ArticlePDF Available

The Effect of Anesthetic Technique on Operating Room Usage Time in Elective Cesarean Section: Spinal or General? [Sezaryen ameliyatlarında anestezi seçiminin ameliyathane kullanım süresine etkisi: Spinal mi genel mi?]

Authors:
  • Istanbul University, Istanbul Faculty of Medicine, Turkey

Abstract

Objective: This prospective observational study aimed to investigate the surgical claim that spinal anesthesia in elective cesarean section in educational setting increases operating room time. Material and Methods: ASA I-II 120 elective cesarean section parturients were grouped into spinal and general anesthesia groups. Both techniques were performed by residents under consultant supervision. Demographic characteristics of parturients, different time intervals as abbreviated with tready (entry of the patient into operating room-readiness for surgery), tincision (entry of the patient-skin incision), thysterotomy (skin incision-hysterotomy), thysterotomy-delivery (hysterotomy-cord clamping), temergence (end of the operation-entry to the postoperative care unit), toperation (start-end of surgery), toperating room (entry-exit from the operating room), type, and amount of fluid and dosages of ephedrine administered were recorded. Newborn demographic data, Apgar scores and results of the umbilical venous gas analysis were noted. Results: Demographics, and parturients’ characteristics were similar in both groups. Spinal anesthesia was associated with longer tready, tincision, thysterotomy, thysterotomy-delivery times whereas general anesthesia resulted in prolonged temergence times. Operating room time were similar (72.9±16.7 vs 70.2±12.9 min for spinal and general anesthesia, respectively). Spinal anesthesia parturients had higher crystalloid and ephedrine requirements. No statistical significance was detected in demographic data of newborns and related PCO2 values. In the general anesthesia group, newborns had higher PO2 (36.7±14.2 vs 28.1±7.8 mmHg; p<0.001) and lower pH values (7.32±0.04 vs 7.34±0.06; p=0.049 compared to the spinal anesthesia group, although not reflected in Apgar scores. Conclusion: Contrary to surgical claims, choice of spinal anesthesia as anesthetic technique does not increase operating room time when compared to general anesthesia.
136
Elektif Sezaryen Ameliyatlarında Anestezi Seçiminin
Ameliyat Odası Kullanım Süresine Etkisi:
Spinal mi Genel mi?
ÖZET
Amaç: Bu prospektif gözlem çalışmasında elektif sezaryen olgularında, cerrahlarda var olan spinal blok uygulama süresinin
eğitim hastanesinde ameliyat odası kullanım süresini uzattığına dair yaygın kanının sorgulanması hedeflenmiştir.
Gereç ve Yöntem: Elektif sezaryen operasyonu planlanan ASA I-II 120 gebe, spinal ve genel anestezi olarak 2 grupta ça-
lışmaya alınmıştır. Her iki anestezi tekniği de eğitmen gözetiminde benzer deneyimdeki tıpta uzmanlık öğrencileri tarafından
uygulanmıştır. Hastaların demografik verileri, gebelik özellikleri, thazır (ameliyat odasına giriş-ameliyat için hazır olma süresi),
tinsizyon (giriş-cerrahi insizyon), thisterotomi (cerrahi insizyon-histerotomi), thisterotomi-doğum (histerotomi-göbek kordonuna klemp konul-
ması), tderlenme (cerrahi bitiş-uyanma odasına giriş süresi), toperasyon (cerrahi başlangıç-bitiş), tameliyat odası (ameliyat odası giriş- çıkış)
süreleri, operasyon sırasında kullanılan sıvı ve efedrin miktarı kaydedilmiş. Ayrıca yenidoğanların demografik verileri, Apgar
skorları ve umbilikal ven kan gazı verileri değerlendirilmiştir.
Bulgular: Gebelerin demografik verileri ve gebelik özellikleri benzer bulunmuştur. Spinal anestezi grubunda thazır, tinsizyon,
thisterotomi ve thisterotomi-doğum süresi, genel anestezi grubunda ise tderlenme süresi anlamlı derecede uzun olarak saptanmıştır. Ameliyat
odası kullanım süreleri spinal ve genel anestezi grubunda benzer bulunmuştur (72.9±16.7 ve 70.2±12.9 dk.). Spinal anestezi
alan gebelerde sıvı tüketimi ve efedrin gereksinimi daha fazla olmuştur. Yenidoğanların demografik verileri, PCO2 değerleri
arasında fark saptanmamıştır. Genel anestezi grubunda spinale oranla yenidoğanların PO2 değerleri daha yüksek (36.7±14.2
ve 28.1±7.8 mmHg; p<0.001), pH değerleri ise daha düşük (7.32±0.04 ve 7.34±0.06; p=0.049) olmuştur, ancak bu deği-
şiklikler Apgar skorlarına yansımamıştır.
