ArticlePDF Available

Biodiversity of Amanos Mountain

Authors:

Figures

No caption available
… 
Content may be subject to copyright.
MKU Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (2): 55-68, 2013 ISSN 1300-9362
Amanos Dağları’nın Biyoçeşitliliği
Aysel GÜZELMANSUR¹, Yıldıray LISE2
¹Mustafa Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Antakya
2Ortadoğu Ormancılık Proje Etüt ve Müşavirlik Tic. A.Ş., Ankara
Özet
Türkiye, farklı iklim tiplerini içermesi, jeolojik ve jeomorfolojik yapıdaki çeşitliliği,
zengin su kaynaklarına sahip olması (deniz, göl ve akarsu), farklı yükselti kuşaklarını
barındırması (deniz seviyesi-5000 metre yükseklik), çok çeşitli habitat tipleri ve
fitocoğrafik bölgeyi (Avrupa-Sibirya, Akdeniz ve İran-Turan) içermesi nedeniyle, biyolojik
çeşitlilik yönünden oldukça zengin bir ülkedir.
Biyoçeşitlilik yönünden zengin olan Amanos Dağları da, Doğu Karadeniz
Dağları’nın güney ucundan başlayarak, Munzur Dağları ve Doğu Toroslar’a uzanan
Anadolu çaprazının güney ucunu oluşturmaktadır. Amanos Dağları, hem Avrupa’nın
korumada öncelikli yüz orman alanlarından birini, hem de Türkiye’de Önemli Doğa Alanı
(ÖDA) seçilmiş, 251’i endemik olmak üzere 1580 bitki taksonunun habitatını
oluşturmaktadır. Böylelikle Türkiye’de tür çeşitliliği açısından en zengin doğa alanıdır. Bu
taksonlar kıyıdan itibaren üç kuşak halinde tanımlanabilir; kıyılarda Akdeniz bitki örtüsü
olan “maki”, yukarılara çıkıldıkça Akdeniz ve Karadeniz bitki örtüsü özelliklerine sahip
“ormanlar” ve orman üst sınırı üzerindeki “yüksek dağ bozkırı” bitki örtüsü.
Buna bağlı olarak da yırtıcı ve süzülen kuşların göç yolu olması, küresel ölçekte
tehlike altında olan memeli, sürüngen, kelebek türlerini barındırması nedeniyle de fauna
açısından uluslararası öneme sahip bir alandır.
Bu çalışmada, Amanos Dağları’nın bölgenin konumunun etkisiyle flora ve fauna
bakımından zenginliğinin irdelenmesi amaçlanmış ve biyoçeşitliliği azaltan tehditler ortaya
konulmuş ve bu tehditlerin giderilmesi için öneriler geliştirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Amanos Dağları, Biyoçeşitlilik, Önemli Doğa Alanı, Anadolu
çaprazı.
Giriş
Türkiye’nin floristik zenginliğinde, Avrupa-Sibirya, Akdeniz, İran-Turan olmak
üzere üç fitocoğrafik bölgenin buluştuğu bir konumda yer almasının payı büyüktür. Bu
fitocoğrafik bölgeler şında, Türkiye’ye özgü Anadolu Diyagonali (Anadolu Çaprazı)’ni
de barındırmaktadır. Yapılan son araştırmalara göre Türkiye’nin coğrafi sınırları içinde
3022’si endemik olmak üzere, 8897 çiçekli bitki ve eğrelti türü doğal olarak yetişmektedir.
Bu sayı, alttür, varyete ve hibritlerle birlikte 10.765’e ulaşmaktadır (Özhatay ve Ark.,
2003).
Anadolu Diyagonali, kuzeyde Bayburt’tan doğuya ve Antitoroslara doğru
ilerlemekte ve burada iki kola ayrılmaktadır; bu kollardan biri Amanos Dağları’na, diğeri
Orta Toroslara doğru uzanmaktadır (Özhatay ve Ark., 2003). Amanos Dağları’nın doğu-
batı yönünde genişliği 15-30 km arasında değişir. Denizden yüksekliği ortalama 1500-2000
Geliş Tarihi: 17.06.2013 Kabul Tarihi: 04.09.2013
A. GÜZELMANSUR, Y. LISE
56 MKU Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (2): 55-68, 2013
m olan dağ silsilesinin en önemli zirvesi, kuzey ucunda yer alan Düldül Dağı’dır (2268 m).
Diğer zirveler arasında, kuzeyden güneye doğru Çimen Dağı (2259 m), Yağlıpınardazı
(2168 m), Boz Dağ (2240 m), Karlık Tepe (1382 m) ve Kızıl Dağ (Susuz Tepe, 1702 m)
sayılabilir (Avcıoğlu ve Lise, 2007).
Amanos Dağları floristik açıdan iyi tanınmaktadır. Bu dağların İskenderun-Antakya-
Halep tarihi yolu üzerinde oluşu çok önceden incelenmesine neden olmuştur. Altan
(1981)’in bildirdiğine göre, Amanos Dağları ile ilgili ilk bilimsel çalışmalar Hayek (1917),
Bouloumoy (1930), Post ve Dinsmore (1932-1933), Feinbrun (1933), Zohary (1933 ve
1941), Samuelsson (1938), Zohary ve Davis (1947) tarafından yapılmıştır.
Wagenitz (1962), bir çalışmasında Amanos Dağları’nın iki özelliği nedeniyle Güney
Anadolu bitki örtüsünden faklı bitkilere sahip olduğunu bildirmiştir (Altan, 1981):
1. Amanos Dağları, esas yayılış alanı Lübnan ve Antilübnan Dağları olan
birçok bitki çeşidini içerir ve bu bitkilerin en kuzey yayılış alanı
oluşturur.
2. Amanos Dağları asıl yayılış alanı Doğu Karadeniz ve Orta Avrupa olan
yaprağını döken birçok bitki türü ile kuzey Avrupa’daki Euro-Sibirya flora
elementlerinin en güney yayılış alanını oluşturur.
Özellikle 2. maddede söz konusu olan asıl yayılış alanı Kuzey Anadolu olup da
oradan 400-500 km uzaklıktaki Amanoslar’da “exklav” olarak görülen bitki türlerinin
bulunuşu olağanüstü bir durumdur. Bu “exklav” türler Plestosen hatta tersiyer zamana
kadar birlikte formasyon oluşturmakla beraber, muhtemelen geç tersiyerde ayrılmışlardır
(Wagenitz, 1962 ve Meyer, 1979’den Altan, 1981). Bu zamanda genel olarak Asya
ikliminin değiştiği ve Anadolu’da “ılıman kuşağın karışık ve ne yapraklı orman” tipinin
yaygınlaştığı görülmüştür (Altan, 1981).
Jeolojik yapısında kireçtaşı, ultrabazik serpantin ve perdodit bulunan dağ silsilesi,
Akdeniz kıyısından 2268 m'ye kadar yükselir. Denize bakan yamaçların olağanüstü yağış
alması, geniş kireçtaşı ve ultrabazik kayalardan oluşan jeolojik yapısı ve Doğu Toroslar ile
güneydeki Levantin Dağları'nın birleştiği noktada önemli bir konumda bulunması
nedeniyle, Amanos Dağları, Türkiye'de benzeri olmayan bir bitki örtüsü içermektedir.
İskenderun Körfezi’nden birdenbire yükselen zirveler, Akdeniz’in nemli rüzgârlarını
tutarak Amanos’un batı yamaçlarına yağış düşmesine neden olmaktadır. Bu nedenle
Amanoslar, ortalama 1100 mm lik yağış miktarıyla, Türkiye’nin Akdeniz kıyılarında
Antalya Bey Dağları’ndan sonra en fazla yağış alan bölgedir (Avcıoğlu ve Lise, 2007).
