Content uploaded by Coşkun Konyali
Author content
All content in this area was uploaded by Coşkun Konyali on Feb 01, 2015
Content may be subject to copyright.
*Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Lapseki Meslek Yüksekokulu, Lapseki-Çanakkale
**100.Yıl Cad. Gülen Sok.No:2, Çanakkale
*** Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi , Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü, Çanakkale, E-posta: tsavas@comu.edu.tr, Tel: +90
(286) 2180018/1331, Faks: +90 (286) 2180545
Kanatlı Kırmızı Akarı (Dermanyssus gallinae) Enfestasyonunun Erken Büyüme
Döneminde Piliçlerde Yem Tüketimi ve Canlı Ağırlık Değişimi Üzerine Etkisi
Uzm. Coşkun Konyalı* Zir. Müh. Hakan ERDEM** Araş. Gör. Baver Coşkun***
Prof. Dr. Türker Savaş***
Özet
Dermanyssus gallinae (De Geer, 1778) kanatlı kırmızı akarı, dünya çapında yaygın ve farklı
yetiştirme sistemlerinde görülen; zorunlu kan emen ve konakçıya bağımlı olarak yaşayan başta anemi ve
irritasyon olmak üzere hayvanlarda birçok sağlık sorununa neden olan önemli bir parazittir.
Bu çalışmada yapay olarak oluşturulan akar enfestasyonu sonucunda yumurtacı civcivlerin erken
büyüme dönemlerinde (8 haftalık yaş) yem tüketimi ve canlı ağırlık değişimi üzerine etkisi araştırılmıştır.
Bu amaçla her biri 24 dişi ve 24 erkekten oluşan kontrol ve uygulama grupları oluşturulmuş; uygulama
grubu civcivleri deneysel olarak akarlar ile enfeste edilmiştir. Haftalık olarak yem tüketimi ve canlı ağırlık
takibi yapılmış olup, denemenin 8. haftasında kan örnekleri alınmıştır.
Çalışmanın bulgularına göre, akar ile enfestasyonun hematolojik parametreler üzerinde önemli
etkisinin olduğu ortaya çıkmaktadır (P<0,05). Eritrosit sayısı, lökosit sayısı ve hematokrit değerin enfeste
grupta kontrol grubuna kıyasla önemli derecede düşük olduğu bulgulanmıştır. Akar enfestasyonunun
civcivlerin performans değerleri üzerindeki etkisi incelendiğinde, cinsiyetlerin enfestasyondan aynı
oranda etkilenmediği görülmektedir (P<0,05). Dişilerin akar enfestasyonundan daha fazla etkilendiği, 4
ve 8 haftalık yaşlarda canlı ağırlıklar bakımından Dermanyssus gallinae’nin etkisinin, özellikle dişiler için
belirgin olarak kaldığı görülmektedir. Buna göre 4 haftalık yaşta enfeste dişilerin 14,1 g, 8 haftalık yaşta
ise 52,7 g daha düşük canlı ağırlığa sahip olduğu görülürken, enfeste erkeklerde bu değerlerin 24,2 g ve
23,8 g olduğu görülmektedir. Bu etkinin ileriki dönemlerde ne anlama gelebileceği sorgulanmalıdır.
Anahtar Kelimeler: dış parazit, yumurtacı, büyüme, Dermanyssus gallinae, kırmızı akar
Abstract
The Effect of Poultry Red Mite Infestation (Dermanyssus gallinae) on Feed Intake and Body Weight
Change at Early Growth Period of Chicks
Poultry red mite, Dermanyssus gallinae (De Geer, 1778), is an important parasite that is
worldwide distributed and found in different production systems. It is an obligatory hematophagous
parasite that is dependent on its host, and it causes a number of health problems including anemia and
irritation of skin tissues.
This study aimed at investigating effects of the mite infestation on feed intake and growth
performance of layer chicks at early the growth period (8 weeks). A total of 96 male and female chicks
were kept either in family cages that were experimentally contaminated with the red mites (INF, n=48)
or in mite-free control cages (CON, n=48). Feed intake and body weight were recorded at weekly
intervals while blood samples were collected in the end of experiment (e.g., week 8).
