmiştir. 2010 yılında
Erzurum ili sınırları içerisinde yaşayan yaban kuş türü 129, yaban memeli
türü 22 olarak tespit edilmiştir. 2010 yılında, kaçak ve usulsüz avcılık
konusunda yaklaşık 17.500 TL idari para cezası uygulanmıştır.
2005 yılı itibariyle Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilen ve Erzurum
ili dâhilinde faaliyet yürütülen 3 adet yaban hayatı geliştirme sahası
bulunmaktadır. Genelde Erzurum’un bütün bölgelerinde kara avcılığı ve
tatlı su avcılığı yaygındır. Bu turizm çeşidine olan amatör şkünlüğü
Avcılar Kulübü’ne olan üye sayısı göstermektedir. Erzurum’da organize
avcılık faaliyetleri 1955 yılında kurulan Erzurum Avcılık ve Okçuluk
Kulübü ile başlamıştır (Erzurum Çevre Durum Raporu, 2010: 106).
4.1.7. Kuş Gözlemciliği Turizmi
Batı dünyasında, doğaya zarar vermeyen en yaygın açık hava
rekreasyon faaliyeti haline gelen kuş gözlemciliği, özel ilgi turizmi
içerisinde değerlendirilmektedir. 1970’lerden günümüze kadar geçen süre
içinde kuş gözlemcilerinin sayısı oldukça hızlı bir artış göstermiştir
(Çakıcı ve Harman, 2006: 161,162). Kuş gözlem turizmi, insanların
yaşadıkları çevrenin şına çıkarak, kuşları yaşam alanlarında gözlemleme
ve tanımlama amaçlı yaptıkları seyahatler olarak tanımlanabilir.
Bu turistik ürün çeşidi, yerel halkın ekonomi ve çevresel durumunun
iyileştirilmesinde, biyoçeşitliliğin değeri konusunda yerel halkın
eğitiminde ve doğal alanların muhafazası için yerel ve ulusal teşvikin
yaratılmasında yüksek potansiyele sahiptir. Bunun yanı sıra, kuş
gözlemciler, en büyük eko turist grubunu oluşturmakta olup, genellikle iyi
eğitimli, iyi gelirli ve bu faaliyete gönülden bağlıdırlar. Toplum tabanlı
koruma için ideal turist sınıfına girmektedirler. Fakat kuş gözlemciliğinin
ekolojik zararlarının önlenmesi için düzenli gelişmesine ve kapsamlı
olarak incelenmesine çalışılmalıdır.
Dünyada kuş gözlem turizmi yapan en büyük 6 şirketin (yılda en az 150
kuş gözlem turu organize eden) az gelişmiş ülkelere yaptıkları ortalama bir
tura, kişi başına 4000 dolardan fazla veren 12 kuş gözlemcisinin katıldığı
dikkate aldığında, uluslararası kuş gözlemciliğin ekonomik etkisi daha
açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır (Şekercioğlu, 2012).
Texas High Island’da kuş gözlemciliğinin ekonomik etkilerini
belirmeye yönelik yapılan bir araştırmada, araştırma katılımcılarının
(Texas Ornitoloji Derneği Üyeleri), kuş gözlemciliği ile ilgili seyahatlere
yıllık ortalama 2000 dolarlık harcama yaptıkları tespit edilmiştir (Çakıcı ve
Harman, 2006: 162).
Türkiye’de 30 adet Kuş Gözlem Topluluğu bulunmakta olup, Erzurum
Kuş Gözlem Topluluğu da bu grubun içerisindedir. Ülkemizde
gözlemlenebilen kuş türü 460, nesli tehlike altında olan kuş türü 16 olarak
tespit edilmiştir. Şekil 1’deki Türkiye’nin kuş türü yoğunluk haritasına
94
Erzurum İli Temel ve Destekleyici Turistik Ürün Çeşitlerinin Değerlendirilmesi
EUL Journal of Social Sciences (IV:I) LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi
June 2013 Haziran
bakıldığı zaman, kuş gözlemciliğinin büyük şehirlerde daha yoğun olduğu,
gözlemcilerin genellikle en önemli kuş gözlem alanlarını tercih ettiği,
Doğu ve Batı illeri arasında belirgin bir yoğunluk farkı bulunduğu
görülmektedir. Bunun yanı sıra, kuş gözlem topluluğu, halkalama
istasyonu bulunmayan ve üzerine bilimsel çalışmaların yapılmadığı
şehirler, kuş gözlem verisi yönünden zayıf görülmektedir. (Türkiye Kuş
Gözlem Sitesi, 2012
).
Şekil 1. Kuş Türü Yoğunluğu Haritası
Not:
Đ
llerde gözlemlenmi
ş
ku
ş
türü sayısı renklerle ifade edilmektedir. Ku
ş
türü sayısı
fazla olan iller koyu renk, az olanlar açık renkle gösterilmi
ş
tir.
Erzurum’da ise kuşun yanı sıra kelebek ve yaban hayatı gözlemciliği de
yapılabilmektedir. Sadece yöreye özgü birçok kuş türü ile birlikte, 2005
yılında 188 kuş türü saptanmıştır. Bu rakam Türkiye’de gözlemlenebilen
kuş türlerinin yaklaşık % 40’ına yakınını kapsamaktadır (Gezi Rehberi,
2009: 96).
Ülkemizde Sakallı Akbaba, Kızıl Akbaba, Kara Akbaba ve Küçük
Akbaba olmak üzere 4 farklı akbaba türü bulunmakta olup, leş ile beslenen
bu iri kuşların dördünü de Çoruh Vadisi’nde yer alan Uzundere’de görmek
mümkündür.
Bekir Elmas, Çetin Akkuş ve Gülizar Cengiz
95
EUL Journal of Social Sciences (IV.I) LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi
June 2013 Haziran
Şah Kartal, Bozkır Kartalı, Bozkır Delicesi gibi Türkiye’de çok ender
görülen yırtıcı kuş türleri, özellikle sonbahar göçü sırasında Çoruh
Vadisi’nde izlenebilmektedir. Uzundere vadisinden yoğun olarak geçen
diğer yırtıcı kuş türleri ise Şahin, AŞahini, Çayır Delicesi, Atmaca, Kara
Çaylak ve Saz Delicesi’dir. Ayrıca göç esnasında Küçük Orman Kartalı,
Büyük Orman Kartalı, Yılan Kartalı, Küçük Kartal, Yoz Atmaca ve Ala
Doğan gözlenebilmektedir. Dünya üzerinde oldukça dar bir yayılışa sahip
olan Urkeklik, dağların ulaşılması güç, sarp ve kayalık kesimlerinde
yaşamakta olup, bu nadir tür, sabahın erken saatlerinde Uzundere Đlçesi ve
yakın çevresinin yüksek kesimlerinde kolaylıkla gözlenebilmektedir.
Sadece Kafkasya Bölgesi ve Doğu Karadeniz Dağları’nda bulunan Kafkas
Çıvgını da, bölgede ormanlık alanlarda gözlenebilmektedir. Alamecek,
Kara Đskete, Kara Ağaçkakan, Alasığırcık, Büyük Dağbülbülü, Sürmeli
Dağbülbülü, Akyanaklı Baştankara, Aksırtlı Kuyrukkakan gibi zor görülen
türlerde Uzundere vadisi ve çevresinde gözlemlenebilmektedir.
Anadolu’da birçok türküye adını vermiş olan Kınalı Keklik, vadinin her
şesinde rahatlıkla görülebilmektedir (Orhan ve Karahan, 2010: 34-35).
Alaca Sinekkapan’ın Türkiye’de en iyi bilinen üreme alanlarından biri
de Uzundere vadisidir. Ülkemizin en büyük baykuş türü olan Puhu, vadide
yerli olarak bulunmaktadır. Küresel ölçekte nesli tehlike altında statüsünde
bulunan Sürmeli Kızkuşu ve ülkemizde nadir görülen Kara Kanatlı
Bataklık kırlangıcı, vadiye oldukça yakın bir mesafede bulunan Erzurum
Ovası üzerinden göç etmektedir. Đnsan müdahalesinden uzak alanları tercih
eden Kara Leylek ve Bıyıklı Doğan, sarp kayalık kesimlerinde
üremektedir. Sayıları çok azalmış olan, nesli tehlike altında Uludoğan
vadide göç dönemlerinde beslenmektedir. Türkiye’de nesli tehlike altında
bulunan Akkuyruklu Kartal Tortum Gölü çevresinde üremektedir.
Uzundere Đlçesi ve yakın çevresinde kuş göçünün oldukça yakından
izlenebileceği pek çok göç izleme noktası bulunmaktadır. Alanda kuş
gözlem uzmanları tarafından yapılan detaylı arazi çalışmaları sonucunda 5
adet en iyi kuş izleme rotası çıkartılmıştır. Bu rotalar; Mescit Dağları
Uzundere–Đspir geçidi, Çamlıyamaç–Kılıçkaya geçidi, Tortum Gölü,
Zugar Boğazı, Ağcakale olarak belirlenmiştir (Orhan ve Karahan, 2010:
35).
Ayrıca Avrupa kıtasında bulunan 500 türe karşın Türkiye sınırları
içerisindeki kelebek türü sayısının 380 ile 407 arasında olduğu tahmin
edilmektedir. Çoruh havzasında Türkiye sınırındaki kelebek türlerinin üçte
ikisi gözlemlenebilmekte olup, bu çeşitlilik Alman bilim adamları
tarafından keşfedilmiştir. Alan, içerdiği, Çengel Boynuzlu Dağ Keçisi,
Dağ Keçisi, Boz Ayı, Kurt, Yaban Kedisi, Vaşak popülasyonları ile önemli
memeli alanı niteliği taşımaktadır (Orhan ve Karahan, 2010: 35-36).
96
Erzurum İli Temel ve Destekleyici Turistik Ürün Çeşitlerinin Değerlendirilmesi
EUL Journal of Social Sciences (IV.I) LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi
June 2013 Haziran
Erzurum Turizm Elçileri Derneği (Ertuel) önderliğinde; Uzundere
Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği, Uzundere Belediye
Başkanlığı, Uzundere Doğa Gençlik ve Spor Kulübü’nün ortaklığı ile 2010
yılı Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı (KUDAKA) Mali destek
programı kapsamında bir eko turizm projesi hazırlanmıştır. Anadolu’nun
Zirvesindeki Kuş Cenneti Projesi (AZKC-Prj), 24.01.2011 - 23.01.2012
tarihleri arasında Erzurum merkez ve on sekiz ilçeyi kapsayan bölge
içerisinde gerçekleştirilmiştir. Projede; bölgedeki kuş popülasyonu
hakkında yapılacak saha çalışmalarıyla Erzurum’un kuş gözlemi
konusunda alternatif bir turizm noktası olması hedeflenmektedir. Bu
amaca binayen 14. Türkiye Kuş Konferansına Erzurum ili aday olmuştur.