Büyük yükseklik farkları, özgün jeolojik yapısı, çeşitli iklimsel özellikleri ve
fitocoğrafik konumu gibi unsurların bir araya gelmesiyle, Amanos Dağları’nda nadir
ve/veya endemik türlerin yer aldığı bitki örtüsü ortaya çıkmıştır. Bu çalışma kapsamında
Amanos Dağları’nın biyoçeşitliliğine değinilmiş, biyoçeşitliliği azaltan tehditler ortaya
konmaya çalışılmış ve bu tehditlerin giderilmesi için önlemler geliştirilmiştir.
Materyal ve Yöntem
Araştırma materyalini Amanos Dağları ve çevresi oluşturmaktadır (Şekil 1). Alan ve
doğal potansiyeli üzerine yapılmış olan literatürler de araştırmanın materyalini meydana
getirmektedir.
Bu çalışmanın yöntemini literatür tarama ve arazi çalışmaları ile elde edilen
bilgilerin sentezi oluşturmaktadır. Daha sonra bu sentez doğrultusunda bir takım öneriler
geliştirilmiştir.
AMANOS DAĞLARI’NIN BİYOÇEŞİTLİLİĞİ
MKU Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (2): 55-68, 2013 57
Şekil.1 Amanos Dağları ve çevresi.
Figure.1 Amanos Mountain and suround.
Kaynak/Source: Özhatay ve ark., 2003.
Bulgular
Dünyanın 34 biyolojik çeşitlilik sıcak bölgesinden (Mittermeier ve Ark., 2004) üçü
ülkemizde yer almaktadır. Bunlardan biri Kuzey Anadolu - Kafkasya Ilıman Kuşak
Ormanları, ülkemizin güneyini de içine alan Akdeniz Havzası Ormanları ve Makilikleri,
diğeri ise Orta Anadolu’dan başlayarak İran sınırlarıan İran-Andolu sıcak bölgesidir
(Lise, 2006). Küresel ölçekte önemli olan Akdeniz Bölgesi doğa korumada ulusal
önceliklerin belirlenmesine yönelik çalışmalarda öne çıkmaktadır (Anonim, 2011). Amanos
Dağları da Akdeniz havzası içinde yer almakta olup, biyolojik çeşitlilik açısından büyük
önem taşımaktadır.
Amanos Dağları bitki örtüsü, Toroslar’dan belirgin biçimde ayrılmakta, Toroslar alt
bölgesinde kesinlikle görülmeyen Fagus orientalis Lipsky., Carpinus betulus L., Alnus
glutinosa (L), Gaertn. subs. antitaurica Yalt., Lauroserasus officinalis Roem., Taxus
baccata L. gibi öksin kökenli bir çok takson Amanos alt bölgesinde görülmektedir. Öksin
kökenli bitkilerin Amanoslar’da bulunuşu, bu tür bitkilerin Pleistosen buzul devrinde
Anadolu çaprazı boyunca güney göçleri ile açıklanmaktadır (Yılmaz, 2001).
A. GÜZELMANSUR, Y. LISE
58 MKU Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (2): 55-68, 2013
Bu çalışma kapsamında biyoçeşitlilik, flora ve fauna alt başlıkları altında
irdelenmiştir.
Flora
Amanos Dağları’nda yaklaşık 251’i Türkiye’de endemik olmak üzere 1580 kadar
takson kayıtlıdır. Üzerinde uzun yıllar botanik araştırmalar sürdürülen Amanos
Dağları’ndan 98’den fazla taksonun tip örneği toplanmıştır. Çoğu önemli bitki alanı
(ÖBA)’na özgü olmak üzere alanda, ülke çapında nadir, yaklaşık 163 takson bulunur. Buna
karşın, bu taksonlardan bazılarına son yıllarda yeniden rastlanamamıştır. Doğal yayılma
alanlarındaki mevcut durumlarının belirlenmesi gereken bu taksonlar arasında; Alkanna
amana,Alyssum syriacum,Aristolochia brevilabris,Draba haradjianii,Erodium
absinthoides ssp. haradjianii,Knautia shephardii,Origanum brevidens,Prangos
scabrifolia,Pterocephalus shephardii,Rhyncocorys elephas ssp. boissieri,Saponaria
syriaca,Silene amana,Tanacetum depauperatum,Thlaspi syriacum ve Verbascum
postianum sayılabilir (Özhatay ve Ark., 2003). Amanos Dağları’nda küresel ölçekte 14
bitki taksonu, Avrupa ölçeğinde tehlike altında 149 bitki takson vardır.
Akdeniz flora elementleri açısından coğrafi konumu gereği Amanos Dağları’nın
Türkiye geneline göre iki kat fazla içeriğe sahip olduğu bilinmektedir. Alan İran-Turan
flora bölgesine olan yakınlığına rağmen bu bitki elementlerinin çok az bir bölümünü
içermektedir. Yaklaşık 400 km uzaklıkta yer alan Avrupa-Sibirya flora bölgesine ait Fagus
orientalis, Taxus baccata,Ilex colchica, Sanicula europaea gibi oksin türleri açısından
sahip olduğu çeşitliliğin Türkiye genelinden yüksek olması bölgenin önemini
arttırmaktadır. Amanos Dağları florasının bitki coğrafyasına göre dağılımı şöyledir;
Mediterran (%57), Avrupa-Asya %12, Sub Mediteran %4.5, Avrupa %5, Endemik %3,
Peloe-Temper %5, İran-Turan %2.5, Türkiye %1.5, Circum boreal %2, Kozmopolit %2,
Paleo-subtropik %2 (Akman, 1973’ten Yılmaz, 2001). Bu kuşakları izleyen orman sınır
üzerindeki alanlar sub-alpin karakterli yüksek çayırlar olarak adlandırılmaktadır (Yılmaz,
2001).
Bu çalışma kapsamında Amanos Dağları için kıyıdan itibaren üç kuşak halinde
tanımlanan taksonlar olan; kıyılarda Akdeniz bitki örtüsü olan maki, yukarılara çıkıldıkça
Akdeniz ve Karadeniz bitki örtüsü özelliklerine sahip ormanlar ve orman üst sınırı
üzerindeki yüksek dağ bozkırı bitki örtüsü ayrı başlıklar altında irdelenmiştir.
Maki bitki örtüsü: 600 m yüksekliğe kadar büyük herdem yeşil, çalı
topluluklarından oluşur. Bu bitki örtüsü değişik topografik ve toprak özelliklerine bağlı
olarak çeşitlilik gösterir. Çoğunlukla Arbutus andrachne,Calytome villosa,Cistus creticus,
Cotinus coggygria,Erica manipuliflora,Myrtus communis ssp. communis,Laurus nobilis,
Phillyrea latifolia ssp. orientalis,Pistacia lentiscus,P.terebinthus ssp. palaestina,Quercus
coccifera,Rhamnus punctatus var. angustifolius, Styrax officinalis gibi türlerden bir ya da
daha fazlasının hakim olduğu topluluklar halinde bulunur (Özhatay ve Ark., 2003).
Yapılan arazi çalışmalarında Samandağ Batıayaz yöresinde yüksek maki alanlarına
rastlanmıştır. Yüksek makinin ağaç katında olan türler; Quercus coccifera, Quercus
infectoria ssp. boisseri ve Laurus nobilis’dir. Bunlardan Quercus coccifera baskın olan
türdür. Ayrıca Pinus pinea bireyleri de nadir olarak maki örtüsü içerisinde yer almaktadır.