Sonuç: Cerrahi kanının aksine, eğitim hastanesinde spinal anestezi uygulaması ameliyat odası kullanım süresini arttırma-
maktadır.
Anahtar kelimeler: Obstetrik anestezi, sezaryen, genel anestezi, spinal anestezi, ameliyat odası
SUMMARY
The Effect of Anesthetic Technique on Operating Room Usage Time in Elective Cesarean Section: Spinal or General?
Objective: This prospective observational study aimed to investigate the surgical claim that spinal anesthesia in elective
cesarean section in educational setting increases operating room time.
Material and Methods: ASA I-II 120 elective cesarean section parturients were grouped into spinal and general anesthesia
groups. Both techniques were performed by residents under consultant supervision. Demographic characteristics of parturi-
ents, different time intervals as abbreviated with tready (entry of the patient into operating room-readiness for surgery), tincision
(entry of the patient-skin incision), thysterotomy (skin incision-hysterotomy), thysterotomy-delivery (hysterotomy-cord clamping), temergence
(end of the operation-entry to the postoperative care unit), toperation (start-end of surgery), toperating room (entry-exit from the ope-
rating room), type, and amount of fluid and dosages of ephedrine administered were recorded. Newborn demographic data,
Apgar scores and results of the umbilical venous gas analysis were noted.
Results: Demographics, and parturients’ characteristics were similar in both groups. Spinal anesthesia was associated with
longer tready, tincision, thysterotomy, thysterotomy-delivery times whereas general anesthesia resulted in prolonged temergence times. Operating
room time were similar (72.9±16.7 vs 70.2±12.9 min for spinal and general anesthesia, respectively). Spinal anesthesia
parturients had higher crystalloid and ephedrine requirements. No statistical significance was detected in demographic data
of newborns and related PCO2 values. In the general anesthesia group, newborns had higher PO2 (36.7±14.2 vs 28.1±7.8
mmHg; p<0.001) and lower pH values (7.32±0.04 vs 7.34±0.06; p=0.049 compared to the spinal anesthesia group, altho-
ugh not reflected in Apgar scores.
Conclusion: Contrary to surgical claims, choice of spinal anesthesia as anesthetic technique does not increase operating
room time when compared to general anesthesia.
Key words: Obstetric anesthesia, cesarean section, general anesthesia, spinal anesthesia, operating rooms
J Turk Anaesth Int Care 2012; 40(3):136-143
Received / Alındığı Tarih: 27.11.2011
Accepted / Kabul Tarihi: 30.01.2012
Yazışma adresi: Doç. Dr. Tülay Özkan Seyhan, İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Anesteziyoloji Anabilim Dalı, Çapa Klinikleri, İstanbul
e-posta: tulay2000@gmail.com
Klinik Araştırma
Mukadder Orhan Sungur, Fadıl Havas, Meltem Karadeniz, Umut Acar, Demet Altun, Tülay Özkan Seyhan
İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji Anabilim Dalı
T
Ü
R
K
A
N
E
S
T
E
Z
İ
Y
O
L
O
J
İ
V
E
R
E
A
N
İ
M
A
S
Y
O
N
D
E
R
N
E
Ğ
İ
Türk Anest Rean Der Dergisi 2012; 40(3):136-143
doi:10.5222/JTAICS.2012.136
137
M. Orhan Sungur ve ark., Elektif Sezaryen Ameliyatlarında Anestezi Seçiminin Ameliyat Odası Kullanım Süresine Etkisi:
Spinal mi Genel mi?
