ArticlePDF Available

Koyuncu, Aşkın, "1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi Öncesinde Şarkî Rumeli Nüfusu", Avrasya Etüdleri, Yıl:19, Sayı:44, 2013/2, 177-208.

Authors:
AVRASYA
ETÜDLERİ
44
2013-2
T.C. BAŞBAKANLIK
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı
TİKA
Turkish International Cooperation and
Coordination Agency
BALKANLAR DOSYASI
Avrasya Etüdleri hakemli bir dergidir.
TÜBİTAK/ULAKBİM SBVT tarafından taranmakta ve dizinlenmektedir.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı
tarafından yılda iki kez yayımlanır.
Dergide ifade edilen görüş ve kirler yalnızca yazarlarına aittir;
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının düşünce ve
politikasını yansıtan metinler olarak değerlendirilemez.
İletişim
TİKA, Atatürk Bulvarı No:15 Ulus-ANKARA
Tel: +90(312)5081000 ● Faks: +90(312)3098969
avrasyaetudleri@tika.gov.tr ● www.tika.gov.tr
ISSN 1300-1604
AVRASYA
ETÜDLERİ
Yıl:19, Sayı:44 (2013/2)
TİKA adına sahibi
Dr. Serdar ÇAM
Başkan
Yayın Kurulu
Dr. Serdar ÇAM
Süreyya POLAT
Dr. Gökçen KALKAN
Dr. Mehmet YILMAZ
Dr. Ali Özgün ÖZTÜRK
Yazı İşleri Müdürü
Dr. Gökçen KALKAN
Editör
Dr. Mehmet KAHRAMAN
(m.kahraman@tika.gov.tr)
(uveyska@windowslive.com)
Danışma Kurulu
Ankara Üniversitesi
Ankara Üniversitesi
Polis Akademisi
İpek Üniversitesi
Yıldız Teknik Üniversitesi
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi
Ankara Üniversitesi
Ankara Üniversitesi
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi
Çankırı Karatekin Üniversitesi
Kırıkkale Üniversitesi
Bartın Üniversitesi
İstanbul Üniversitesi
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
Hacettepe Üniversitesi
Ege Üniversitesi
Kırıkkale Üniversitesi
Cumhuriyet Üniversitesi
Hacettepe Üniversitesi
Kırıkkale Üniversitesi
Prof. Dr. Mehmet AKKUŞ
Prof. Dr. Mustafa AŞKAR
Prof. Dr. Kemal BAŞLAR
Prof. Dr. Ali Fuat BİLKAN
Prof. Dr. Ömer ÇAHA
Dr. İhsan ÇOMAK
Prof. Dr. Uğur DOĞAN
Prof. Dr. Saadettin GÖMEÇ
Prof. Dr. Ramazan GÖZEN
Prof. Dr. Osman GÜMÜŞÇÜ
Prof. Dr. Nihat IŞIK
Prof. Dr. Ramazan KAPLAN
Prof. Dr. Mehmet KARA
Yrd. Doç. Dr. Aşkın KOYUNCU
Prof. Dr. Mehmet ÖZ
Prof. Dr. Fikret TÜRKMEN
Prof. Dr. Nasuh USLU
Prof. Dr. Ahmet UZUN
Prof. Dr. Bahaeddin YEDİYILDIZ
Prof. Dr. Ekrem YILDIZ
İçindekiler / Contents
Muammer ÖZTÜRK
Russia’s Capability of Managing Transnational Issues:
The Use of the Imperial Legacy/7-26
Rusya’nın Sınıraşan Sorunları Yönetme Kabiliyeti: Emperyal Mirasın Kullanımı
İrfan KALAYCI
Kafdağı’nın Önündeki Ekonomi: Modernleşen Azerbaycan/27-56
Front-Economy of Mythical Mountain: Modernizing Azerbaijan
Göktürk TÜYSÜZOĞLU
Savunmacı Realizm ve Saldırgan Realizm
Bağlamında Karadeniz Havzası’ndaki Çatışma Gerçekliğinin Değerlendirilmesi/57-85
Assessing the Reality of Conict at the Black Sea Basin within the Context of Defensive
Realism and Offensive Realism
BALKANLAR DOSYASI
Fatma Aslı KELKİTLİ
Turkey and the Western Balkans During the AKP Period/89-110
AKP Döneminde Türkiye ve Batı Balkanlar
Hüseyin EMİROĞLU
Uluslararası Politikada Yaşanan Dönemsel Gelişmelerin
Balkanlar Bölgesine Etkisi ve Yarattığı Güvenlik Sorunları/111-140
The Impact of Cyclical Developments in International Politics on the Balkans and
Security Problems Created by them in the Region
Fahri MADEN
Arnavutluk’ta Bektaşilik ve Arnavutluk’un
Bağımsızlığına Giden Süreçte Bektaşiler/141-176
Bektashism in Albania and Bektashis
in the Process Leading to Independence of Albania
Aşkın KOYUNCU
1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi Öncesinde
Şarkî Rumeli Nüfusu/177-208
The Population of the Eastern Rumelia
Prior to the Russo-Ottoman War of 1877-1878
1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi Öncesinde
Şarkî Rumeli Nüfusu
Aşkın KOYUNCU1
Öz
Berlin Antlaşması ile 1878 yılında Edirne Vilâyeti’ne bağlı Filibe ve İslimye
Sancakları üzerinde özerk Şarkî Rumeli Vilâyeti kuruldu. 1877-1878 Osmanlı-Rus
Harbi öncesinde bu bölge, Türk, Bulgar, Rum, Pomak, Ermeni, Yahudi, Çingene,
Tatar ve Çerkez muhacirler vs. çeşitli etnik köken, din ve mezhebe mensup
unsurların bir arada yaşadıkları küçük bir Osmanlı evreni görünümündeydi. Filibe
ve İslimye Sancaklarına bağlı Hasköy, Kızanlık, Sultanyeri, Ahi Çelebi, Karinâbad
ve Aydos kazalarında Müslüman nüfus çoğunlukta idi. Rodoplar ve Orta Balkan
üzerindeki bazı kaza ve nahiyeler dışında Türk ve Müslüman nüfus daha çok
ovalık ve düzlük bölgelerde yerleşmişti. Bölgede Bulgar nüfus oranı Hasköy ve
Burgaz’dan batıya doğru gittikçe yükseliyordu. Filibe ve İstanimaka’nın yanı sıra
Ahyolu, Misivri, Süzepol ve Burgaz vs. yerlerde Rum nüfus yaşıyordu. Ayrıca,
pek çok kazada Yahudi ve Ermeni nüfus mevcuttu. Filibe’de ise az sayıda Katolik
Bulgar nüfus yaşıyordu. Bölgedeki Kıptilerin çoğunluğu Müslümandı. 1877-1878
Osmanlı-Rus Harbi öncesinde Edirne Vilâyeti’nde yapılan son nüfus sayımına ve
1293 Edirne Vilâyeti Salnâmesi’ne göre Filibe ve İslimye sancaklarında kadın
nüfusla birlikte Müslüman nüfus 376.260 (%40,52), Gayrimüslim nüfus ise
552.282 (%59,48) idi. 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi, gerek Tuna Vilâyeti’nin,
gerekse Filibe ve İslimye sancaklarının demograk yapısına büyük darbe
vurdu. Bulgar devletinin etnik ve dinsel açıdan sağlam temellere dayandırılması
için bölgedeki Türk ve Müslüman nüfusun çoğu yerlerinden sürüldü. Savaş
sırasında Rus birlikleri, Kazaklar ve Bulgarlar tarafından yapılan yağma, saldırı
ve katliamlar sebebiyle Türk ve Müslüman nüfus kitleler halinde göç etmek
zorunda kaldı. Ayrıca, soğuk, açlık ve salgın hastalıklardan dolayı on binlerce kişi
yaşamını yitirdi. Böylece, Tuna Vilâyeti ve Filibe ve İslimye sancaklarında Türk
ve Müslüman nüfusun yarıya yakını tasye edildi.
Anahtar kelimeler: Bulgaristan, Şarkî Rumeli, Filibe, İslimye, demogra, nüfus, göç.
1 Yard. Doç. Dr., Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Öğretim
Üyesi, askinkoyuncu@comu.edu.tr
AVRASYA ETÜDLER‹ 44/2013-2 (177-208)
T.C. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı
Türk İnternational Cooperation and Koordination Agency
178
The Population of the Eastern Rumelia Prior to the Russo-Ottoman War of
1877-1878
Abstract
The Eastern Rumelia was created as an autonomous province on the borders of
the sanjaks of Filibe (Philippopolis/Plovdiv) and Islimye (Sliven) by the Treaty of
Berlin in 1878. Prior to the Russo-Ottoman War of 1877-1878, this region was a
small part of Ottoman universe where elements from various religious, sectarian
and ethnic origins such as the Turks, Bulgarians, Greeks, Pomaks, Armenians,
Jews, Gypsies, Tatars and Circassian immigrants etc. lived together. Muslim
population formed the majority in the districts of Hasköy (Haskovo), Kızanlık
(Kazanlık), Sultanyeri (Momchilgrad), Ahi Çelebi (Smolyan), Karinâbad
(Karnobat) and Aydos (Aytos). The Turkish and the other Muslim population
were more settled in the lowlands except in some districts and sub-districts on the
Rhodopes and Sredna Gora. The ratio of the Bulgarian population was gradually
increasing westwards from Hasköy and Burgaz (Burgas). There were Greeks in
Filibe and Istanimaka (Stanimaka/Asenovgrad) as well as in the towns of Ahyolu
(Anhialo), Misivri (Nesebar), Süzepol (Sozopol) and Burgaz etc. Besides, Jewish
and Armenian populations existed in many districts. There were also a small
number of Catholic Bulgarians in Filibe. The majority of Gypsies in the region
were Muslims. According to the Yearbook of the Province of Adrianople (H.1293)
and the last population census made in the Adrianople Province prior to the
Russo-Ottoman War of 1877-1878, together with the female population, the total
number of Muslim population in the sanjaks of Filibe and Islimye was 376.260
(40,52%) while the non-Muslim population was 552.282 (59,48%). The Russo-
Ottoman War of 1877-1878 changed substantially the demographic structure of
both the Danubean Province and of the districts of Filibe and Islimye. Most of the
Turkish and the other Muslim population in the region were expelled from their
places to establish a Bulgarian state. Plunders, attacks and massacres made during
the war by Russian troops, Cossacks and Bulgarians caused the Turks and other
Muslims to migrate in masses. In addition, tens of thousands of people lost their
lives due to cold, hunger and epidemics. Thus, almost half of the Turkish and
Muslim population of the Province of the Danube and the districts of Filibe and
Islimye was exterminated.
Keywords: Bulgaria, Eastern Rumelia, Filibe, Islimye, demographics, population,
migration.
179
1. Giriş
Bulgaristan’da Osmanlı hâkimiyetinin son senelerinde nüfusun
etnik ve dinsel bileşeninin tespiti, Bulgaristan’ın kuruluş koşulları ile
1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi’nin Türk ve Müslüman nüfus üzerinde
yarattığı demograk yıkım ve kitlesel göçün boyutlarının anlaşılması
bakımından önemlidir. Aslında, Osmanlı hâkimiyetinin son döneminde
Bulgaristan’da nüfus ve demograk yapıya ilişkin olarak pek çok
araştırma mevcuttur2 ve 93 Harbi’nin Bulgaristan Türkleri üzerinde
yol açtığı felaket büyük ölçüde açıklığa kavuşturulmuştur.3 Ancak, biz
burada Edirne Vilâyeti Salnâmeleri, daha önce yayınlanmamış bazı
nüfus verileri, ilgili döneme ait çeşitli nüfus tahminleri ve modern
araştırmalardan hareketle Berlin Antlaşması’ndan (13 Temmuz 1878)
sonra Şarkî Rumeli Vilâyeti adıyla kurulacak olan bölgenin savaş
öncesindeki nüfus ve demograk yapısını değerlendirmeye çalışacağız.
1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi sonunda imzalanan Ayastefanos
Antlaşması’nın (3 Mart 1878) 6. maddesine göre özerk Bulgaristan
Prensliği’nin sınırları, batıda Sırbistan tarafında Vidin’den başlayıp Tuna
yoluyla Silistre’ye uzanıyor ve Rasova üzerinden geçerek Mankalya’da
Karadeniz’e ulaşıyordu. Yine Vidin’den güney istikametine doğru
Şehirköy (Pirot), İvraniye, Üsküp, Kalkandelen, Debre, Struga,
Ohri, Manastır, Florina, Görice ve Kesriye’ye uzanıyordu. Prenslik
hudutları, ayrıca, oradan Selanik ve Aynaroz yarımadasını Osmanlı
2 Nikolaĭ Todorov, The Balkan City, 1400-1900, University of Washington Press, Seattle & London,
1983; Kemal H. Karpat, Osmanlı Nüfusu (1830-1914): Demograk ve Sosyal Özellikleri, Çev.
Bahar Tırnakcı, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 2003, s. 63-67, 88-91; Slavka Draganova, Tuna
Vilâyeti’nin Köy Nüfusu, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2006.
3 Bilal N. Şimşir, Bulgaristan Türkleri, Bilgi Yayınevi, Ankara, 1986; Aynı yazar, Rumeli’den Türk Göçleri,
C. I-III, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1989; Nedim İpek, Rumeli’den Anadolu’ya Türk Göçleri (1877-
1890), Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1994; Aynı yazar, “93 Muhacereti”, Osmanlı, C. IV,
Ed. Güler Eren, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 1999, s. 661-668; Justin McCarthy, Ölüm ve Sürgün,
Osmanlı Müslümanlarına Karşı Yürütülen Ulus Olarak Temizleme İşlemi, 1821-1922, Çev. Bilge
Umar, İnkılâp Kitapevi, İstanbul, 1998; Ömer Turan, The Turkish Minority in Bulgaria (1878-1908),
Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1998, s. 79-98; Aynı yazar, “1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’nın
Bulgaristan’daki Türk Varlığına ve Mimarî Eserlerine Etkisi”, Balkanlarda Kültürel Etkileşim ve Türk
Mimarisi Sempozyumu, Şumnu, 17-19 Mayıs 2000: Bildiriler, C.2, Ed. Azize A. Yasa ve Zeynep Zafer,
Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2001, s. 763-771; Aşkın Koyuncu, “Balkanlarda
Kültürel Değişim: Bulgaristan Örneği (1878-1913), Avrasya Etüdleri, S. 25, Sonbahar-Kış 2003, s.
63-65; Aynı yazar, Balkanlarda Dönüşüm, Milli Devletler ve Osmanlı Mirasının Tasyesi: Bulgaristan
Örneği (1878-1913), Basılmamış Doktora Tezi, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Tarih Anabilim Dalı, Ankara, 2005, s. 198-211; Aşkın Koyuncu, “Bulgaristan’dan Göç ve Türk
Varlıklarının Tasyesi (1877-1908)”, Balkanlar ve Göç (The Balkans and Mass Immigration), Haz.
Ali Fuat Örenç ve İsmail Mangaltepe, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa, (baskıda) [I. Uluslararası
Balkanlar ve Göç Kongresi, 5-7 Aralık 2012, İ.Ü. Edebiyat Fakültesi, Kongre Bildirileri.]
180
Devleti’nde bırakacak şekilde Selanik’in güneyinde ve Kavala ve
İskeçe bölgesinde Ege Denizi’ne ulaşıyordu. Keza, İskeçe üzerinden
Gümülcine, Ahi Çelebi (Paşmaklı), Sultanyeri, Ortaköy ve Edirne’yi
Osmanlı Devleti’nde bırakarak Edirne’nin kuzeyinden geçiyor ve
Lüleburgaz ve Kırkkilise (Kırklareli)’yi içine alarak Midye’nin
kuzeyinde yine Karadeniz’e erişiyordu. Dolayısıyla, Prenslik sınırları
Niş ve Tulça (Tolçi) sancakları hariç Tuna Vilâyeti, Makedonya, Batı
Trakya, Rodoplar ile Filibe ve İslimye sancaklarını ve ayrıca Kırkkilise
ve Lüleburgaz taraarını kapsıyordu.4 Ancak, Bulgaristan yoluyla Rus
nüfuzunun Ege Denizi’ne inmesi, İngiltere ve diğer Avrupalı devletleri
harekete geçirdi. Berlin Antlaşması’nda Bulgaristan Prensliği’nin
muhtariyeti teyit edilmekle birlikte sınırları daraltıldı (madde 1, 2).
Makedonya, ıslahat yapılması şartıyla Osmanlı Devleti’ne iade edildi.