Ayrıca, dördüncüsü düzenlenen Çoruh Vadisi Kuş Gözlem Festivali’de
başarıyla tamamlanmıştır (AZKC-Prj Resmi Web Sitesi, 2012).
4.2. Destekleyici Turistik Ürün Çeşitleri
4.2.1. Mağara Turizmi
Dünyadaki diğer ülkelerle karşılaştırıldığında, ülkemizdeki mağaralar
turizm çeşitliliği açısından büyük önem teşkil etmektedir. Ülkemizde
40.000 üzerinde mağara olduğu tahmin edilirken, önceleri bilimsel ve
sportif amaçlı ziyaret edilen mağaralar, çeşitli çevresel düzenlemelerle ayrı
bir turistik ürün çeşidi olarak turistlerin hizmetine sunulmuştur. Günümüze
gelene kadar 13 adet mağaranın turizm hizmetine sunulduğu belirtilse de,
turizm
amaçlı ziyaret edilen mağara sayısı daha fazladır (Arpacı vd., 2012: 59).
Erzurum ili Đspir Đlçesi’nde bulunan Elmalı Çam Mağarası, sarkıt, dikit
ve yatıklarıyla, doğal olarak oluşmuş olan havuzuyla çok güzel bir
manzara oluşturmakta ve 5.000 kişiyi rahatlıkla barındırabilecek
genişliğiyle hayranlık uyandırmaktadır. Olur Đlçesi’nde bulunan
Yıldızkaya Köyü Mağarası ise, iki kanal, bir hazine ve odalardan
oluşmaktadır (Erzurum Đl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Mağara Turizmi,
2012).
4.2.2. Termal Turizm
Turizm Bakanlığı, termal turizmi, sağlık turizminin alt kolu olan
“termalizm” olarak değerlendirmektedir. Buna göre, “mineralize termal
sular ile çamurların, kaynağın yöresindeki çevre ve iklim faktörleri
bileşiminde insan sağğına olumlu katkı sağlamak üzere, uzman hekim
denetim ve programında fizik tedavi, rehabilitasyon, egzersiz, psikoterapi,
diyet gibi destek tedavilerle koordineli kür uygulamaları için yapılan
turizm hareketi “termalizm” olarak adlandırılmaktadır”(Đlban vd., 2008:
106).
Bekir Elmas, Çetin Akkuş ve Gülizar Cengiz
97
EUL Journal of Social Sciences (IV.I) LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi
June 2013 Haziran
Ülkemizde 46 ilde 190 civarında kaplıca tesisi bulunmaktadır. Kültür ve
Turizm Bakanlığı’ndan termal amacına yönelik olarak turizm yatırım
belgesi almış 10 tesisin yatak sayısı 2.461, turizm işletme belgesi almış 30
tesisin yatak sayısı ise 8.562’dir. Yaklaşık olarak 16.000 yatak kapasiteli
156 tesis ise yerel idare tarafından belgelendirilmiştir (Đlban vd., 2008:
107).
Erzurum ise, Pasinler, Aziziye ve Köprüköy olmak üzere üç bölgede
jeotermal kaynağa sahiptir. Sağlık Bakanlığı’nca yapılan kimyasal
analizlere göre, bu kaynakların debisi ve içindeki eriyik maden değerleri
yüksek olup, banyo ve içme şeklinde uygulanmaları durumunda çeşitli
rahatsızlıklar için tamamlayıcı tedavi niteliği taşımaktadırlar. Fakat
bölgede yer alan Pasinler ve Köprüköy Kaplıcaları’nda ki tesisler Kültür
ve Turizm Bakanlığı’nca işletme belgesine sahip değildirler (KUDAKA,
Đnovasyona Dayalı Turizm Stratejisi ve Eylem Planı, 2011: 157).
Tablo 2. Erzurum’daki Başlıca Termal Kaynaklar ve Özellikleri
Đlçe Termal
Kaynağın Adı Sıcaklık Şifa Verdiği Başlıca
Hastalıklar
Pasinler Pasinler
Kaplıcaları 45 Romatizma, sinir ve
eklem hastalıkları
Aziziye
(Merkez) Ilıca Kaplıcası 40 Mide, bağırsak, karaciğer
rahatsızlıkları
Köprüköy Köprüköy
(Deli Çermik) 26 Kadın hastalıkları, deri,
felç, romatizma
Kaynak: Özgen, N. (2010), “Doğu Anadolu Bölgesinin Doğal Turizm
Potansiyelinin Belirlenmesi ve Planlamaya Yönelik Öneriler”,
Uluslararası Đnsan Bilimleri Dergisi, 7(1): 1401.
Tablo 2’de görüldüğü gibi, Erzurum’daki termal kaynaklar birçok farklı
rahatsızlığa iyi gelmekte olup, üç ayrı bölgede faydalanılmaktadır. Daha
çok yerli turiste hitap eden bu turistik ürün çeşitliliğinin yabancı turistler
için de farklılık arz edeceği düşünülerek desteklenmesi gerekmektedir.
4.2.3. Yayla Turizmi
Türkiye yaylaları, tüm dünyanın giderek daha fazla birbirine
benzemeye başladığı yeni bin yılda, günümüz modern yaşamına göre
Doğulu ve egzotik olduğu için büyük bir potansiyel arz etmektedir.
Türkiye’de toplam 26.000 adet yayla olduğu tahmin edilmektedir. Buda,
her iki köye birden fazla yayla şğünü göstermektedir. Erzurum-Kars
ve Bolu yörelerinde her iki-üç köyden biri yaylacı köydür. Erzurum’un
Olur, Şenkaya, Đspir, Pazaryolu, Aşkale, Horasan (Ntv Resmi Web Sitesi,
2012), Tortum ve Narman ilçelerindeki yaylaları, bunların başında
gelmektedir (Subaşı, 2004: 2,3).
Erzurum coğrafi konumu itibariyle Doğu
Karadeniz’e çok yakın olup, kuzeye bakan kesimleri ikliminden de yer yer
98
Erzurum İli Temel ve Destekleyici Turistik Ürün Çeşitlerinin Değerlendirilmesi
EUL Journal of Social Sciences (IV.I) LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi
June 2013 Haziran
etkilenmektedir. Bir bölümü Artvin ili Yusufeli ilçesinde bulunan Kaçkar
Dağları Erzurum’a yakın olduğu için bu bölgelerde bir alternatif olarak
değerlendirilmektedir.
Yabancı ziyaretçilerin yanı sıra, başka illerde yaşayan Erzurumlularda
yayla turizmi vesilesiyle yaz aylarında Erzurum’a gelerek düzenlenen
şenliklere katılmaktadırlar (Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası, 2012). Fakat
Erzurum’da yayla turizmi teşvik edilmesi, canlandırılması ve organize
edilmesi gerekli bir destekleyici alternatif turistik ürün çeşididir.
4.2.4. Dağcılık Turizmi
Bireylerin tırmanmak için sık sık yaşadıkları yerden başka bölgelere ya
da ülkelere seyahat etmesi dağcılık turizmi olarak kabul edilmektedir.
Dağcılık, bir tırmanma sporu olup, içerisinde yürüyüş (hiking/trekking),
kaya tırmanışı, buz tırmanışı ve kayaklı dağcılığı içermektedir. Bu turizm
çeşidi Alp Dağlarına zevk için tırmanan insanlarla gündeme gelmiş ve
dağcılık kulüplerinin kurulmasıyla birlikte birçok Avrupa ülkesinde
popüler bir rekreatif faaliyet olarak kendini göstermiştir. Özellikle turizm
ağırlıklı dağcılık aktiviteleri son 35 yıldır büyük bir ivme kazanmıştır.
“Türkiye, kuzeyde Karadeniz Dağları, güneyde Toros Dağları ve iç
kesimlerde Ağrı, Süphan, Erciyes gibi yüksek volkanik dağların varlığı
nedeniyle dağcılık turizmi açısından önemli bir potansiyele sahiptir.
Üstelik değişik iklim bölgelerinde yer alan bu dağlardaki biyolojik ve
kültürel çeşitlilik, dağları daha da çekici kılmaktadır.
Ülkemizdeki dağ
sayısının artması, tırmanmak amacıyla daha fazla yabancı dağcının
Türkiye’ye gelişi 1950’lerden itibaren başlamıştır. Bu dönemde başta Ağ
Dağı olmak üzere, Aladağlar, Cilo ve Sat Dağları, Erciyes Dağı, Süphan
Dağı, Kaçkar Dağı en fazla ilgi gören dağlarımız olmuştur” (Somuncu,
2004:1-18).
Kaçkar Dağları, Erzurum’a komşu olması sebebiyle dağcılık ve diğer
turizm aktivitelerinin geçiş noktalarından biri haline gelmiş ve Erzurum’un
dağcılık turizmi potansiyelinin bir parçası sayılır olmuştur. Yedigöl-
Verçenik, Moryayla-Karaçelle Tepe, Sırakonaklar-Davalı Yayla-Kaçkar,
Sırakonaklar-Soğanlı Yayla-Kaçkar dağcılık aktiviteleri için başlıca
rotalardandır. Son zamanlarda özellikle Sırakonaklar-Kaçkar geçişi
buradaki tarihi Gürcü evlerinin pansiyona çevrilmesi ile oldukça önem
kazanırken, zirve tırmanışı yapmak isteyenler tarafından oldukça sık tercih
edilmektedir (Gezi Rehberi, 2009: 95).
Günümüzde dağcılık, sadece bir dağın zirvesine veya bir kayanın
üzerine tırmanma faaliyetinden farklılaşarak çokça çeşitlendirilmiştir
(Somuncu, 2004).
Bu nedenle, çalışmada Erzurum için yapılabilirliği
yüksek dağcılık turizmi çeşidi olan doğa yürüyüşü de değerlendirilmiştir.
Yedigöller Bölgesi, Çamlıkaya, Taşlıca-Hotar, Ardıçlı-Devedağı,
Bekir Elmas, Çetin Akkuş ve Gülizar Cengiz
99
EUL Journal of Social Sciences (IV.I) LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi
June 2013 Haziran
Sırakonaklar-Davalıyayla-Kaçkar, Çamlıca Yaylası gibi bölgeler her türlü
yürüyüş aktivitesi için oldukça elverişlidir (Gezi Rehberi, 2009: 95).