The infestation had significant effects on the hematological parameters (P<0,05). Erythrocyte
and leukocyte numbers, as well as the haematocrit values were lower in the infested birds in
comparison to the controls. Infested birds had lower body weights than the control birds at weeks 4 and
8 (P<0,05) while there was no significant (P>0,05) difference between feed intake of the birds, which
may indicate an impaired feed utilization due to the infestation. At the same weeks (4 and 8), female
birds had lower BW in comparison to the males, however the gender effect did not interact with the
infestation (P>0,05).
It can be concluded that the red mite infestation impairs body weight and feed utilization of the
growing birds. Whether impact of the infestation at the early ages, particularly in female birds, is
associated with impaired performance at later ages has remained unknown, and should further be
examined in details.
Key words: ectoparasite, layer, growth, Dermanyssus gallinae, red mite
Giriş
Hayvan sağlığı organik yetiştiricilikte, özellikle mücadele araçlarının kısıtlanması nedeniyle
önemli bir sorundur. Özellikle organik yumurta üretiminin yer sistemlerinde gerçekleştiriliyor olması,
kafes sistemine göre sağlık sorunlarını büyütmektedir. Bu sorunların içerisinde kırmızı kanatlı akarı
(Dermanyssus gallinae) önemli bir yer tutmaktadır.
Dermanyssus gallinae hematofagus bir dış parazittir. Ana konakçısı kümes hayvanları, özellikle
de tavuklardır. D. gallinae'nin 5 yaşam evresi bulunmaktadır (Huber vd., 2011). Bunlar yumurta, larva,
protominf, deutonimf ve ergin evreleridir. Sadece nimf ve ergin evrelerinde beslenirler (Kirkwood,
1968). Beslenme genellikle geceleri gerçekleşir. Chauve (1998), bu akarların 30 dakika ile 180 dakika
arasında değişen bir zaman dilimi boyunca beslendiklerini rapor etmiştir. D. gallinae gündüzleri
kafeslerin, duvarların ya da civardaki çatlak ve yarıkların içerisinde geçirir (Arends, 2008).
Arkle vd. (2006), akar sayısındaki artışın mortalitede bir artışa neden olduğunu rapor
etmektedirler. Kırmızı akar enfestasyonunun mortaliteyi % 4 ile % 50 arasında arttırabildiği bildirmiştir.
Nordenfors vd. (1999), ticari yumurta üretiminde kırmızı akarın önemli bir sorun olduğunu belirterek,
sadece çeşitli kanatlı patojenleri taşıma bakımından değil, üretimi ve hayvan refahını doğrudan etkileyen
bir parazit olması itibariyle daha da önem arz ettiğini bildirmişlerdir.
Kırmızı kanatılı akarının Erysipelothrix rhusiopathiae ve Salmonella enteritidis patojenleri için de
vektör olduğunu bildiren yazarlar bulunmaktadır (Chirico vd. 2003; Valiente Moro vd. 2007; Fossum vd.
2009). Hastalıkların taşınması yansıra D. gallinae konukçunun immun sistemini zayıflatarak chlamydiosis
gibi bazı sekonder bakteriyel enfeksiyonların gelişmesine dispoze bir faktör olabileceği rapor
edilmektedir (Circella vd., 2011).
Kreienbrock vd. (2003), Almanya'da yumurtacı sürülerde yaptıkları bir anket çalışmasında altlıklı
yetiştirme sistemlerinde ve serbest yetiştirme yapılan sürülerde, bakteriyel enfeksiyonların ve dış parazit
sorunlarının oldukça yüksek bir insidansa sahip olduğunu; buna bağlı olarak da bu sistemlerde yüksek
düzeyde antibiyotik ve akarisit kullanıldığını belirtmişlerdir.
Bunların ötesinde söz konusu akarın, ağır derecede enfeste kanatlı çiftliklerinde çalışanlarda
dermatitis vakalarına neden olabildiği bildirilmiştir (Rosen vd., 2002).
Cosoroaba (2001), kırmızı akar enfestasyonunun yumurta verimini % 20’ye kadar azalttığını
rapor etmiştir. Kanatlı kırmızı akarını kontrol giderleri ve üretim kayıplarının maliyetinin AB yumurta
tavukçuluğu endüstrine olan maliyetinin yıllık 130 milyon euro civarında olduğu tahmin edilmektedir
(van Emous, 2005).