Edirne Vilâyeti’ne bağlı Filibe ve İslimye sancakları üzerinde ise
Şarkî Rumeli adıyla Hıristiyan bir vali yönetiminde özerk bir vilâyet
kuruldu (madde 13, 14). Buna göre Bulgaristan Prensliği’nin sınırları
Tuna Vilâyeti’ne bağlı Vidin, Tırnova, Rusçuk ve Varna sancakları
ile Edirne Vilâyeti’ne bağlı Sofya Sancağı’nı5 ihtiva ediyordu.6
Diğer taraftan, Ayastefanos Antlaşması ile Tuna Vilâyeti’ne bağlı
Niş Sancağı Sırbistan’a, Tulça Sancağı ise Romanya’ya verilmiş ve
bu durum Berlin Antlaşması ile de onaylanmıştı. Ayrıca, Ayastefanos
Antlaşması’nda Bulgaristan Prensliği sınırları içinde yer aldıkları
halde Berlin Antlaşması ile Niş Sancağı’na bağlı İvraniye ve Şehirköy
kazaları Sırbistan’a, Varna Sancağı’na bağlı Mankalya ise Romanya’ya
terkedilmiş ve Cisr-i Mustafa Paşa, Kırkkilise ve Lüleburgaz da Osmanlı
4 Ayastefanos Antlaşması’nda Bulgaristan Prensliği ile ilgili 6-11. maddeler için bkz. Muâhedât Mecmûası,
IV. Cilt, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 2008, s. 188-192.
5 Sofya Sancağı, 1864 yılında kurulan Tuna Vilâyeti’ne bağlı sancaklardan biriydi. Ancak, 1876
Temmuz’unda müstakil bir vilâyete dönüştürüldü ve Niş Sancağı da buraya bağlandı. [Başbakanlık
Osmanlı Arşivi (BOA), İrâde-Dâhiliye (İ.DH.), No. 726/50658, 24 Cemaziyelahir 1293 (16 Temmuz
1876), Salnâme-i Devlet-i Aliyye-i Osmaniye, Defa 32, Sene 1294, Darü’t-Tıbaatü’l-Amire, İstanbul,
1294, s. 434, 435.] Daha sonra 1294 Edirne ve 1295 Devlet salnâmelerinde görüldüğü üzere Sofya
Sancağı Edirne Vilâyeti’ne, Niş Sancağı ise Kosova Vilâyeti’ne bağlanmıştır. (Salnâme-i Vilâyet-i
Edirne, Defa 8, Sene 1294, Vilâyet Matbaası, Edirne, 1294, s. 103-112; Salnâme-i Devlet-i Aliyye-i
Osmaniye, Defa 33, Sene 1295, Darü’t-Tıbaatü’l-Amire, İstanbul, 1295, s.323, 324, 338.)
6 Mahir Aydın, Şarkî Rumeli Vilâyeti, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1992, s. 11-19; Aynı yazar,
Osmanlı Eyaletinden Üçüncü Bulgar Çarlığına, Kitabevi, İstanbul, 1996, s. 125-128; Fahir Armaoğlu,
19. Yüzyıl Siyasi Tarihi (1789-1914), Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1997, s. 520-526; Ömer
Turan, age, s. 59, 60; Osman Köse, “Bulgaristan Emareti ve Türkler (1878–1908)”, Turkish Studies/
Türkoloji Dergisi, C. 1, S. 2, 2006, s. 244, 245; Aşkın Koyuncu, “Balkanlarda Kültürel Değişim...”, s.
65, 66; Aynı yazar, Balkanlarda Dönüşüm..., s. 197,198; Aynı yazar, “Bulgaristan’da Osmanlı Maddi
Kültür Mirasının Tasyesi (1878-1908)”, OTAM (Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve
Uygulama Merkezi Dergisi), S. 20, 2006, s. 204, 205.
181
Devleti’ne iade edilmişti.7 Ancak, Berlin Antlaşması ile oluşturulan
bu statüko yedi yıl sonra Bulgarlar tarafından bozuldu ve Bulgaristan
Prensliği, 1885 yılında Şarkî Rumeli’yi bir oldubitti ile ilhak etti.8
Edirne Vilâyeti’ne bağlı Filibe Sancağı, Filibe,9 Tatar Pazarcık,
Hasköy, Zağra-i Atik, Kızanlık, Çırpan, Ahi Çelebi ve Sultanyeri
kazalarından oluşuyordu. Ayrıca, Orta Balkan (Sredna Gora) ile
Rodoplarda yer alan Karlova (Karlovo), Akçakilise (Sopot), Prasadim
Derbent (Klisura), Avretalan (Koprivştitsa), Acar (Svejen), Kalofer,
Köpes (Göpsi/Stryama, Karlovo), Konuş (Konuşhisar), Karacadağ,
Koyuntepe, İstanimaka (Asenovgrad) ve Rupçoz (Dövlen/Devin)
nahiyeleri Filibe kazasına bağlıydı. İslimye Sancağı ise İslimye,
Karinâbâd, Yanbolu, Zağra-i Cedid, Aydos, Misivri, Ahyolu ve
Burgaz kazalarından müteşekkildi.10 Konuya geçmeden önce Filibe
Sancağı’na bağlı Ahi Çelebi kazasının merkezi ve güney kesimleri
ile Sultanyeri kazasının Ayastefanos ve Berlin Antlaşmaları’nda
Osmanlı topraklarında bırakıldığı gibi, Şarkî Rumeli’nin Bulgaristan’a
ilhakından sonra Kırcaali’nin yanı sıra Rupçoz taraarının da Osmanlı
Devleti’ne iade edildiğini vurgulamamız gerekir.11
2. Osmanlı Kaynaklarına Göre Filibe ve İslimye Sancaklarında
Nüfus ve Demograk Yapı (1831-1876)
Osmanlı Devleti’nde modern anlamda ilk nüfus sayımı, Yeniçeri
Ocağı’nın kaldırılmasından sonra kurulan “Asâkir-i Mansûre-i
Muhammediyye” adlı orduya alınacak asker potansiyelinin tespiti ile
vergilerin dağılımı ve tahsilinde görülen aksaklıkların giderilmesi ve
cizyenin yeniden tayin edilmesi amacıyla 1830-1831 yılında yapılmıştır.12
7 Berlin Antlaşması’nın 1-12. maddeleri Bulgaristan Prensliği, 13-22. maddeleri ise Şarkî Rumeli ile ilgili
konuları ihtiva ediyordu. Geniş bilgi için bkz. Muâhedât Mecmûası, V. Cilt, Türk Tarih Kurumu
Basımevi, Ankara, 2008, s. 113-125.
8 Şarkî Rumeli Vilâyeti ve Bulgaristan’a ilhakı hakkında geniş bilgi için bkz. Mahir Aydın, Şarkî Rumeli…,
s. 255-290; Aynı yazar, Osmanlı Eyaletinden…, s. 135-142; Aynı yazar, “Tophane Konferansı: Doğu
Rumeli’ye Veda”, Tarih Dergisi, S. 53, 2011/1, İstanbul 2012, s. 115-174; Ömer Turan, age, s. 65-68;
Emine Şam, “Prens Alexandre Battenberg’in İttihat Beyannamesi ve Doğu Rumeli’nin Bulgaristan’a
İlhâkı”, History Studies, Vol. 3, No. 1, 2011, s. 235-251.
9 Tanzimat Dönemi’nde Filibe şehri hakkında geniş bilgi için ayrıca bkz. Neriman Ersoy (Hacısalihoğlu),
XIX. Yüzyılda Filibe Şehri (1839-1876), Basılmamış Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2003.
10 BOA, Yıldız, Esas Evrakı (Y.EE.), No. 34/48, tarihsiz.
11 Mahir Aydın, Şarkî Rumeli…, s. 22, 23; Aynı yazar, Osmanlı Eyaletinden..., s. 139; Ömer Turan, age, s.
155-163.
12 Mahir Aydın, “Sultan II. Mahmud Döneminde Yapılan Nüfus Tahrirleri”, Sultan II. Mahmud ve
Reformları Semineri, Bildiriler, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Tarih Araştırma Merkezi,
182
Sayım sonuçlarının icmal şekilde 1831 yılında bir araya getirilmesi
sebebi ile literatürde 1831 nüfus sayımı şeklinde kabul gören bu sayımın
ilk adımı, aslında 1828-1829 Osmanlı-Rus Harbi’nden önce atılmıştır.
Nitekim II. Mahmud’un emriyle İstanbul’da nüfus tahririne başlanmış
ise de savaş sebebiyle bu uygulama diğer vilâyetlere teşmil edilememiş,
savaştan sonra ise Rumeli’de askeri maksatla Müslüman ahalinin sayımı
tasarlanmıştır. Bu doğrultuda Filibe ve civarında yapılan bir tahrirde
Filibe’de 7.000 Müslüman nüfus tespit edilmiştir. Ancak, harp esnasında
yapılan tahkikatta 18-60/70 yaş arası 12.000 civarında Müslüman nüfus
tespit edilmiş olmasından dolayı, nüfusun layıkıyla yazılamadığı düşüncesi
ile Filibe kazasındaki Müslüman nüfusun yeniden tahriri düşünülmüş,
ardından bu tahririn Gayrimüslim Müslim nüfus da dâhil olduğu halde
Rumeli, Anadolu ve Adalarda uygulanmasına karar verilmiştir.13 1830-
1831 nüfus tahrirlerinde Osmanlı millet anlayışına uygun biçimde sancak,
kaza ve nahiyeler bazında erkek nüfus, din ve mezhep esasına dayalı
olarak kaydedilmiş, kadın nüfus ise sayılmamıştır. Müslüman nüfus, dil
ve etnik kökene bakılmaksızın genellikle askerlik yapmaya elverişli olup
olmamasına bağlı olarak ‘matlub-u âliye muvafık/gayri muvafık’ şeklinde
yazılmıştır. Ayrıca, ‘sıbyan’, ‘mürahık’, ‘ihtiyar’, ‘alil’, ‘amelmande’ vs.
gibi ziksel özelliklerin yanı sıra, yaş grupları da belirtilmiştir. Gayrimüslim
nüfus ise reaya, Rum, Bulgar (yalnızca Edirne, Selanik, Filibe ve Sofya’da),
Ermeni, Yahudi, Kıpti vs. diye tefrik edildikten sonra, cizye mükelleeri
‘âlâ’, ‘evsât’, ‘ednâ’; cizyeden muaf olanlar ise keza, ‘sagir’, ‘ihtiyar’,
‘alil’, ‘amelmande’ vs. şekilde yazılmışlardır.14 Ancak, 1831 nüfus sayımı,
Osmanlı Devleti genelinde uygulanmadığı gibi, sayım yapılan bölgelerde
İstanbul, 1990, s. 92, 93; Kemal H. Karpat, age, s. 56-58; Cem Behar, “Osmanlı Nüfus İstatistikleri
ve 1831 Sonrası Modernleşmesi”, Osmanlı Devletinde Bilgi ve İstatistik, Derl. Halil İnalcık ve Şevket
Pamuk, T.C. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü, Ankara, 2000, s. 68; (Devlet Arşivleri Genel
Müdürlüğü), Osmanlı İdaresinde Kıbrıs (Nüfusu-arazi dağılımı ve Türk Vakıarı), T.C. Başbakanlık
Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayın Nu: 43, Başbakanlık
Basımevi, Ankara, 2000, s. 94; Adnan Çimen, “Sayım, Kayıt Düzeni ve Teşkilatlanma Açısından
Osmanlıda Nüfus Hizmetleri”, Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, C.14,
S. 3, 2012, s. 194, 195. Mahir Aydın, bu sayıma 1830 yılının ikinci yarısında başlanıp, 1831 yılının
ilk yarısında bitirilmesi sebebiyle 1246 nüfus tahriri denmesinin daha doğru olduğu kanaatindedir.
(agb, s. 93).
13 Mahir Aydın, agb, s. 81-83.
14 Enver Ziya Karal, Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı 1831, II. Baskı, T.C. Başbakanlık Devlet
İstatistik Enstitüsü, Ankara, 1997, s. 17-19; Stanford J. Shaw, “The Ottoman Census System and
Population, 1831-1914”, International Journal of Middle East Studies, Vol. 9, 1978, p. 325; Kemal
H. Karpat, age, s. 58; Nikolaĭ Todorov, age, s. 310, 311; Mahir Aydın, agb, s. 83-87, 96,97; Musa
Şaşmaz, “The Ottoman Censuses and the Registration Systems in the Nineteenth and Early Twentieth
Centuries”, Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi (OTAM), S.
6, 1995, s. 290; Cem Behar, agm, s. 68, 69; Tahrir süreci hakkında geniş bilgi için bkz. Mahir Aydın,
agb, s. 81-106.
183
de vergi ve askerlikten dolayı bir takım ahalinin gizlenmesi ve sayımdan
kaynaklanan hata ve ihmaller sebebiyle reel nüfusu yansıtmaktan uzaktır.15
Buna karşılık, 1831 nüfus sayımı hanelerden bireylerin sayımına geçilmesi
sebebiyle sonraki nüfus sayımlarına esas teşkil etmesi, sayım sonuçlarını
değerlendirmek ve nüfus hizmetlerini yürütmek üzere Ceride Nezareti
(Sicill-i Nüfus Nezâreti)’nin kurulması ve nüfustaki hareketliliğin takibi
için nüfus defterlerinin tutulmaya başlaması bakımından önemlidir.16
Bazı eksik kazalarla birlikte Filibe ve İslimye sancaklarının ihtiva
ettiği bölgelerin 1831 sayımına göre erkek nüfus miktarı şöyledir:
Tablo 1. 1831 Sayımına göre Filibe ve İslimye Sancaklarının bulunduğu
bölgede kaydedilen erkek nüfus17
Kazalar Müslim Reaya Kıpti Yahudi Ermeni Toplam
Nefer Yüzde Nefer Yüzde Nefer Yüzde Nefer Yüzde Nefer Yüzde
Filibe 10.920 18,64 44.959 76,73 2.021 3,45 344 0,59 344 0,59 58.588
Tatarpazarı 3.269 15,47 14.089 66,68 3.653 17,29 119 0,56 - - 21.130
Uzuncaâbâd-ı
Hasköy 9.941 48,04 10.118 48,90 633 3,06 - - - - 20.692
Zağra-i Atik 5.586 30,41 12.782 69,59 - - - - - - 18.368
Akçakızanlık 7.195 44,86 8.097 50,48 748 4,66 - - - - 16.040
Çırpan 938 16,88 4.619 83,12 - - - - - - 5.557
Ahi Çelebi 6.080 59,68 4.107 40,32 - - - - - - 10.187
Sultanyeri 6.251 97,81 51 0,80 89 1,39 - - - - 6.391
Toplam 50.180 31,97 98.822 62,96 7.144 4,55 461 0,30 344 0,22 156.953
İslimye - - - - - - - - - - -
Yanbolu 3.386 55,24 2.744 44,76 - - - - - - 6.130
Karinâbâd 5.065 73,65 1.812 26,35 - - - - - - 6.877
Zağra-i cedid 3.292 42,20 4.745 57,80 - - - - - - 8.037
Aydos 5.790 81,73 1.294 18,27 - - - - - - 7.084
Ruskasrı 1.114 56,18 869 43,82 - - - - - - 1.983
Toplam 18.647 61,93 11.464 38,07 - - - - - - 30.111
Gen. Toplam 68.827 36,80 110.286 58,96 7.144 3,82 463 0,24 344 0,18 187.064
15 Mesela, İstanbul, Arnavutluk, Bosna, Teselya; Erzurum, Diyarbakır ve Van eyaletleriyle Lahsa, Basra,
Yemen, Mısır, Tunus, Cezayir, Trablusgarp ve Habeş vs. yerlerde sayım yapılmamıştır. (Stanford
J. Shaw, agm, s. 326; Osmanlı İdaresinde Kıbrıs, s. 94; Musa Şaşmaz, agm, s. 290; Cem Behar,
Osmanlı İmparatorluğu’nun ve Türkiye’nin Nüfusu 1500-1927, Tarihi İstatistikler Dizisi, C. 2, T.C.
Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü, Ankara, 1996, s. 24; Aynı yazar, agm, s. 69; Adnan Çimen,
agm, s. 194.)
16 Stanford J. Shaw, agm, s. 327; Mahir Aydın, agb, s. 90, 91; Osmanlı İdaresinde Kıbrıs, s. 90; Adnan
Çimen, agm, s. 195, 199.
17 Enver Ziya Karal, age, s. 196-200. Karinâbâd, Aydos ve Burgaz yakınlarındaki Ruskasrı kazaları bu
sırada Silistre sancağına bağlı idiler. Tablodaki kazalar Edirne Vilâyeti salnâmelerine uygun olarak
tefrik edilmiştir.
184
Öncelikle, İslimye, Misivri, Ahyolu ve Burgaz kazalarının 1831 nüfus
icmallerinde olmadığını veya ayrıca gösterilmeğini belirtmemiz gerekir.