Alt örtüyü oluşturan çalı katında bulunan türler ise; Styrax officinalis, Myrtus communis,
Rhus coriaria, Juniperus oxycedrus, Daphne oleoides, Hedera helix, Ruscus aculeatus,
Crataegus monogyna, Cotinus coggygria, Thymus sp. ve Arbutus unedo’dur. Yüksek
makinin ot katındaki bitkiler; Galium sp., Clematis sp., Smilax aspera, Jasminum
fruticans, Asparagus sp., Euphorbia sp., Alkanna tinctoria ve Arum sp. olarak
AMANOS DAĞLARI’NIN BİYOÇEŞİTLİLİĞİ
MKU Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (2): 55-68, 2013 59
saptanmıştır (Güzelmansur, 2012). Araştırma alanında tahribata uğramış makinin ağaç
katında bulunan ve hakim olan tek tür Pinus brutia’dır.
Orman bitki örtüsü: Orman bitki örtüsü tipik bir şekilde, 350 m’den başlar ve 1900
m’ye kadar çıkmaktadır. Benzer şekilde jeoloji, topoğrafya, yükseklik farkları ve iklimsel
özelliklere bağlı olarak, orman kuşağı içinde hakim olan ağaç türleri de değişiklik gösterir.
Bu bağlamda Amanos Dağları orman bitki örtüsü 5 farklı orman tipini barındırmaktadır:
Kızılçam (Pinus brutia) ormanları, Saçlı meşe (Quercus cerris var. cerris) yüksek ormanı,
Doğu kayını (Fagus orientalis) ormanı, Karaçam (Pinus nigra ssp. pallasiana) ormanı,
Sedir-Doğu Anadolu sapsız meşesi (Cedrus libani-Quercus petraea ssp. pinnatiloba)
ormanı (Yılmaz, 2001).
Alçak arazi kızılçam (Pinus brutia) ormanları 200-700 m arasında ağırlık kazanır.
Serpantin kayalar üzerinde gelişmiş kızılçam ormanları özellikle önem taşır. Centaurea
ptosimopappa-Pinus brutia serpantin ormanı, nem oranının çok yüksek olduğu koşullarda
yetişir. Bu ormanlar, başta Arbutus andrachne,Cotinus coggygria,Gonocytisus
pterocladus,Erica manipuliflora,Myrtus communis ve Pistacia terebinthus olmak üzere,
tipik maki türleri bakımından zengindir. Genellikle yükseklerde görülen kurak ortamlarda
ise daha açık Quercus infectoria ssp. boissieri-Pinus brutia kuru serpantin ormanları yer
alır. Buna ek olarak Hedysarum varium ve Glycyrrhiza falvescens-Quercus cerris ile
karışık kızılçam ormanlarına da rastlanır. Serpantinler üzerinde gelişmiş kızılçam ormanları
genellikle zengin bir flora içerir: Buralarda Centaurea antiochia,C.spicata,Ferulago
cassia,Isatis amani,I.davisii ve Onosma cassium gibi diğer nadir ve endemik türlerle
birlikte Centaurea ptosimopappa da yer alır (Özhatay ve Ark., 2003).
Yapılan arazi çalışmalarına göre Amanos Dağları’nın saf kızılçam ormanlarının alt
örtüsünde yer alan otsu ve odunsu bitkiler şunlardır: Cistus salviifolius, Cistus creticus,
Medicago sp., Trifolium arvense, Trifolium angustifolium, Daucus guttatus, Tragopogon
pratensis, Anchusa azura, Anemone coronaria, Iris anguicularis, Iris galatica ve Briza
maxima’dır (Güzelmansur, 2012).
Saçlı meşe (Quercus cerris var. cerris) yüksek ormanı 600-900 m’de yaygın olup,
nadiren de 1800 m’ye kadar çıkmaktadır. Türkiye’de, bu tip, baltalık olarak işletilmeyen
ormanlara az rastlandığından, bu habitatlar ekolojik bakımdan oldukça önemlidir. Amanos
Dağları’nda bir dizi nemli, yaprağını ken orman tipi gelişmiştir. Bu ormanların
karakteristik türleri; Carpinus orientalis,Fagus orientalis,Ostrya carpinifoli ve Quercus
cerris’dir. Nehir ve vadi yatakları gibi daha nemli bölümlerde bu ormanlara, Alnus
orientalis ve Platanus orientalis türleri karışır (Özhatay ve Ark., 2003).
Sık doğu kayını (Fagus orientalis) ormanlarına, dağların kuzey yamaçları
üzerinde 1000-1800 m arasında rastlanır. Buralarda yer alan orman tiplerinden bazıları;
Ostrya- Quercus cerris ormanı, Cornus sanguinea ssp. australis-Ostrya ormanı (altbirlik
olarak Carpinus orientalis ile birlikte) ve Fagus orientalis-Vicica crocea ormanı şeklinde
tanımlanabilir. Bu orman tipleri, çok daha nemli koşullarda balta girmemiş karakterde
nemli ormanlar oluşturmuştur. Bu ormanlar, Avrupa-Sibirya floristik elemanlarının genel
yayılış merkezlerinden yüzlerce kilometre uzakta bulunan, relikt populasyonlarını içermesi
nedeniyle önem taşır. Baskın olan F. orientalis ve O.carpinifolia dışında bu türlerin en
önemlileri arasında; Acer platanoides,Alnus incana,Atropa belladonna,Corylus avellana
ssp. avellana,Cyclamen coum,Galium odoratum,Gentiana asclepiadea,Ilex colchica,
Inula vulgaris (I.conyza), Juglans regia,Lathraea squamaria,Laurocerasus officinalis
(Prunus laurocerasus), Primula vulgaris (hem ssp. sibthorpii ve hem vulgaris),
Rhododendron ponticum, Staphylea pinnata,Tilia argentea ve Ulmus glabra sayılabilir.
Amanos Dağları Önemli Bitki Alanı, bu türlerin çoğunun yayılış merkezlerinin doğu ucunu
oluşturur (Özhatay ve Ark.2003).
A. GÜZELMANSUR, Y. LISE
60 MKU Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (2): 55-68, 2013
Karaçam (Pinus nigra ssp. pallasiana) ormanı 1000- 1500 m arasında yaygındır ve
çoğunlukla yaprağını döken çeşitli ağaç türleriyle birlikte bulunur. Bazı karaçam
ormanlarında altbirlik olarak Asperula cymulosa,Thlaspi oxeras ve çok lokal Trifolium
davisii yer alır.
Lokal olarak bulunan Toros göknarı (Abies cilicica spp. cilicica) ve sedir (Cedrus
libani) toplulukları yüksek kesimlerde yaygındır. Sedir-Doğu Anadolu sapsız meşesi
(Cedrus libani-Quercus petraea ssp. pinnatiloba) ormanı 1400-1800 m arasındaki
yamaçlarda, ince bir kireçtaşı katmanı üzerinde yer alır. Akdeniz Abies cilicica-Vicia
crocea ormanı ise 1600-2100 m arasında, daha çok gölge yamaçlar üzerinde ve genellikle
F.orientalis,O.carpiniolia ve P.nigra ssp. pallasiana ile birlikte bulunur (Yılmaz, 1993).
Dağ Bozkırı Toplulukları: Ağaç sınırının (1900 m) yukarısında bitki örtüsü, bodur
çalılar ve otsu bitkiler bakımından zengin bir flora içeren dağ bozkırı topluluklarına
dönüşür. Bu bitki örtüsünde baskın olarak bulunan taksonlar arasında; Acantholimon
libanoticum,Alyssum condensatum ssp. flexibile,Astragalus macrourus,Cerasus prostrata
var. prostrata,Ferula elaeochytris,Galatella amani,Juniperus oxycedrus ssp. oxycedrus,
Marrubium globosum ssp. globosum,Sedum album,Thymus kotschyanus var. glabrescens
ve Verbascum amanum sayılabilir (Özhatay ve Ark., 2003).