GİRİŞ
Rejyonal anestezi, sezaryen operasyonu
için genel anesteziye kıyasla anne mor-
talitesini azaltması,(1-3) genel anesteziyle
beraber gözlenebilecek zor entübasyon,
aspirasyon,(4-6) intraoperatif farkındalık
riskinden kaçınılmasını sağlaması,(7) uterus
atonisi ve buna bağlı kan kaybını azalt-
ması(8) nedeniyle tercih edilecek anestezi
tekniği olarak kabul edilmektedir. Hatta
bazı yazarlar bir kontrendikasyon olma-
dığı sürece elektif sezaryen operasyonları
için genel anestezinin “kabul edilemez”
olduğunu savunmaktadır.(9) Ülkemizde iki
farklı yılda yapılan anket çalışmaları, obs-
tetrik rejyonal anestezi uygulamalarının,
henüz batılı ülkeler düzeyine ulaşamadı-
ğını, ancak eski yıllara kıyasla ciddi artış
içinde olduğu göstermektedir.(10,11) Bu ar-
tışta en önemli faktörlerden birisi de obs-
tetrik anestezi uygulamaları için verilen
eğitimin yaygınlaştırılmasıdır.(11)
Diğer rejyonal anestezi uygulamalarında
olduğu gibi,(12,13) obstetrik rejyonal anes-
tezi uygulamalarında da karşılaşılan so-
runlardan biri cerrahi ekiplerin, rejyonal
tekniklerin daha fazla zaman gerektirme-
sine bağlı olarak ameliyat odası kullanım
süresinin uzadığına ve toplam ameliyat
sayısının düştüğüne inanmalarıdır. Bazı
obstetrisyenler hem eğitim hastanelerin-
de uygulama süresinin zaman alması hem
de rejyonal anestezi uygulaması sırasında
fetal monitörizasyonun sağlanamaması
nedeniyle tekniği hastalarına önerme-
mektedir.(14) Ancak, bu konuda yapılmış
tek çalışmada bu iddia desteklenmemiştir.
(14)
Obstetrik olgularda epidural bloğa oran-
la spinal anestezi, tekniğin kolaylığı, hızlı
etki başlangıcı gibi avantajlar sunmakta-
dır. Bu açıdan bakıldığında spinal anes-
tezinin ameliyat odası kullanım süresini
uzatmayacağı öngörülebilir. Bu prospektif
çalışmada amacımız ülkemiz koşulların-
da, eğitim kurumunda spinal veya genel
anestezi altında, sezaryen operasyonu ge-
çiren hastalarda ameliyat odası kullanım
sürelerini karşılaştırmaktır.
GEREÇ ve YÖNTEM
Bu prospektif gözlem çalışmasında, ku-
rumumuzun Klinik Çalışmalar Etik Kuru-
lu onayıyla hastanemizin Kadın Hasta-
lıkları ve Doğum Anabilim Dalı ameliyat
odasında elektif şartlarda Pfannenstiel
insizyonu ile sezaryen operasyonu olan,
bilgilendirilmiş onamı alınan ASA I-II 120
gebenin ameliyat odası kullanım süreleri
incelenmiştir. Çoğul gebelikler, plasenta
veya fetüs anomalisi varlığı, anestezi uy-
gulamasında değişiklik gerekmesi (spinal
anestezide yetersiz veya asimetrik anes-
tezi; spinal ponksiyonun uzmanlık öğren-
cisi tarafından 3 denemede yapılamayıp
eğitici tarafından tamamlanması; genel
anestezide hava yolu sağlanamaması ne-
deniyle hastanın uyandırılıp spinal aneste-
ziye geçilmesi), öngörülemeyen nedenler-
le operasyonun (fark edilmemiş plasenta
anomalisi nedeniyle histerektomiye geçil-
mesi, over kisti çıkarılması, miyom nede-
niyle uterus insizyonunun değiştirilmesi
vb.) veya operatörün değişmesi (eğitici
gözetiminde tıpta uzmanlık öğrencisinin
yaptığı olgu olmaktan çıkıp operasyona
uzman veya öğretim görevlisinin devam
etmesi) durumlarında hastaların çalışma
dışı bırakılması planlanmıştır.
Hastaların yaş, boy, ağırlık, gebelik hafta-
sı, gebelik sayısı, doğum sayısı demogra-
fik veriler olarak kaydedilmiştir. Çalışma-
da karşılaştırılacak anestezi, operasyon ve
ameliyat odası kullanımı ile ilgili süreler
Tablo I’de tanımlanmıştır. Anestezi uygu-
138
Türk Anest Rean Der Dergisi 2012; 40(3):136-143
lamasına katılmayan bir başka araştırıcı
tanımlanan süreleri elektronik bir krono-
metre (Datex-Ohmeda Anestezi monitö-
rü, GE Health Care) yoluyla not etmiştir.