Tahrirler esnasında Osmanlı millet anlayışına uygun şekilde Müslüman
unsurlar arasında herhangi bir ayrım yapılmazken, Gayrimüslim unsurlar
din, mezhep ve etnik kökenlerine göre tasnif edilmişlerdir. Kıptiler ise
ayrı olarak yazılmışlardır. Ortodoks unsurlar (Bulgar, Rum) reaya adı
altında kaydedilmişlerdir. Ancak, tahrir memurlarına ve kâtiplere bağlı
olarak Müslim ve Gayrimüslim unsurlarla ilgili olarak bazı açıklamalarda
bulunulmuştur. Mesela, Filibe reayasının Bulgar (44.391) ve “Pavlikan
tabir olunur” Latinlerden (568) oluştuğu; Yahudilerin çoğunun Filibe’de,
bir kısmının ise Karlova’da yaşadığı; keza, Ermenilerin de Filibe
merkezinde yaşadıkları kaydedilmiştir.18 Ancak, diğer kazalarda reaya
arasında böyle bir ayrım ve açıklama yapılmamıştır. Ayrıca, tahrir
memurları Uzuncaâbâd-ı Hasköy ve Sultanyeri kazalarındaki Kıptilerin
tamamının Müslüman olduklarını belirtmişlerdir.19
Filibe ve İslimye sancaklarının bulunduğu bölgedeki Müslümanların
büyük çoğunluğunun Türklerden oluştuğunu,20 keza Filibe ve Tatar
Pazarcık’ın güneyindeki Peştere, Çepino, İstanimaka, Rupçoz, Ahi Çelebi
ve Sultanyeri taraarındaki köylerde yaşayan Müslüman unsurların mühim
kısmının Pomak olduğunu söylemek mümkündür. Bunun yanı sıra, bu
bölgenin erken Osmanlı döneminde en yaygın Yörük iskânının yapıldığı
yerlerden biri olduğu malumdur. Ayrıca, reaya adı altında kaydedilen
nüfusun büyük bölümünün Bulgarlardan oluştuğunu belirtmemiz gerekir.
Ancak, Filibe, İstanimaka ve Karadeniz kıyısındaki şehirlerde Rum
nüfusun yaşadığı da bilinmektedir. Nüfus tahriri esnasında reaya içinde
mezhepleri dolayısıyla Latin olarak kaydedilen Pavlikanlar da Bulgar
asıllı Katoliklerdir.
1831’de sayım yapılan bölgelerde nüfusun %36,80’i Müslüman,
%58,96’sı reaya (Bulgar, Rum), %3,82’si Kıpti, %0,24’ü Yahudi ve
18 Enver Ziya Karal, age, s. 45,46.
19 Enver Ziya Karal, age, s. 41, 42.
20 15-17. yüzyıllarda Filibe şehri hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Turan Gökçe, “XV-XVI. Yüzyıllarda Filibe
Şehri Nüfusuna Dair Bazı Tespitler”, Society Dios Organizes an International Conference ‘Ethnoses
and Cultures on the Balkans’ (23-26. VIII. 2000, Soa), Actes of the Conference, Vol. 2, Soa, 2000,
pp. 167-190; Aynı yazar, “XVII. Yüzyılda Filibe Şehrinin Demograk Yapısı”, Uluslararası Osmanlı
ve Cumhuriyet Dönemi Türk-Bulgar İlişkileri Sempozyumu, 11-13 Mayıs 2005, Eskişehir, Bildiriler
Kitabı, Osmangazi Üniversitesi, Eskişehir, 2005, s. 49-64; Aynı yazar, “1695 Tarihli Mufassal Avârız
Defterine Göre Filibe Kazâsında Nüfus ve Yerleşme Düzeni”, Tarih İncelemeleri Dergisi, XXII/2,
2007, s. 53-107.
185
%0,18’i Ermenilerden müteşekkildir. Filibe Sancağı’na bağlı kazalarda
kayıtlı nüfus içinde Müslümanlar %31,97; reaya %62,96; Kıptiler %4,55;
Yahudiler %0,30 ve Ermeniler %0,22’lik bir paya sahiptir. İslimye
tarafındaki kazalarda ise Müslüman oranı %61,93; reaya oranı ise
%38,07’dir. Ahi Çelebi, Uzuncaâbâd-ı Hasköy (Kıptiler dâhil), Sultanyeri,
Yanbolu, Karianâbâd, Aydos ve Ruskasrı kazalarında Müslüman nüfus,
diğer kazalarda ise Bulgar nüfus çoğunluktadır. Sultanyeri, Aydos ve
Karinâbâd Müslüman nüfusun en yoğun olduğu kazalardır. Müslüman
nüfusun sayıca en fazla olduğu kazalar ise Filibe, Hasköy ve Akçakızanlık
(Kızanlık)’tır. Sayımdan kaynaklanan ihmaller, gizlenme, hesap hataları
bir yana, kadın nüfusla birlikte tabloda belirtilen kazalarda 1830-1831’de
375.000 dolayında bir nüfusun yaşadığını söylemek mümkündür.
1831 sayımının ardından yine asker kaynaklarının tespiti ve
Tanzimat’ın ruhuna uygun olarak vergide eşitliğin sağlanması amacıyla
1844 yılında yeni bir nüfus sayımı yapılmıştır. M. A. Ubicini, bu sayımda
coğra sınırlara ve etnik-dinsel farklılıklara işaret etmeksizin Bulgaristan
nüfusunun 3.000.000 olduğunu belirtmiştir.21 Bu sayımların ardından,
1851-1852 ve 1856-1859’da Anadolu, Rumeli ve Suriye’de muhtelif
tahrirler yapılmış ve 1861-1862’de Edirne’de nüfus sayımı gündeme
gelmiştir.22 Ayrıca, 1866’da Tuna Vilâyeti’nin yanı sıra Yanya, Bursa,
Irak23 ve Suriye’de24 emlak ve nüfus tahririne başlanmıştır. Öte yandan,
1864 Vilâyet Nizamnâmesi’nin yürürlüğe girmesinden sonra çıkarılmaya
başlanan vilâyet salnâmelerinde ilgili vilâyetlere bağlı sancak ve kazalarla
ilgili pek çok hususun yanı sıra nüfus bilgilerini de bulmak mümkündür.25
21 Numan Elibol, “Osmanlı İmparatorluğu’nda Nüfus Meselesi ve Demogra Araştırmaları”, Süleyman
Demirel Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, C. 12, S. 2, 2007, s. 153; Krş. M. A. Ubicini, Osmanlı’da
Modernleşme Sancısı, (Lettress sur la Turquie), Çev. Cemal Aydın, Timaş Yayınları, İstanbul, 1998,
s. 34. Selahaddin Bey de muhtemelen Ubicini’ye dayanarak 1867 Paris Sergisi için hazırlanan eserde
Bulgaristan nüfusunun 3.000.000 olduğunu belirtmiştir. (Kemal H. Karpat, age, s., 64; Cem Behar,
age, s. 29).
22 Edirne Vilâyeti’nde 1844’den 1861’e kadar herhangi bir sayım yapılmamıştır. BOA, Sadâret Mektubî
Kalemi, Umum Vilâyet Evrakı (A.MKT.UM.), No. 570/39, 02 Zilhicce 1278 (31 Mayıs 1861); BOA,
İrâde-Meclis-i Vâlâ (İ.MVL.), No. 468/21228, 13 Muharrem 1279 (10 Temmuz 1862).
23 Kemal H. Karpat, age, s. 63; Aynı yazar, “Ottoman Population Records and the Census of 1881/82-1893”,
International Journal of Middle East Studies, Vol. 9, 1978, s. 245, Musa Şaşmaz, agm, s. 292; Adnan
Çimen, agm, s. 196, 197.
24 Tuna, No. 91, 16 Rebiülevvel 1283/17 Temmuz 1282 (29 Temmuz 1866).
25 Osmanlı döneminde çıkarılan salnâmeler hakkında geniş bilgi için bkz. Hasan Duman, Osmanlı Yıllıkları
(Salnâmeler ve Nevsaller), İslam Tarih, Sanat ve Kültürü Araştırma Merkezi (IRCICA) Yayınları,
İstanbul, 1982; İlhan Palalı, “Osmanlı Salnâmeleri ve Tarih Araştırmalarındaki Kaynak Değeri”,
Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, S. 23, 2010/Ocak-Haziran, s. 1-14.
186
Edirne Vilâyeti Salnâmeleri de 1287(1870) yılından itibaren yayınlanmaya
başlamış ve 1877 yılına kadar kesintisiz olarak her yıl çıkarılmıştır.
Tablo 2. 1287 ve 1288 Edirne Vilâyeti Salnâmelerine göre Filibe ve
İslimye Sancaklarındaki erkek nüfus miktarı26
Sancak
ve
kazalar
Köy
Adedi
Hane Nüfus
Toplam
Müslim Gayri-
müslim Toplam
Müslim Gayrimüslim Kıpti
Nefer % Nefer % Nefer %
Filibe ve
nahiyeleri 298 10.949 18.342 29.291 30.367 31,50 66.038 68,50 - - 96.405
Pazarcık 110 3.900 8.915 12.815 11.832 28,57 29.575 71,43 - - 41.407
Hasköy 233 8.320 4.835 13.155 23.467 55,97 18.461 44,03 - - 41.928
Zağra-i
Atik 100 3.122 6.254 9.376 7.684 23,84 24.552 76,16 - - 32.236
Kızanlık 47 4.153 3.512 7.665 12.921 50,10 12.871 49,90 - - 25.792
Çırpan 44 1.522 3.095 4.617 4.666 23,50 15.190 76,50 - - 19.856
Ahi
Çelebi 41 2.691 1.500 4.191 6.041 57,31 4.500 42,69 - - 10.541
Sultanyeri 100 3.776 38 3.814 11.816 98,64 163 1,36 - - 11.979
Toplam 973 38.433 46.491 84.924 108.794 38,84 171.350 61,16 - - 280.144
İslimye 67 2.810 4.119 6.929 8.123 34,69 14.974 63,94 321 1,37 23.418
Karinâbâd
ve Yanbolu 88 3.162 2.049 5.211 8.526 51,36 7.620 45,91 453 2,73 16.599
Zağra-i
Cedid 51 1.286 2.031 3.317 4.345 31,26 9.289 66,82 267 1,92 13.901
Aydos 77 2.303 498 2.801 7.804 80,12 1.786 18,34 150 1,54 9.740
Misivri ve
Ahyolu 63 1.223 1.384 2.607 4.033 41,78 5.409 56,04 210 2,18 9.652
Burgaz 65 1.427 3.378 4.805 2.746 21,04 10.209 78,23 95 0,73 13.050
Toplam 411 12.211 13.459 25.670 35.577 41,20 49.287 57,07 1.496 1,73 86.360
Genel
Toplam 1.384 50.644 59.950 110.594 144.371 39,40 220.637 60,20 1.496 0,40 366.504
1287(1870) ve 1288(1871) Edirne Vilâyeti Salnâmelerinde Filibe
ve İslimye sancaklarının nüfusu ve hane sayıları aynıdır. Filibe
Sancağı’nda 973, İslimye Sancağı’nda ise 411 köy mevcuttur. Her
iki salnâmede nüfus, Müslim-Gayrimüslim şeklinde tasnif edilmiştir.
İslimye Sancağı’nda Kıptiler ayrıca kaydedilirken, Filibe Sancağı’nda
Kıptiler Müslim ve Gayrimüslim nüfus içinde gösterilmiştir. 1287
ve 1288 Salnâmelerine göre Filibe ve İslimye sancaklarında 144.371
Müslüman, 220.637 Gayrimüslim ve 1.496 dolayında Çingene
26 Salnâme-i Vilâyet-i Edirne, Sene 1287, Defa 1, Vilâyet Matbaası, Edirne, 1287, s. 144-146; Salnâme-i
Vilâyet-i Edirne, Sene 1288, Defa 2, Vilâyet Matbaası, Edirne, 1288, s. 148-151.
187
olmak üzere 366.504 dolayında erkek nüfus mevcuttur. 1831 sayımı
icmallerinde kaydedilmiş olan nüfusla kıyaslandığında bölgedeki
nüfusta büyük bir artış görülmektedir. Ahi Çelebi kazası dışında
diğer bütün kazalarda büyük farklılıklar göze çarpmaktadır. İslimye
Sancağı’ndaki bazı kazalar 1831 nüfus icmallerinde gösterilmediği
için bir kenara bırakılacak olursa, Filibe Sancağı’nda, yaklaşık kırk
yılda Kıptiler dâhil, Müslüman nüfusta %100’den fazla, Gayrimüslim
nüfusta ise %73 dolayında bir artış söz konusudur. Keza, Filibe Sancağı
toplam nüfusunda %78,5 civarında bir artış mevcuttur. Bölgedeki büyük
nüfus artışının doğal nüfus artışı ve göçlerin yanı sıra 1831 sayımından
kaynaklanan eksiklik ve ihmallerden dolayı sayım yapılmayan yerlerle
daha önce yazılmamış olan ‘nüfus-u mektûme’nin defterlere kaydedilmiş
olmasından kaynaklandığını söylemek mümkündür. Ayrıca, Müslüman
nüfus artışında Kırım Harbi’nden (1853-1856) ve Rusların Kafkasları
işgalinden sonra 1859-1865 yıllarında bu havalide iskân edilmiş olan
11.000-20.000 dolayındaki Tatar ve Çerkez muhacirlerini de göz
önünde bulundurmak gerekir.27
1287 ve 1288 Edirne Vilâyeti Salnâmelerine göre, 1831 sayımında
da olduğu üzere, Filibe Sancağı’nda Hasköy, Ahi Çelebi ve Sultanyeri;
İslimye Sancağı’nda ise Karinâbâd-Yanbolu ve Aydos kazalarında
Müslümanlar, diğer kazalarda ise Gayrimüslimler çoğunluktadır.
Bunun yanı sıra, Kızanlık’ta da az bir farkla da olsa Müslümanların
çoğunluk teşkil ettikleri görülmektedir. Filibe Sancağı’nda Müslüman
nüfus oranı %38,84; Gayrimüslim nüfus oranı ise %61,16’dır. İslimye
Sancağı’nda ise Müslüman nüfus oranı %41,2; Gayrimüslim nüfus oranı
%57,07 ve Kıpti nüfus oranı %1,73 seviyesindedir. Filibe Sancağı’nda
hane başı nüfus ortalaması Müslümanlarda 5,66; Gayrimüslimlerde
7,37’dir. Sancak genelinde hane başına düşen nüfus miktarı ise
6,23’dür. İslimye Sancağı’nda Kıptilerin dini aidiyeti belirtilmemiştir.
Bununla birlikte hane başına düşen nüfus miktarının Müslümanlarda
5,7; Gayrimüslimlerde 7,3 seviyesinde olduğu söylenebilir. İslimye
Sancağı’nda hane başına düşen nüfus ortalaması 6,73 dolayındadır. Her
iki sancakta hane başına düşen nüfus miktarı ise ortalama 6,6’dır.
27 Kemal H. Karpat, age, s. 90.
188
Tablo 3. 1290, 1291 ve 1292 Edirne Salnâmelerine göre Filibe ve
İslimye Sancaklarındaki erkek nüfus miktarı28
Sancak ve
kazalar
Köy
Adedi
Hane Nüfus
Müslim Gayri-
müslim Toplam Müslim Yüzde Gayri-
müslim Yüzde Kıpti Yüzde Toplam
Filibe ve
nahiyeleri 298 10949 18342 29291 26222 27,26 66119 68,73 3861 4,01 96202
Pazarcık 110 3900 8915 12815 9262 22,30 30147 72,59 2122 5,11 41531
Hasköy 233 8320 4835 13155 21681 52,23 18418 44,36 1415 3,41 41514
Zağra-i
Atik 100 3122 6254 9376 4891 22,46 16617 76,32 266 1,22 21774
Kızanlık 47 4153 3512 7665 10921 45,35 11856 49,24 1304 5,41 24081
Çırpan 44 1522 3095 4617 4228 21,35 14770 74,58 806 4,07 19804
Ahi Çelebi 41 2691 1500 4191 5821 55,02 4517 42,70 241 2,28 10579
Sultanyeri 100 3776 38 3814 10303 97,17 102 0,96 198 1,87 10603
Toplam 973 38433 46491 84924 93329 35,07 162546 61,09 10213 3,84 266088
İslimye 67 2810 4119 6929 7184 33,94 12910 60,99 1074 5,07 21168
Karinâbâd
ve Yanbolu 88 3162 2049 5211 8341 48,53 7787 45,31 1059 6,16 17187
Zağra-i
Cedid 51 1286 2031 3317 4337 21,12 9289 66,65 311 2,23 13937
Aydos 77 2303 498 2801 8531 82,35 1772 17,1 57 0,55 10360
Misivri ve
Ahyolu 63 1223 1384 2607 4937 42,02 6050 51,5 762 6,48 11749
Burgaz 65 1427 3378 4805 3.870 29,12 9153 68,87 267 2,01 13290
Toplam 411 12211 13459 25670 37200 42,42 46961 53,55 3530 4,03 87691
Genel
Toplam 1384 50644 59950 110594 130529 36,9 209507 59,2 13743 3,9 353779
1290(1873), 1291(1874) ve 1292(1875) Edirne Vilâyeti Salnâmele-
rinde Filibe ve İslimye sancaklarının nüfus ve hane sayısına ilişkin bilgi-
ler aynıdır. Buna göre iki sancakta toplam 130.529 Müslüman, 209.507
Gayrimüslim ve 13.743 Kıpti olmak üzere toplam 353.779 erkek nüfus
kayıtlıdır. Salnâmelerde kayıtlı köy ve hane sayısı 1287 ve 1288 Salnâ-
melerindeki köy ve hane sayıları ile aynı olduğu halde, her iki sancakta
pek çok kazanın Müslim ve Gayrimüslim nüfusunda bir gerileme olduğu
görülmektedir. Filibe Sancağı’ndaki bütün kazalarda Müslüman nüfusta
bir azalma söz konusudur ve Müslüman erkek sayısı 15.465 kişi, %14,21
oranında, azalmıştır. Bu durum kısmen çoğunluğu Müslüman olan Çinge-
28 Salnâme-i Vilâyet-i Edirne, Defa 4, Sene 1290, Vilâyet Matbaası, Edirne, 1290, s. 156-159; Salnâme-i
Vilâyet-i Edirne, Defa 5, Sene 1291, Vilâyet Matbaası, Edirne, 1291, s. 121, 122; Salnâme-i Vilâyet-i
Edirne, Defa 6, Sene 1292, Vilâyet Matbaası, Edirne, 1292, s. 119, 120.