Dermanuyssus gallinea enfestasyonuna ilişkin çalışmalar daha ziyade tavukçuluk işletmelerinde
yürütülmüştür. Bunların dışında çalışmaların akarın organik ya da inorganik kimyasallarla kontrolü
konusunda yoğunlaştığı görülmektedir. Deneysel olarak akarın tavuklara etkileri konusunda çalışmaya
rastlanmadığı gibi büyüme dönemine ilişkin araştırmalara da ulaşılamamıştır.
Bu çalışmada Dermanyssus gallinea enfestasyonunun yumurtacı civcivlerde ilk 8 haftalık yaşa
kadar yem tüketimi ve canlı ağırlık değişimi üzerine etkisi araştırılmıştır.
Materyal ve Yöntem
Çalışma Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Deney Hayvanları Araştırma Merkezi Kanatlı
Birimi’nde yürütülmüştür. Civcivlerin gelişinin ardından tüm civcivler önceden ısıtılmış ve ortalama 34 0C
sıcaklığa sahip olan deneme odalarına alınmışlardır. İlk iki gün 24 saat aydınlık uygulanan deneme
odalarında ışıklanma süresi düzenli bir şekilde arttırılarak 18A:6K ışıklanma programı uygulanmıştır.
Denemede iki farklı yem materyali kullanılmıştır. İlk 4 haftalık süreçte civcivlere %25,5 ham protein, %7,7
yağ ve %3,6 ham selüloz içeriğine sahip civciv başlangıç yemi ad-libitum olarak verilmiştir. Sonraki
süreçte tüm deneme hayvanlarına %19 ham protein, %3 yağ ve %3 hem selüloz içeren yem materyali ad-
libitum olarak verilmiştir. Hayvanların istedikleri kadar tüketebilecekleri su kafeslerde bulundurulmuştur.
Çalışmada haftalık olarak yem tüketimi ve canlı ağırlık takibi yapılmıştır.
Çalışmanın hayvan materyalini 48 erkek ve 48 dişi olmak üzere toplam 96 civciv oluşturmuştur.
Deneme, kontrol ve uygulama grupları olarak tanımlanan, iklim ile yetiştirme koşulları eşit 2 ayrı deneme
odasında gerçekleştirilmiştir. Her bir deneme grubu 24 dişi ve 24 erkekten oluşmuş olup, civcivler 8’erli
olarak kafeslere yerleştirilmiştir. Civcivlerin gelmesini takiben alıştırma dönemi olan ilk hafta sonunda
uygulama grubu hayvanlar, hobi yetiştiricilerinin kümeslerinin araştırılmasından sağlanan ve çoğaltılan
akarlar ile enfeste edilmiştir. Akarların elde edildiği hobi yetiştiricilerinin hayvanlarının klinik olarak
sağlıklı görünümde olmalarına dikkat edilmiştir. Hayvanlarında sağlıksız bir görüntünün gözlendiği hobi
kümeslerinden akar toplanmamıştır.
Enfestasyon, oluşturulan akar tuzakları ile gerçekleştirilmiş olup, kafeslerde akar populasyonun
gelişimi ve devamlılığı belirli aralıklarla takip edilmiştir. Kontrol grubunda olası herhangi bir bulaşmayı
önlemek amacıyla düzenli akar kontrolü yapılmış olup, kesinlikle akardan arî bir deneme ortamı
oluşturulmuştur. Enfestasyonu takiben 8. haftada kontrol ve uygulama grubuna dâhil hayvanların kanat
venasından usulüne uygun olarak kan örnekleri alınmıştır. Alınan örneklerde, 1 mm3 kandaki eritrosit ve
lökosit sayısı Neubauer hemositometresi ile, hemoglobin değeri Sahli Metodu ile, hematokrit değeri ise
hematokrit tüplerinin 12000 rpm de 5 dk santrifüj işlemi sonrasında hematokrit ölçü cetveli kullanılarak
belirlenmiştir.
Çalışmanın istatistiksel analizleri SAS paket programı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmada
enfestasyonun hematolojik parametreler ve performans özellikleri üzerindeki etkisi uygulama, cinsiyet
ve bunların interaksiyonu faktörleri temelinde analiz edilmiş; bu özelliklere ilişkin en küçük kareler
ortalamaları arasındaki fark Tukey Çoklu Karşılaştırma yöntemi ile analiz edilmiştir.