4.2.5. Göl Turizmi
Turizm ile su bağlantısı kurulduğunda hemen akla deniz gelmesine
rağmen, gölün çekiciliği her zaman yerini korumuştur. Özellikle
Avrupa’da son yıllarda üzerine şülen bir alternatif turizm türü olan göl
turizmi için veri tabanları oluşturulmuş ve birçok bilgiye yer verilmiştir.
Birbirine yakın göller varsa bunların arasında bir bağlantı kurularak kano
turları, göller arasında bisiklet yolları gibi organizasyonlarla turizm
aktiviteleri arttırılmaya çalışılmaktadır.
Göl turizmi merkezinin coğrafi konumu, güzel bir manzaraya sahip
olması, gölün bulunduğu iklim bölgesi, göl çevresindeki floristik çeşitlilik,
mevsimsel değişiklikler ile alternatif aktivite imkânları, gölün yakın
çevresinde bulunan koruma alanları, doğal kaynaklar, milli parklar vb., göl
etrafındaki yerel kültürel çevre gibi birçok değişik etken göl turizminin
tanıtımını ve pazarlanması sağlayabilecek olumlu değişkenlerdir. Ayrıca,
çeşitli konaklama hizmetlerinin bulunması ve özel çalışma grupları için
turlar düzenlenerek göl turizmi canlandırılabilmektedir (Yalıçıner
Ercoşkun, 2005: 601-603).
Erzurum ise sahip olduğu Tortum Gölü, Tortum Şelalesi ve Yedigöller
ile büyük bir göl turizmi potansiyeli taşımaktadır. Uzundere ilçesi Balıklı
köyünün batısında bulunan bir dağın heyelan sonucu Tortum Çayı’nın
önünü kapatmasıyla oluşan Tortum Gölü, 6 milyon 625 bin metre kare
büyüklüğündedir. Çevresi mesire yeri olarak kullanılabilmekte ve gölde
alabalık üretimi de yapılmaktadır (Gezi Rehberi, 2009: 90).
Tortum Gölü’nü meydana getiren heyelan setini aşan suların 22 metre
genişlik ve 48 metre yükseklikten düşmesiyle oluşan Uzundere Tortum
Şelalesi, Asya ve Avrupa kıtalarının en yüksek şelalesidir. Oluşumu
açısından dünyanın ikinci, yüksekliği bakımından dünyanın üçüncü
şelalesi olan Tortum Şelalesi, bahar aylarında suyun bolluğu ile birlikte
muhteşem bir görsel şölene dönüşmektedir (Uzundere Kaymakamlığı,
2012). Türkiye’nin bakir coğrafyalarından Ovit Dağı’nın güney
yamaçlarında oluşmuş Đspir Yedigöller ise, turkuaz renkli volkanik 11
gölden oluşmaktadır. Amerikan, Đngiliz ve Đsrailli dağcıların gözde mekânı
olan bölge Türkiye’de yeterince tanınmamaktadır (Gezi Rehberi, 2009:
97).
DATUR (Doğu Anadolu Turizmi Geliştirme Projesi), Birleşmiş
Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Kültür ve Turizm Bakanlığı ve
Efes Pilsen işbirliği ile 2007 yılının Mart ayında yürütülmeye başlanan bir
bölgesel kalkınma projesidir. Proje ile Doğu Anadolu Bölgesi’nin
kuzeyinde yer alan Çoruh Vadisi’nde tarıma alternatif ve aynı zamanda
100
Erzurum İli Temel ve Destekleyici Turistik Ürün Çeşitlerinin Değerlendirilmesi
EUL Journal of Social Sciences (IV.I) LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi
June 2013 Haziran
tarımın katma değerini arttıracak bir iktisadi faaliyet olarak topluluk
temelli turizm geliştirilerek bölgesel eşitsizliklerin azaltılması ve
üretilecek gelirden yöre halkının azami derecede yararlanması
amaçlanmaktadır (DATUR, 2012). Bu gerekçeyle, Çoruh Vadisini
geliştirmek amacıyla birçok projeye imza atılmış ve Tortum’a bağbazı
köylerin de gelişmesine sebebiyet vermişlerdir. Torum ilçesine bağ
Bağbaşı Köyü’nü de kapsayan bir hibe programı ile evini ve/veya evinin
bir bölümünü pansiyon konaklaması şeklinde turizmin hizmetine fiilen
açmış olan işletmelerin hizmet kalitesini iyileştirmek amaçlanmıştır.
KUDAKA Đnovasyona Dayalı Turizm Stratejisi ve Eylem Planı’nda,
DATUR kapsamında yakalanmış ivmenin devam ettirilmesi ve
sürdürülebilirliğinin sağlanması planlanmıştır. Bu gerekçeyle;
Tortum Şelalesindeki özel mülkiyet alanlarında turizm
faaliyetlerinin yürütülebilmesi amacıyla gerekli kamulaştırma
çalışmaları için yasal prosedürler tamamlanarak çevre düzenlemelerini
yapılması,
Tortum Gölü’nün başlangıcından Yedigöller’in bitimine kadar
koruma amaçlı imar planlaması yapılması,
Yörenin ayırt edici özelliklerinin vurgulandığı aktivitelerin planlanıp
tanıtılması (Tortum Şelalesi’nden iple iniş gibi) planlanmıştır.
Faaliyetlerinin Mayıs 2012-Haziran 2013 arasında KUDAKA Bölgesel
Turizm Geliştirme Grubu sorumluluğunda Erzurum Macera ve Doğa
Sporları Turizmi Proje Komitesi tarafından uygulanması planlanmıştır.
4.2.6. Milli Parklar ve Turizm
Milli Parklar Kanunu’nda, milli parklar, bilimsel ve estetik bakımdan
milli ve milletlerarası ender bulunan tabii ve kültürel kaynak değerleri ile
koruma, dinlenme ve turizm alanlarına sahip tabiat parçaları olarak
tanımlanmaktadır. Bir yerin milli park olarak belirlenebilmesindeki temel
amaç, o bölgenin koruma altına alınmasıdır. Eğer bölge uygun şekilde
korunuyor ve halkın rekreasyon ihtiyacını karşılayabiliyorsa, o bölge milli
park ilan edilmemektedir (Demir, 2008: 91).
Türkiye’de milli park kavramı ilk kez 264 hektarlık Yozgat Çamlığı
Milli Parkı ilanı ile başlamıştır. Şu an ise 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu
çerçevesinde ülkemiz toprakları içinde 41 milli park bulunmaktadır.
Erzurum Nenehatun Milli Parkı ise en son ilan edilen milli park olup,
kapladığı alan itibariyle Yozgat’tan sonra en küçük bölgeyi
oluşturmaktadır.
Erzurum’da bulunan Mecidiye ve Aziziye Tabyaları, Osmanlı-Rus
Savaşında, Rusların kente daha fazla ilerlemesini engellemiştir. Rusların,
Ermenilerinde yardımıyla Aziziye Tabyasını ele geçirmesi üzerine, o
Bekir Elmas, Çetin Akkuş ve Gülizar Cengiz
101
EUL Journal of Social Sciences (IV.I) LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi
June 2013 Haziran
zaman 20 yaşında olan Nene Hatun önderliğinde halk tabyaları geri
almıştır. Ömrünün son demlerini Üçüncü Ordu’nun Annesi olarak geçiren
ve 1955 yılında Yılın Annesi seçildikten sonra vefat eden Nene Hatun
Aziziye Anıtının yanına defnedilmiştir (Doğa Koruma ve Milli Parklar
Genel Müdürlüğü, 2012).
Erzurum geç sahip olduğu tarihi milli park potansiyelini kullanarak
mevcut turistik ürün çeşitlerini destekleyici niteliğe dönüştürmelidir.
Özellikle yerli turistlerin ziyaretlerinde bir geçiş noktası haline getirilerek
milli bilince katkı sağlanmalıdır.
5. SONUÇ VE ÖNERĐLER
Erzurum ili temel ve destekleyici turistik ürün çeşitlerinin ilçeler
bazında değerlendirildiği bu çalışmada, kamu-özel sektör temsilcilerinin
ve akademisyenlerin katılımıyla 6-7 Mayıs 2011 tarihinde KUDAKA
bünyesinde gerçekleştirilen Đnovasyona Dayalı Bölgesel Turizm
Stratejisi’ projesi kapsamında elde edilen Erzurum ili turizm endüstrisi
SWOT ve PESTEL Analizi verileri de göz önüne alınarak sonuç ve
öneriler kısmı meydana getirilmiştir.
Yapılan değerlendirmeler ışığında Tablo 3 meydana getirilmiştir. Dört
ilçe (Hınıs, Tekman, Karaçoban, Karayazı) yapılması öngörülmüş
herhangi bir turistik ürün çeşidi tespit edilememesi dolayısıyla
çıkarılmıştır. Merkeze bağAziziye, Palandöken ve Yakutiye ilçeleri ile
birlikte, toplam 16 ilçede gerçekleştirilebilecek alternatif turistik ürün
çeşitleri işaretler vasıtasıyla gösterilmiştir.
Çalışma neticesinde 7 adet temel, 6 adet destekleyici turistik ürün çeşidi
tespit edilmiştir. Temel turistik ürün çeşitlerinden Tarih ve Kültür Mirası
Turizmi 9 ilçede yapılabilmesi dolayısıyla en fazla ilçede
gerçekleştirilebilecek turizm çeşidi olarak belirlenmiştir. Akarsu Turizmi
ve Toplantı Turizminde tek bir bölge ağırlık kazanırken, ĐnaTurizmi,
Av Turizmi ve Kuş Gözlemciliği Turizmi 3 farklı ilçede
gerçekleştirilebilmektedir. ş Turizm merkezlerinin ise şehir merkezi
ilçelerinde toplanmış olması, bu turizm çeşidinin sadece bu bölgede
uygulanabilmesi sonucunu ortaya çıkarmıştır.
Destekleyici turistik ürün çeşitlerinden en yaygın gerçekleştirilebilecek
olanı yayla turizmi olarak belirlenirken, 9 ilçe bu çeşide müsait
bulunmuştur. Dağcılık Turizminin sadece Đspir ilçesinde, Milli Parklar ile
ilgili turizm çeşidinin sadece Aziziye ilçesinde yapılabildiği sonucuna
ulaşılmıştır. Mağara ve göllerin bulunduğu yöreler bu iki turistik ürün
çeşidi aktivitelerine uygun bulunurken, Termal Turizm çeşidi, termal
102
Erzurum İli Temel ve Destekleyici Turistik Ürün Çeşitlerinin Değerlendirilmesi
EUL Journal of Social Sciences (IV.I) LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi
June 2013 Haziran
kaynaklardan ziyade termal tesislerin bulunduğu yörelerde
gerçekleştirilebilmektedir.