Fauna
Fauna, memeliler, kuşlar, balıklar, amfibiler ve sürüngenler ile kelebekler alt
başlıkları altında irdelenmiştir.
Memeliler: Amanos Dağları ve çevresi memeliler için önemli yaşam alanları
sunmaktadır. Karaca (Capreolus capreolus) Anadolu'nun güneyinde sadece Amanos
Dağları’nda yaşamaktadır. Türkiye’de nesli tehlike altındaki vaşak (Lynx lynx) ile yaban
keçisi (Capra aegagrus), su samuru (Lutra lutra), yarasa türlerinden mısır meyve yarasası
(Rousettus aegyptiacus), fare kulaklı küçük yarasa (Myotis blythii) ve uzun ayaklı yarasa
(Myotis capaccinii) ile acem köstebeği (Talpa streeti) ve çizgili sırtlan (Hyaena hyaena)
bölgedeki önemli memeli türleri arasında yer almaktadır (Çizelge 1). Nesli tehlike altındaki
Akdeniz foku (Monachus monachus), Samandağ sahillerinde yaşamasına rağmen, araştırma
alanı sınırları içinde olmayıp, samandağ sahillerinin taşlık-kayalık kesimlerinde
yaşamaktadır (Eken ve ark., 2006).
Kuşlar: Amanos Dağları eteğinde yer alan Amik Ovası’nda 1970’li yıllara kadar
varolan Amik Gölü göçmen kuşların önemli bir üreme ve konaklama alanı olarak
uluslararası öneme sahip bir sulak alandır. Amik Gölü, Asya ve Avrupa’dan Afrika’ya göç
eden kuşların en önemli göç yollarından birinin üzerinde yer alması nedeniyle,
kurutulmadan önce her yıl ortalama 200.000’den fazla kuşun uğrak yeri durumundadır.
Sonbaharda göç dönemlerinde, İstanbul Boğazı'ndan, Karadeniz tarafları ile Gürcistan
üzerinden Anadolu ve Hatay’a ilerleyen kuşlar, Amanos Dağları'nda yoğunlaşarak neye
iner ve ilkbaharda da ters yönde göç ederler (TÇV, 2005).
Ancak gölün kurutulması ile bu çok önemli kuş ala ortadan kalkmış, ülkemizde
sadece Amik Gölü’nde yaşayan Afrika’nın ve Asya’nın ender kuşlarından olan
“yılanboyun” (Anhinga melanogaster) kuş türü alanı terk etmiştir. Gölün kurutulmasıyla
birlikte dünyanın sayılı sulak alanlarından biri ortadan kalkmış, binlerce kutan (Pelecanus
AMANOS DAĞLARI’NIN BİYOÇEŞİTLİLİĞİ
MKU Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (2): 55-68, 2013 61
sp.), yüzbinlerce su kuşu, bu habitatta üreme ve kışlama imkanını kaybetmiştir (TÇV,
2005).
Çizelge 1. Amanos Dağları ve yakın çevresindeki memeliler kırmızı liste ve tehlike
dereceleri.
Table 1. Red list of mammals and their category of Amanos Mountain.
Latince Adı/
Latin Name
Türkçe İsmi/
Turkish Name
Tehlike
Derecesi/
Category
Küresel/
Global
Bölgesel
/Regional
Capra aegagrus
Yaban keçisi
VU
1
-
A1
2
, C1
3
Capreolus capreolus
Karaca
LC
4
VU
B1
5
, B2, C1
Lutra lutra
Su samuru
NT
6
-
C1
Lynx lynx
Vaşak
NT
-
C1
Monachus monachus
Akdeniz foku
CR
7
CR
A1, C1
Myotis blythii
Fare kulaklı küçük
yarasa
LC
LC
C1
Myotis capaccini
Uzun ayaklı yarasa
VU
LC
A1, C1
Rousectus aegyptiacus
Mısır meyve yarasası
LC
LC
C1
Hyaena hyaena
Çizgili sırtlan
NT
EN
8
B1, C1
Talpa davidiana
Acem köstebeği
-
LC
A2, A4, C1
Kaynak/Source: Eken ve Ark., 2006; Güzelmansur, 2012’den geliştirilerek.
2000 yılında yapılan sayımlarında, Hatay ili üzerinden süzülen kuşların sayısı
ortalama olarak ilkbaharda göç dönemlerinde 185.000, sonbahar göç neminde ise
315.000 olmak üzere yılda toplam 500.000 adettir (TÇV, 2005).
Araştırma alanında hem denizel, hem karasal ortamın bir arada olması, alan
içerisinde sulak alanların ve araştırma alanının önemli bir kuş göç yolu üzerinde olması
kuşların bölge bazında zengin olmasının en temel unsurlarını oluşturmaktadır. Araştırma
alanı ve yakın çevresinde Heinzel ve Ark. (1995)’na göre 179 kuş türü kaydedilmiştir.
Ancak Atahan ve Ark. (2009)’na göre araştırma alanı ve çevresinde 307 kuş türünün
olduğu belirtilmiştir. Bu kuş türleri ve kırmızı listedeki durumları ile tehlike dereceleri
Çizelge 2’de verilmiştir.
Balıklar: Araştırma alanı sınırları içindeki kurutulan Amik Gölü ile ilişkisi olan
sularda (Asi, Afrin, Karasu, Muratpaşa, kanallar vb.) geçmişte avlanan pekçok endemik tür
yokolmuştur. Bunlardan en önemlileri Acanthobrama centisquama, Alburnus coerules,
Barbus canis, Barbus orontis, Hemigrammocapoeta sauvagei, Pararhodeus kervillei,
1
VU (Hassas): Vahşi yaşamda soyu tükenme tehlihesi büyük olan türler.
2
Agrubu kriterleri, dünya ölçeğinde önemli alanlardır.
3
Cgrubu kriterleri, Avrupa Birliği (AB) ölçeğinde öenmli alanlardır.
4
LC (Asgari endişe): Yaygın bulunan türler.
5
Bgrubu kriterleri, bölgesel ölçekte önemli alanlardır.
6
NT (Neredeyse tehdit altında): Şu anda tehlikede olmayan fakat yakın gelecekte VU,
EN veya CR kategorisine aday olan türler.
7
CR (Kritik tehlikede): Vahşi yaşamda soyu tükenme tehlikesi çok büyük olan türler.
8
EN (Tehlikede): Vahşi yaşamda soyu tükenme tehlikesi çok büyük olan türler.
A. GÜZELMANSUR, Y. LISE
62 MKU Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (2): 55-68, 2013
Phoxinellus zeregi, Tylognathus caudomaculatus, Capoeta barroisi ve Noemacheilus
argyrogramma’dır (TÇV, 2005).
Çizelge 2. Amanos Dağları ve yakın çevresindeki kırmızı listeye giren kuşlar ve tehlike
dereceleri.
Table 2. Red list of birds and their catogory of Amanos Mountain.
