18. yüzyıl felsefi düşüncesi, gelişim döneminde dünyanın mevcut atmos-ferini araçsal (instrumental, fayda sağlama, maddi çıkar), ahlaki (moral) ve estetik (aesthetic) olmak üzere üç ayrı tabakaya bölmüştür (Wilber, 1998'den aktaran Taylor ve Hansen, 2005). Filozoflar maddiyatı yansıtan fayda sağ-lamayı, ahlaki ve manevi (spiritual, ruhsal) durumlarla ilgili sorulardan ayrı düşünüldüğünü görmüş ama daha sonra bu ahlaki tabakanın fiziki dünyayı anlama ve kontrol etme yeteneğimizde kullanıldığını bulmuşlar ve bu durum yaşam standardımızda büyük gelişmelere yol açmıştır. Örgüt ve siyaset için kullanılan etik kodlar bu duruma örnek olarak verilebilir. Örgütlerle ilgili olarak düşünüldüğünde de bu gerçekliği üç ayrı alana bö-lerek yansıtabiliriz. Genel olarak örgütsel teoriler, araçsal soruları kendi ko-nularıyla ilişkilendirdiklerinde etkinlik (efficiency) ve etkililik (effectiveness) üzerinde yoğunlaşmaktadırlar. Son zamanlarda ahlaki sorular işletme etiği ça-lışmalarında işlenirken, estetik sorular ise duygu, deneyim, güzellik ve çirkin-lik konuları içinde görülmeye başlanmıştır. Yunanca sözcük olan "aisthesis", her türlü algısal deneyimi ifade etmekte-dir. Estetiğin babası olarak düşünülen Alman filozof Alexander Gottlieb Baumgarten, bilginin bilişsel olduğu kadar duygularla da ilişkili olduğunu söy-lemiş, estetiği 'güzellik' felsefesi ve biliminde kullanmıştır (Hansen, Ropo ve Sauer, 2007, s. 546; Merritt ve DeGraff, 1996). Estetik deneyim, üst düzey görev yapanların bilişsel davranışlarının anlamlandırılmasında duyuşsal davranışlarının da etkisi olduğunu belirtmektedir. Bu anlamda estetik deneyim, beden aracılığıyla duygusal algıyı içerir ve dünyadaki deneyimlerimizden ayrı düşünülemez (Hansen vd., 2007, s. 546). Hujala ve Rissanen (2011, s. 440) estetiğin sadece güzel ya da çirkin olarak değerlendirilemeyeceğini, çok daha derin anlamlar içerdiğini ifade etmiştir. Weggeman vd. (2007’den aktaran Hujala ve Rissanen, 2011), estetiği uyum ve barış, basit ve eksiksiz, şaşırtıcı ve yenilikçi gibi kavramlarla ilişkilendirmiştir. Estetik, duyularımız aracılığıyla algıladığımız ve deneyimlediğimiz ‘şeylere’ dayanarak üretilen anlamla ilgilidir. Düşüncelerimize, duygularımıza ve akıl yürütme şeklimize dayanan öznel, zımni (tacit) bilgiyi içerir. Liderlikte estetik bakış açısına sahip olmak önemlidir ancak örgütsel yaşamda bu yönün az anlaşıldığı görülmektedir. Örgütsel araştırmalarda estetik yaklaşım, ilk olarak 1990’lı yıllarda ortaya çıkmıştır (Zhang, Cone, Everett ve Elkin, 2011). Estetik yalnızca sanat veya güzellik anlamına gelmediğinden, liderliğe estetik yönden bakılırken yüzeysel tanımlamalardan kaçınmak gerekmektedir (Hansen vd., 2007, s. 546). Estetikle ifade edilmek istenen durum, algısal bilgi (sensory knowledge), nesne ve deneyimlerin anlam ve duygusunu anlamaktır. Neden ve mantık genellikle duygular ile tezat oluştursa da her ikisinde de ortak olan durum, bu kavramların bilgi kaynakları olmaları ve güvendiğimiz anlamlar üretmeleridir (Hansen vd., (2007, s. 546). Duygusal deneyim katmayan matematik ya da diğer yöntemlerle ortaya çıkarılan anlamlara karşıdır (Hansen vd., 2007, s. 546).Akademik alanda yapılan genel liderlik çalışmaları yüz yıllık bir geçmişe dayanmaktadır. Günümüzde değişime ve farklılığa vurgu yapan rekabet, yeni liderlik biçimleri de ortaya çıkarmıştır. Bu süre içerisinde literatürde çok sayıda farklı liderlik biçimleri veya adlandırmaları üretilmiştir (Özkan, 2016, s. 617). Bunun sebebi, toplumun ihtiyaçlarından dolayı liderliğin içerik ve anlam bakımından sürekli değişime uğramasıdır (Özkan, 2016, s. 616). İşte bu değişimlerden birisi de estetik liderlik kavramıdır. Liderlik çalışmalarında son dönemlerde estetik liderlik kavramı önemli bir yaklaşım olarak ele alınmaktadır (Hansen vd., 2007; Polat ve Öztoprak-Kaya, 2011; Zhang vd., 2011). Türkiye’de estetik liderlik başlıklı eser sınırlı sayıda olup yalnızca iki makalenin (Polat ve Öztoprak-Kaya, 2011; Güven ve Polat, 2016) olduğu tespit edilmiştir. Günümüzde rekabet hızının şiddetlenmesiyle, insan merkezli, duygusal, farklı bakış açılı yönelimler pazarda önem kazanmaya başlamıştır. Örgütsel estetiğin bir yansıması olan ve estetiği bir araç olarak kullanan ve duygulara hitap eden estetik liderliğin, diğer liderlik türleri içinde de yer aldığı düşünülebilir (Hansen vd., 2007). Çalışmanın amacı, Türk liderlik akademik yazınında estetik liderliğin, farklı biçimlerde yazılmış olsa da, nasıl temsil edildiğinin bibliyometrik analiz yoluyla saptanmasıdır. Böylelikle bu çalışma ile liderlik alanında yapılan çalışmalarda estetik liderliğin yeri ve önemi tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmada öncelikle genel olarak estetik kavramı açıklanmaya çalışılmış, estetik liderlik kavramının ne olduğu ve ne anlama geldiği ifade edilerek literatürde bu kavramın önemine değinilmiştir. Araştırma konusunda hizmet edecek estetik liderlik kavram ve boyutları ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Alan araştırmasında Türk ve yabancı veri tabanı ve indekslerde yer alan Türk menşeli liderlikle ilgili makaleler tespit edilerek bu makalelerdeki temel alınan liderlik biçimleri ile estetik liderlik kavram ve boyutlarının ne derece örtüştükleri ile ilgili frekans ve çapraz tablolar aracılığı ile analizler yapılmıştır. Çalışma, araştırmacılar için önerilerde bulunmakta ve yeni tartışmalara zemin hazırlamaktadır.