Bulgular ve Tartışma
Çizelge 1’de çalışmaya konu olan uygulama, cinsiyet ve etkileşimlerinin çalışmada ele alınan
özellikler temelinde P-değerleri verilmiştir. Çizelgeden görülebileceği gibi kanatlı kırmızı akarı
enfestasyonunun eritrosit ve toplam lökosit yoğunluğuna etkisi istatistiksel olarak önemlidir (P≤0,0323).
Hemotokrit değeri üzerinde de uygulamanın etkisi önemli (P=0,0465) olmasına karşın hemoglobin
miktarı uygulamadan istatistiksel olarak önemli derecede etkilenmemiştir (P=0,1079). Hematolojik
parametrelerde yalnızca hemoglobinde cinsiyetin etkisine ait P-değeri dikkat çekmektedir (P=0,0643).
Diğer hematolojik özelliklerde ise etki istatistiksel olarak önemsizdir (P≥0,2176). Yine hematolojik
verilerde uygulama ile cinsiyet etkileşiminin istatistiksel olarak önemli olmadığı gözlenmektedir
(P≥0,1435).
Çizelge 1. Yumurtacı civcivlerde hematoloji özellikleri temelinde akar enfestasyonunun etkisine ilişkin P-
değerleri
ÖZELLİK
Uygulama
Cinsiyet
Uygulama*Cinsiyet
Eritrosit (x103)
0,0282
0,2176
0,6951
Lökosit
0,0323
0,6474
0,2877
Hemotokrit Değeri (%)
0,0465
0,3485
0,1435
Hemoglobin, (g/dl)
0,1079
0,0646
0,4476
Çizelge 2’de kontrol ve enfeste gruplar ile cinsiyetlere göre bazı hematoloji değerleri verilmiştir.
Eritrosit yoğunluklarının enfeste civcivlerde düşük olduğu açıkça görülmektedir. Bu değerler öldürücü
olmasa da, enfestasyon sonucu muhtemel bir anemiye işaret etmektedir. Enfeste civcivlerde lökosit
yoğunluklarının da düşük olması dikkat çekicidir. Bu durum bağışıklık sisteminin zayıflığına dalalet olarak
gösterilebilir. Hematokrit değerleri ile hemoglobin değerleri de eritrosit yoğunluğu gibi muhtemelen
anemi nedeniyle enfeste grupta, kontrol grubuna göre daha düşüktür. Ancak söz konusu yaşta ve
genotipte civcivlere ilişkin normal değerlere ulaşılamadığından çalışmadaki söz konusu bulgulara dikkatle
yaklaşmak gerekmektedir.
Çizelge 2. Yumurtacı civcivlerde uygulama grupları ve cinsiyet temelinde hematoloji özelliklerine ait en
küçük kareler ortalamaları ve standart hataları
ÖZELLİK
KONTROL
ENFESTE
DİŞİ
ERKEK
DİŞİ
ERKEK
Eritrosit, (x103)
4193,9a
470,43
3401,3ab
499,00
2901,0b
446,30
2487,5b
499,00
Lökosit
3533,3a
355,38
3312,5ab
376,94
2350,0b
337,15
2900,0a
355,38
Hemotokrit, (%)
28,4ab
1,38
32,0a
1,57
27,6b
1,31
26,8b
1,57
Hemoglobin,(g/dl)
8,3ab
0,43
9,4a
0,45
7,9b
0,40
8,4ab
0,43
Farklı harflerle gösterilen ortalamalar arasında fark istatistiksel olarak önemlidir (P<0,05)
Çizelge 3’den izlenebileceği gibi, 7 günlük yaşta enfeste edilen civcivlerin, enfestasyon
başlangıcında, gruplar ve cinsiyetler arasında canlı ağırlık bakımından fark istatistiksel olarak önemsizdir
(P≥0,1787). Ancak gerek 4 haftalık yaşta gerekse 8 haftalık deneme sonu yaşında canlı ağırlık üzerine
hem enfestasyonun hem de cinsiyetin etkisi istatistiksel olarak önemlidir (P≤0,0295).