Latince Adı/Latin Name
Türkçe İsmi/ Turkish
Name
Kırmızı Liste/Red List
Tehlike
Derecesi/
Category
Küresel/
Global
Bölgesel /
Regional
Accipiter brevipes
Yaz atmacası
LC
VU
A3, B3, C1,
C3
Apus affinis
Küçük ebabil
LC
EN
B1, B3, C1,
C3
Aquila chrysaetos
Kaya kartalı
LC
LC
C1
Aquila pomarina
Küçük orman kartalı
LC
LC
A3, B3, C1,
C3
Caprimulgus europaeus
Çobanaldatan
LC
LC
C1
Ciconia ciconia
Leylek
LC
LC
A3, B3, C1,
C3
Ciconia nigra
Kara leylek
LC
LC
A3, B3, C1,
C3
Circaetus galicus
Yılan kartalı
LC
LC
B3, C1, C3
Coracias garrulus
Gökkuzgun
NT
VU
B1, C1
Dendrocopos medius
Ortanca ağaçkakan
LC
LC
C1
Dendrocopus syriacus
Alaca ağaçkakan
LC
LC
C1
Emberiza caesia
Kızıl kirazkuşu
LC
LC
C1
Emberiza cineracea
Boz kirazkuşu
NT
NT
C1
Emberiza hortulana
Bayağı kirazkuşu
LC
LC
C1
Falco peregrinus
Doğan
LC
LC
C1
Grus grus
Turna
LC
LC
A3, B3, C1,
C3
Halcyon smymensis
İzmir yalıçapkını
LC
EN
B1, C1
Hieraetus pennatus
Cücekartal
LC
LC
B3, C1, C3
Hieraetus fasciatus
Tavşancıl kartalı
LC
EN
B1, C1
Hippolais olivetorum
Büyük mukallit
LC
LC
C1
Lanius collurio
Kızılsırtlı örümcek kuşu
LC
LC
C1
Lanius minor
Kara alınlı örümcek kuşu
LC
LC
C1
Lanius nubicus
Alaca örümcek kuşu
LC
LC
C1
Lullula arborea
Orman toygarı
LC
LC
C1
Milvus migrans
Kara çaylak
LC
VU
B1, C1
Neophron percroptenus
Küçük akbaba
LC
EN
B1, C1
Pelecanus onocratalus
Ak pelikan
LC
LC
A3, B3, C1,
C3
Sitta krueperi
Anadolu sıvacıkuşu
NT
NT
C1
Sylvia rueppelli
Karaboğazlı ötleğen
LC
LC
C1
Kaynak/Source: Eken ve Ark., 2006; Güzelmansur, 2012’den geliştirilerek.
Avcıoğlu ve Lise (2007), Demirci ve Demirci (2009), Okur ve Ark. (2004) araştırma
alanı ile ilişkili içsularda bulunan balık faunasına ilişkin bilgiler vermişlerdir. Anguilla
anguilla (Anguillidae) hem denizel, hem de tatlı su habitatlarında bulunan bir türdür. Buna
göre araştırma alanındaki iç sularda bulunan tatlı su türleri;
Bagridae: Mustus halepensis
AMANOS DAĞLARI’NIN BİYOÇEŞİTLİLİĞİ
MKU Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (2): 55-68, 2013 63
Blennidae: Salaria fluviatilis
Chiclidae: Orechromis sp., Tilapia sp.
Claridae: Clarias gariepinus, Clarias lazera
Cobitidae:Orthrias tigris, Cobitis laventia
Cyprinidae: Alburnus orontis, Alburnus sellal, Barbus luteus, Barbus longiceps,
Carasobarbus luteus, Capoeta barroisi, Capoeta capoeta, Capoeta trutta, Capoeta
damascina, Chondrostoma regium,Cyprinus corpio, Barbus capito pectoralis, Barbus
rajanorum, Garra rufa, Leuciscus lepidus
Cyprinodontidae: Aphanius cypris
Poecilidae: Gambussia affinis
Ayrıca küresel ölçekte tehlike altında olan çöpçü balığı (Corydoras sp.) adlı içsu
balığı türü de dağlardaki akarsularda yaşamaktadır (Avcıoğlu ve Lise, 2007).
Amfibiler ve Sürüngenler: Amanos Dağları ve yakın çevresinde amfibi türlerine
genellikle Asi Nehri kıyıları ile araştırma alanı içerisinde ve yakın çevresinde tatlı su
bataklıkları ile geçici göllerde rastlanmaktadır. Çizelge 3’te araştırma alanı ve çevresinde
yaşayan amfibi ve sürüngenlerin listesi görülmektedir.
Çizelge 3. Amanos Dağları ve yakın çevresindeki kırmızı listeye giren amfibiler ve
sürüngenler ve tehlike dereceleri
Table 3. Red list of amphibians and their catogory of Amanos Mountain.
Latince Adı/ Latin Name
Türkçe İsmi/ Turkish
Name
Kırmızı Liste/ Red
List
Tehlike
Derecesi/
Category
Küresel /
Global
Bölgesel/
Regional
Caretta caretta
Adi deniz kaplumbağası
EN
EN
A1, C1
Chelonia mydas
Çorba kaplumbağası
EN
EN
A1, B1, B3,
C1
Trionyx triunguis
Nil kaplumbağası
CR
CR
B1, C1
Eirenis barani
Baran cüce yılanı
-
LC
A2, A4, C1
Eirenis levantinus
Levant cüce yılanı
-
LC
A2, A4, C1
Eirenis lineomaculatus
Bodur yılan
-
LC
A4, C1
Eirenis rothii
Kudüs yılanı
-
LC
A4, C1
Lacerta laevis
Hatay kertenkelesi
-
LC
A4, C1
Salamandra salamandra
Lekeli semender
Salamandra
infraimmaculata
Amanos Dağları
Semenderi
LC
NT
B2, C1
Kaynak/Source: Eken ve Ark., 2006; Güzelmansur, 2012’den geliştirilerek.
Araştırma alanı sınırları içindeki Samandağ kumulları, adi denizkaplumbağası
(Caretta caretta), yeşil deniz kaplumbağası (Chelonia mydas) ve yumuşak kabuklu nil
kaplumbağası (Trionyx triunguis)’nın üreme ve yaşam yeridir. Bu türlerin üçü de küresel
olarak nesli tehlike altında türlerdir.
Araştırma alanındaki dağlık alanlar bölgesel ölçekte kırmızı listeye giren dört yılan
türünü barındırmaktadır. Baran cüce yılan (Eirenis barani), Levant cüce yılanı (Eirenis
levantinus), bodur yılan (Eirenis lineomaculatus), Kudüs yılanı (Eirenis rothii) bu sınıfa
giren yılan türleridir.
Koca engerek (Macrovipera lebetina) de Amanos Dağları’nda yaşayan tek zehirli
sürüngendir. Alanda görülen ve kırmızı listeye girmeyen diğer yılan türleri ise toprak yılanı
(Rhynchocalamus melanocephalus satunini) ve kara yılan (Coluber jugularis)’tir (Eken ve
Ark., 2006).
A. GÜZELMANSUR, Y. LISE
64 MKU Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (2): 55-68, 2013
Son yıllarda yapılan çalışmalar sonucunda Hatay’ın Dörtyol ve Yayladağ ilçelerinde
Türkiye için yeni bir tür kaydı olarak Amanos yılanı (Rhynchocalamus barani)
bulunmuştur (Olgun ve Ark., 2007’den; Avcı ve Ark., 2009). Hatay Semenderi
(Salamandra infraimmaculata), Hatay’a ait endemik olan bir türdür. Hatay kertenkelesi
(Lacerta laevis) ve kertenkele (Lacerta cyanisparsa) alanda kırmızı listeye giren kertenkele
türleridir. İri yeşil kertenkele (Lacerta trilineata), benekli kertenkele (Chalcides ocellatus),
sarı kertenkele (Eumeces schneideri) bölgede görülen ve kırmızı listede olmayan kertenkele
türleridir (Eken ve Ark., 2006).