Tablo 3. Erzurum Đlçelerinde Yapılabilecek Turistik Ürün Çeşitleri
Aziziye
Palandöken
Yakutiye
Tortum
Narman
Oltu
Olur
Şenkaya
Aşkale
Đspir
Pazaryolu
Uzundere
Pasinler
Horasan
Çat
Köprüköy
Temel Turistik Ürün Çeşitleri
ş ve Spor Turizmi X X
Tarih ve Kültür Mirası Turizmi X X X X X X X X X
Akarsu Turizmi X
Đnanç Turizmi X X X
Toplantı Turizmi X
Av Turizmi X X X
Kuşzlemciliği Turizmi X X X
Des tekleyici Turistik Ürün Çeşitleri
Mağara Turizmi X X
Termal Turizm X X X
Yayla Turizmi X X X X X X X X X
Dağcılık Turizmi X
Göl Turizmi X X X
Milli Parklar ve Turizm X
Tüm bu ilçelerde yapılabilirliği öngörülmüş turistik ürün çeşitlerinin
güçlü, zayıf yönleri ve sunduğu fırsatlar ile maruz kalabileceği tehlikeler
KUDAKA verileri ile desteklenerek temellendirilmiştir. Öneri olarak
değerlendirilebilecek görüşler paylaşılmıştır.
ş ve Spor Turizmi bağlamında, şehir merkezi ilçelerinde
gerçekleştirilebilen faaliyetler dolayısıyla sahip olunan modern tesisler ve
eksiksiz ş turizmi altyapısı şehrin güçlü yanları olup, ayrıca 2011
Universiade ile kazanılan organizasyon becerisi ve tanıtım faaliyetleri de
artılar arasındadır. 2023 Master planında Erzurum’un "Kış Turizmi"
merkezi olması, ş Turizmi için sağlıklı ve verimli gün sayısının
uzatılmasında yeterli teknolojik ekipman varlığı, 2011 Universiade için
yapılan tesislerde en son teknolojinin kullanılmış olması, Erzurum’un ş
turizmi açısından sahip olduğu fırsatları temsil etmektedir. Fakat kış
sporları ve turizmi için kente kazandırılan tesislerin sezon sonunda atıl
kalma riski, şehri tehdit eden unsurlardan biri olarak değerlendirilmektedir.
Tarih ve Kültür Mirası Turizmi potansiyeli değerlendirildiğinde,
Erzurum’un tarihi, kültürel zenginlikleri, dadaşlık kültürünün yöreye
kattığı değerler, yöresel el sanatlarının çeşitliliği ve yöresel el sanatlarında
yetişmiş insan gücü faktörleri en güçlü yanları iken, tarihi ve kültürel
yapıların korunmasındaki yetersizlikler, çevre ve kent estetiğine yönelik
sorunların turizm değerlerinin ön plana çıkmasını engellemesi, kaybolan
kültürel ve sosyal değerlere sahip çıkılmaması, çevre bilincinin ve
duyarlılığının yeterince gelişmemiş olması da zayıf yönleridir. Bu turizm
çeşidinin geliştirilebilmesi adına tarihi eserleri koruma bilincinin artması
Bekir Elmas, Çetin Akkuş ve Gülizar Cengiz
103
EUL Journal of Social Sciences (IV.I) LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi
June 2013 Haziran
fırsat olarak değerlendirilebilir. Fakat Doğu illerine yönelik negatif algı ve
çarpık kentleşmenin tarihi ve kültürel değerler üzerindeki olumsuz etkisi
Tarih ve Kültür Mirası Turizminin gelişimini engelleyebilecek en önemli
tehditler arasında gösterilebilir.
Akarsu Turizminin gerçekleştirilebildiği Çoruh Nehri alternatif bir
turizm çeşidi olması sebebiyle üstünlüğe sahiptir. Fakat Erzurum’un doğal
zenginlikleri korumadaki yetersizliği, ş hat uçuşlarının yetersizliği,
turizm değerlerini tanıtım ve pazarlama eksikliği, alanlı organizasyon ve
etkinliklerin (festival, şenlik) yetersizliği, turizme yönelik turların ve tur
operatörlerinin olmayışı, konaklama, yeme-içme v.b. tesislerin kalite ve
sayı bakımından yetersizliği, hizmetlerde çeşitlilik ve kalitenin artırılması
ihtiyacı gibi zayıflıkları bu turistik ürün çeşidinin hak ettiği öneme
kavuşamamasına sebebiyet vermektedir. Günümüzde alternatif turizm ve
doğa turizmine ilginin artması ise, tüm bu zayıflıklara rağmen Erzurum’da
akarsu turizminin fırsata çevirebilmesini sağlayabilecek bir nitelik olarak
değerlendirilmektedir. Çoruh potansiyelini tehdit edebilecek en yük
unsur ise ulusal ve uluslararası rakiplerin turizm yatırımlarının daha çekici
bulunabileceği gerçeğidir. Her ne kadar teşvik sistemi gelişmiş olsa da
hibe ve desteklere yeterli seviyede ilgi olmaması, bölgeye yönelik
politikalardaki istikrarsızlık, Erzurum’a yapılan yatırım ve teşviklerin
azalması, bölgesel ve uluslararası terör algısı, turizm yatırımlarının
önündeki hukuki, siyasi ve bürokratik engeller, girişimcileri ve
yatırımcıları harekete geçirecek düzenlemelerin gecikmesi gibi birçok
değişken akarsu turizmi gibi birçok turistik ürün çeşidinin gelişimini tehdit
eden faktörler arasındadır.
Đnanç Turizminin uygulanabilmesi ısından, tüm yapılara konum
itibariyle ulaşılabilirliğin yüksek olması, terör ve güvenlik sorunlarının
olmaması ve Çifte Minerali Medrese gibi yapıların ülke çapında
bilinirliğinin yüksek olması şehrin üstün yönleridir. Tarihi ve kültürel
yapıların korunmasındaki yetersizliklerin yanında önem arz eden yapıların
şehir merkezinde konumlanması dolayısıyla şehir içi ulaşım sorunları ve
otopark problemleri, şehir estetiğinin yetersizliği ve hava kirliliğinin
giderilememesi de zayıf yönler olarak sıralanabilir. Erzurum’un Đnanç
Turizminden aldığı payın arttırılmasını sağlayacak fırsatlar, batıdaki
Erzurumluların ile dönme/katkı sağlama arzusu, Erzurum diasporasının
etkinliği, havaalanının yeterli altyapıya sahip olması ve aynı zamanda
uluslararası havaalanı olma niteliğinin bulunmasıdır. Havaalanında yeterli
imkânların bulunması, şehrin maneviyatını yaşayabilme adına şehri ziyaret
etmek isteyen gerek yurt içi gerekse yurt şındaki Erzurumluların
ulaşımını kolaylaştırmaktadır. Şehri bu turistik ürün çeşidi bakımından
tehdit edebilecek unsurlar ise, yatırımların çevre üzerindeki olumsuz
etkilerinin yönetilememesi ve imar mevzuatındaki aksaklıklar olarak ifade
edilebilir.
104
Erzurum İli Temel ve Destekleyici Turistik Ürün Çeşitlerinin Değerlendirilmesi
EUL Journal of Social Sciences (IV.I) LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi
June 2013 Haziran
Toplantı Turizmi Erzurum’da sadece Palandöken mevkide
gerçekleştirilmektedir. Fakat iklim koşulları, coğrafi konumu, terör ve
güvenlik sorununu olmaması, 5 yıldızlı otellere sahip olması ve bu dağ
otellerinin şehre yakınlığı büyük bir avantaj sağlamaktadır.
Toplantı Turizminin gelişimini engelleyebilecek zayıflıklar ise,
yetişmiş, nitelikli insan gücünün azlığı, yabancı dil eksikliği, dış hat
uçuşlarının yetersizliği ve sefer sayılarının azlığı, turizm girişimcileri
arasındaki ilişkilerin zayıf ve kopuk olması olarak sıralanabilir.
Havaalanının yeterli altyapıya sahip olması, komşu ülkeler ile kurulan iyi
ilişkiler ve vizelerin kalkması, hızlı tren hattının ve Bakü-Tiflis
demiryolunun tamamlanacak olması, Erzurum’da Toplantı Turizmi
gelişiminin önündeki en büyük fırsatlardandır. Fakat teknolojik destek ve
servislerin eksikliği özellikle toplantı faaliyetinin gerçekleştirilmesinin
önündeki önemli tehlikelerden biridir.
Av Turizminin alternatif bir turistik ürün çeşidi olması ve toplum içinde
bu aktiviteye ilgi duyan insan kitlesinin bulunması, Erzurum’un Av
Turizmi potansiyelinin güçlü yönleridir. Doğal zenginliklerin
korunmasındaki yetersizlikler, çevre bilincinin ve duyarlılığının yeterince
gelişmemiş olması ve turizm bilincinin yeterince yerleşmemiş olması, bu
turistik ürün çeşidinin sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından zayıflık
teşkil etmektedir. Alternatif turizm ve doğa turizmine ilginin artması bir
fırsat olarak değerlendirilebilecekken, Doğu illerine yönelik negatif algının
yıkılamaması, çevre bilincinin gerek yerel halk gerek turist için
arttırılamamış olması ve av turizminin gelir seviyesi yüksek sınıfa hitap
etmesi dolayısıyla kişi başına şen gelirin şüklüğü tehdit unsuru
taşımaktadır.
Kuş Gözlemciliği Turizmi, Alaca Sinekkapan kuşu gibi sadece
Erzurum’da bulunan ve ülke çapında bilinirliği olan doğal zenginlikleri ile
büyük bir üstünğe sahiptir. Fakat çevre ve turizm bilincinin yerleşmemiş
olması, doğal zenginliklerin korunmasındaki yetersizlikler, özellikle bu
turistik ürün çeşidi için büyük bir dezavantajdır. Çünkü kuşlara çok
yaklaşılması, yuvaların taciz edilmesi, nadir türlerin rahatsız edilmesi gibi
birçok nedenle kirlenme ve yaşam ortamlarının yok olması söz konusu
olmaktadır. Özellikle KUDAKA yürüttüğü projeler ile Erzurum’un kuş
gözlemi konusunda alternatif bir turizm noktası olması hedeflenmektedir.
Bu destek Erzurum için büyük bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Fakat
bu alanlara yönelik politikaların istikrarsız olabilmesi ihtimali gelişimi
açısından tehlike arz etmektedir.