Benzer şekilde deneme başı ile 4 haftalık yaş arası günlük canlı ağırlık artışı, istatistiksel analize
konu olan her iki faktörden de önemli derecede etkilenmektedir (P≤0,0004). Buna karşın dört haftalık
yaş ile sekiz haftalık yaş arası günlük canlı ağırlık artışı kontrol ile enfeste gruplar arasında istatistiksel
olarak farklı değildir (P=0,2374). Ancak söz konusu dönemde grupların benzer günlük canlı ağırlık artışı
kaydetmeleri doğal olarak grupların canlı ağırlıklarındaki farkı kapatmaya yetmemektedir. Zira 7 günlük
yaş ile 28 günlük yaşlar arasında gruplar arasındaki belirgin bir canlı ağırlık artışı farkı bulunmaktadır.
Günlük canlı ağırlık kazançları üzerine cinsiyetin, beklendiği gibi etkisi istatistiksel olarak önemlidir
(P≤0,0369).
Deneme başı ile dört haftalık yaş arası günlük ortalama yem tüketimleri gruplar arasında önemli
derece farklılaşırken (P=0,0175), dört haftalık yaş ile sekiz haftalık yaşlar arasında fark bulunmamaktadır
(P=0,2374). Buna karşın 4-8 haftalık yaşlar arasında ve tüm deneme boyunca günlük ortalama yem
tüketimleri kontrol ile enfeste gruplarında farklılaşmamaktadır (P≥ 0,5295). Ancak deneme boyunca
günlük ortalama yem tüketimleri bakımından uygulama ile cinsiyet etkileşimi önemlidir (P=0,0100).
Cinsiyetler ise yem tüketimleri bakımından deneme başı 4 haftalık yaşlar arası hariç (P=0,1322),
istatistiksel olarak önemlidir (P≤0,0108).
Yemden yararlanma oranları da, uygulama grupları bakımından yem tüketimlerine benzer bir
yönelim göstermişledir. Ancak cinsiyet ve etkileşim, yemden yararlanma oranı üzerinde istatistiksel
olarak önemsizdir (P≥0,2210).
Çizelge 3. Yumurtacı civcivlerde erken dönem bazı performans özellikleri temelinde akar
enfestasyonunun etkisine ilişkin P-değerleri
ÖZELLİK
Uygulama
Cinsiyet
Uygulama*Cinsiyet
Deneme Başı (1 Hafta) Canlı Ağırlık, g
0,5597
0,1787
0,3282
4 Haftalık Yaş Canlı Ağırlık, g
0,0004
0,0002
0,1676
8 Haftalık Yaş Canlı Ağırlık, g
0,0295
0,0035
0,3463
1-4 Hafta Günlük Canlı Ağırlık Artışı, g
0,0007
0,0004
0,2861
4-8 Hafta Günlük Canlı Ağırlık Artışı, g
0,2374
0,0369
0,2289
1-8 Hafta Günlük Canlı Ağırlık Artışı, g
0,0286
0,0036
0,2995
1-4 Hafta Günlük Yem Tüketimi, g
0,0175
0,1322
0,2561
4-8 Hafta Günlük Yem Tüketimi, g
0,5295
0,0035
0,0100
1-8 Hafta Günlük Yem Tüketimi, g
0,5637
0,0108
0,3909
1-4 Hafta Yemden Yararlanma Oranı
0,0019
0,2210
0,3068
4-8 Hafta Yemden Yararlanma Oranı
0,4995
0,7337
0,6172
1-8 Hafta Yemden Yararlanma Oranı, g
0,0864
0,5245
0,8312
Denemeye alınan yumurtacı civcivlerin 4 haftalık yaşta canlı ağırlıkları karşılaştırıldığında kontrol
ile enfeste grupları arasında dişilerde ortalama 14,1 g, erkeklerde ise 24,2 g fark bulunmaktadır. Bu
farklar dişiler için genel ortalamanın %6’sına, erkekler içinse %9’una karşılık gelmektedir. Aynı değerler 8
haftalık yaşta canlı ağırlık içinse sırasıyla %6 ve %3’dür. Görüldüğü gibi canlı ağırlıkların gelişiminde
cinsiyet ile akar enfestasyonu arasında ciddi bir etkileşim bulunmaktadır. Günlük canlı ağırlık artışına
ilişkin değerler incelendiğinde canlı ağırlıklardakine benzer bir tablo karşımıza çıkmaktadır.