189
nelerin ayrıca yazılmış olmasından kaynaklanmaktadır. Keza, Gayrimüs-
lim nüfusta da Filibe, Pazarcık ve Ahi Çelebi’de cüzi bir artışa karşın diğer
kazalarda azalma mevcuttur. Gayrimüslim nüfusta Zağra-i Atik’de %32,3;
Kızanlık’ta ise %7,9 dolayında gerileme söz konusudur. Sancak genelinde
ise Gayrimüslim nüfusun 8.804 kişi ve %5,14 dolayında azaldığı görül-
mektedir. Bu salnâmelerdeki verilere bakılırsa Filibe Sancağı nüfusu 1287
ve 1288 Salnâmelerindeki nüfusa göre toplam 14.056 kişi (%5) azalmıştır.
İslimye Sancağı’nda ise Aydos, Misivri-Ahyolu ve Burgaz dışında bütün
kazalarda Müslüman nüfusta yine bir azalma söz konusudur. Gayrimüslim
nüfus ise Karinâbâd ve Yanbolu ile Misivri ve Ahyolu’da artmış, Zağra-i
Cedid’de ise değişmemiştir. Buna karşılık, İslimye ve Burgaz’da gerile-
miştir. Bununla birlikte, İslimye Sancağı’nda Müslüman nüfus %4,56,
Gayrimüslim nüfus ise %5,56 oranında artmıştır. İki sancak bir arada dü-
şünüldüğünde gerek Müslim, gerekse Gayrimüslim nüfusta görülen azal-
manın reel bir nüfus gerilemesinden ziyade hesaplama hataları veya atla-
malardan kaynaklanmış olması muhtemeldir. Nitekim aşağıda görüleceği
üzere aslında bu sıralarda her iki sancakta da ciddi bir nüfus artışı yaşan-
dığı anlaşılmaktadır.
1290, 1291 ve 1292 Edirne Vilâyeti Salnâmelerine göre de Müslüman
nüfus Filibe Sancağı’nda Hasköy, Ahi Çelebi ve Sultanyeri kazalarında;
İslimye Sancağı’nda ise Aydos kazasında çoğunluktadır. Karinâbâd ve
Yanbolu’da ise Müslüman oranı Gayrimüslim ve Kıptilerin oranlarından
daha yüksektir. Muhtemelen Kıptilerin ayrıca gösterilmesinden dolayı,
Kızanlık’ta bu kez Gayrimüslim unsurların çoğunluğa geçtiği görülmektedir.
Filibe Sancağı’nda erkek nüfusun %35,07’sini Müslümanlar, %61,09’unu
Gayrimüslimler, %3,84’ünü ise Kıptiler teşkil etmektedir. İslimye
Sancağı’nda ise Müslüman nüfus oranı %42,42; Gayrimüslim nüfus oranı
%53,55; Kıpti nüfus oranı da %4,03 seviyesindedir. İki sancak bir arada
düşünüldüğünde Müslüman nüfus oranı %36,9; Gayrimüslim oranı %59,2;
Kıpti nüfus oranı ise %3,9’dur. Çingene nüfusun dini aidiyeti belirtilmediği
için Müslim ve Gayrimüslimlerde hane başına düşen nüfus miktarını tespit
etmek güçtür. Buna karşılık hane başı nüfus ortalaması Filibe Sancağı’nda
6,27; İslimye Sancağı’nda ise 6,83’tür.
Aşağıdaki tablolar tarihsiz bir nüfus defteri ile 1293 Edirne Vilâyeti
Salnâmesi’ne dayalı olarak hazırlanmış olup, tespitlerimize göre 1877-
1878 Osmanlı-Rus Harbi öncesinde Filibe ve İslimye Sancaklarına ait son
nüfus bilgilerini ihtiva etmektedir.
190
Tablo 4. Tahrir-i Cedid’e göre Filibe ve İslimye Sancaklarında erkek
nüfusun etnik ve dinsel dağılımı (1875-1876 tt.)
29
Sancak/Kaza İslam
milleti Rum
milleti Ermeni
milleti Katolik
milleti Yahudi
milleti Müslim
Kıbti
Gayri-
müslim
Kıbti Toplam
Filibe 4.261 6.544 380 1.077 495 799 - 13.556
Pazarcık2.291 4.207 94 - 344 326 - 7.262
8.514 29.188 - - - 1.794 579 40.075
Hasköy 2.274 3.384 3- 65 270 - 5.996
31.049 22.119 - - - 1.278 145 54.591
Zağra-i Atik 3.830 6.741 - - 740 497 - 11.808
2.847 18.116 - - - 492 90 21.545
Çırpan 1.740 3.950 - - - 153 17 5.860
3.418 12.009 - - - 267 71 15.765
Kızanlık 1.698 3.792 - - 219 229 24 5.962
12.667 11.114 - - - 1.155 - 24.936
Ahi Çelebi 672 422 - - - 55 - 1.149
7.525 5.192 - - - 322 - 13.039
Sultanyeri 351 - - - - - - 351
12.985 262 - - - 159 - 13.406
Karlova Kasabası 1.303 2.929 - - 196 182 10 4.620
İstanimaka Kasabası 391 4.930 - - - - - 5.321
Akçakilise Kasabası - 2.711 - - - 37 16 2.764
Prasadim Derbent
Kasabası - 1.433 - - - 123 - 1.556
Avretalan Kasabası - 2.751 - - - 111 - 2.862
Acar Kasabası - 1.379 - - - 15 - 1.394
Kalofer Kasabası - 2.933 - - - 121 12 3.066
Köpes Nahiyesi 6.855 12.122 - 998 - 822 67 20.864
Konuş Nahiyesi 4.276 11.939 - - - 721 125 17.061
Karacadağ Nahiyesi 5.247 10.059 - 1.543 - 628 103 17.580
Koyuntepe
Nahiyesi 3.970 13.810 - 24 - 1.461 129 19.394
Rupçoz Nahiyesi 9.097 6.625 - - - 154 33 15.909
Toplam 127.261 200.661 477 3.642 2.059 12.171 1.421 347.692
Yüzde 36,6 57,71 0,14 1,05 0,6 3,5 0,4 100
İslimye 3.169 6.281 143 - 158 198 313 10.262
5.223 11.694 - - - 398 601 17.916
Yanbolu 1.422 2.996 - - 396 103 91 5.008
2.662 5.111 - - - 356 286 8.415
Ahyolu-
Burgos
826 812 46 - 4 65 - 1.753
3.436 13.367 - - - 383 320 17.506
Ahyolu 181 2.205 - - - 21 - 2.407
1.591 908 - - - 357 2 2.858
Karinâbâd 1.082 1.160 - - 250 125 47 2.664
6.574 2.778 - - - 559 78 9.989
Aydos 651 886 19 - 36 17 - 1.609
10.207 1.849 - - - 567 46 12.669
Zağra-i
Cedid 450 952 - - - 85 31.490
4.860 10.825 - - - 795 100 16.580
Misivri 110 701 - - - 13 - 824
2.072 2.417 - - - 140 - 4.629
Toplam 44.516 64.942 208 -844 4.182 1.887 116.579
Yüzde 38,18 55,71 0,18 - 0,72 3,59 1,62 100
Genel
Toplam 171.777 265.603 685 3.642 2.903 16.353 3.308 464.271
Genel Yüzde 37 57,21 0,15 0,78 0,63 3,52 0,71 100
29 BOA, Y.EE., No. 34/48, tarihsiz.
191
Tablo 5. 1293(1876) Edirne Vilâyeti Salnâmesi’ne göre Filibe ve
İslimye Sancaklarında erkek nüfusun etnik ve dinsel dağılımı30
Sancak
ve
kazalar
Kura Hane
Nüfus
Toplam
Müslim Rum ve
Bulgar Ermeni Katolik
vd. Yahudi Kıbti
(M)
Kıbti
(GM)
Filibe ve
nahiyeleri1126 19.526 35.400 80.165 380 3.642 691 5.174 495 125.947
Pazarcık 111 16.994 10.805 33.395 94 - 344 2.120 579 47.337
Hasköy 206 21.342 33.323 25.503 3- 65 1.548 145 60.587
Zağra-i
Atik 102 10.626 6.677 24.857 - - 740 989 90 33.353
Kızanlık 50 12.845 14.365 14.906 - - 219 1.384 24 30.898
Çırpan247 7.493 5.158 15.959 - - - 420 88 21.625
Sultanyeri 100 5.204 13.336 262 - - - 159 - 13.757
Ahi
Çelebi 41 7.101 8.197 5.346 268 - - 377 - 14.188
Toplam 783 101131 127261 200393 745 3642 2059 12171 1421 347692
Yüzde - - 36,6 57,64 0,21 1,05 0,6 3,5 0,4 100
İslimye370 9.889 8.392 17.975 143 - 158 596 914 28.178
Yanbolu 49 4.225 4.084 8.107 - - 396 459 377 13.423
Misivri 40 1.992 2.182 3.118 - - - 153 - 5.453
Karinâbâd 51 3.968 7.656 3.938 - - 250 684 125 12.653
Aydos 81 4.664 10.858 2.735 19 - 36 584 46 14.278
Zağra-i
Cedid 55 7.418 5.310 11.777 - - - 880 103 18.070
Ahyolu 27 1.891 1.772 3.113 - - - 378 2 5.265
Burgaz 77 8.000 4.262 14.179 46 - 4 448 320 19.259
Toplam 450 42147 44516 64942 208 844 4182 1.887 116579
Yüzde - - 38,18 55,71 0,18 - 0,72 3,59 1,62 100
Genel
Toplam 1233 143278 171777 265335 953 3.642 2.903 16353 3308 464271
Genel
Yüzde - - 36,98 57,11 0,21 0,78 0,62 3,59 0,71 100
Tablo 4’teki veriler “Tahrir-i cedid mucibince Edirne Vilâyeti
milel-i muhtelife nüfus-u (zükûr-u) mukayyedesinin miktarı” başlığını
taşıyan tarihsiz icmal bir nüfus defterinden alınmıştır. Tahririn ne zaman
yapıldığına ilişkin defterde herhangi bir açıklama yoktur. Ancak, aşağıda
görüleceği üzere söz konusu tahririn 1875-1876 senelerinde tamamlandığı
anlaşılmaktadır. Defterde Osmanlı millet anlayışı bağlamında Edirne
Vilâyeti’ne bağlı sancaklardaki erkek nüfus, din ve mezhebe dayalı
olarak İslam milleti, Rum milleti, Ermeni milleti, Katolik milleti,
Yahudi milleti, Müslim ve Gayrimüslim Kıpti şeklinde kaydedilmiştir.
30 Salnâme-i Vilâyet-i Edirne, Defa 7, Sene 1293, Vilâyet Matbaası, Edirne, 1293, s. 113, 114.
192
Ortodoks nüfusun büyük çoğunluğunu Bulgarlar teşkil ettiği halde nüfus
defterinde Bulgar nüfus, Rum milleti adı altında yazılmıştır. 1293 Edirne
Vilâyeti Salnâmesi’nde ise Ortodoks unsurlar Rum ve Bulgar şeklinde
kaydedilmişlerdir. Nüfus defteri, Filibe kasaba ve nahiyelerinin detaylarını
göstermesi bakımından önemlidir. Nüfus defteri ile 1293 Salnâmesi’ndeki
kazalar mukayese edildiğinde nefs-i Filibe, Karlova, İstanimaka,
Akçakilise, Prasadim Derbent, Avretalan, Acar, Kalofer kasabaları ile
Köpes, Konuş, Karacadağ, Koyuntepe ve Rupçoz nahiyelerinin salnâmeye
“ma‘-nevâhi Filibe” başlığı altında kaydedildikleri anlaşılmaktadır. Öte
yandan, nüfus defteri, Edirne Vilâyeti’nde nüfus tahririnin iki aşamada
yapıldığını göstermektedir. Bu sebeple nefs-i Filibe’ye bağlı kasaba ve
nahiyeler hariç diğer kazaların nüfusu iki kez yazılmıştır.
Nüfus defterinde Bulgarların Rum milleti adı altında gösterilmesi, ilk
bakışta söz konusu defterin, Bulgar Eksarhlığı’nın kurulması ile Bulgarların
resmen ayrı bir millet olarak tanındıkları 1870 yılından önce hazırlandığı
intibaını uyandırmaktadır.31 Ancak, nüfus cetveli ile 1293 Edirne Vilâyeti
Salnâmesi’ndeki Filibe ve İslimye sancakları nüfusu karşılaştırıldığında
nüfusun aynı oluşu, her iki kaynağın aynı sayım sonuçlarını yansıttığını
göstermektedir.32 Buradan hareketle tahrir-i cedidin Bulgar Eksarhlığı’nın
kurulmasından önce başladığı ve bu sebeple bütün Ortodoksların Rum
milleti adı altında kaydedildikleri; Bulgar Eksarhlığı’nın kurulmasından
sonra ise yeni baştan bir nüfus tahriri yapmak yerine, tahriri yapılmayan
yerlerde de eski usulde kayda devam edildiği varsayımında bulunulabilir.
Tahrir-i cedidin 1292(1875) Salnâmesi’nin basımından sonra
tamamlandığı açıktır. Tahririn bitiminden sonra yayınlanan 1293 Edirne
Vilâyeti Salnâmesi’nde ise Ortodoks unsurların Rum ve Bulgar şeklinde
gösterilmesi lüzumu hissedildiği anlaşılmaktadır.
Tahrir-i cedid sonucunda ortaya çıkan nüfusla önceki salnâmelerde
aktarılan veriler kıyaslandığında toplam köy sayısında azalma olduğu
halde, Filibe ve İslimye sancaklarında hane ve nüfus sayısında büyük bir
artış görülmektedir. Nüfus defteri ve 1293 Edirne Vilâyeti Salnâmesi’ndeki
verilerle önceki salnâmelerdeki veriler türdeş olmadığı için toplam nüfus
31 Bulgar Eksarhlığı’nın kuruluşu hakkında geniş bilgi için bkz. Aşkın Koyuncu, Bulgar Eksarhlığı,
Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Çanakkale, 1998.
32 1293 Edirne Vilâyeti Salnâmesi ile karşılaştırma imkanı bulamadığımız için daha önce bu nüfus defterini
1870 öncesine tarihlendirmiştik. Aşkın Koyuncu, “Bulgaristan’dan Göç...”, (baskıda).
193
üzerinden bir değerlendirme yapacak olursak, Filibe Sancağı nüfusu 1287
ve 1288 Salnâmelerine göre %24,1; 1290, 1291 ve 1292 Salnâmelerine
göre ise %30,7 dolayında artmıştır. İslimye Sancağı nüfusu da 1287
ve 1288 Salnâmelerine göre %35; 1290, 1291 ve 1292 Salnâmelerine
göre ise %33 dolayında artmıştır. Keza, iki sancağın nüfusu bir arada
düşünüldüğünde 1287 ve 1288 Salnâmelerine göre %26,7; 1290, 1291
ve 1292 Salnâmelerine göre ise %31,2 oranında artış görünmektedir.
Bu oranlar 1290, 1291 ve 1292 Salnâmelerindeki özellikle Filibe’ye ait
verilerin eksik veya hatalı olduğunu teyit etmektedir.
Tahrir-i cedide göre hane sayısındaki artış da dikkat çekici boyuttadır.
Nitekim Filibe Sancağı’nda hane sayısı 38.433’den 110.131’e, İslimye
Sancağı’nda ise 12.211’den 42.147’ye çıkmıştır. Buradan hareketle
iki sancakta uzun süredir emlak ve nüfus tahriri yapılmadığı ve önceki
salnâmelerde aktarılan verilerin güncel olmadığı sonucu çıkarılabilir. Öte
yandan mevcut verilere göre hane başına düşen nüfus ortalaması Filibe
Sancağı’nda 6,87, İslimye Sancağı’nda ise 5,53’tür.