Kelebekler (Lepidoptera): Amanos Dağları, kelebekler takımına bağlı bazı türler
açısından da özel bir alandır. Araştırma alanı, küresel ölçekte nesli tehlike altında olan
karagözlü mavi kelebek (Glaupsyche aleksis), Akdeniz melikesi (Melanargia titea), sarı
ayaklı nimfalis (Nymphalis xanthomelas), yalancı Apollo (Archon apollinus), çokgözlü
Poseydon (Polyommatus poseidon), Himalaya mavi kelebeği (Pseudophilotes vicrama),
Osthelderin zıpzıpı (Spialia osthelderi), sarı benekli zıpzıp (Thymelicus action), Anadolu
gelinciği (Tomares nogelli) ve Akdeniz ekosistemine özgü büyük esmer (Maniola megala)
türlerine ev sahipliği yapmaktadır (Çizelge 4) (Eken ve Ark., 2006).
Çizelge 4. Amanos Dağları ve yakın çevresindeki kırmızı listeye giren kelebekler ve tehlike
dereceleri
Table 4. Red list of butterflies and their catogory of Amanos Mountain.
Latince Adı/ Latin Name
Türkçe İsmi/ Turkish
Name
Kırmızı Liste/ Red
List
Tehlike
Derecesi/
Category
Küresel/
Global
Bölgesel/
Regional
Archon apollinus
Yalancı apollo
-
EN
B1, C1
Glaucopsyche alexis
Karagözlü mavi kelebek
-
VU
B1
Maniola megala
Büyük esmer
-
-
A4, C1
Melanargia titea
Akdeniz melikesi
-
EN
B1, C1
Nymphalis xanthomelas
Sarı ayaklı nimfalis
-
VU
B1
Parnassius apollo
Apollo kelebeği
VU
VU
A1
Polyommatus poseidon
Çokgözlü poseydon
-
EN
B1, C1
Pseudophilotes bavius
Bavius mavisi
-
EN
B1, C1
Pseudophilotes vicrama
Himalaya mavi kelebeği
-
VU
B1
Spialia osthelderi
Osthelderin zıpzıpı
-
CR
B1, C1
Thymelicus acteon
Sarı benekli zıpzıp
-
VU
B1
Tomares nogelli
Anadolu gelinciği
-
EN
B1, C1
Kaynak/Source: Eken ve Ark., 2006; Güzelmansur, 2012’den geliştirilerek.
Korunan Alanlar
Amanos Dağları’nın farklı lgelerinde farklı koruma amaçlarıyla ilan edilen
korunan alanlar şunlardır: Tekkoz-Kengerlidüz Tabiatı Koruma Alanı, Zorkun Yaylası
Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, Arsuz Yaban Hayatı Geliştirme Sahası (Avcıoğlu ve Lise,
2007; Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, 2013).
Tekkoz-Kengerlidüz Tabiatı Koruma Alanı: Doğu kayınının, dünyadaki en güney
yayılış noktası ve Akdeniz orman ekosistemleri içinde farklı bir yere sahip Amanos
Dağları’nda olma nedeniyle 1987 yılında ilan edilmiştir. Toplam 182 hektar olan alan,
Tekkoz ve Kengerlidüz olarak iki parçadan oluşmaktadır
Zorkun Yaylası Yaban Hayatı Geliştirme Sahası: Alanda yaşayan karacaların
korunması için 1980 yılında ilan edilen 2.874 hektar alandır. 2005 yılında sınırları 3.869
hektara çıkarılarak koruma statüsü güncellenmiştir.
AMANOS DAĞLARI’NIN BİYOÇEŞİTLİLİĞİ
MKU Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (2): 55-68, 2013 65
Arsuz Yaban Hayatı Geliştirme Sahası: Alanda yaşayan yaban keçisi ve
karacaların korunması için 1986 yılında ilan edilen 49.395 hektar alandır. 2005 yılında
sınırları 26.077 hektar olarak değiştirilerek koruma statüsü güncellenmiştir.
Biyoçeşitliliği Azaltan Tehditler
Dünyanın sıcak noktalarından biri olan Amanos Dağları’nda biyoçeşitliliği azaltan
orman yangını gibi doğal afetler ile alan kullanımlarından kaynaklanan sorunlardır. Yaz
aylarında havaların sıcak olması nedeniyle orman yangınlarına sık olarak rastlanmaktadır.
Özellikle ağustos 2013 yılında gerçekleşen orman yangınında, bazı kaynaklara göre 2.000
hektarlık alanın yandığı belirtilmiştir (Anonim, 2013). Orman yangınları, biyoçeşitliliğe
büyük oranda zarar vermektedir. Bunun dışında, orman alanlarındaki yaylacılık faaliyetleri,
yaylaların yerleşim alanlarına dönüştürülmesine sebep olmakta ve orman alanlarının
betonlaşmasını sağlamaktadır. Yerleşime açılan alanlarda altyapı hizmetlerinin getirilmesi,
orman alanlarını tahrip etmekte, bu da biyoçeşitliliği azaltmaktadır. Ayrıca, 2010 yılından
itibaren rüzgar potansiyeli ksek olan Amanos Dağları’nda rüzgar santralleri kurulmaya
başlanmıştır. Rüzgar santrallerinin yapım aşamasında yeni yolların açılması ve satrallaerin
faaliyet döneminde bu yolların kullanılması, orman alanlarına zarar vermektedir. Bunlar
dışında, taş ocağı ve madencilik faaliyetlerinin yaygınlaşması da biyoçeşitliliğin azalmasına
sebep olmaktadır.
Bunlara ilaveten, Altan, (1981), zengin tür çeşitliliğine ve yüksek endemizm oranına
sahip olan saçlı meşe ormanları, alanda giderek artan rekreasyonel talebin tehdidi altında
olduğunu belirtmiştir. Bunun yanısıra kayın, nemi seven bir bitki olması nedeniyle özellikle
Amanoslar’da antropojen etkilere çok hassastır ve rejenerasyonu zordur (Altan, 1981).
Dağların yanısıra Samandağ sahillerinde turizm ve ulaşım uygulamaları, bu sahillerin
tahribini hızlandırmıştır. Deniz kaplumbağaları için yuvalama alanı olan bu sahillerin
yapılaşmaya açılması, kaplumbağa yuvalarına zarar vermektedir. Ayrıca, bu sahillerdeki
kum alımı faaliyetleri, bu tehlikenin boyutunu arttırmaktadır.
Sonuç
Yukarıda sayılan sebeplerden dolayı biyoçeşitliliği tehdit altında olan Amanos
Dağları’nın doğal kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir yönetiminin sağlanması,
küçük ve birbirinden kopuk korunan alanlar yerine ancak bütüncül bir yaklaşımla mümkün
olabilir. Amanos Dağları’nın biyoçeşitliliğin devamının sağlanması için alan ile ilgili
sürekli veri toplama ve bilgilerin güncellenmesi olayı sistematik bir şekilde yapılmalıdır.
Dünya doğal kaynakları ekonomik kalkınma amacı ile sürekli tüketilmektedir. Bu
nedenle dünyada oluşan doğal ve ekolojik değişikliklerin izlenmesi ve bu amaçla
programların hazırlanıp uluslararası düzeyde verilerin değerlendirilmesi kaçınılmaz
olmuştur. Biyoçeşitlikteki değişimin izlenmesi gelecekte koruma yönetimi çalışmalarının
önemli bir bileşeni olacaktır. Su ve Orman Bakanlığı’nın bir taraftan uluslararası düzeyde
ülkenin doğal alanlarına yönelik koydukları stratejiler ülkemize önemli sorumluluklar
yüklerken, 2007-2013 yıllarını kapsayan 9. Kalkınma Planında aşağıdaki öncelikler
belirlenmektedir. Ülkemizin sahip olduğu biyolojik çeşitliliğin korunmasına,
geliştirilmesine ve ekonomik değer kazandırılmasına yönelik çalışmaların yapılması bir
öncelik olarak belirlenmiştir. Planın 459. maddesinde “Ülkemizin sahip olduğu biyolojik
çeşitliliğin ve genetik kaynakların araştırılması, korunması,değerlendirilmesi ve ekonomik
değer kazandırılması çalışmaları hızlandırılacaktır.” ve 508. maddesinde “Doğal orman
ekosistemini; başta yangınlar ve zararlılar olmak üzere çeşitli faktörlere karşı, etkin şekilde
A. GÜZELMANSUR, Y. LISE
66 MKU Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (2): 55-68, 2013
korumak; koruma-kullanma dengesi, biyolojik çeşitlilik, gen kaynakları, orman sağlığı,
odun dışı ürün ve hizmetler ile ekoturizmin geliştirilmesi gözetilerek, çok amaçlı ve verimli
şekilde yönetilmesi amaçlanmaktadır.” ifadeleri yer almaktadır.