Hepsi doğal kaynak ve güzellik olarak nitelendirilebilecek destekleyici
turistik ürün çeşitleri incelendiğinde, dördünün Đspir ilçesinde
gerçekleştirilebilmesi dolayısıyla bu ilçe diğerlerine nazaran daha büyük
bir önem teşkil etmektedir. Erzurum ilinin bu bakımdan üstün yönleri,
Bekir Elmas, Çetin Akkuş ve Gülizar Cengiz
105
EUL Journal of Social Sciences (IV.I) LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi
June 2013 Haziran
coğrafi konumu, ulaşım kolaylığı, terör ve güvenlik sorununun olmaması,
misafirperver, hoşgörülü, güvenilir ve başarıya bir toplum yapısı
şeklinde sıralanabilir.
Erzurum’un destekleyici turistik ürün çeşitlerini geliştirebilmesi adına
olumsuzluk teşkil edeceği şünülen zayıflıklar ise; doğal zenginliklerin
korunmasındaki yetersizlikler, turizm ve çevre bilincinin yeterince
yerleşmemiş olması, yetişmiş, nitelikli insan gücünün azlığı ve buna bağ
olarak özellikle turizm alanında girişimcilik kültürünün zayıf olması ve
yabancı dil eksikliğidir. Fakat özellikle turizm çeşitleri arasında bağlantı
ve entegrasyon zayıflığı, destekleyici ürünlerin temel ürünler ile birlikte
pazarlanması imkanını daraltmaktadır. Bunun en büyük sebebi ise turizme
yönelik turların ve tur operatörlerinin şehirde mevcut olmaması olarak
gösterilebilir.
Ulusal düzeyde Erzurum’un cazibe merkezi seçilmesi, ulusal ve
uluslararası hibe ve kredi desteklerindeki artış, turizme yönelik vergi,
enerji ve teşvik destekleri ve KUDAKA’nın varlığı özellikle girişimciler
için büyük bir fırsat niteliği taşımaktadır. Teşviklerin değerlendirilmesi
yoluyla genç işgücü potansiyeli de değerlendirilecektir. Aynı zamanda
batıdaki Erzurumlular şehirlerine katkı sağlamak amacıyla keşfedilmemiş
mekânları ve çeşitleri deneyimlemeyi amaçlayabilecektir. Destekleyici
turistik ürün çeşitlerinin gelişmesinin önündeki engeller ya da Erzurum’
tehdit eden unsurlar ise; her ne kadar teşvik sistemi gelişmiş olsa da,
girişimcileri ve yatırımcıları harekete geçirecek düzenlemelerin gecikmesi,
hibe ve desteklere yeterli seviyede ilgi olmaması, il şına göç (nitelikli iş
gücü ve sermaye dâhil) gibi değişkenlerdir. Bunun yanı sıra, çevre
bilincinin arttırılamaması ve yatırımların çevre üzerindeki olumsuz
etkilerinin yönetilememesi gibi etkenlerde mevcuttur.
6. TEŞEKKÜR
Araştırma sürecinde görüşlerine başvurulan ve bilgi paylaşımı
konusunda desteğini esirgemeyen Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı
Araştırma Planlama Birim Başkanı Dr. Süleyman TOY’a yardımlarından
ötürü teşekkür ederiz.
KAYNAKÇA
Akpınar, E. ve Bulut, Y. (2010), “Ülkemizde Alternatif Turizm Bir Dalı
Olan Ekoturizm Çeşitlerinin Bölgelere Göre Dağılımı ve Uygulama
Alanları”, III. Ulusal Karadeniz Ormancılık Kongresi, 4: 1575-1594.
106
Erzurum İli Temel ve Destekleyici Turistik Ürün Çeşitlerinin Değerlendirilmesi
EUL Journal of Social Sciences (IV.I) LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi
June 2013 Haziran
Arpacı, Ö., Zengin, B., Batman, O. (2012), “Karaman’ın Mağara Turizmi
Potansiyeli ve Turizm Açısından Kullanılabilirliği”, KMÜ Sosyal ve
Ekonomik Araştırmalar Dergisi, 14(23): 59-64.
AZKC Projesi, http://erzurumbirdlife.org/azkc.html, Erişim Tarihi:
31.03.2012.
Canım, R. (2010), Tarihin Nabzını Tutan Şehir: Erzurum, Erzurum 2011
Serisi: 2, Semih Ofset.
Cengiz, G. ve Akkuş, Ç. (2012), “Kırsal Turizm Kapsamında Yöre
Halkının Kalkındırılması: Erzurum Örneği”, KMÜ Sosyal ve Ekonomik
Araştırmalar Dergisi, 14(22): 61-74.
Çakıcı, C. ve Harman, S. (2006), “Kuş Gözlemciliğinin Önemi:
Türkiye’de Kuş Gözlemcilerinin Profili”, Anatolia: Turizm Araştırmaları
Dergisi, 17(2): 161-168.
Çakıcı, C. (2009), Toplantı Yönetimi: Kongre, Konferans, Seminer ve Fuar
Organizasyonları, Detay Yayıncılık, Genişletilmiş 2. Baskı, Ankara.
Çulha, O. (2008), “Kültür Turizmi Kapsamında Destekleyici Turistik Ürün
Olarak Deve Güreşi Festivalleri Üzerine Bir Alan Çalışması”, Journal of
Yasar University, 3(12): 1827-1852.
Demir, Cengiz (2008), “Milli Parklar ve Turizm”, Hacıoğlu, Necdet ve
Avcıkurt, Cevdet (ed.), Turistik Ürün Çeşitlendirmesi, Nobel Yayın
Dağıtım, Ankara, 83-110.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü,
http://www.milliparklar.gov.tr/DKMP/mp/nenehatun/index.htm Erişim
Tarihi: 02.04.2012.
Ege, Zehra (2008), “Av Turizmi”, Hacıoğlu, Necdet ve Avcıkurt, Cevdet
(ed.), Turistik Ürün Çeşitlendirmesi, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, 343-
364.
Erzurum Çevre Durum Raporu, (2010), T.C. Erzurum Valiliği Đl Çevre ve
Orman Müdürlüğü.
EWU Sonuç Raporu, Erzurum, 2011.
Gezi Rehberi- Erzurum (2009), Tablet Đletişim, Đkinci Baskı, Temmuz.
Đlban, M. O., Köroğlu, A., Bozok, D. (2008), “Termal Turizm Amaçlı
Seyahat Eden Turistlerde Destinasyon Đmajı: Gönen Örneği”, Đstanbul
Ticaret Üniversitesi, Sosyal Bilimler Dergisi, 13: 105-129.
Kırzıoğlu, I. (1993), “Palandöken Dağları ş Turizmi Planlaması
Çerçevesinde Doğa Onarımı”, Ekoloji Dergisi, 3(9): 44-47.
Bekir Elmas, Çetin Akkuş ve Gülizar Cengiz
107
EUL Journal of Social Sciences (IV.I) LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi
June 2013 Haziran
Kızılırmak, Đ ve Kurtuldu, H. (2005), Kültürel Turizmin Önemi ve
Tüketici Tercihlerinin Belirlenmesine Yönelik Bir Çalışma”, Ticaret ve
Turizm Eğitim Fakültesi Dergisi, 1: 100-120.
Koca, H., Zaman, S., Coşkun, O. (2007), “Erzurum’un Spor-Kamp
Turizmi Potansiyeli”, Doğu Coğrafya Dergisi, 12(18): 205-224.
Kopar, Đ. (2008), “Elmalı Mağarası (Đspir-Erzurum)”, Fırat Üniversitesi
Sosyal Bilimler Dergisi, (18(2): 71-90.
Kozak, N. (2010), Turizm Pazarlaması, Detay Yayıncılık, 3. Baskı,
Ankara.
Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı (2011), Đnovasyona Dayalı Turizm
Stratejisi ve Eylem Planı (2012-2013), Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi
(Erzurum-Erzincan-Bayburt), Seyrajans Reklam ve Tanıtım Hizmetleri.
Metro- Gastro (2010), Anadolu’nun Ön Sözü: Erzurum’un Mutfağı, Metro
Kültür Yayınları Sayı: 55, Mart- Nisan.
Orhan, T. ve Karahan, F. (2010), “Uzundere Đlçesi ve Yakın Çevresinin
Ekoturizm Potansiyelinin Değerlendirilmesi”, Artvin Çoruh Üniversitesi
Orman Fakültesi Dergisi, 11(1): 27-42.
Özdemir, Đ. M., Tavşan, C., Özgen, S., Sağsöz, A., Kars, F. B. (2008),
“The Elements of Forming Traditional Turkish Cities: Examination of
Houses and Streets in Historical City of Erzurum”, Building and
Environment, 43: 963-982.
Özgen, N. (2010), “Doğu Anadolu Bölgesinin Doğal Turizm
Potansiyelinin Belirlenmesi ve Planlamaya Yönelik Öneriler”,
Uluslararası Đnsan Bilimleri Dergisi, 7(1): 1407-1438.
Özhancı, E. ve Yılmaz, H. (2011), “Rekreasyon Alanlarının Görsel Peyzaj
Kalitesi Yönünden Değerlendirilmesi; Erzurum Örneği”, Iğdır Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 1(2): 67-76.
Sargın, S. (2006), “Yalvaç’ta Đnanç Turizmi”, Fırat Üniversitesi Sosyal
Bilimler Dergisi, 16(2): 1-18.
Somuncu, M. (2004), “Dağcılık ve Dağ Turizmindeki Đkilem, Ekonomik
Yarar ve Ekolojik Bedel”, Coğrafi Bilimler Dergisi, 2(1): 1-21.
Subaşı, B. (2004), Yayla Turizmi Sektör Profili, Đstanbul Ticaret Odası,
Etüt ve Araştırma Şubesi, http://www.ito.org.tr/Dokuman/Sektor/1-
102.pdf, Erişim Tarihi: 10.06.2012.
Şekercioğlu, Ç. H. (2012), Kuş Gözlemciliğinin Đnsanlar ve Kuşlar Đçin
Önemi, http://www.stanford.edu/~cagan/TurkceKusculuk.pdf Erişim
Tarihi: 31.03.2012.
108
Erzurum İli Temel ve Destekleyici Turistik Ürün Çeşitlerinin Değerlendirilmesi
EUL Journal of Social Sciences (IV.I) LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi
June 2013 Haziran
Toy, S. Eymirli, E. B., Karapınar, M. (2010), Erzurum Konaklı Bölgesi Kış
Turizm Merkezi Raporu, Turizm Raporları No:2, Kuzeydoğu Anadolu
Kalkınma Ajansı, Erzurum.