Hastanemizde elektif sezaryen operasyon-
larında gebeler ameliyat odasına alındık-
tan sonra anestezi (damar yolu açılması,
EKG, SpO2 ve noninvazif kan basıncı mo-
nitörizasyonu) ve operasyon (idrar son-
dası takılması, operasyon sahasında cilt
temizliği yapılıp, steril örtüler örtülme-
si) hazırlıkları tamamlanmaktadır. Genel
anestezi uygulanacak gebelerde hazırlık-
lar tamamlanınca anestezi indüksiyonuna
geçilmektedir. Spinal anestezide ise anes-
tezi hazırlığına ek olarak prehidrasyon
(500 mL laktatlı Ringer solüsyonu) uygu-
lanmakta, ardından spinal blok yapılmak-
ta ve T4 seviyesinde soğuğa duyarlılığın
kaybı test edilip yeterli anestezi seviyesi
sağlandıktan sonra ameliyat hazırlıkları-
na geçilmektedir.
Uygulanacak anestezi, hastaların tıbbi
endikasyonları ve kendi rızaları doğrultu-
sunda preoperatif vizit sırasında belirlen-
miştir. Tüm hastalara standart genel veya
spinal anestezi uygulanmıştır. Tüm gebe-
lerde supin pozisyonda aortakaval basıyı
engellemek için sağ kalça altına yükselti
yerleştirilmiştir. Genel anestezide yaklaşık
5 mg kg-1 tiyopental, 1 mg kg-1 süksinil-
kolin ile hızlı sıralı indüksiyon uygulan-
mıştır. Doğuma kadar idame için 0.5-0.75
MAK sevofluran kullanılmış, ETCO2 32-35
mmHg olacak şekilde ventilasyon sağlan-
mıştır. Göbek kordonuna klemp konulma-
sından sonra iv 0.03 mg kg-1 midazolam,
0.15-0.2 mg kg-1 atrakuryum ve 2 µg kg-1
fentanil verilip, anestezi % 50 N2O ve 0.5
MAK sevofluran ile sürdürülmüştür. Ope-
rasyonun bitiminde inhalasyon anestezisi
sonlandırıp, dekürarizasyon yapılmıştır.
Basit emirleri yerine getirip, koruyucu ref-
leksleri dönen hastalar ekstübe edilmiştir.
Spinal anestezi de ise L3-4 veya L4-5 inters-
pinöz aralığından 26 G atravmatik spinal
iğneyle lomber ponksiyon gerçekleştiril-
miş, 20 µg fentanil ve 8-10 mg hiperba-
rik bupivakain subaraknoid alana enjekte
edilmiştir. Hastalar enjeksiyonu takiben
10° Trendelenburg pozisyonuna alınıp, T4
seviyesinde soğuğa duyarlılık kaybı ger-
çekleştiğinde supin pozisyona geçilmiştir.
Spinal anestezi uygulanan gebelere mas-
ke ile 4-6 L dk-1 oksijen verilmiştir.
Kan basıncı 3 dk.’lık aralıklarla ölçülmüş-
tür. Sistolik kan basıncının bazal değere
göre % 30’dan fazla düşmesi veya <100
mmHg olması hipotansiyon olarak değer-
lendirilmiş ve iv sıvı infüzyonu hızlandırıl-
mıştır. Takip eden ölçümde hipotansiyon
sürerse iv 5 mg efedrin uygulanmıştır.
Tüm hastalara göbek kordonuna klemp
Tablo I. Zamanların tanımı.
thazır (dk.)
tinsizyon (dk.)
Ameliyat odasına giriş-ameliyat için hazır olma arası geçen süre (ameliyat odasına
girişten genel anestezi indüksiyonunun başlamasına dek geçen süre veya ameli-
yat odasına girişten T4 düzeyinde soğuğa duyarlılığın kaybına kadar geçen süre)
Ameliyat odasına giriş -cerrahi insizyon arası geçen süre
thisterotomi (dk.)
thisterotomi-doğum (sn)
Cerrahi insizyon- histerotomi arası geçen süre
Histerotomi-göbek kordonuna klemp konulması arası geçen süre
tderlenme (dk.)
toperasyon (dk.)