Emlak ve arazi tahrirleriyle ilgili Osmanlı vesikalarına nazaran
Tuna, Bosna, Suriye, Kastamonu, Aydın, Hüdavendigar, Ankara, Konya,
Sivas, Erzurum, Diyarbakır, Halep ve Edirne vilâyetlerinde 1874 ve 1875
senelerinde eş zamanlı olarak emlak ve arazi tahrirleri yapılmıştır.33 Ancak,
Edirne Vilâyeti’nde tahrir faaliyetinin altı seyyar fırka ile 1867/1868’den
beri yürütüldüğü,34 1873-1874’te bazı kaza, nahiye ve köylerin tahririnin
bitirildiği35 ve 1875 Şubat ayı itibarıyla vilâyet genelinde 2.828 köyün
tahririnin henüz yapılmadığı anlaşılmaktadır.36 Bunun üzerine seyyar tahrir
memurları fırkalarının sayısı altıdan yirmiye çıkarılarak 1291 senesi Mart
ayı başından Şubat ayı sonuna kadar (13 Mart 1875-12 Mart 1876) Edirne
Vilâyeti’nde emlak ve arazi tahririnin bir yıl içinde bitirilmesi planlanmıştır.37
33 BOA, İ.DH., No. 677/47198, 11 Zilkade 1290 (1 Ocak 1874); BOA, İ.DH., No. 681/47478, 10 Safer
1291 (28 Mart 1874); BOA, İ.DH., No. 686/47824, 5 Cemaziyelevvel 1291 (19 Haziran 1874); BOA,
İ.DH., No. 686/47852, 14 Cemaziyelevvel 1291 (28 Haziran 1874); BOA, İ.DH., No. 696/48664, 25
Zilhicce 1291 (2 Şubat 1875); BOA, İ.DH., No. 700/48986, 7 Rebiülevvel 1292 (13 Nisan 1875);
BOA, İ.DH., No. 706/49438, 22 Receb 1292 (23 Ağustos 1875); BOA, İ.DH., No. 709/49666 25
Ramazan 1292 (25 Ekim 1875); BOA, İ.DH., No. 712/49806, 08 Zilkade 1292 (7 Aralık 1875); BOA,
İ.DH., No. 712/49838, 16 Zilkade 1292 (15 Aralık 1875).
34 BOA, İ.DH., No. 696/48664, 25 Zilhicce 1291 (2 Şubat 1875).
35 BOA, İ.DH., No. 681/47478, 10 Safer 1291 (28 Mart 1874); BOA, İ.DH., No. 686/47852, 14
Cemaziyelevvel 1291 (28 Haziran 1874).
36 BOA, İ.DH., No. 696/48664, 4 Zilhicce 1291/31 Kanunuevvel 1290 (12 Ocak 1875).
37 BOA, İ.DH., No. 696/48664, 4 Zilhicce 1291/31 Kanunuevvel 1290 (12 Ocak 1875), 25 Zilhicce 1291
194
Nitekim vilâyette emlak ve arazi tahriri planlandığı şekilde 1291 senesi
sonunda tamamlanarak seyyar fırkalar ilga edilmiştir.38 Bu veriler göz önüne
alındığında Edirne Vilâyeti’nde nüfus, arazi ve emlak tahrirlerinin birlikte
yürütüldüğünü ve 1867/1868’den 1875/1876’ya kadar devam ettiğini
söylemek mümkündür. Dolayıyla, Filibe ve İslimye sancaklarına ait hane
ve nüfus verileri de büyük ölçüde 1875-1876 tahrirlerine dayalıdır. Ancak,
sayımlar eş zamanlı olmadığı için nüfus defteri ve 1293 Edirne Vilâyeti
Salnâmesi’ndeki veriler anlık nüfusu göstermekten uzaktır.
Nüfus defteri ve 1293 Edirne Vilâyeti Salnâmesi’ne göre 127.261’i
(%36,6) Filibe ve 44.516’sı (%38,18) İslimye’de olmak üzere iki sancakta
İslam milleti/Müslim adı altında kaydedilen Müslüman unsurların sayısı
171.777 (%36,98)’dir. Yukarıda yoğun olarak bulundukları yerleri işaret
ettiğimiz Pomaklar ile Tatar ve Çerkez muhacirler dışında Müslümanların
tamamının Türklerden oluştuğunu tekrar vurgulamamız elzemdir. Nüfus
defterinden çıkardığımız tabloda görüldüğü üzere Filibe’nin kuzeyi ile
Kocabalkan’ın güneyinde uzanan Orta Balkan (Sredna Gora) üzerindeki
Karlova dışında, Akçakilise (Sopot), Prasadim Derbent (Klisura), Avretalan
(Koprivştitsa), Acar (Svejen) ve Kalofer nahiyelerinde İslam milleti adı
altında hiç kimse kaydedilmemiştir. Ancak, buralarda az sayıda Müslüman
Çingene’nin yaşadığı görülmektedir. Diğer taraftan, bu nahiyelerde İslam
milletinden hiç kimsenin yazılmamış olması, genel olarak idareci (kaza/
nahiye müdürü, kâtip vs.), asker/zaptiye ile birlikte ilmiye mensupları gibi
vergiden muaf unsurların nüfus defteri ve salnâmelerdeki nüfus içinde
gösterilmedikleri kanaati uyandırmaktadır. Nüfusun coğra dağılımı göz
önüne alındığında Rodoplar ve Orta Balkan üzerindeki bazı yerleşim yerleri
dışında Türk ve Müslüman nüfusun daha çok düzlük ve ovalık bölgelerde
yerleştiğini söylemek mümkündür.
Rum-Bulgar olarak kaydedilen Ortodoks nüfusun toplam sayısı nüfus
defterinde 265.603 (%57,21), salnâmede ise 265.335 (%57,11) olarak
gösterilmiştir.39 Rumlar, Filibe ve İstanimaka dışında, Ahyolu, Misivri
(Nesebar), Süzepol, Burgaz gibi şehirlerde bulunuyorlardı. Bulgarların
nüfus içindeki payının Hasköy ve Burgaz’dan batıya doğru gittikçe arttığı
görülmektedir. Ancak, iki sancak bir arada düşünüldüğünde, Rum nüfusun
(2 Şubat 1875).
38 BOA, İrâde- Şurâ-yı Devlet (İ.ŞD.), No. 32/1572, 04 Zilkade 1293 (21 Kasım 1876).
39 Nüfus defterinde Ahi Çelebi kazasında 5.614 Rum (Bulgar) kaydedilmiştir. 1293 Edirne Vilâyeti
Salnâmesi’nde ise Ahi Çelebi kazasında 5.346 Rum-Bulgar, 268 Ermeni nüfus yazılmıştır.
195
sayısı bilinememekle birlikte, Bulgar nüfusun diğer unsurlara ezici bir
üstünlüğünden söz edilemez. Filibe ve İslimye sancaklarında bütün kaza ve
nahiyelere dağılmış durumda olan Müslüman Kıptilerin oranı %3,59’dur.
Katolik, Ermeni, Yahudiler ve Gayrimüslim Çingenelerin oranı ise %1’in
altındadır. Katolik adı altında gösterilen nüfusun büyük bölümü 1831
sayımında da görülen Pavlikanlardan oluşmaktaydı ve tamamı Filibe sancağı
sınırlarında meskûn idiler. Ermeniler Filibe, Pazarcık, Hasköy, Ahi Çelebi
(1293 Salnâmesi’ne göre), İslimye, Aydos ve Burgaz gibi şehirlere dağılmış
durumdaydılar. Keza, Zağra-i Atik ve Filibe’deki sayıları dikkat çekici
olan Yahudilerin ayrıca, Karlova, Pazarcık, Kızanlık, Hasköy, Yanbolu,
Karinâbâd, İslimye ve Aydos gibi yerlerde yaşadıkları görülmektedir. Ermeni
ve Yahudilerin şehirli bir nüfus olduğu düşünüldüğünde özellikle ekonomik
ve ticari hayatta mühim bir rol üstlendikleri söylenebilir. Gayrimüslim
Kıptiler de Ahi Çelebi ve Sultanyeri kazaları dışındaki kazalara dağılmışlardı.
Nüfus defteri ve 1293 Salnâmesi’nden hareketle, Filibe ve İslimye
sancakları nüfusu, klasik şekilde Müslim ve Gayrimüslim diye tasnif
edildiğinde Filibe Sancağı’nda 139.432 Müslüman (%40,1) ve 208.260
Gayrimüslim (%59,9) olmak üzere 347.692 erkek nüfus olduğu görülmektedir.
İslimye Sancağı’nda da 48.698 (%41,77) Müslüman nüfusa karşılık, 67.881
(%58,23) Gayrimüslim nüfus mevcuttur. İki sancaktaki toplam nüfus ise
188.130’u (%40,52) Müslüman, 276.141’i (%59,48) Gayrimüslim nüfus
olmak üzere 464.271’dir. Buna göre, nüfusun tespiti ve kayıtlara geçirilmesi
esnasında çeşitli nedenlerden dolayı sayılmama ve muhtemel hata payı bir
yana, Filibe ve İslimye sancaklarında 93 Harbi öncesindeki son sayımda
kadın nüfusla birlikte en az 376.260’ı Müslüman ve 552.282’si Gayrimüslim
olmak üzere toplam 928.542 kişi mevcuttu. Ayrıca, Müslüman nüfus Hasköy
(%57,55), Kızanlık (%50,97), Sultanyeri (%98,1), Ahi Çelebi (%60,43),
Karinâbad (%65,91) ve Aydos (%80,14) kazalarında yine çoğunlukta idi.
Buna karşılık, Filibe (%67,78), Pazarcık (%62,7), Zağra-i Atik (%77,02),
Çırpan (%74,21), İslimye (%68,1), Yanbolu (%66,15), Misivri (%57,18),
Zağra-i Cedid (%65,75), Ahyolu (%59,17) ve Burgaz (%75,55) kazalarında
Gayrimüslim unsurlar çoğunluktaydı. Müslüman nüfusun en yoğun olduğu
kazalar Sultanyeri ve Aydos olmakla birlikte, en fazla Müslüman nüfusun
yaşadığı kazalar Filibe ve Hasköy’dü.
Yukarıda belirtildiği üzere Ayastefanos ve Berlin Antlaşmalarında
Müslüman nüfusun çoğunluk teşkil ettiği Sultanyeri ve Ahi Çelebi
kazalarının Osmanlı Devleti’ne bırakıldığını; keza Rupçoz kazasının da
196
1885 yılında Şarkî Rumeli’nin Bulgaristan’a ilhakından sonra Osmanlı
Devleti’ne iade edildiğini hatırlatmamız gerekir. Tablo 4’te de görüldüğü
üzere bu üç kazada 30.630 Müslüman, 12.501 Rum (Bulgar), 690 Müslüman
Kıpti ve 33 Gayrimüslim Kıpti olmak üzere toplam 43.854 erkek nüfus
kayıtlıdır.40 Bu kazalardaki nüfus, Filibe ve İslimye sancaklarındaki genel
nüfustan düşüldüğü takdirde 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi öncesinde
müstakbel Şarkî Rumeli topraklarında 156.810 (%37,3) Müslüman,
263.607 (%62,7) Gayrimüslim olmak üzere toplam 420.417 dolayında
erkek nüfus olduğu sonucu çıkarılabilir. Dolayısıyla kadın nüfusla birlikte
bölgede harpten önce en az 313.620 Müslüman ve 527.214 Gayrimüslim
olmak üzere 840.834 dolayında bir nüfus yaşadığı söylenebilir.
Öte yandan, Filibe ve İslimye Sancaklarının nüfusuna ilişkin olarak
1294 Edirne Vilâyeti Salnâmesi’ndeki verilerin hatalı olduğunu belirtmemiz
gerekir. İki sancağa ilişkin köy ve hane sayıları 1293 Salnâmesi’ndeki
verilerle tutarlı olduğu halde, kazaların nüfusuna yalnızca İslam milleti
ile Rum-Bulgar milleti sayılarının toplamı yazılmış olup, Kıpti, Ermeni,
Yahudi ve Katolik unsurların sayıları atlanmıştır.41 Ayrıca, 1294(1877)
ve 1295(1878) Devlet Salnâmeleri’ndeki veriler de güncel değildir ve
1290, 1291 ve 1292 Edirne Vilâyeti Salnâmeleri’ndeki Filibe ve İslimye
sancaklarının nüfusunu icmal olarak yansıtmaktadır.42 Tabiatıyla nüfus
miktarı olması gerekenin çok altında görünmektedir.
3. 93 Harbi Öncesinde Müstakbel Bulgaristan Prensliği ve Şarkî
Rumeli Nüfusuna İlişkin Muhtelif Tahminler
1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi öncesinde Balkanlar ve müstakbel
Bulgaristan nüfusuna ilişkin olarak seyyahlar, bilim adamları ve diplomatik
temsilcilikler vs. tarafından genelde Osmanlı sayım sonuçlarına ve
mahalli kaynaklara dayalı olarak hazırlanmış, ancak çoğu manipüle
edilmiş muhtelif tahmin ve istatistikler mevcuttur. 1875 Bosna-Hersek,
1875-1876 Bulgaristan ayaklanmaları ve 1876 Osmanlı-Sırp-Karadağ
Savaşları sebebiyle Balkan buhranına çözüm bulmak amacıyla toplanan
1876 Tersane Konferansı’nda Rusya’nın Bulgaristan için özerklik
istediği bölgelere ilişkin iddialarını Bulgar Eksarhlığı sınırlarına ve
40 BOA, Y.EE., No. 34/48, tarihsiz.
41 Salnâme-i Vilâyet-i Edirne, Defa 8, Sene 1294, s. 114-129.
42 Salnâme-i Devlet-i Aliyye-i Osmaniye, Defa 32, Sene 1294, s. 428, 429; Salnâme-i Devlet-i Aliyye-i
Osmaniye, Defa 33, Sene 1295, s. 323.
197
Teplov, Kiepert vs. uzmanlar tarafından derlenen rakamlara dayandırdığı
malumdur. Vladimir Teplov’un Rusya’nın siyasi hedeeri doğrultusunda
hazırladığı çalışması bu anlamda en meşhur örneklerden biridir. Osmanlı
salnâmelerine, mahalli Bulgar kaynaklarına, Bulgar Eksarhlığı raporlarına,
vs. kaynaklara başvuran Teplov, topladığı istatistik verileri gözden
geçirerek Osmanlı sayım sonuçlarındaki eksiklikleri gidermek üzere farklı
katsayılar kullanmış ve nüfusu yeniden hesaplamış ve Müslüman nüfusu
1/3, 1/4 seviyesine indirgemiştir.43
Tablo 6. Teplov’a göre Tuna Vilâyeti ve Filibe ve İslimye Sancaklarının
nüfusu (1877)44
Sancak Müslim Yüzde Gayrimüslim Yüzde Toplam
Rusçuk 268.824 48,05 290.626 51,95 559.450
Vidin 39.723 10,65 333.317 89,35 373.040
Niş 72.188 16,68 360.559 83,32 432.747
Sofya457.789 11,87 428.949 88,13 486.738
Tırnova 68.199 17,20 328.390 82,80 396.589
Tulça 103.328 47,07 116.203 52,93 219.531
Varna 64.621 58,48 45.875 41,52 110.496
Toplam 674.672 26,16 1.903.919 73,84 2.578.591
Filibe 318.052 33,6 628.770 66,4 946.822
İslimye 64.459 23,22 213.066 76,78 277.525
Toplam 382.511 31,24 841.836 68,76 1.224.347
Genel Toplam 1.057.183 27,8 2.745.755 72,2 3.802.938
Bu tabloya göre kadın ve erkek nüfus dâhil olmak üzere Tuna Vilâyeti
ile Filibe ve İslimye sancaklarında 1.057.183 Müslüman nüfusa karşılık,
2.745.755 Gayrimüslim nüfus olduğu görülmektedir. Teplov, Tuna
Vilâyeti’nde Müslüman nüfus sayısını düşük göstermiş, Gayrimüslim
sayısını ise abartılı bir biçimde aktarmıştır.45 Şarkî Rumeli nüfusuna
ilişkin olarak aktardığı Müslüman nüfus sayısı müfredat rakamları farklı
olsa da 1293 Edirne Vilâyeti Salnâmesi’nde tespit ettiğimiz rakamın biraz
üzerindedir. Ancak, Gayrimüslim nüfus sayısında yaklaşık 300.000 kişilik
bir farklılık görülmektedir. Fakat, 1880 yılında Şarkî Rumeli’de yapılan
43 Kemal H. Karpat, age, s. 47, 65, 90; Ömer Turan, age, s. 85, 93, 94.
44 Vladimir Teplov, Materialı dlya statistiki Bolgarii, Trakii i Makedonii: s prilozheniem kartı raspredieleniya
narodonaseleniya po vieroispoviedaniyam, S.-Peterburg: Tip. i khromolitograya A. Transhelia,
1877, s. 3, 35.
45 Nikolaĭ Todorov, Teplov’un aktardığı rakamların ‘key’ olduğunu vurgulamaktadır. (Nikolaĭ Todorov,
age, s. 320).
198
nüfus sayımında (Tablo 11) ortaya çıkan Bulgar ve Rum nüfus miktarı,
tahrir-i cedid sonucuna dayalı olarak hazırlanan nüfus defteri ve 1293
Edirne Vilâyeti Salnâmesi’ndeki verilerin tutarlı olduğunu göstermektedir.