Enfestasyonun canlı ağırlık gelişimi üzerindeki etkisi dişilerde belirginleşmektedir. Bu durum cinsiyetlerin
yem tüketme kapasitelerinden kaynağını alabilir. Zira akar enfestasyonu, yem tüketimlerinin de
artmasına neden olmaktadır. Muhtemelen akar ile enfeste civcivler, akarın olası olumsuzluklarından
korunmak için yem tüketimlerini artırmaya çalışmaktadırlar. Ancak yem tüketimlerini artırabilmek için
kapasitelerinin de yeterli olması gerekir. Bu durum da cüsseleri tarafından engellenebilir. Daha büyük
cüsseli olan erkekler daha fazla tüketebilirler. Ancak öte yandan parazitlerin dişileri tercih etmeleri de
olasıdır. Fakat mevcut bulgular söz konusu cinsiyet farklılığını açıklamak için yeterli bilgi sunmamaktadır.
Deneme başı ile 4 hafta arasında yemden yararlanma oranlarında da, cinsiyetlerden bağımsız
belirgin bir fark bulunurken, ne 4 haftalık yaş ile 8 haftalık yaş arasında ne de deneme başı ile 8 haftalık
yaş arasında istatistiksel olarak fark bulunmaktadır. Ancak küçük de olsa rakamsal fark sürmektedir.
Bulgular enfestasyonun varlığını ve etkisini göstermektedir. Ancak deneme koşullarının
yetiştiricilik bakımından optimum oluşu; olası yıkıcı bir etkiyi önlemek için yetiştirme boyunca karanlık
dönemin 6 saat ile sınırlı tutulması muhtemelen civcivlerin parazite kısmen adaptasyonunu sağlamıştır.
Optimum çevre koşulları, yüksek proteinli besleme düzeyi civcivlerin parazite toleransını yükseltmiş
olabilir.
Çizelge 4. Yumurtacı civcivlerde uygulama grupları ve cinsiyet temelinde takip edilen performans
özelliklerine ait en küçük kareler ortalamaları ve standart hataları
ÖZELLİK
KONTROL
ENFESTE
SEM
DİŞİ
ERKEK
DİŞİ
ERKEK
Deneme Başı (1 Hafta) Canlı Ağırlık, civciv/g
65,4
68,1
65,8
66,3
1,00
4 Haftalık Yaş Canlı Ağırlık, civciv/g
244,6a
271,5b
230,5c
247,3a
3,33
8 Haftalık Yaş Canlı Ağırlık, civciv/g
582,5a
627,1a
529,8b
603,3a
14,5
1-4 Hafta Günlük Canlı Ağırlık Artışı, civciv/g
8,5a
9,7b
7,9c
9,6a
0,16
4-8 Hafta Günlük Canlı Ağırlık Artışı, civciv/g
12,5ab
13,2a
11,1b
13,2a
0,55
1-8 Hafta Günlük Canlı Ağırlık Artışı, civciv/g
10,8a
11,6a
9,7b
11,2a
0,29
1-4 Hafta Günlük Yem Tüketimi, civciv/g
23,4a
23,7a
24,7a
26,8b
0,63
4-8 Hafta Günlük Yem Tüketimi, civciv/g
45,5a
46,3ac
41,1b
49,2c
1,09
1-8 Hafta Günlük Yem Tüketimi, civciv/g
34,0a
36,2ab
33,7a
37,5b
0,89
1-4 Hafta Yemden Yararlanma Oranı, g yem/g canlı ağırlık
2,7a
2,6a
3,3b
3,1b
0.09
4-8 Hafta Yemden Yararlanma Oranı, g yem/g canlı ağırlık
3,5
3,5
3,7
3,6
0,24
1-8 Hafta Yemden Yararlanma Oranı, g yem/g canlı ağırlık
3,2
3,2
3,6
3,4
0,15
Farklı harflerle gösterilen ortalamalar arasında fark istatistiksel olarak önemlidir (P<0,05)
Sonuç
Yapay enfestasyon neticesinde deneme koşullarında kanatlı kırmızı akarı çalışmaları ve
enfestasyonun devamlılığı ile bulguların irdelenmesi kanatlı yetiştiriciliği bakımından önem arz eden bir
konudur. Sekiz haftalık yaşta alınan kan örneklerinden elde edilen hematolojik parametreler parazitin
etkili olduğunu göstermektedir. Ancak civcivlerin performans değerleri cinsiyetlerin aynı oranda
etkilenmediğine işaret etmektedir. 4-8 haftalık yaşlar arasında gerek canlı ağırlık artışları gerekse yem
tüketimleri bakımından bir fark görülmemesine rağmen deneme başı ile 4 haftalık yaşta canlı ağırlıklar
bakımından Dermanyssus gallinae’nin etkisi, özellikle dişiler için belirgin olarak kalmaktadır. Bu etkinin
ileriki dönemlerde ne anlama gelebileceği sorgulanmalıdır.