ĐK, (2009), Bölgesel Göstergeler, TRA1 Erzurum-Erzincan-Bayburt.
ĐK, http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?tb_id=51&ust_id=14, Erişim
Tarihi: 03.03.2012.
Yalçıner Ercoşkun, Ö. (2005), “Sürdürülebilir Turizm Planlamasında
Suyun Rolü: Burdur Gölü”, I. Burdur Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 600-
607.
Yılmaz, H. ve Karahan, F. (2003), “Eko-turizm Yaklaşımlarında Flora
Turizmi: Palandöken Dağlarının Potansiyeli”, I. Ulusal Erciyes
Sempozyumu, Kayseri.
http://www.choruh.com/tr/aktiviteler/rafting Erişim Tarihi: 23.03.2012.
http://www.datur.com/tr/ Erişim Tarihi : 02.04.2012
http://www.erzurumkulturturizm.gov.tr/belge/1-33422/kuleler-ve-
kaleler.html Erişim Tarihi: 20.03.2012.
http://www.erzurumkulturturizm.gov.tr/belge/1-33424/medreseler.html,
Erişim Tarihi: 21.03.2012.
http://www.erzurumkulturturizm.gov.tr/belge/1-33421/muzeler-ve-
orenyerleri.html, Erişim Tarihi: 22.03.2012.
http://www.erzurumkulturturizm.gov.tr/belge/1-33425/kopruler-ve-
bedestenler.html, Erişim Tarihi: 22.03.2012.
http://www.erzurumkulturturizm.gov.tr/belge/1-57521/hanlar.html, Erişim
Tarihi: 22.03.2012.
http://www.erzurumkulturturizm.gov.tr/belge/1-33429/sportif-
etkinlikler.html Erişim Tarihi: 23.03.2012.
http://www.erzurumkulturturizm.gov.tr/belge/1-33423/camiler-ve-
kiliseler.html, Erişim Tarihi: 20.03.2012.
http://www.erzurumkulturturizm.gov.tr/belge/1-57527/magara-
turizmi.html Erişim Tarihi: 01.06.2012.
http://www.erzurumtso.tobb.org.tr/yayla-turizmi.html, Erişim Tarihi:
29.03.2012.
http://www.erzurum.gov.tr/ Erişim Tarihi: 01.03.2012.
http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/325835.asp Erişim Tarihi: 29.03.2012.
http://www.nwemail.co.uk/news/top-10-things-to-do-in-turkey-
1.929152?referrerPath=news Erişim Tarihi: 23.03.2012.
Bekir Elmas, Çetin Akkuş ve Gülizar Cengiz
109
EUL Journal of Social Sciences (IV.I) LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi
June 2013 Haziran
http://www.uzundere.gov.tr, Erişim Tarihi: 02.04.2012
www.kusgozlem.org Erişim Tarihi: 31.03.2012.
Assoc. Prof. Dr. Bekir Elmas was born in Mersin in 1979. He graduated
from Atatürk University, Faculty of Economics and Administrative
Sciences Department of Business Administration in 2001. He received his
masters’ degree in 2007, doctoral degree in 2010 and an Associate
Professor degree in 2012. Currently he is working at the Atatürk
University.
Doç. Dr. Bekir Elmas1979 yılında Mersinde doğdu. 2001 yılında Atatürk
Üniversitesi Đktisadi Ve Đdari Bilimler Fakültesi Đşletme Bölümünden
mezun oldu. 2007'de yüksek lisans, 2010 yılında doktora ve 2012 yılında
doçentlik derecelerini aldı. Halen Atatürk Üniversitesi’nde çalışmaktadır.
Çetin Akkuş received her B.A. degrees from Akdeniz University, Faculty of
Tourism. He received M.A. degree from Atatürk University, Social
Sciences Instutition, Department of Business Administration. Currently he
is PhD student and he is Research Assistant at the Atatürk University.
Lisansını Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesinde, yüksek lisansını
Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Đşletme bölümünde
tamamlayan Çetin Akkuş, şuan doktora öğrencisi olup, Atatürk
Üniversitesinde Araştırma Görevlisi olarak çalışmaktadır.
Gülizar Cengiz received her B.A. degree from Çanakkale Onsekiz Mart
University (ÇOMÜ), Faculty of Tourism. She received M.A. degree from
Atatürk University, Social Sciences Instutition, Department of Business
Administration. Currently she is a PhD student, and she is working at the
Atatürk University as a Research Asistant.
Lisansını Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Turizm Fakültesinde,
yüksek lisansını Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Đşletme
bölümünde tamamlayan Gülizar Cengiz, şuan doktora öğrencisi olup,
Atatürk Üniversitesinde Araştırma Görevlisi olarak çalışmaktadır.
Thesis
Full-text available
Motosikletle seyahat, son yıllarda giderek daha fazla etkisi olan ve katılımcı sayısı ile oluşturduğu harcama potansiyeli açısından önemli bir turizm çeşidi haline gelmiştir. Bu yönüyle motosiklet turizmi, turizmde istenilen ürün çeşitliliğini sağlamak için büyük bir öneme sahiptir. Motosikletin sunduğu hareket özgürlüğü sayesinde, seyahat edilen yerlerdeki doğal güzellikleri, tarihi ve kültürel zenginlikleri daha derinden keşfetme imkânı bulunmaktadır. Motosiklet turizmi aynı zamanda yerel ekonomilere de katkı sağlamaktadır. Bu nedenle, motosiklet turizmi hem bireysel tatmin sağlayan bir deneyim sunmakta hem de turistik destinasyonların sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunmaktadır. Özel ilgi turizmi kapsamında Türkiye geneli gerçekleştirilen bu araştırmanın temel amacı, motosikletli turistlerin seyahat eğilimlerini ve tercihlerini anlamak, bu doğrultuda destinasyon özelliklerine göre Türkiye'nin yedi bölgesini değerlendirebilmek ve turistik ürün geliştirme stratejilerine katkı sağlamaktır. Nicel araştırma yöntemi kullanarak gerçekleştirilen bu çalışmada, olasılığa dayalı olmayan örneklem tekniklerinden kartopu örneklem tekniği kullanılarak 805+89 motosikletli turiste anket uygulanmıştır. Elde edilen veriler analitik bir yaklaşımla değerlendirilmiş olup, motosikletli turistlerin destinasyon tercihleri ve turistik ürün tercihlerine yönelik önemli bulguları sunmaktadır. Bu çalışma, Türkiye'deki motosikletli turistlerin destinasyon ve turistik ürün tercihlerinin anlaşılabilmesi, motosiklet turizmi potansiyelinin değerlendirilebilmesi için önemli katkılar sağlamaktadır. Ayrıca, özel ilgi turizmi alanında faaliyet gösteren diğer destinasyonlar için de benzer analitik yaklaşımların kullanılabileceği bir örnek sunmaktadır. Traveling by motorcycle has become an important type of tourism in recent years, which has an increasing impact and in terms of the number of participants and the expenditure potential it creates. In this respect, motorcycle tourism has a great importance to provide the desired product variety in tourism. Thanks to the freedom of movement offered by the motorcycle, there is the opportunity to explore the natural beauties, historical and cultural riches of the places traveled more deeply. Motorcycle tourism also contributes to local economies. For this reason, motorcycle tourism both provides an experience that provides individual satisfaction and contributes to the sustainable development of touristic destinations. The main purpose of this research, which was carried out in Tükiye within the scope of special interest tourism, is to understand the travel trends and preferences of motorcycle tourists, to evaluate the seven regions of Türkiye according to their destination characteristics and to contribute to touristic product development strategies. In this study, which was carried out using the quantitative research method, a questionnaire was applied to 805+89 motorcycle tourists by using the snowball sampling technique, which is one of the non-probability sampling techniques. The data obtained has been evaluated with an analytical approach and presents important findings regarding the destination preferences and touristic product preferences of motorcycle tourists. This study provides important contributions to understand the destination and touristic product preferences of motorcycle tourists in Türkiye and to evaluate the potential of motorcycle tourism. It also provides an example where similar analytical approaches can be used for other destinations operating in the field of special interest tourism.
Article
Bu araştırma, Erzurum ilinin turizm potansiyelini ve bu potansiyelin üniversite öğrencileri tarafından nasıl algılandığını incelemeyi amaçlamaktadır. Aynı zamanda, öğrencilerin turizmin gelişimine verdikleri destek düzeyinin demografik özellikler açısından nasıl farklılık gösterdiğini tespit etmeyi hedeflemektedir. Araştırma, nicel veri yöntemlerini kullanarak gerçekleştirilmiş ve Erzurum ilinde öğrenim gören üniversite öğrencileri arasında gerçekleştirilmiştir. Örneklem, 427 katılımcıdan oluşmaktadır ve veriler Google Forms üzerinden online olarak toplanmıştır. Toplanan veriler SPSS 26 programı kullanılarak analiz edilmiş, bu analizlerde T-testi ve Varyans analizi (One-Way ANOVA) gibi istatistiksel yöntemler uygulanmıştır. Ayrıca, katılımcıların turizmin gelişimine verdikleri destek ile turizmin sosyo-kültürel, ekonomik ve çevresel pozitif etkilerine yönelik algıları arasındaki ilişkiyi incelemek için "Korelasyon Analizi" gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonuçları, öğrencilerin turizm etkilerini algılamaları ile cinsiyet, yaş, doğum yeri, eğitim düzeyi, fakülte, ikamet süresi, turistlerle iletişim kurma ve gelir durumu gibi demografik faktörler arasında anlamlı farklılıklar olduğunu göstermektedir. Ayrıca, öğrencilerin turizme verdikleri destek ile turizmin sosyo-kültürel, ekonomik ve çevresel pozitif etkileri arasında pozitif ve anlamlı ilişkiler bulunmuştur. Bu çalışma, Erzurum ilinin turizm sektörünün daha iyi anlaşılmasına ve geliştirilmesine katkı sağlamak amacıyla önemli bir katkı sunmaktadır. Özellikle, üniversite öğrencilerinin turizme yönelik algıları ve destek düzeyleri, ilin turizm potansiyelinin daha etkili bir şekilde değerlendirilmesi, turizm stratejilerinin oluşturulması ve sürdürülebilir turizm uygulamalarının geliştirilmesi açısından rehberlik edebilir.