Cerrahinin sonlanması- hastanın uyanma odasına girişi arası geçen süre
Cerrahinin başlaması ile bitimi arası geçen toplam operasyon süresi
tameliyat odası (dk.) Hastanın ameliyat odasına girmesinden uyanma odasına gönderilmesine dek
geçen toplam ameliyat odası kullanım süresi
139
M. Orhan Sungur ve ark., Elektif Sezaryen Ameliyatlarında Anestezi Seçiminin Ameliyat Odası Kullanım Süresine Etkisi:
Spinal mi Genel mi?
yerleştirildikten sonra iv oksitosin infüz-
yonu uygulanmıştır. Tüm hastalar operas-
yon sonunda oryante hale geldikten son-
ra uyanma odasına götürülmüştür.
Hastalara verilen sıvı ve efedrin miktarı,
yenidoğanların ağırlığı, boy, 1. ve 5. dk.
Apgar skorları ve umbilikal venöz kan
gazı değerleri de kaydedilmiştir.
İstatistiksel Analiz
Ameliyat odamızda günde 4-5 sezaryen
gerçekleştirilmektedir. Günde bir fazla
hasta için olgu başına ameliyat odası kul-
lanım süresinin en az 15 dk. hızlanması
gerekmektedir. Araştırmamızdaki örnek-
lem büyüklüğü, gruplar arasındaki 15
dk.’lık farkı ortaya koyabilmek için (0.05
alfa ve 0.05 beta hatası ile) her grupta en
az 47 hasta olarak hesaplanmıştır. Çalış-
manın başlamasından itibaren kriterlere
uygun her gruptaki tüm verileri eksiksiz
toplanabilen ilk 60 hasta değerlendirme-
ye alınmıştır. Veriler ortalama ± standart
sapma, ortanca [en küçük-en büyük] ola-
rak sunulmuştur. Süreler, gebe ve yenido-
ğanın demografik verileri, kullanılan sıvı
miktarı, yenidoğanın Apgar ve kan gazı
sonuçları Student t, gebelik özellikleri
Mann Whitney U, efedrin gerektiren has-
ta sayısının kıyaslanması ise Fisher’s exact
testi ile gerçekleştirilmiştir. P<0.05 istatik-
sel anlamlılık olarak kabul edilmiştir.
BULGULAR
Gebelerin demografik özellikleri, gebelik
haftaları, gebelik ve doğum sayıları açı-
sından istatistiksel olarak anlamlı farklılık
saptanmamıştır (Tablo II).
Hastaların hazır, insizyon, histeretomi ve
histerotomi-doğum süreleri spinal anes-
tezi grubunda anlamlı derecede uzun
bulunurken, derlenme ise kısa olarak sap-
tanmıştır. Gruplar arasında operasyon ve
ameliyat odası süreleri açısından fark bu-
lunmamıştır (Tablo III).
Sıvı tüketimi spinal anestezi grubunda
2018±488 mL, genel anestezi grubun-
da ise 1414±394 mL olarak saptanmıştır
(p<0.001). Efedrin gereksinimi gösteren
hasta sayısı spinal anestezi grubunda 24
(% 40) iken, genel anestezi de 1 hasta
(% 1.7) olarak bulunmuştur (p<0.001).
Efedrin gerektiren hastalarda ortala-
ma tüketim spinal anestezi grubunda
12.8±8.1 mg, genel anestezi grubunda
efedrin uygulanan yegane hastada 5 mg
olarak kaydedilmiştir. Bu hastaların verile-
ri incelendiğinde iri fetus nedeniyle ope-
rasyon endikasyonu aldığı gözlenmiştir.
Tablo II. Olguların demografik ve gebelik özellikleri.
Yaş (yıl)
Boy (cm)
30,6±5,4
162,1±6,6
Genel Anestezi
(n=60)
0,231*
0,965*
P
31,7±4,8
162,1±5,7
Spinal Anestezi
(n=60)
Değerler ortalama ± standart sapma ve ortanca (en küçük-en büyük) olarak verilmiştir, *Bağımsız gruplarda
t testi, **Mann Whitney U testi kullanılmıştır.
Ağırlık (kg)
Gebelik haftası (hafta)
77,2±10,6
38,3 (36-42)
0,401*
0,596**
78,7±9,1
38 (36-41)
Gebelik sayısı (n)
Doğum sayısı (n)
2 (1-9)
1 (0-4)
0,640**
0,903**
2 (1-8)
1 (0-4)
140
Türk Anest Rean Der Dergisi 2012; 40(3):136-143
Yenidoğan verilerine bakıldığında, genel
anestezi alan anne bebeklerinde umbili-
kal ven oksijen parsiyel basıncı (PO2) an-
lamlı derecede yüksek bulunmuştur. Yine
aynı grupta pH düşük olarak saptanmıştır
(Tablo IV).