Kaynaklar
Arends, J.J., 2008. External parasites and poultry pests. In: Saif YM (Ed.) Diseases of Poultry. 12th edn.
Blackwell Publishing, Ames, pp 905-930.
Arkle, S., Guy, J.H. and Sparagano, O., 2006. Immunological effects and productivity variation of red mite
(Dermanyssus gallinae) on laying hens- implications for egg production and quality.
World’s Poultry Science Journal, Vol. 62.
Circella, E., Pugliese, N., Todisco, G., Cafiero, M.A., Sparagano, O., Camarda A., 2011. Chlamydia psittaci
infection in canaries heavily infested be Dermanyssus gallinae. Exp. Appl. Acarol.
Chauve, C., 1998. The poultry red mite Dermanyssus gallinae (De Geer, 1778) Current situation and
future prospects for control. Veterinary Parasitology. 79: 239-245.
Chirico, J., Eriksson, H., Fossum, O., Jansson, D., 2003. The poultry red mite, Dermanyssus gallinae, a
potential vector of Erysipelothrix rhusiopathiae causing erysipelas in hens. Med Vet
Entomol. 2003 Jun;17 (2):232-4.
Cosoroaba, I., 2001. Massive Dermanyssus gallinae invasion in battery-husbandry raised fowls. Revue de
Médecine Vétérinaire 152 (1): 89-96.
Emous, R.A., van Fiks-van Niekerk, T.G.C.M, Mul, M.F., 2005. D11 million damage for the sector: enquiry
into the cost of mites to the poultry industry. De pluimveehouderij 35:8–9.
Fossum, O., Jansson, D.S., Etterlin, P.E., Vågsholm, I., 2009. Causes of mortality in laying hens in different
housing systems in 2001 to 2004. Acta Vet Scand 2009, 15:51-53.
Huber, K., Zenner, L., Bicout, D.J., 2011. Modelling population dynamics and response to management
options in the poultry red mite Dermanyssus gallinae (Acari: Dermanyssidae).
Veterinary Parasitology 176 (2011) 65–73.
Kirkwood, A. C. 1968. Some observations on the feding habits of the poultry mites Dermanyssus gallinae
and Liponyssus sylviarum. Exp. Appl. Entomol. 11: 315Ð320.
Kreienbrock, L., B. Schneider, J. Schal, and S. Glaser., 2003. Epileg–Orienterende epidemiologische
Untersuchung zum Leistungsniveau und Gesundheitsstatus in Legehennenhaltungen
verscheidener Haltungssysteme. Zwischenbericht: Deskriptive Auswertung. 1. Institut
für Biometrie, Epidemiologie und Informationsverarbeitung (IBEI), Hannover,
Germany.
Nordenfors, H., Höglund, J. and Uggla, A. (1999). Effects of temperature and humidity on oviposition,
moulting and longevity of Dermanyssus gallinae (Acari: Dermanyssidae). Journal of
Medical Entomology 36: 68–72.
Rosen, S., Yeruham, I., Braverman Y., (2002). Dermatitis in humans associated with the mites Pyemotes
tritici, Dermanyssus gallinae, Ornithonyssus bacoti and Androlaelaps casalis in Israel.
Medical and Vet. Entomology 16(4): 442-444.
Valiente Moro, C., Desloire, S., Chauve, C., Zenner, L., 2007. Detection of Salmonella sp. in Dermanyssus
gallinae using an FTA® filter-based polymerase chain reaction. Medical and
Veterinary Entomology, Volume 21,Issue 2, pages 148–152.