Tablo 7. Osmanlı Hükümeti’nin V. Teplov’un çalışması ve Bulgar
Eksarhlığı rakamlarından hareketle hazırladığı rapordaki Tuna
Vilâyeti ile Sofya, Filibe ve İslimye Sancaklarının 1877 yılındaki
nüfusu46
Sancaklar Bulgar Yüzde Gayr-i Bulgar Yüzde Toplam
Rusçuk 201.025 36,20 354.324 63,80 555.349
Vidin 263.600 66,70 131.600 33,30 395.200
Tırnova 188.500 62,73 112.000 37,27 300.500
Tulça 40.570 17,68 188.930 82,32 229.500
Varna 36.000 32,70 74.100 67,30 110.100
Niş 283.500 65,69 148.100 34,31 431.600
Sofya 297.500 61,15 189.000 38,85 486.500
Toplam 1.310.695 52,25 1.198.054 47,75 2.548.749
Filibe 382.500 40,39 564.600 59,61 947.100
İslimye 100.500 35,03 186.400 64,97 286.900
Toplam 483.000 39,14 751.000 60,86 1.234.000
Genel Toplam 1.793.695 47,92 1.949.054 52,08 3.742.749
Tablo 7’ye göre savaş öncesinde Tuna Vilâyeti’nde Bulgar nüfusun
Bulgar olmayan nüfusa oranı %52’ye %48 civarındadır. Ayrıca, Filibe ve
İslimye sancaklarında ise bu oran %39,14-%61,86’dır. Buradaki oran bizim
yukarıda Tablo 4 ve 5’e göre Filibe ve İslimye sancaklarındaki Bulgar
nüfusun Bulgar olmayan nüfusa oranına dair tahminimizle örtüşmektedir.
Tablo 8. Rusçuk İngiliz ve Fransız konsoloslarına göre Tuna
Vilâyeti nüfusu47
Müslüman Yüzde Bulgar Yüzde Diğer Yüzde Toplam
R.Dalyell (1869) 1.640.000 46,86 1.725.000 49,28 135.000 3,86 3.500.000
M. Aubaret (1876) 1.120.000 47,60 1.130.000 48,00 103.500 4,40 2.353.000
46 BOA, Y.EE., No. 42/155, tarihsiz; Bilal N. Şimşir, Rumeli’den Türk Göçleri, II, s. CLXVIII; Nedim İpek,
age, s. 12; Ömer Turan, age, s. 94-96. Zikredilen belgede Bulgar Eksarhlığı ve Teplov’un rakamları
birlikte verilmiş olup, tablodaki sancaklardan Rusçuk, Varna, İslimye ve Filibe’ye ilişkin rakamlar
mevcuttur.
47 Ömer Turan, age, s. 88,89; Aynı yazar, agb, s. 765. Tablodaki rakamlar Rusçuk, Vidin, Tırnova, Varna,
Tulça, Sofya ve Niş sancakları ile Filibe ve İslimye Sancakları nüfusundan oluşmaktadır.
199
Tablo 9. 1870’lerde Tuna Vilâyeti ile Filibe ve İslimye Sancakları
nüfusu48
Müslüman Yüzde Gayrimüslim Yüzde Toplam
Prens Çerkaski 1.356.602 38,74 2.145.614 61,26 3.502.216
Jocelyn 1.172.594 38,80 1.849.890 62,20 3.022.484
Stavrides 1.333.338 40,31 1.973.946 59,69 3.307.284
İngiliz Konsolosları 1.694.000 46,16 1.976.000 53,84 3.670.000
Tablo 9’a göre Rusçuk, Vidin, Tırnova, Varna, Tulça, Sofya ve Niş
sancakları ile Filibe ve İslimye Sancaklarında Müslüman nüfusun toplam
1.172.000-1.694.000 arasında tahmin edildiği görülmektedir. Panslavist
lider Prens Çerkaski’nin hazırlattığı cetvelde Filibe ve İslimye Sancakları
nüfusunun 356.233’ü (%39,24) Müslüman, 536.674’ü (%59,11)
Bulgar ve 15.000’i (%1,65) diğer unsurlar olmak üzere toplam 907.907
olduğu görülmektedir. Jocelyn’in aktardığı raporlara göre ise Filibe ve
İslimye sancaklarında 261.058 (%38,38) Müslüman, 419.014 (%61,62)
Gayrimüslim olmak üzere toplam 680.072 nüfus mevcuttu. Ancak,
Jocelyn’in ifade ettiği rakamlar güncel olmamakla birlikte nüfus oranları
tutarlıdır. Stavrides’in Osmanlı raporlarına dayanarak hazırladığı cetvele
göre ise Filibe ve İslimye sancaklarında 375.738 (%40,56) Müslüman,
535.838 (%57,84) Rum-Bulgar ve 14.776 (%1,60) diğer unsurlar olmak
üzere 926.352 nüfus yaşıyordu.49
Tablo 7, 8 ve 9’daki veriler yukarıda Filibe ve İslimye sancaklarına
ilişkin olarak tespit ettiğimiz Tablo 4 ve 5’teki rakamlarla bir arada
düşünüldüğünde 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi öncesinde Sofya ve
Niş dâhil Tuna Vilâyeti ve müstakbel Şarkî Rumeli topraklarında en az
1.400.000-1.450.000 dolayında Müslüman nüfus olduğunu söylemek
mümkündür. Ömer Turan, savaş öncesinde Tuna Vilâyeti’nde 1.200.000,
Şarkî Rumeli’de ise 400.000 olmak üzere toplam 1.600.000 dolayında
Müslüman nüfus olduğu görüşündedir.50 Justin McCarthy ise 1877’de
Tuna Vilâyeti’nde 1.069.580 ve Şarkî Rumeli’de 432.303 olmak üzere
toplam 1.501.883 Müslüman nüfus olduğunu belirtmektedir.51
48 Ömer Turan, age, s. 86-91; Aynı yazar, agb, s. 766.
49 Ömer Turan, age, s. 86-91; Aynı yazar, agb, s. 766.
50 Ömer Turan, age, s. 101, 134, 145; Aynı yazar, agb, s. 768.
51 Justin McCarthy, age, s. 108-110; H. Yıldırım Ağanoğlu, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Balkanların Makûs
Talihi: Göç, Kum Saati Yayınları, İstanbul, 2001, s. 35.
200
4. 93 Harbi’nin Rumeli’de Yol Açtığı Demograk Felaket
1875 Bosna-Hersek ve 1875-1876 Bulgar isyanları ile başlayan ve
Rusya tarafından desteklenen Sırbistan ve Karadağ’ın 1 Temmuz 1876’da
Osmanlı Devleti’ne saldırmasıyla tırmanan Balkan krizine çözüm bulmak
amacıyla 23 Aralık 1876’da İstanbul’da toplanan Tersane Konferansı’nda
Bosna-Hersek ve Bulgaristan’a özerklik verilmesi taleplerinin Osmanlı
Devleti tarafından kabul edilmemesi ve ardından 31 Mart 1877 tarihli
Londra Protokolü’nün de reddedilmesi üzerine Rusya, Panslavizm’in
zaferi için bizzat harekete geçti. 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi’nin seyri
Balkanlar ve Bulgaristan’daki Osmanlı hâkimiyeti açısından olduğu kadar,
bölgedeki Türk nüfus açısından da tam bir felaketle sonuçlandı. Rusya’nın
bu savaştaki en büyük hede Balkanlarda büyük bir Bulgaristan’ın
kurulması idi. Rusya, Kırım ve Kafkasya’yı işgalinde uyguladığı
politikanın bir benzeri olarak kurulacak olan Bulgaristan’ın sağlam
temeller üzerine dayandırılması için Türk ve Müslüman unsurları göç
ettirerek bölgedeki demograk yapıyı değiştirmeye çalıştı. Meşruiyetini
1876 Nisan ayaklanmasında ‘Bulgar kıyımı’ yapıldığı iddialarından
alan 93 Harbi, Prens Çerkaski’nin deyimi ile “ırk ve yok etme savaşı”na
dönüştü.52 Rus birlikleri, Kazaklar ve Bulgarlar tarafından Türk ve
Müslüman nüfusa yapılan saldırı, yağma ve katliamların yanı sıra açlık,
sefalet, salgın hastalıklar ve kitlesel göçlerle Tuna Vilâyeti ve Filibe ve
İslimye Sancaklarında meskûn Rumeli Türkleri büyük oranda tasye
edildi. Antonina Jelyazkova, 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi esnasında
en yoğun göçlerin Kuzeybatı Bulgaristan, Kocabalkan’ın güneyindeki
ovalık bölge ile Yukarı Trakya (Filibe ve İslimye) ovalarında, yani Rus
ordularının geçtiği bölgelerin yanı sıra Nisan ayaklanmasının yaşandığı
yerlerde meydana geldiğini belirtmektedir.53
93 Harbi’nin Türk ve Müslüman nüfus üzerinde yol açtığı beşeri kayıpları
tespit etmek güçtür. Muharebelerin başlamasından 12 Mart 1880’e kadar
Osmanlı hükümeti tarafından iskân edilen Rumeli muhacirlerinin toplam
sayısı 500.389’dur.54 Bu sayıya savaşın yerlerinden ettiği ve muharebelerden
52 Bilal N. Şimşir, Rumeli’den Türk Göçleri, II, s. CLXXI.
53 Antonina Jelyazkova, “Formirane na Müsülmanskite Obştnosti i Kompleksite na Balkanskite İstoriograi”,
Müsülmanskite Obştnosti na Balkanite i v Bılgariya, İstoriçeski eskizi, Ed. A. Jelyazkova, B. Aleksiev,
J. Nazırska, IMIR, Soya 1997, s. 21.
54 BOA, Yıldız, Sadaret Hususî Maruzat Evrakı (Y.A.HUS.), No. 255/64, lef 1, 6, 9. 23 Cemaziyelâhir
1309/24 Ocak 1892; krş. Nedim İpek, age, s. 173, 174; Aynı yazar, agm, s. 664, 665.
201
sonra memleketlerine geri dönen nüfus dâhil değildir. Ayrıca, açlık, soğuk ve
salgın hastalıklardan dolayı ölenlerin sayısı da meçhuldür.
Rusların, Bulgaristan Prensliği’ni tahliye ettikleri 1879 Temmuz’una
kadar 2.898’i Sofya’ya, 7.640’ı Vidin’e, 5.568’i Varna’ya, 27.070’i
Rusçuk’a ve 25.796’sı Tırnova’ya olmak üzere Bulgaristan Prensliği
tarafındaki şehirlere 68.972 muhacir geri dönmüştür. Ayrıca, Filibe’ye
18.754 ve İslimye’ye 5.630 olmak üzere Şarkî Rumeli’ye de 24.384 muhacir
geri dönmüştür. Buna göre, Rus idaresi döneminde memleketine geri dönen
Türklerin sayısı 93.356’dır.55 Nedim İpek’e göre 1879 Eylül’üne kadar
Şarkî Rumeli’ye dönenlerin sayısı 60.000 olup, bu sayı 1880 Ocak ayında
100.000’e ulaşmıştır.56 Nitekim Osmanlı hükümeti, vilâyetteki Müslüman
nüfusu arttırmak adına 1879 Ekim ayı sonunda Şarkî Rumeli ahalisinden
olup, İstanbul civarında bulunan muhacirlerden toplam 16.125 muhacirin
İslimye (2.985 kişi), Yanbolu (1.943 kişi), Zağra-i Cedid (1.481), Zağra-i
Atik (4.241), Kızanlık (5.471) ve İhtiman’a (4 kişi) sevk edilmesine karar
vermiştir.57
1880-1884’te Bulgaristan Prensliği ve Şarkî Rumeli nüfusu aşağıdaki
tablolarda sunulmuştur:
Tablo 10. Bulgaristan Prensliği’nde nüfusun dinsel dağılımı (1880)58
Nüfus Yüzde
Ortodoks 1.404.409 69,95
Katolik 5.562 0,27
Müslüman 578.060 28,80
Yahudi 14.342 0,71
Diğerleri 5.546 0,27
Toplam 2.007.919 100
55 Veliçko Georgiev - Stayko Trifonov, İstoriya na Bılgarite, 1878-1944 v dokumenti, Tom I, 1878-1912,
Çast Pırva, Prosveta, Soya, 1994, s. 34. Gerek Prenslik, gerekse Şarkî Rumeli tarafına Çerkez
muhacirlerin geri dönüşlerine izin verilmemiştir.
56 Nedim İpek, age, s. 129.
57 BOA, Y.A.HUS., No. 162/87, lef 1-3, 11 Zilkade 1296/27 Ekim 1879; Neriman Ersoy, Bulgaristan
Prensliğinde Türk Emlâki (1878-1908), Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı, İstanbul, 1996, s. 33.
58 Spiridion Gopčević, Bulgarien und Ostrumelien. Mit besonderer Berücksichtigung des Zeitraumes von
1878-1886, nebst militrischer Würdigung des serbo-bulgarischen Krieges, Leipzig: B. Elischer,
1886, s. 20.
202
Tablo 11. Yeni idari taksimata göre Şarkî Rumeli nüfusu (1880)59
Bulgar Türk Rum Çingene Ermeni Yahudi Bulgar
muhacirler Toplam
Filibe 127.619 36.848 14.265 4.736 806 1.185 1.276 186.735
Hasköy 74.656 55.334 1.138 2.116 - 246 778 134.268
Eski Zağra 124.666 27.115 35 2.811 - 431 3.847 158.905
İslimye 96.425 12.463 14.184 3.685 276 845 2.258 130.136
Tatar Pazarcık 94.873 14.898 676 3.487 152 1.112 1.865 117.063
Burgaz 36.997 28.091 11.798 2.689 72 358 8.041 88.046
Toplam 555.236 174.749 42.096 19.524 1.306 4.177 18.065 815.153
Yüzde 68,11 21,44 5,16 2,40 0,16 0,51 2,22 100
Tablo 12. Bulgaristan Prensliği ve Şarkî Rumeli nüfusu60
Yıllar Ortodoks % Müslüman % Diğer % Toplam
1880/1884 2.135.046 71,6 802.597 26,9 45.306 1,5 2.982.949
12 Mart 1880 tarihi itibariyle Osmanlı topraklarında iskân edilmiş
olan 500.389 muhacirin yanı sıra 1880 yılında yapılan nüfusu sayımına
göre (Tablo 10 ve 11) Bulgaristan Prensliği’nde 578.060 (%28,8), Şarkî
Rumeli’de 174.749 (%21,44) olmak üzere toplam 752.809 (%26,66)
Türk/Müslüman nüfus mevcuttu. Tablo 12’ye göre ise 1880/1884’te
Bulgaristan ve Şarkî Rumeli’de 802.597 (%26,9) Müslüman nüfus
kaydedilmişti. Ayrıca, 1883 yılı Haziran ayı itibariyle Romanya’ya terk
edilmiş olan Tulça taraarında da 50.000 dolayında Türk nüfus vardı.61
Savaş sırasında Sırp işgaline giren Niş sancağı merkezinde ise 8.300
Müslüman’dan savaş sonunda sadece 300 kişi kalmıştı.62 Osmanlı Devleti
tarafından iskân edilen muhacirler ile savaştan sonraki nüfus rakamları
birlikte değerlendirildiğinde kayıplar hariç Bulgaristan Prensliği ve
Şarkî Rumeli topraklarında 1.300.000-1.350.000 dolayında Müslüman
nüfus elde edilmektedir. Bu da yukarıdaki Müslüman nüfus tahminimizi
doğrulamaktadır. Nitekim Ömer Turan, savaş sırasında 100.000’den fazla
kişinin hayatını kaybettiği, yaklaşık 1.000.000 kişinin de göç ve sığınma
yoluyla memleketlerini terk ettiği ve savaş sonu itibariyle Türk nüfusun
59 Spiridion Gopčević, age, s. 22; Mahir Aydın, Şarkî Rumeli..., s. 215.
60 Ömer Turan, age, s. 113; Aynı yazar, agb, s. 768.
61 BOA, Y.EE., No. 8/12, 2 Şaban 1300/7 Haziran 1883.
62 Justin McCarthy, age, s. 94.
203
yarı yarıya azaldığı görüşündedir.63 Justin McCarthy ise 93 Harbi esnasında
261.937 kişinin hayatını kaybettiğini ve 515.000 kişinin göç ettiğini
belirtmektedir.64 Dolayısıyla Tuna Vilâyeti ile Şarkî Rumeli’yi oluşturan
bölgelerde savaştan önceki ve sonraki rakamlar göz önüne alındığında
Türk nüfusun %45-50’sinin tehcir ya da ölüm suretiyle yok edildiğini
söylemek mümkündür.65
5. Sonuç
Berlin Antlaşması’ndan sonra teşkil edilen Şarkî Rumeli Vilâyeti’nin
kurulmuş olduğu Filibe ve İslimye sancakları Türk, Bulgar, Rum, Pomak,
Ermeni, Yahudi, Katolik, Çingene, Tatar ve Çerkez muhacirlerden oluşan
muhtelif din, mezhep ve etnik kökene mensup unsurların bir arada yaşadıkları
küçük bir Osmanlı evreni görünümündeydi. 1287 ve 1288 Edirne Vilâyeti
Salnâmelerine iki sancaktaki Müslüman nüfus ortanı %39,6; eksikliğine
işaret ettiğimiz 1290, 1291 ve 1292 Edirne Vilâyeti Salnâmelerine göre
ise %36,9 oranında idi. Keza, Edirne Vilâyeti’nde yapılan tahrir-i cedidi
yansıtan nüfus defteri ve 1293 Edirne Vilâyeti Salnâmesi’ne göre 1875-
1876’da Filibe ve İslimye sancaklarında kadın nüfusla birlikte 376.260
(%40,52) Müslüman ve 552.282 (%59,48) Gayrimüslim yaşamaktaydı.