TARTIŞMA
Bu prospektif gözlem çalışmasında, elektif
sezaryen operasyonları için spinal aneste-
zide ameliyata hazır olma zamanının, in-
sizyon, doğum ve histerotomi için geçen
sürelerin genel anesteziye kıyasla daha
uzun olduğu gözlenmiştir. Ancak, genel
anestezide derlenme süresinin uzadığı,
bu nedenle de ameliyat odası kullanım
süreleri açısından spinal veya genel anes-
tezi uygulamasının bir fark yaratmadığı
bulunmuştur.
Rejyonal anestezi uygulamalarında, en
önemli sorunlardan biri uygulama süresi-
nin özellikle eğitim hastanelerinde daha
uzun sürmesidir.(15-17) Brakial pleksus blo-
ğu uygulamasında, yalnızca blok yapılan
ayrı bir sahanın varlığı ve böylece blo-
ğun ameliyat odası dışında uygulanması-
nın ameliyat odası kullanım süresinde 20
dk.’lık bir tasarruf sağladığı gösterilmiştir.
(13) Obstetrik dışı olgularda yapılmış çalış-
malarda anestezi hazırlık süresinin genel
ve spinal anestezi arasında anlamlı fark
göstermediği gözlenmiştir. Ancak, bu ça-
Tablo III. Kaydedilen süreler.
thazır (dk.)
tinsizyon (dk.)
8,7±6,0
20,5±6,2
Genel anestezi
(n=60)
0,000
0,000
P
19,6±6,5
28,7±9,2
Spinal anestezi
(n=60)
İstatistiksel analizde bağımsız gruplarda t testi kullanılmış, değerler ortalama ± standart sapma olarak veril-
miştir.
thisterotomi (dk.)
thisterotomi-doğum (sn.)
3,8±1,9
61,8±41,5
0,013
0,028
4,8±2,2
80,8±52
tderlenme (dk.)
toperasyon (dk.)
14±5,3
35,4±7,9
0,000
0,098
6,3±2,8
37,9±8,4
tameliyat odası (dk.) 70,2±12,9 0,316
72,9±16,7
Tablo IV. Yenidoğanların demografik verileri, Apgar skorları ve umbilikal ven kan gazı değerleri.
Ağırlık (gr)
Boy (cm)
3339±425
48,5±1,5
Genel anestezi
(n=60)
0,192
0,890
P
3243±377
48,4±2,3
Spinal anestezi
(n=60)
İstatiksel analizde bağımsız gruplarda bağımsız t testi kullanılmış, değerler ortalama ± standart sapma ola-
rak verilmiştir.
Apgar 1. dk.
Apgar 5. dk.
8,7±0,7
9,8±0,5
0,111
0,101
8,9±0,7
9,9±0,3
pH
PO2 (mmHg)
7,32±0.04
36,7±14,2
0,049
0,000
7,34±0.06
28,1±7,8
PCO2 (mmHg) 46,1±6,2 0,081
44,1±6,1
141
M. Orhan Sungur ve ark., Elektif Sezaryen Ameliyatlarında Anestezi Seçiminin Ameliyat Odası Kullanım Süresine Etkisi:
Spinal mi Genel mi?
lışmaların hiçbirinde çalışmanın ana hede-
fi hazırlık süresinin kıyaslanması olmadığı
gibi prehidrasyonun nerede yapıldığı ile
ilgili ayrıntı verilmemiştir.(18,19)
Çalışmamızda sezaryen olgularında spinal
anestezi uygulaması için gereken zaman,
genel anestezi hazırlık süresine oranla
daha uzun bulunmuştur. Daha önce acil
(indüksiyonun en kısa zamanda tamam-
lanması için anestezistin üstünde ek bas-
kının bulunduğu) sezaryen olgularında
gerçekleştirilen retrospektif çalışmalarda
bile cerrahiye hazır olma süresinin rejyo-
nal anestezi uygulananlarda genel anes-
teziye kıyasla uzun olduğu gösterilmiştir.