Bu nedenle monitoring kavramı (izleme) son derece önemlidir. Amanos Dağları’nda
monitoring (izleme) koordinasyon içinde yapılmalıdır.
Amanos Dağları, Biyosfer Rezervi, milli park gibi korunan alan kriterlerinin hepsini
sağlamaktadır. Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı gibi
kurumlar tarafından yapılan çalışmalar, bölgede mevcut korunan alanların, özellikle Zorkun
Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ile Tekkoz- Kengerlidüz Tabiatı Koruma Alanı’nın
çevresinde oluşuturulacak daha geniş bir korunan alana ihtiyaç olduğunu göstermiştir (Şekil
1). Alanın sürdürülebilir kullanımını sağlayacak daha etkin ve katılımcı bir şekilde
korunması ve yönetimi için mevcut korunan alanlarla beraber tüm alanın korunan alan ilan
edilmesi ile bölge Türkiye ve dünya için örnek bir korunan alana sahip olacaktır.
Summary
Biodiversity of Amanos Mountain
Turkey is a very rich country in biodiversity because of; containing different types of
climate, having variety of geological and geomorphological structure, rich water resources
(sea, lake and stream), different elevation zones (0-5000 m), and different fotogeographic
reigon (Europa-Sibiria, Mediterranean and İran-Touran).
Amanos Mountain expands from the southern tip of the Eastern Black Sea
Mountains to Southern end of the Anatolian diagonal. Amanos Mountain is not only one of
the key biodiversity areas of Turkey, but also it is one of the priority areas for protection in
Europe. It has 1580 taxa which 251 of them are endemic. So it is the richest area in terms of
species diversity in Turkey. These taxons can be defined in three generations; the first one
is maqui which one is the Mediterranean vegetation on the coast, the second one is forest
with the characteristics of Black Sea and the Mediterranean vegetation, the third one is high
mountain meadow.
In additionally, Amanos Mountain has international importance because of the
fauna. It hosts migration route of birds, habitats for mammalian, reptile, and butterfly with
endangereg on a global scale.
The aim of the study was to investigate biodiversity of Amanos Mountain
accourding to flora and fauna. After that determination of what kind of threaths it has to
reduce biodiversity and the end of the study some recomondation developed to eliminate
the threats.
Keywords: Amanos Mountain, Biodiversity, Important Natural Place, Anatolian Diagonal.
AMANOS DAĞLARI’NIN BİYOÇEŞİTLİLİĞİ
MKU Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (2): 55-68, 2013 67
Kaynaklar
Akarsu, F., 2008. En Zengin 10 Önemli Doğa Alanı Vahşi ve Benzersiz. Yeşil Atlas 10. Yıl
Özel Sayısı. Sayı: 10, Aralık-2007/Mart-2008, İstanbul.
Altan, T., 1981. Amanos Dağları Milli Park Olarak Planlanmalıdır. Tabiat ve İnsan Dergisi,
Yıl: 15, Sayı:1, 5-8, Doğuş Matbaası, Ankara.
Anonim, 2011. Doğal Hayatı Koruma Vakfı wwf.org.tr Resmi internet sitesi. Erişim:
Ocak,2011.
Anonim, 2013. Posta Gazetesi, wwf.posta.com.tr Resmi internet sitesi. Erişim: Eylul, 2013.
Atahan, A., Atahan, M., Gül, O., Gül, M., 2009. Hatay K Gözlem Raporu
(yayınlanmamış), Subaşı Kuş Gözlem Topluluğu, Antakya.
Avcı, A., N. Üzüm, Ç. Ilgaz, K. Olgun, 2009. A new finding of Rhynchocalamus barani,
Baran’s black-headed dwarf snake (Reptilia, Colubridae), in the Mediterranean
region of Turkey widens its distribution range. Acta Herpetologica, 4: 177- 182.
Avcıoğlu, B. ve Y. Lise, 2007. Dokuz Sıcak Nokta Türkiye’nin Kırılgan Biyosferini
Korumak. Karadeniz’den Akdeniz’e Açılan Kapı Amanoslar. National Geographic
Türkiye’nin Şubat 2007 Eki, İstanbul.
Demirci, S. ve A. Demirci, 2009. Asi Nehri (Hatay) Balıkçılık Yapısı Journal of Fisheries
Sciences. ISSN 1307-234X 3(2): 163-168 (2009) DOI: 10.3153/jfscom.2009020.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, 2013. Türkiye’nin Korunan Alanlar
Bilgileri ve İstatistikleri. Nisan, 2013.
Eken, G., M. Bozdoğan, S. İsfendiyaroğlu, D.T. Kılıç, Y. Lise, 2006. Türkiye’nin Önemli
Doğa Alanları. Doğa Derneği, Ankara.
Güzelmansur, A., 2012. Amik Ovası ve Çevresinin Sürdürülebilir Alan Kullanım
Planlaması. Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Peyzaj Mimarlığı
Anabilim Dalı, Doktora Tezi.
Heinzel, H., R., Fitter, ve J. Parslow, 1995. Türkiye ve Avrupa’nın Kuşları. Kuzey Afrika
ve Ortadoğu Dahil. Doğal Hayatı Koruma Derneği Yayınları.
Kehl, H. 1994. I: Vegetation Units of the Amanus Mt.- II: Geobotanical Classification of
the Amanus Mt. - III: 3-D-view of the research area in the Amanus Mt., A
comparison of Soil and Vegetation Units (SE-Turkey, Dörtyol region), Ecological
Maps, prepared by the research Project LÖKAT.- Printed by FU-Berlin, Inst. f.
Photogrammetrie und Kartographie.
Lise, Y., 2006. Biodiversity conservation builds momentum in Turkey. Biodiversity
Hotspots E-news: Summer 2006. Conservation International.
Okur, E., ve Ş. Yalçın-Özdilek, S. Baran, 2004. Amanos Dağları (35 15-36 05-36-40 K)
Balık Faunası. Ulusal Su Günleri, 6-8 Ekim 2004, İzmir.
Özhatay, N., A., Byfield, ve S., Atay, 2003. Türkiye’nin Önemli Bitki Alanları. WWF
Türkiye, İstanbul.
TÇV, 2005. Türkiye’nin Biyolojik Zenginlikleri. Türkiye Çevre Sorunları Vakfı Yayını.
Türkmen, N., ve A., Düzenli, 1998. The Flora of Dörtyol and Erzin Districts of Hatay
Province in Turkey. Turkish journal of Botany, 22 (1998), 121-141.
A. GÜZELMANSUR, Y. LISE
68 MKU Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (2): 55-68, 2013
Wagenitz, C., 1962. Zur Kenntnis der Flora und vegetation Anatolinens. Villdenowia Bot.
Gart und Museum. Berlin Bd. 3. H. 2.
Yılmaz, K.T., 1993. Amanos Dağları Dörtyol kesiminde bazı yayla yerleşimlerinin doğala
yakın vejetasyonlar üzerindeki etkilerinin araştırılması. ÇÜ Fen Bilimleri Enstitüsü
Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı. Doktora Tezi, Adana.