Ancak, Bulgarların bu bölgede ezici bir nüfus üstünlüğü yoktu. Hasköy,
Kızanlık (Müslüman Kıptilerle birlikte), Sultanyeri, Ahi Çelebi, Karinâbâd
ve Aydos kazalarında Müslüman nüfus çoğunluktaydı. Ayrıca, büyük
bölümünü Türklerin oluşturduğu Müslüman nüfus, Rodoplar ve Orta
Balkan üzerindeki bazı kaza ve nahiyeler bir kenara bırakılacak olursa,
daha çok düzlük ve ovalık bölgelerde yerleşmişti.
1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi gerek Tuna Vilâyeti, gerekse Filibe
ve İslimye sancaklarındaki demograk yapıyı tamamen değiştirdi ve Rus
birlikleri, Kazaklar ve Bulgarların katliam, yağma ve saldırılarıyla Türk ve
Müslüman nüfusun büyük bölümü göç etmek zorunda bırakıldı. Nitekim,
93 Harbi öncesi ve sonrasındaki nüfus rakamları kıyaslandığında Türk
nüfusun muhaceret, katliam, soğuk, açlık, sefalet ve salgın hastalıklar
sebebiyle yaşanan kayıplarla %45-50 dolayında azaldığı görülmektedir.
63 Ömer Turan, age, s. 101, 134, 145; Aynı yazar, “1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’nın Bulgaristan’daki ...”,
s. 768.
64 Justin McCarthy, age, s. 108-110; H. Yıldırım Ağanoğlu, age, s. 35.
65 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi’nin Bulgaristan’ın demograsi üzerindeki etkileri için bkz. Aşkın
Koyuncu, Balkanlarda Dönüşüm..., s. 198-211; Aynı yazar, agb, (baskıda).
204
KAYNAKÇA
I. Arşivler
Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA):
İrâde-Dâhiliye (İ.DH.)
İrâde-Meclis-i Vâlâ (İ.MVL.)
İrâde-Şurâ-yı Devlet (İ.ŞD.)
Sadâret Mektubî Kalemi, Umum Vilâyet Evrakı (A.MKT.UM.)
Yıldız, Esas Evrakı (Y.EE.)
Yıldız, Sadaret Hususî Maruzat Evrakı (Y.A.HUS.)
II. Süreli Yayınlar
Salnâme-i Devlet-i Aliyye-i Osmaniye, Defa 32, Sene 1294, Darü’t-
Tıbaatü’l-Amire, İstanbul, 1294.
Salnâme-i Devlet-i Aliyye-i Osmaniye, Defa 33, Sene 1295, Darü’t-
Tıbaatü’l-Amire, İstanbul, 1295.
Salnâme-i Vilâyet-i Edirne, Defa 1, Sene 1287, Vilâyet Matbaası,
Edirne, 1287.
Salnâme-i Vilâyet-i Edirne, Defa 2, Sene 1288, Vilâyet Matbaası,
Edirne, 1288.
Salnâme-i Vilâyet-i Edirne, Defa 4, Sene 1290, Vilâyet Matbaası,
Edirne, 1290.
Salnâme-i Vilâyet-i Edirne, Defa 5, Sene 1291, Vilâyet Matbaası,
Edirne, 1291.
Salnâme-i Vilâyet-i Edirne, Defa 6, Sene 1292, Vilâyet Matbaası,
Edirne, 1292.
Salnâme-i Vilâyet-i Edirne, Defa 7, Sene 1293, Vilâyet Matbaası,
Edirne, 1293.
Salnâme-i Vilâyet-i Edirne, Defa 8, Sene 1294, Vilâyet Matbaası,
Edirne, 1294.
Tuna Gazetesi
205
III. Kitap ve Makaleler
Ağanoğlu, H. Yıldırım. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Balkanların Makûs
Talihi: Göç, Kum Saati Yayınları, İstanbul, 2001.
Armaoğlu, Fahir. 19. Yüzyıl Siyasi Tarihi (1789-1914), Türk Tarih
Kurumu Basımevi, Ankara, 1997.
Aydın, Mahir. “Tophane Konferansı: Doğu Rumeli’ye Veda”, Tarih
Dergisi, S. 53, 2011/1, İstanbul 2012, s. 115-174.
Aydın, Mahir. Osmanlı Eyaletinden Üçüncü Bulgar Çarlığına, Kitabevi,
İstanbul, 1996.
Aydın, Mahir. Şarkî Rumeli Vilâyeti, Türk Tarih Kurumu Basımevi,
Ankara, 1992.
Aydın, Mahir. “Sultan II. Mahmud Döneminde Yapılan Nüfus
Tahrirleri”, Sultan II. Mahmud ve Reformları Semineri, Bildiriler,
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Tarih Araştırma Merkezi,
İstanbul, 1990, s. 81-106.
Behar, Cem. “Osmanlı Nüfus İstatistikleri ve 1831 Sonrası Modernleş-
mesi”, Osmanlı Devletinde Bilgi ve İstatistik, Derl. Halil İnalcık ve
Şevket Pamuk, T.C. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü, Anka-
ra, 2000, s. 61-72.
Behar, Cem. Osmanlı İmparatorluğu’nun ve Türkiye’nin Nüfusu 1500-
1927, Tarihi İstatistikler Dizisi, C. 2, T.C. Başbakanlık Devlet
İstatistik Enstitüsü, Ankara, 1996.
Çimen, Adnan. “Sayım, Kayıt Düzeni ve Teşkilatlanma Açısından
Osmanlıda Nüfus Hizmetleri”, Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari
Bilimler Fakültesi Dergisi, C.14, S. 3, 2012, s. 183-216.
Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü. Osmanlı İdaresinde Kıbrıs (Nüfusu-
arazi dağılımı ve Türk Vakıarı), T.C. Başbakanlık Devlet Arşivleri
Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayın Nu: 43,
Başbakanlık Basımevi, Ankara, 2000.
Elibol, Numan. “Osmanlı İmparatorluğu’nda Nüfus Meselesi ve
Demogra Araştırmaları”, Süleyman Demirel Üniversitesi İ.İ.B.F.
Dergisi, C. 12, S. 2, 2007, s.135-160.
Ersoy, Neriman. Bulgaristan Prensliğinde Türk Emlâki (1878-1908),
Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı, İstanbul, 1996.
206
Georgiev, Veliçko - Stayko Trifonov. İstoriya na Bılgarite, 1878-1944 v
dokumenti, Tom I, 1878-1912, Çast Pırva, Prosveta, Soya, 1994.
Gopčević, Spiridion. Bulgarien und Ostrumelien. Mit besonderer
Berücksichtigung des Zeitraumes von 1878-1886, nebst
militrischer Würdigung des serbo-bulgarischen Krieges, B.
Elischer, Leipzig, 1886.
İpek, Nedim. Rumeli’den Anadolu’ya Türk Göçleri (1877-1890), Türk
Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1994.
İpek, Nedim. “93 Muhacereti”, Osmanlı, C. IV, Ed. Güler Eren, Yeni
Türkiye Yayınları, Ankara, 1999, s. 661-668.
Jelyazkova, Antonina. “Formirane na Müsülmanskite Obştnosti i
Kompleksite na Balkanskite İstoriograi”, Müsülmanskite Obştnosti
na Balkanite i v Bılgariya, İstoriçeski eskizi, Ed. A. Jelyazkova, B.
Aleksiev, J. Nazırska, IMIR, Soya 1997, s. 11-56.
Karal, Enver Ziya. Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı 1831,
II. Baskı, T.C. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü, Ankara,
1997.
Karpat, Kemal H. Osmanlı Nüfusu (1830-1914): Demograk ve
Sosyal Özellikleri, Çev. Bahar Tırnakcı, Tarih Vakfı Yurt Yayınları,
İstanbul, 2003.
Karpat, Kemal H. “Ottoman Population Records and the Census of
1881/82-1893”, International Journal of Middle East Studies, Vol.
9, 1978, pp. 237-274.
Koyuncu, Aşkın. “Bulgaristan’dan Göç ve Türk Varlıklarının
Tasyesi (1877-1908)”, Balkanlar ve Göç (The Balkans and Mass
Immigration), Haz. Ali Fuat Örenç ve İsmail Mangaltepe, Bursa
Büyükşehir Belediyesi, Bursa, (baskıda) [I. Uluslararası Balkanlar
ve Göç Kongresi, 5-7 Aralık 2012, İ.Ü. Edebiyat Fakültesi, Kongre
Bildirileri.]
Koyuncu, Aşkın. “Bulgaristan’da Osmanlı Maddi Kültür Mirasının
Tasyesi (1878-1908)”, OTAM (Ankara Üniversitesi Osmanlı
Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi), S. 20, 2006, s.
197-243.
207
Koyuncu, Aşkın. Balkanlarda Dönüşüm, Milli Devletler ve Osmanlı
Mirasının Tasyesi: Bulgaristan Örneği (1878-1913), Basılmamış
Doktora Tezi, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Tarih Anabilim Dalı, Ankara, 2005.
Koyuncu, Aşkın. “Balkanlarda Kültürel Değişim: Bulgaristan Örneği
(1878-1913), Avrasya Etüdleri, S. 25, Sonbahar-Kış 2003, s. 47-74.
Köse, Osman. “Bulgaristan Emareti ve Türkler (1878–1908)”, Turkish
Studies/Türkoloji Dergisi, C. 1, S. 2, 2006, s. 237-272.
McCarthy, Justin. Ölüm ve Sürgün, Osmanlı Müslümanlarına Karşı
Yürütülen Ulus Olarak Temizleme İşlemi, 1821-1922, Çev. Bilge
Umar, İstanbul: İnkılâp Kitapevi, 1998.
Muâhedât Mecmûası, C. IV ve V, Türk Tarih Kurumu Basımevi,
Ankara, 2008.
Palalı, İlhan. “Osmanlı Salnâmeleri ve Tarih Araştırmalarındaki Kaynak
Değeri”, Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, S. 23,
2010/Ocak-Haziran, s. 1-14.
Shaw, Stanford J. “The Ottoman Census System and Population, 1831-
1914”, International Journal of Middle East Studies, Vol. 9, 1978,
pp. 325-338.
Şam, Emine. “Prens Alexandre Battenberg’in İttihat Beyannamesi ve
Doğu Rumeli’nin Bulgaristan’a İlhâkı”, History Studies, Vol. 3,
No. 1, 2011, s. 235-251.
Şaşmaz, Musa. “The Ottoman Censuses and the Registration Systems in
the Nineteenth and Early Twentieth Centuries”, Ankara Üniversitesi
Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi (OTAM),
S. 6. 1995, s. 289-305.
Şimşir, Bilal N. Bulgaristan Türkleri, Bilgi Yayınevi, Ankara,1986.
Şimşir, Bilal N. Rumeli’den Türk Göçleri, III Cilt, Türk Tarih Kurumu,
Ankara, 1989.
Teplov, Vladimir. Materialı dlya statistiki Bolgarii, Trakii i Makedonii:
s prilozheniem kartı raspredieleniya narodonaseleniya po
vieroispoviedaniyam, Tip. i khromolitograya A. Transhelia, S.-
Peterburg, 1877.
208
Todorov, Nikolaĭ. The Balkan City, 1400-1900, University of Washington
Press, Seattle & London, 1983.
Turan, Ömer. “1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’nın Bulgaristan’daki Türk
Varlığına ve Mimarî Eserlerine Etkisi”, Balkanlarda Kültürel
Etkileşim ve Türk Mimarisi Sempozyumu, Şumnu, 17-19 Mayıs
2000: Bildiriler, C.2, Ed. Azize A. Yasa ve Zeynep Zafer, Atatürk
Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2001, s. 763-771.
Turan, Ömer. The Turkish Minority in Bulgaria (1878-1908), Türk
Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1998.
Ubicini, M. A. Osmanlı’da Modernleşme Sancısı, (Lettress sur la
Turquie), Çev. Cemal Aydın, Timaş Yayınları, İstanbul, 1998.
Article
Türkiye’ye Bulgaristan’dan 1950-51 Zorunlu göçünde sayıları yüz bini aşan miktarda Bulgaristan Türkü gelmiştir. Türkiye Bulgaristan Türkleri için yüksek düzeyde önem vererek Göçmen ve Mültecilere Yardım Birliği kurmuştur. Cumhurbaşkanı Celal Bayar Bulgaristan’dan gelen Türkleri bizzat ziyaret etmiştir. Göçmen ve Mültecilere Yardım Birliği TBMM Başkanı Refik Koraltan Başkanlığı’nda ve Kızılay’ın bağış toplamaya yetkilendirilmesiyle sosyal yardım alanında önemli faaliyetlerde bulunmuştur. Sınırdan geçen muhacirlere Kızılay ilk etapta aracılığıyla Edirne aşevinde sıcak yemek dağıtımı yapmıştır. Tekirdağ ve Çorlu’da kış şartlarında hastalanan için göçmen hastaneleri kurmuştur. Misafirhanede barınan göçmenlerin iaşe, kıyafet gibi ihtiyaçları Kızılay aracılığıyla piyasadan tedarik edilmek suretiyle gerçekleştirilmiştir. Kızılay’a önemli miktarda bağışlar yapılmak suretiyle göçmen evleri inşa edilmiştir. Bu makalede Kızılay arşiv belgeleri esas alınarak betimsel analiz yöntemiyle Kızılay’ın Bulgaristan muhacirlerine yapmış olduğu sosyal yardımlar ortaya konulacaktır.
Article
Osmanlı döneminde Selânik Vilâyetine bağlı olan ve etnik, dini ve kültürel çeşitliliği bakımından Rumeli’nin en renkli kazalarından biri olan Karaferye, Balkan Savaşlarına kadar Türk egemenliğinde kalmıştır. 1826’da Yeniçeri Ocağı kaldırılmış ve yerine Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye ordusu teşkil edilmiştir. Bu ordunun nefer ihtiyacının karşılanması için Anadolu ve Rumeli’de 1830-1831 yılları arasında sadece erkekleri kapsayan nüfus sayımları yapılmıştır. Reayanın kalabalık olduğu yerlerde nüfus, etnik bakımdan bölümlere ayrılarak kayda geçirilmiştir. Karaferye kazasının erkek nüfusu yerli-yabancı Müslim- Gayrimüslim, Kıptî ve Ulah nüfus olarak ayrı ayrı kaydedilmiştir. Buna göre Karaferye’nin erkek nüfusu 12.732 olarak tespit edilmiştir. Biz bu çalışmamızda hem ilk sayımdan sonra şehirdeki nüfus hareketliliğini görebilmek hem de nüfusun etnik-dinsel bileşenlerine ilişkin daha ayrıntılı veriler içermesi bakımından 1835 yılına ait 4934, 4935, 4936 ve 4937 numaralı defterinden hareketle Karaferye kazasının nüfus ve demografik yapısını ortaya koymaya çalışacağız. Bu defterlerde Karaferye’de yaşayan Türk ve Rum nüfus herhangi etnik bir vurgu yapılmaksızın Müslim ve Gayrimüslim nüfus şeklinde kaydedilirken Yahudi, Arnavut, Bulgar, Ulah ve Kıptî nüfus ayrı ayrı belirtilmiştir. 1835 yılında şehirde 29 mahalle ve 115 köyde 10.984 erkek nüfus kaydedilmiştir. Bu rakamlara yabancı reaya dâhil değildir. Karaferye kazasında nüfusun %67,70’i kırsalda yaşamaktadır. Veriler Karaferye kazasında şehirli nüfus oranının diğer Osmanlı şehirlerinden oldukça yüksek olduğunu göstermektedir.