Chapter
Full-text available
Erzurum İlinin Turizm Coğrafyası
Article
Full-text available
Abstract In this research, it is aimed to measure the effect of service quality in winter tourism centers on customer satisfaction and destination loyalty. The population of the research consists of guests visiting Erzurum Palandöken Winter Tourism Center. Within the scope of the research, questionnaires were filled in 414 people determined by convenience sampling method in February-March 2021. Data were analyzed using structural equation modeling. As a result of the analysis, it has been determined that service quality in winter tourism centers has a positive effect on customer satisfaction. Beside, the effect of customer satisfaction on destination loyalty is also positive. Finally, it was determined that service quality did not cause a significant positive effect on destination loyalty in Palandöken. Keywords: Winter Tourism, Service Quality, Customer Satisfaction, Destination Loyalty, Palandöken Winter Tourism Center.
Book
Full-text available
İnsan nüfusu diğer canlılara oranla sürekli artış gösterirken, insan kaynaklı kirleticiler ve bunların yan etkileri canlıları çevreleyen ekolojik dengeyi bozmakta ve buna bağlı olarak da günümüze kadar ulaşan bir çok bitki ve hayvan türü her geçen gün azalmakta, bazı türler ise yok olmaktadır. Aşırı kirlenme ve çevresel sorunlar dünyanın geleceğini tehdit eden ciddi bir sorun olmasının yanısıra her geçen gün canlıların yaşam alanlarını daraltmakta ve yaşanılası daha zor bir hale dönüştürmektedir. Dünya nüfusunun hızla artması diğer ihtiyaçlar yanında insanların da gıda ihtiyacını artırmaktadır. Tarımsal üretim alanlarının sınırlı olması nedeniyle artan gıda ihtiyacının karşılanması amacıyla birim alandan veya yetiştiriciliği yapılan hayvanlardan en yüksek düzeyde verim alınmaya çalışılmaktadır. Özellikle 1960’lı yıllarda başlatılan ve adına kısaca “Yeşil Devrim” denilen tarım üretim teknikleri ile verimde %100’e varan artışlar sağlanmıştır. Üretimdeki bu patlama yüzyılın en önemli biyoteknolojik başarılarından biri kabul edilmektedir. Ancak, geleneksel üretim teknikleri ekosistemin hızlı bir şekilde bozulmasına ve yok olmasına zemin hazırlaması nedeniyle sürdürülemeyecek bir gelişmenin de eşiğine gelinmiştir. Bunun sonucunda, hava ve su çeşitli organik yada inorganik kimyasallarla kirlenmiş ve üretilen gıdaların tüketilmesi insanlarda ciddi sağlık sorunlarına neden olmaya başlamıştır. Uzun yıllar insanların ilgisini çekmeyen ve bilim dünyasında genellikle geri planda kalan, geleceğini güvence altına almaya çalışan aktiviteler bilimi olarak tanımlanabilen ekoloji ve Agroekoloji, 20. yüzyılın sonlarına doğru nüfus patlaması, besin kıtlığı ve çevre kirliliği gibi sorunların etkisi ile günümüzün popüler bilim dalları arasında yer almayı başarmıştır. Günümüzde insanlık adına sağlıklı gıda üretimi ile ilgili çok yönlü zorluklarla karşı karşıya kalınmaktadir. Doğa ile uyumlu yaşamamıza olanak verecek üretim ve tüketim sistemlerine doğru bir geçişe acil ihtiyaç vardır. Agroekoloji, güvenilir ve besleyici gıdaların doğa-dostu yöntemlerle üretilip herkese ulaşabildiği bir gıda sistemine geçiş için uygulanabilir yollar sunan bir yaklaşım ve bir toplumsal harekettir. Agroekoloji, gıda sistemlerinin ekolojik açıdan duyarlı, ekonomik açıdan uygulanabilir ve sosyal açıdan adil olacak şekilde dengelenmesini amaçlar. Sosyal adaleti teşvik eder, kültürel kimlikleri besler ve kırsal yaşamı güçlendirir. Doğayla dost bu yeni üretim modeli kısaca “Organik Tarım” olarak adlandırılmaktadır. Organik tarım, doğadaki dengeyi koruyan, toprak verimliliğinde katkı ve devamlılığı sağlayan, hastalık ve zararlıları kontrol altına alarak doğadaki canlıların sürekliliğini sağlayan, doğal kaynakların ve enerjinin optimum kullanımını sağlayan bir üretim sistemidir.
Book
Full-text available
İnsan nüfusu diğer canlılara oranla sürekli artış gösterirken, insan kaynaklı kirleticiler ve bunların yan etkileri canlıları çevreleyen ekolojik dengeyi bozmakta ve buna bağlı olarak da günümüze kadar ulaşan bir çok bitki ve hayvan türü her geçen gün azalmakta, bazı türler ise yok olmaktadır. Aşırı kirlenme ve çevresel sorunlar dünyanın geleceğini tehdit eden ciddi bir sorun olmasının yanısıra her geçen gün canlıların yaşam alanlarını daraltmakta ve yaşanılası daha zor bir hale dönüştürmektedir. Dünya nüfusunun hızla artması diğer ihtiyaçlar yanında insanların da gıda ihtiyacını artırmaktadır. Tarımsal üretim alanlarının sınırlı olması nedeniyle artan gıda ihtiyacının karşılanması amacıyla birim alandan veya yetiştiriciliği yapılan hayvanlardan en yüksek düzeyde verim alınmaya çalışılmaktadır. Özellikle 1960’lı yıllarda başlatılan ve adına kısaca “Yeşil Devrim” denilen tarım üretim teknikleri ile verimde %100’e varan artışlar sağlanmıştır. Üretimdeki bu patlama yüzyılın en önemli biyoteknolojik başarılarından biri kabul edilmektedir. Ancak, geleneksel üretim teknikleri ekosistemin hızlı bir şekilde bozulmasına ve yok olmasına zemin hazırlaması nedeniyle sürdürülemeyecek bir gelişmenin de eşiğine gelinmiştir. Bunun sonucunda, hava ve su çeşitli organik yada inorganik kimyasallarla kirlenmiş ve üretilen gıdaların tüketilmesi insanlarda ciddi sağlık sorunlarına neden olmaya başlamıştır. Uzun yıllar insanların ilgisini çekmeyen ve bilim dünyasında genellikle geri planda kalan, geleceğini güvence altına almaya çalışan aktiviteler bilimi olarak tanımlanabilen ekoloji ve Agroekoloji, 20. yüzyılın sonlarına doğru nüfus patlaması, besin kıtlığı ve çevre kirliliği gibi sorunların etkisi ile günümüzün popüler bilim dalları arasında yer almayı başarmıştır. Günümüzde insanlık adına sağlıklı gıda üretimi ile ilgili çok yönlü zorluklarla karşı karşıya kalınmaktadir. Doğa ile uyumlu yaşamamıza olanak verecek üretim ve tüketim sistemlerine doğru bir geçişe acil ihtiyaç vardır. Agroekoloji, güvenilir ve besleyici gıdaların doğa-dostu yöntemlerle üretilip herkese ulaşabildiği bir gıda sistemine geçiş için uygulanabilir yollar sunan bir yaklaşım ve bir toplumsal harekettir. Agroekoloji, gıda sistemlerinin ekolojik açıdan duyarlı, ekonomik açıdan uygulanabilir ve sosyal açıdan adil olacak şekilde dengelenmesini amaçlar. Sosyal adaleti teşvik eder, kültürel kimlikleri besler ve kırsal yaşamı güçlendirir. Doğayla dost bu yeni üretim modeli kısaca “Organik Tarım” olarak adlandırılmaktadır. Organik tarım, doğadaki dengeyi koruyan, toprak verimliliğinde katkı ve devamlılığı sağlayan, hastalık ve zararlıları kontrol altına alarak doğadaki canlıların sürekliliğini sağlayan, doğal kaynakların ve enerjinin optimum kullanımını sağlayan bir üretim sistemidir.
Chapter
Full-text available
Genel tanım olarak organik hayvancılık; yüksek kalitede, sağlıklı ve risk taşımayan ürünler tüketmek isteyen tüketicilerin tercihlerine göre kontrollü ve sertifikalı üretim yapan hayvan çiftliklerine verilen bir isimdir. Organik hayvancılık; gelişmiş ülkelerde tüketicilerin bitkisel ürünlerde olduğu gibi “besin güvenirliliği yüksek” hayvansal ürünleri tercih etme talepleri, “çevre bilinci” ve “hayvan haklarına duyarlılığın” artması sebebiyle organik tarım bünyesinde organik hayvansal üretim dönemi başlamıştır. Kırsal kalkınmanın önemli anahtarlarından biri olan organik hayvancılıkta Türkiye küçükbaş, büyükbaş ve kanatlı hayvan sayısı açısından oldukça iyi bir potansiyele sahiptir. Bu bölüm Türkiye’de organik hayvansal üretimin mevcut durumu ortaya koymak amacıyla yazılmıştır.
Chapter
Full-text available
Orthoptera is a group that is tightly adhered to the microclimate in accordance with the horizontal and vertical vegetation structure that allows easily distinguished objective sampling methods. In order to predict the invasion disaster of Orthoptera species that can move as a swarm, it is necessary to collect sufficient information about the increase and decrease of the relevant species every year, spread and distribution of the fields (lands) and to examine a large number of samples belonging to each population. The samples obtained should be classified as nymph or adult samples. In addition, it is absolutely necessary to know the characteristics of the species that have been or will be struggled. Grasshoppers present an unprecedented danger in agricultural production. Hot climates and countries with fragile economies endanger food security and livelihoods. However, the invasions that have been experienced for several years in a row and low rainfall rates, drought, and high-temperature levels can be considered among the important factors.