Yılmaz, K.T, 2001. Akdeniz Doğal Bitki Örtüsü. ÇÜ Ziraat Fakültesi Genel Yayın No:
141, Ders Kitapları Yayın No: B-13, Adana.
Zohary, M. ve P.H. Davis, 1947. New plants from the Near East. Kew. Bull. S 87-94.
... Geçirdiği tektonik evrimden bağımsız olmamak kaydıyla bölgedeki Kızıldağ ofiyoliti ve içerdiği serpantin, jeolojik izolasyon sonucunda bölge endemizmine katkıda bulunmuştur (Avcı, 2005). Pleistosen buzullaşma döneminde bölgenin bir sığınak özelliğinde olması, yazları toprak yüzey neminin yüksek olması ve buna bağlı olarak Avrupa-Sibirya bitki topluluğuna ait bitki türlerinin varlığı ve son olarak Anadolu diagonalinin bir kolunun Amanoslara uzanması bölgedeki bitki endemizmine etki eden faktörlerdir (Avcı, 1996;Özhatay vd., 2003;Güzelmansur & Lise, 2013;Gür, 2017). Güzelmansur & Lise (2013), 200-700 m arasındaki kızılçam ormanlarının serpantin üzerinde geliştiğini ve saf kızılçam (Pinus brutia) ormanlarının alt örtüsünde önemli otsu ve odunsu bitkiler geliştiğini vurgulamıştır. ...
... Pleistosen buzullaşma döneminde bölgenin bir sığınak özelliğinde olması, yazları toprak yüzey neminin yüksek olması ve buna bağlı olarak Avrupa-Sibirya bitki topluluğuna ait bitki türlerinin varlığı ve son olarak Anadolu diagonalinin bir kolunun Amanoslara uzanması bölgedeki bitki endemizmine etki eden faktörlerdir (Avcı, 1996;Özhatay vd., 2003;Güzelmansur & Lise, 2013;Gür, 2017). Güzelmansur & Lise (2013), 200-700 m arasındaki kızılçam ormanlarının serpantin üzerinde geliştiğini ve saf kızılçam (Pinus brutia) ormanlarının alt örtüsünde önemli otsu ve odunsu bitkiler geliştiğini vurgulamıştır. Kızılçam haricinde bölgede, saçlı meşe (Quercus cerris var. ...
... pallasiana), Toros göknarı (Abies cilicica spp. cilicica) ve sedir (Cedrus libani) mevcuttur (Güzelmansur & Lise, 2013). Küçükosmanoğlu (1990), kızılçamların Türkiye'de geniş yer kapladığını ve korunması gereken alanlar olduğunu vurgulamıştır. ...
Article
Full-text available
Hatay, neredeyse her yıl birçok orman yangınlarının yaşandığı kritik bir bölgede yer almaktadır. Orman yangınları, küresel iklim değişikliği ile birlikte daha tehlikeli hale gelmiştir. Orman yangınlarında yanan alanlar, sağlıklı ve sağlıksız bitkilerin yansıma karakteristikleri farklı olduğu için uydu görüntüleri üzerinden hızlı ve güvenilir biçimde ayırt edilebilmektedir. Çalışmada amaç; Hatay’da 2013-2021 yılları arasında meydana gelen orman yangınlarının uydu görüntülerinden tespiti ve değerlendirilmesidir. Yanan orman alanları ve bu alanların bitki örtüsü türü, jeomorfolojik özellikleri ve dağılışı incelenmektedir. Yanmış alanlarıtepit etmek için Landsat 8 uydu görüntüleri elde edilmiştir. 2013 ile 2021 yılları arasında her yıl için bir görüntü elde edilmiş ve kullanılmıştır. Yöntem olarak literatürde en yaygın olarak kullanılan NBR (Normalize Yanık Alan İndeksi) indeksi kullanılmıştır. Sonuç olarak; 2013-2021 yılları arasındaki 9 yıllık süreçte Hatay ili sınırları içerisinde toplam 7811 hektar orman alanının yandığı ortaya konulmuştur. Ayrıca meşçere tipinin ve jeomorfolojik özelliklerin, yanan alanlara etki dereceleri sorgulanmıştır. Yıllara göre en fazla yanan alanlar sırasıyla 2020 (4642.7 ha), 2013 (1852.5 ha) ve 2018 (581.4 ha) yıllarında meydana gelmiştir. Yanan alanların ilçelere göre dağılımında, en büyük değeri Antakya ilçesi alırken, Antakya'yı sırasıyla Samandağ ve Arsuz ilçeleri takip etmektedir. 250-750 m yükselti kuşağı, 15-30 derece eğim aralığı, güney-güneydoğu ve Güneybatı bakıları orman yangınlarının yoğunlaştığı jeomorfolojik özelliklere karşılık gelmektedir. Meşcere türüne göre ise yanmış alanların çoğunu Kızılçam oluşturmaktadır.
Article
Full-text available
Rhynchocalamus barani Olgun, Avcı, Ilgaz, Üzüm and Yılmaz, 2007 is a small colubrid snake previously known only from the type locality, 34 km east of Dörtyol, Hatay Province from Mediterranean Region of Turkey. A second new locality, Yayladağı, Hatay, Turkey, is reported here in the Mediterranean region of Turkey in this study. The new specimen corresponds fully in morphology, colouration and body scalation with specimens from the type locality.
Article
The plants listed in this study were collected in the districts of Dörtyol and Erzin (Hatay) between 1989 and 1992. The study area, situated at the middle of Amanos Mountains, has a climate typical of its topographic structure and geographical position in the Mediterranean region. During floristic studies, 629 vascular plant taxa, belonging to 328 genera and 98 families were determined. The distribution of these taxa according to phytogeographic regions are as follows: 29.9% Mediterranean, 10.3% Euro-Siberian, 5.8% Irano-Turanian and 54.0% cosmopolitan and unknown. The number of endemic taxa are 47 (15 of them is local endemic) and the endemism rate is 7.5%.
I: Vegetation Units of the Amanus Mt.-II: Geobotanical Classification of the Amanus Mt. -III: 3-D-view of the research area in the Amanus Mt., A comparison of Soil and Vegetation Units (SE-Turkey, Dörtyol region), Ecological Maps, prepared by the research Project LÖKAT
  • H Kehl
Kehl, H. 1994. I: Vegetation Units of the Amanus Mt.-II: Geobotanical Classification of the Amanus Mt. -III: 3-D-view of the research area in the Amanus Mt., A comparison of Soil and Vegetation Units (SE-Turkey, Dörtyol region), Ecological Maps, prepared by the research Project LÖKAT.-Printed by FU-Berlin, Inst. f. Photogrammetrie und Kartographie.
Amanos Dağları Milli Park Olarak Planlanmalıdır
  • T Altan
Altan, T., 1981. Amanos Dağları Milli Park Olarak Planlanmalıdır. Tabiat ve İnsan Dergisi, Yıl: 15, Sayı:1, 5-8, Doğuş Matbaası, Ankara.
Doğal Hayatı Koruma Vakfı wwf.org.tr Resmi internet sitesi. Erişim: Ocak
  • Anonim
Anonim, 2011. Doğal Hayatı Koruma Vakfı wwf.org.tr Resmi internet sitesi. Erişim: Ocak,2011.
Posta Gazetesi, wwf.posta.com.tr Resmi internet sitesi
  • Anonim
Anonim, 2013. Posta Gazetesi, wwf.posta.com.tr Resmi internet sitesi. Erişim: Eylul, 2013.
New plants from the Near East
  • M Zohary
  • P H Davis
Zohary, M. ve P.H. Davis, 1947. New plants from the Near East. Kew. Bull. S 87-94.