Article
Full-text available
1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı, Osmanlı Devleti’nin batı sınırları başta olmak üzere Doğu Avrupa’da ve Rumeli coğrafyasında çok büyük siyasal ve sosyal kırılmalara sebep olmuş, Osmanlı Devleti, bu savaş sonunda imzaladığı Yeşilköy (3 Mart 1878) ve daha sonra bu antlaşmanın tadil edilmiş hâli olan Berlin Antlaşması ile (13 Temmuz 1878) Bulgaristan topraklarının büyük bir kısmını kaybetmiştir. Berlin Antlaşması’nın hükümleri gereği Bulgaristan sınırları içerisinde Osmanlı Devleti’ne bağlı özerk bir Bulgar Emareti kurulmuş, yeni teşkil edilen Şarki Rumeli Vilayeti ve yönetimi yine Osmanlı Devleti’ne ait Makedonya bölgesi ile birlikte bölgede üç parçalı siyasi bir yapı ortaya çıkmıştır. Ancak bölge coğrafyasının sorunları bu antlaşma ile çözülmemiş, aksine Bulgaristan coğrafyasında Osmanlı yönetimi altında yüzyıllardır bir arada yaşayan farklı dinî ve etnik gruplar arasında artan milliyetçilik fikrinin de etkisiyle uzun süre devam edecek büyük toplumsal olayların fitili ateşlenmiştir. Zira yeni oluşan siyasal sınırlar ve mevcut sosyokültürel sınırlar arasında tam bir örtüşme oluşmamış, Bulgaristan coğrafyasında yoğun bir şekilde yaşayan Müslüman-Türk nüfus birtakım sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. Osmanlı Devleti de Bulgaristan bölgesinde yaşayan Müslüman-Türk nüfusun azınlıkta kalıp yükselen Bulgar milliyetçiliği karşısında asimile olmasının önüne geçmek için bütün siyasi ve diplomatik kanalları zorlamıştır. Osmanlı Devleti’nin bu politikasının taşıyıcı unsurlarından birisi ise Türk dilidir ve Osmanlı Devleti, “Lisan-ı Osmani”yi korumaya yönelik aldığı tedbirlerle Bulgaristan coğrafyasında Türk dilinin bugüne kadar yaşamasının tarihsel temellerini atmıştır. Bu çalışmada arşiv belgelerinden hareketle Osmanlı Devleti’nin Bulgaristan coğrafyasındaki Türk dili politikası üzerine bazı tespit ve değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Article
Full-text available
1876 İstanbul Konferansı, Avrupa Güçlerinin diplomatik hamlelerindeki değişimi, Osmanlı Devleti’nin iç sorunlarına çözüm arayışını ve günümüz Balkan ülkelerinin tarih sahnesine çıkış sürecini incelemede önemlidir. Bu makalede Konferans bağlamındaki inceleme, Osmanlı Devleti’nin Rumeli topraklarında Doğu ve Batı Bulgaristan Vilayetleri kurulması tartışmasıyla sınırlı tutuldu. Çalışmamızda önce konuyla ilgili bilgi aktaran Bulgarca, Rusça ve Türkçe kaynaklardan tarih yazımı örneklerine yer verildi. Bir kaynakta anılan toplantıda bazı kararların alındığı yönünde anlaşılacak ifadeler geçmekteydi. Bir diğer kaynağa göre 1870’teki kuruluşu esnasında Bulgar Eksarhlığı’nın yetki alanı olarak belirlenen bölgenin sınırları, 1876 İstanbul Konferansı görüşmelerinde Avrupalı sefirlerce modern Bulgar ulusunun ülke sınırları olarak onaylanmıştı. Bir kaynakta ise Konferans’ta önerilen idari taksimata itiraz etmekle Osmanlı Devleti’nin, Bulgar ulusunun mevcudiyetini inkâr etmiş olduğu belirtilmekteydi. Makalenin devamında bu kaynaklardaki ifadelerin gerçeğe uygunluğu, bu hususta birincil kaynak olan Konferans tutanaklarından yola çıkılarak incelendi. Araştırmamızda 1876 Tersane Konferansı’nda herhangi bir kararın alınmadığı ve bağlayıcı bir neticeye ulaşılmadığı teyit edildi. Ayrıca kimi kaynaklarda belirtilenin aksine, Osmanlı Devleti’nin Konferans’ta önerilen ıslahata itirazının, kendi toprak bütünlüğü ve güvenliğini korumaya odaklı olduğu izah edilmeye çalışıldı.
Thesis
Full-text available
1877-1878'deki Osmanlı-Rus harbinde (93 savaşı) Osmanlı İmparatorluğu'nun yenilgiye uğramasıyla 3 Mart 1878 tarihinde imzalanan Ayastefanos (Yeşilköy) antlaşmasının 19. maddesine göre; Sarıkamış dâhil olmak üzere Kars, Ardahan, Batum, Artvin ve Eleşkirt sancakları Rusya’ya savaş tazminatı olarak bırakılmıştır. Bu anlaşmayı takiben kırk yıllık işgal döneminde, Rus egemenliğine giren Kars, Sarıkamış, Ardahan ve Batum gibi Osmanlı şehirlerinde Rusların gerçekleştirdikleri yayılımcı siyasetin uzantıları olarak bu bölgeleri işgal etme anlayışından çok, bu yörelerde kalıcı olarak yerleşme düşüncesi hâkim olmuştur. Bu bağlamda Ruslar, ele geçirdikleri bu şehirlerde kalıcı mimari eserler bırakmak amacıyla Kuzey Avrupa’nın Baltık mimari üslubu ile kendi mimari anlayışlarını yoğurarak Osmanlı şehir anlayışından tamamen farklı, ızgara plan düzenine göre yeni kentsel plan düzenlemeleri meydana getirmişlerdir. Bu tezde Garnizon kent olarak kurulan Sarıkamış’ta; askeri yapılar (ordugâh binaları, askeri lojmanlar), demir yolu işletmelerine tahsis edilen mimari eserler (köprüler menfezler, gar revizörlük binaları, işçi barakaları, lojmanlar) ve sivil mimari örnekleri (konutlar, köşkler) plan, mimari ve cephe tasarımı açısından incelenmiştir. İncelemelerimizde söz konusu yapılarda bir takım değişikliklere gidildiği gözlemlense de binaların büyük oranda orijinalliklerini koruyarak Rus dönemi mimari özelliklerini yansıttıkları görülmüştür. 2016 öncesi ve günümüz askeriye bünyesinde işlevini sürdüren binalar ve sivil mimari örneklerde ise ısıtma sistemi olarak peç sobalarının kullanıldığı anlaşılmaktadır. Yapı cephelerinde Rönesans etkili yuvarlak kemerli pencereler, Neoklasik üslup özelliklerini yansıtan dikdörtgen çerçeveli pencereler, üçgen alınlıklar, cepheleri bir uçtan bir uca bölen kat silmeleri ile saçak altı silmeleri, dışa taşıntı yapan giriş cepheleri dikkat çekmektedir. Ayrıca ızgara planının kullanıldığı, kesme taş malzeme ile inşa edilen yapılarda, sokağa açılan giriş cephelerinin, diğer cephelerden daha gösterişli olması da neoklasik üslubun yansımalarıdır. Bunların yanısıra Rus mimarisinde karşımıza çıkan, genellikle sert hava koşulardan ötürü tercih edilen çatı formları (beşik, kırma, yarım beşik çatı), taş döşemeler ve ahşap tavanlar da Sarıkamış’taki yapılarda göze çarpan diğer unsurlardır.
Article
Full-text available
Bulgaria in the First World War Second National Catastrophe of Bulgaria The Treaty of Neuilly Paris Peace Conference
Article
Türkiye Avrupası diye tabir edilen bölge, Balkanlarda Türklerin yoğunlukta yaşadığıcoğrafyayı tanımlamaktadır. Osmanlı Devleti ile başlayan Balkanlardaki Türk fetihleri iskânpolitikası ile desteklenmiş ve Balkanların büyük bir kısmı XVI. yüzyılın sonlarına kadarneredeyse Türk yurdu haline gelmişti. 93. Harbi (1877‐1878 Osmanlı‐Rus Savaşı) öncesinde bubölge; Türk, Bulgar, Rum, Yahudi, Arnavut, Sırp, Pomak Türkleri, Çingene, Tatar ve Çerkezmuhacirleri ile çeşitli etnik ve dini unsurların bir arada yaşadıkları küçük bir Osmanlıİmparatorluğu görünümündeydi.XIX. Yüzyılın başlarından itibaren Osmanlı Devleti Avrupalı devletlerin ve Rusya’nınkışkırtmasıyla bölgede Gayrimüslim unsurların isyanları ile karşı karşıya kalmış ve yüzyılınsonuna doğru bu isyanların büyük oranda başarıya ulaşması, bölgedeki Müslüman Türkunsurunun Anadolu’ya göç etmelerine sebep olmuştur.Çalışmamızın ana kaynağını, National Archieve’den temin ettiğimiz İngiltere UlusalArşivinde Foreighn Office’ye (Dışişleri Ofisi) ait FO 881/3655 numaralı Temmuz 1878 tarihli,“Statistical İnformation as to the Popilations of European Turkey: 1878” başlıklı ve İngilizBüyükelçisi A.H.Layard imzalı rapor oluşturmaktadır. 39 sayfadan oluşan raporun ilk sayfaları,Osmanlı Devleti’nin Asya, Avrupa ve Afrika’daki toplam nüfusu ve toprak alanları hakkındaözet ve genel bilgiler içermektedir. Devamında ise Balkanlardaki Osmanlı hakimiyetindekivilayetlere bağlı sancak, kaza ve köylerin Müslüman ve Gayrimüslim erkek nüfusu ayrıntılı birşekilde tablolar halinde verilmiştir.
Article
Full-text available
The Danube Province, which was founded in 1864, consisted the sanjaks (subprovinces) of Ruse, Varna, Tulcea, Turnovo, Vidin, Sofia and Nish. The main components of the population of the Danube Province were Bulgarians and Turks. There were also other Muslim and non-Muslim groups. Before the establishment of the Danube Province, some 250.000-300.000 Muslim immigrants from Crimea and Caucasus had been settled in this region from 1855 to 1864. There were 569.868 (34,68%) Muslims, apart from the immigrants and 1.073.496 (65,32%) non-Muslims in 1859-1860 in the area of the future Danube Province. According to the Old Register of 1865, 658.600 (40,51%) Muslims and 967.058 (59,49%) non-Muslims, including females, were living in the province except Nish sanjak. The property and population censuses made between 1865 and 1874 in the Danube Province were one of the first modern censuses in the Ottoman Empire. Female population was also registered in the censuses in cities and towns beginning in 1865. The registration of property and population in the villages was started in 1869. Nish sanjak, became the part of the Prizren Vilayet between 1869 and 1874. Although the data given in the Yearbooks of the Danube Province have some incompleteness and inconsistencies as well as misprinting and calculation mistakes, the population ratios and demographic distribution are reliable, except the Yearbook of 1291. According to of the Tahrir-i Cedid (New Census) completed in October 1874, there were 963.596 (42,22%) Muslims and 1.318.506 (57,78%) non-Muslims in the Danube Province excluding Nish sanjak. In addition, the entire population of the province, together with the sanjak of Nish, reached the number of 2.594.928 including 1.055.650 (40,68%) Muslims and 1.539.278 (59,32%) non-Muslims in 1874. The Ottoman statistics show that the Muslims were in majority in the sanjaks of Ruse, Varna and Tulcea, while the non-Muslims were in majority in other sanjaks. Besides, average population per household and the population growth rate of non-Muslims were higher than those of Muslims. In 1873, 17,96% of the population of the province were living in the urban areas. Sofia and Nish sancaks were separated from the Tuna Vilayet and the detached Sofia Province was founded in 1876. However, Sofia and Nish sancaks were annexed to Adrianople and Kosovo vilayets respectively in 1877. At least 1.100.000 Muslims as well as 1.700.000 non-Muslims lived in this region before the Russo-Turkish War of 1877-1878. However, the war changed the demographic situation deeply not only in the Danube Province, but also in the Eastern Rumelia and exterminated almost half of the Turkish and Muslim population by death or migration in both regions.
Article
Full-text available
Elimination of the Ottoman Material Cultural Heritage in Bulgaria (1878-1908) Abstract The foundation of independent nation-states in the Balkans caused a deep break with and rejection of the Ottoman past and elimination of the Ottoman legacy. The elimination of the Ottoman legacy was considered as a precondition of the Europeanization in the process of construction a purely national identity and consolidation of the nation state in Bulgaria. Thus, Bulgarian modernization turned into “de-Ottomanization” movement from its beginning. However, the elimination of the Ottoman legacy was not merely an issue of modernization, but was a necessity inspired by religious fanaticism, nationalism and nation state model. Bulgarian intellectuals and statesmen considered the Ottoman rule as a period of slavery and tyranny in which the Christian Bulgarian culture was oppressed and its development was hindered. This perception gave rise to despising and demonizing of the Ottoman period and of the Turks and other Muslim peoples, institutions, traditions and religious or secular monuments associated with Ottoman rule. No longer was there a place for Oriental elements in the Bulgarian identity. Therefore, the nascent Bulgarian state tried to eliminate Turkish, Islamic and Oriental influences that penetrated into the political, administrative, social, economic, cultural, religious and demographic spheres. In this context, Ottoman material cultural heritage was put on the top of the agenda among the undesired elements of the past. As a result, numerous Ottoman monuments were demolished in the name of modernization of the cities. The destruction of the Ottoman monuments in Bulgaria started during the Ottoman-Russian War of 1877-1878 and continued through the period under examination notwithstanding the Berlin Agreement. In spite of the efforts and protests of the Sublime Porte and of the Ottoman commissaries, a large amount of mosques, masjids, minarets, madrasas, public baths, cemeteries, dervish lodges, tombs, inns, caravansaries and other buildings reminding the Ottoman past were destroyed by the Bulgarian municipalities under the pretext of rebuilding and planning of the cities. In fact, the destruction of Ottoman monuments was the result of a deliberate policy of the Bulgarian governments to emphasize the Christian Bulgarian character of the country. The mosques were the primary target of the religious fanaticism and nationalism. Thus, while most of the mosques in the cities were demolished, some others were converted into the churches, museums, schools, hospitals, printing-houses, warehouses, arsenals etc. in this period. For example, there were 44 mosques in Sofia before the war, but only one of them was spared. In conclusion, the most radical changes occurred in appearance, in physical structure and in architecture of the cities in the post-Ottoman Bulgaria. Keywords: Ottoman legacy, Bulgaria, Sofia, Ottoman monuments, cultural heritage, elimination.
Article
Population movements have always played a dynamic role in the transformation of human society throughout history. Indeed, there is not a single phase of history anywhere in the world which has not been related in some way to low or high rates of birth and mortality, to migration and settlement and to their social, cultural, economic, and political effects. The history of the Middle East supplies excellent examples to support this contention. The Muslim calendar begins with an act of migration, that is the hejira of a.d. 622. Migrants going from the countryside to urban centers or fleeing from areas hostile to Islam have always exerted a crucial influence upon the social and political destiny of Muslim countries. The refugees from Spain to North Africa in the fifteenth and sixteenth centuries, the forced migration of Muslims from Russia (the Caucasus and Crimea) in the eighteenth to twentieth centuries, the shift of population in India, Pakistan, and Palestine in the 1940s, to cite just a few examples, have been major factors accounting, at least in part, for the social transformation of the Muslim world in general, and of the Middle East in particular.
Article
No problem has perplexed students of modern Ottoman history more than that of determining the state of the empire's population during its last century. Foreign travelers and diplomats and various nationalist leaders claimed that the Ottoman government had no census of its own. They made self-serving estimates of its population to support their own political or diplomatic ambitions, using at best methods such as multiplying by preset figures the number of males found in neighborhood coffeehouses or Sunday religious services, or simply accepting the estimates of local priests. In the face of this, the Ottomans did no more than publish their figures without providing supporting data or bothering to explain their census procedures. As a result, the Ottoman census system and its data were largely ignored in the outside world, and the rough and inaccurate estimates of foreigners were generally accepted in preference to the official figures.
Article
Bulgaria emerged as an independent state in the Berlin treaty, which was signed after the 1877-1878 Ottoman-Russian war. After this, the Bulgarian administration began an anti-Muslim massacre campaign, like the Russians did before.The main aim of this article is to investigate the pressure, violence and massacres against the Muslim-Turks, organised by the Bulgarian gangs and the official administration. It is also proposed that the emigration of the Muslim-Turkish population began after this policy of violence.
Ölüm ve Sürgün, Osmanlı Müslümanlarına Karşı Yürütülen Ulus Olarak Temizleme İşlemi
  • Justin Mccarthy
McCarthy, Justin. Ölüm ve Sürgün, Osmanlı Müslümanlarına Karşı Yürütülen Ulus Olarak Temizleme İşlemi, 1821-1922, Çev. Bilge Umar, İstanbul: İnkılâp Kitapevi, 1998.
Osmanlı Salnâmeleri ve Tarih Araştırmalarındaki Kaynak Değeri
  • İlhan Palalı
Palalı, İlhan. "Osmanlı Salnâmeleri ve Tarih Araştırmalarındaki Kaynak Değeri", Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, S. 23, 2010/Ocak-Haziran, s. 1-14.
Aynı yazar, Rumeli'den Türk Göçleri, C. I-III
  • N Bilal
  • Bulgaristan Şimşir
  • Bilgi Türkleri
  • Yayınevi
Bilal N. Şimşir, Bulgaristan Türkleri, Bilgi Yayınevi, Ankara, 1986; Aynı yazar, Rumeli'den Türk Göçleri, C. I-III, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1989; Nedim İpek, Rumeli'den Anadolu'ya Türk Göçleri (