Article
Full-text available
zet Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler, ekonomik ve sosyo-kültürel yapıyı iyileştirebilmek adına kalkınma politikaları geliştirmektedirler. Türkiye nüfusunun yaklaşık % 35'inin kırsal alanlarda yaşadığı ve tarımsal faaliyetlerin kırsal alanlarda yaşayan nüfusun neredeyse tek geçim kaynağı olduğu dikkate alındığında, toplumsal kalkınmanın sağlanabilmesinde bu yörelerin ve yöre halkının kalkındırılmasının ülke gelişimi ve refahı için büyük bir adım olarak kaydedileceği bir gerçekliktir. Kırsal kalkınmanın sağlanabilmesi açısından en önemli güçlerden birinin kırsal turizm olduğu düşüncesi günümüzde yaygınlık kazanmıştır. Ülkemizde kırsal turizm önderliğinde kırsal alan kalkındırma çalışmaları Sekizinci ve Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma Planları'nda gündeme getirilmiştir. Tarımsal nüfusun yoğunluğu ve kırsal alanların turizme elverişliliği, kırsal turizm ile kalkınma politikalarının uygulanabilirliğini arttırmaktadır. Erzurum ülkenin en önemli kayak merkezlerinden biri olan Palandöken Dağı, Tortum Şelalesi, Yedigöller, Çoruh Kanyonları, Narman Peri Bacaları, zengin bitki örtüsü, kuş, kelebek gözlem alanlarına sahip dağları, yaylaları ve mağaraları ile kırsal turizme oldukça elverişli bir yapıya sahiptir. Kültürel değerleriyle de kırsal turizm faaliyetini tamamlayıcı olup, gelen yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir. Erzurum ilinin, giriş-çıkış yapan ziyaretçiler açısından, ülke turizminden aldığı pay ortalama olarak binde 4 civarındadır. Bu oranı arttırmak ve kırsal alanların kalkındırılması yoluyla bölgede gelişmişliği sağlamak amacıyla kırsal turizm faaliyetleri gerçekleştirilmeye çalışılmalıdır. Bu amaçla, Erzurum'un tüm kırsal çekicilikleri ve kırsal turizme uygunluğu değerlendirilmiş ve geliştirilmesi adına öneriler sunulmuştur. Abstract Indeveloped and developed countries, improved the economic and sociocultural context of development policies on behalf of the sophisticated. Turkey's population lived in rural areas and agricultural activities in approximately %35 of the population living in rural areas, given that almost the only source of livelihood, social development and local people of the regions improvement on making the country as a major step for the development and prosperity a reality to save. One of the most important forces in rural development, rural tourism in terms of ensuring that the idea has joined widespread today. İmprovement of the rural tourism under the leadership of our country, rural area of Eight and Nine Five-Year Development plans work has been on the agenda. Agricultural population density and the availability of tourism in rural areas, rural tourism development policies to increase the applicability. Erzurum is one of the country's most important ski resorts, Palandöken ski centre, Tortum falls, Yedigöller, Çoruh river canyons, Narman fairy chimneys, rich flora, bird and butterfly watching tourism in mountains and plateaus and caves are very conveniently located for rural tourism. Cultural values are complementary activities in the rural tourism, attracting the attention of the local and foreign tourists. Erzurum in terms of in put-out put visitors, who is on average, per thousand, the share of tourism in the country is around % 0.4. This rate increase and up the developmet of rural areas through rural tourism activities in the region realized in order to run with sophistication. To this end, all the rural town of Erzurum assessed attractiveness and compatibility of rural tourism and made a suggestion for its developing.
Article
Full-text available
ÖZET Eğer eko-turizm yerel eko-sistemlerin ve insanların faydasına kullanılırsa, toplum-tabanlı koruma için iyi bir araç olabilir. Kuş gözlemciler, en büyük eko-turist grubunu oluşturmaktadır ve ortalamaya bakıldığında kuş gözlemciler iyi eğitimli, iyi gelirli ve bu işe gönülden bağlı insanlardır. Bu yüzden, kuş gözlemciler toplum-tabanlı koruma için ideal turistlerdir. Bunun için, koruma biyolojisi açısından kuş gözlemciliğin kapsamlı bir incelemeye ihtiyacı vardır. Burada ana amaçlar: (1) toplum-tabanlı koruma için turizm amaçlı kuş gözlemciliğin ekonomik potansiyelinin incelenmesi; (2) bu aktivite ile bağlantılı olan potansiyel fayda ve sorunların altının çizilmesi; ve (3) kuş gözlemciliğin koruma değerinin geliştirilmesi için öneriler sunmaktır. Kuş gözlem turizmi, yerel halkın ekonomi ve çevresel durumunun iyileştirilmesinde, biyoçeşitliliğin değeri konusunda yerel halkın eğitiminde ve başarılı koruma ve doğal alanların muhafazası için yerel ve ulusal teşvikin yaratılmasında yüksek potansiyele sahiptir. Her ne kadar bu hobinin ekonomik ve çevresel etkileri üzerinde daha çok araştırma yapılmasına ihtiyaç olsa da, kuş gözlemcilerin doğaya verdiği rahatsızlık azaltılmalı ve kuş gözlemciliğin yerel halka olan ekonomik katkısının arttırılması için daha fazla girişimlerde bulunulmalıdır. Anahtar Kelimeler: kuş dağılımları, kuş gözlemcilik, toplum-tabanlı koruma, eko-turizm, kâr kaybı, korunan alanlar, sürdürülebilir kullanım GİRİŞ Uluslar arası Eko-turizm Örgütü eko-turizmi "çevrenin korunduğu doğal alanlara yapılan ve yerel halkın ekonomik düzeyini geliştiren sorumlu gezi" olarak tanımlamaktadır (Honey 1999). İdealde eko-turizm, sürdürülebilir kazanç sağlayan ve doğal alanların korunmasını teşvik eden, düşük etkili (çevresel ve sosyal), düşük yatırım gerektiren ve de yerel halkça sahiplenilen bir faaliyettir. (Boo 1990; Goodwin 1996; King & Stewart 1996; Isaacs 2000). Maalesef bu ideal duruma çoğu zaman erişilememektedir ve eko-turizmin mal ve hizmetlerin pazar tüketimiyle sürdürülebilirliği birleştirmeyi amaçlaması, en bastan bir paradoks oluşturabilir. (Isaacs 2000) Bazı durumlarda, eko-turizm aslında alan spekülasyonu dahilinde doğal alanların geliştirilmesi için yeni finansal teşvikleri bile yaratabilir. (Yu et al. 1997) Buna ek olarak, yerel halkın eko-turizmden faydalanamaması, karın alan dışına kaçması, yaban hayatına verilen rahatsızlık, kirlenme, hatta eko-turizm faaliyetlerinin neden olduğu habitat yok olması meydana gelebilir (Honey 1999; Page&Dowling 2002) ve bu yüzden bazıları eko-turizmi çevreyi yok eden başka bir pazarlama aracı olarak görürler. (Boo 1990; Giannecchini 1993). Çevresel olduğu söylenemeyecek iş pratiklerinde önemli değişiklikler yapmayan eko-turizm kıstaslarından sadece yüzeysel olanlarına uyan durumlara ise "yüzeysel eko-turizm" (Honey 1990) denmekte, ve böyle girişimler yarardan çok zarar vermektedir. Öyle ki, hız botlarıyla dar kanyonlarda saatte 60 km ile gitme ve elde boya tabancaları ile filleri kovalama aktivitelerinin bile eko-turizm olarak adlandırıldığı görülmüştür. (Watkins 2000) Bununla beraber, gerçek eko-turizm ormancılık, madencilik, ziraat şeklindeki ekonomik kalkınma faaliyetlerine iyi bir alternatiftir, çünkü düzgün şekilde yapılan eko-turizmin ayni anda hem doğal alanları koruma hem de bu sayede yerel halkın kalkındırma potansiyeli yüksektir. (Weaver 1998).
Article
Full-text available
Dünyadaki diğer ülkelerle karşılaştırıldığında ülkemiz "mağara cenneti" olarak adlandırılabilir.
Article
Full-text available
ZET Turizm endüstrisinde deniz, kum, güneş üçlüsü ile rekabet etmenin yetersiz kaldığı günümüz rekabet koşullarında turistlerin daha fazla eğlenmesi, daha fazla geceleme yapması ve nihai temel amaç olan daha fazla harcama yapılmasının sağlanması turistik ürün çeşitlendirmesiyle mümkün olmaktadır. Özellikle ülkemizde turizmin on iki aya yayılamaması gibi sorunun çözülmesinde turistik ürün çeşitlerinden biri olan kültür turizmi ayrı bir öneme sahiptir. Yapılan bu alan çalışmasında amaç; kültür turizmi kapsamında yer alan deve güreşi festivallerinin uluslararası nitelik kazanmasını sağlayarak kış aylarında Ege Bölgesinin kurtarıcısı haline getirmektir. Araştırmanın ana kitlesini İzmir'in Selçuk, Pınarbaşı, Torbalı, Tire ve Bergama ilçelerinde düzenlenen organizasyonlar oluşturmaktadır. Yapılan araştırma sonucuna göre deve güreşi festivalleri son zamanlarda eski canlılığına ulaşmaya başlasa da istenilen seviyede olmadığı, devletimizin turizm politikası ve turizm yatırımları içerisinde gerçek yerini aldığı takdirde çok önemli yararlar sağlayacağı sonucuna ulaşılmıştır.
Article
When the historical parts of cities—which are the cultural mosaics and which reflect the feelings, thoughts, tendencies, life experiences and the accumulations of the periods in which they were built—begin to disappear, it affects the historical identities of the cities negatively. Investigating, learning, documenting and transferring to the future the values of these spaces, which are bridges between past and future, are vitally important for the maintenance of the cities. This analytical study carried out in Üç Kümbetler and its vicinity in the historical city of Erzurum—where historical and traditional urban elements such as religious buildings, traditional houses, streets, and fountains are intense—aimed at fulfilling these ends.The study contains an introduction, a description of the area of study, an investigation of the historical buildings in the site, an analysis of the streets and dwellings in the site, and conclusions. In the lights of the data obtained through the investigation and measurement of the buildings in the site, the streets were analysed and evaluated under the headings of street types and factors affecting the perception; and the dwellings were analysed and evaluated under the headings of interior space and elements-factors affecting the formation of façades.
  • O Çulha
Çulha, O. (2008), " Kültür Turizmi Kapsamında Destekleyici Turistik Ürün Olarak Deve Güreşi Festivalleri Üzerine Bir Alan Çalışması ", Journal of Yasar University, 3(12): 1827-1852.
Milli Parklar ve Turizm
  • Cengiz Demir
Demir, Cengiz (2008), "Milli Parklar ve Turizm", Hacıoğlu, Necdet ve Avcıkurt, Cevdet (ed.), Turistik Ürün Çeşitlendirmesi, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, 83-110.
Termal Turizm Amaçlı Seyahat Eden Turistlerde Destinasyon Đmajı: Gönen Örneği
  • M O Đlban
  • A Köroğlu
  • D Bozok
Đlban, M. O., Köroğlu, A., Bozok, D. (2008), "Termal Turizm Amaçlı Seyahat Eden Turistlerde Destinasyon Đmajı: Gönen Örneği", Đstanbul Ticaret Üniversitesi, Sosyal Bilimler Dergisi, 13: 105-129.
Palandöken Dağları Kış Turizmi Planlaması Çerçevesinde Doğa Onarımı
  • I Kırzıoğlu
Kırzıoğlu, I. (1993), "Palandöken Dağları Kış Turizmi Planlaması Çerçevesinde Doğa Onarımı", Ekoloji Dergisi, 3(9): 44-47.