(20-22)
Kliniğimizde sezaryen anestezisi için rej-
yonal yöntemlerden epidural, spinal veya
kombine spinal epidural teknikler kulla-
nılmaktadır. Bu çalışma tasarlanırken, tek
doz uygulanan spinal anestezinin özellik-
le seçilmesinin nedeni bu yöntemler ara-
sında en kısa sürede tamamlanabilmesin-
den kaynaklanmasıdır.(15)
Uygulayıcı tecrübesi rejyonal anestezi uy-
gulamalarında önemli olsa da,(17) bu çalış-
mada değerlendirmeye alınan tüm olgular
uzman veya öğretim görevlisi denetimin-
de uzmanlık öğrencileri tarafından yapıl-
mıştır. Bu uzmanlık öğrencilerinin hep-
sinin klinikte 1 yılı tamamladığı, diğer
rotasyonları sırasında başarılı nöroaksiyel
uygulamaları gerçekleştirdiği ve sezaryen
operasyonlarında nöroaksiyel blok uygu-
lama öncesi teorik sınavdan geçtikleri göz
önünde bulundurulmalıdır. Bu çalışmada
spinal anestezi uygulamak için geçen süre
literatürde verilen sürelere benzerdir.(14,15)
Çalışmamızda uygulayıcının tecrübesi ile
spinal anestezi süresi arasındaki ilişkinin
değerlendirilmesinin amaçlanmadığı da
dikkate alınmalıdır.
Elde ettiğimiz verilere göre, insizyondan
histerotomiye dek geçen sürenin genel
anestezi grubunda daha kısa olması, cer-
rahların iv ilaçların fetusa geçtiğini dikkate
alarak daha hızlı olmaları, spinal aneste-
zide ise kanamaları anında kontrol altına
alacak şekilde daha rahat çalışmalarıyla
açıklanabilir.(23) Bir başka nokta da genel
anestezide kas gevşemesinin spinal anes-
teziye kıyasla daha yoğun olması, bu ne-
denle batın açılmasının daha rahat ve kısa
sürmesi olabilir. Genel anestezi grubunda
aynı zamanda histeretomiden doğuma
kadar geçen süre kısalmıştır. Bu durumun,
inhalasyon anesteziklerinin uterus kasları-
nın gevşemesine neden olan etkilerinden
kaynaklandığını düşünmekteyiz. Nitekim
Chang ve ark. rejyonal anesteziye oran-
la, genel anestezi uygulanan hastalarda
gözlenen 8 kat artmış postpartum kana-
ma sıklığını volatil ajanların kullanımına
bağlamışlardır.(24) Lokal anesteziklerin de
uterus gevşetici etkisi saptanmış olmakla
beraber, nöroaksiyal anestezi için klinik-
te kullanılan dozlarda bu etki gözlenme-
mektedir.(25,26) Gerek insizyondan histere-
tomiye, gerekse histerotomiden doğuma
kadar geçen sürenin spinal anestezi de
uzun olması, yenidoğanda klinik olarak
herhangi bir farka yol açmamıştır.
Genel anestezi başlaması hızlı gerçekleş-
mesine rağmen, genel anestezi uygula-
nan hastalarda cerrahinin bitişinden has-
tanın ameliyat odasından çıkışına kadar
geçen süre beklendiği üzere uzundur. Bu
uzunluk genel anestezide volatil aneste-
ziklerin sonlandırılmasından itibaren has-
tanın ekstübasyon ve oryantasyonuna ka-
dar geçen süreyle açıklanabilir. Sezaryen
operasyonlarında sevofluran, isofluran ve
spinal anestezi uygulamalarının karşılaştı-
rıldığı bir çalışmada oryantasyona kadar
geçen süre sevofluran için 11.2±5.8 dk.
olarak verilmektedir.(27)
142
Türk Anest Rean Der Dergisi 2012; 40(3):136-143
Çalışmanın birincil çıktısı olan ameliyat
odası kullanım süresi her iki grupta da
benzer bulunmuştur. Bu sonuçlar, İsma-
il ve ark. tarafından bildirilen sonuçlara
benzerdir.(14)
Spinal anestezide artmış sıvı ve efedrin ge-
reksinimi, bloğun meydana getirdiği sem-
patik sistem bloğuna bağlıdır. Bebeklerin
Apgar değerlerinin benzer olması, oluşan
hipotansiyonun sıvı ve efedrin ile uygun
şekilde tedavi edilmesiyle sağlanmıştır.
Genel anestezi uygulanan gebelerin yeni-
doğanlarında umbilikal ven PO2 değerinin
yüksek olduğu gözlenmiştir. Bu fark spinal
anestezi grubunda spontan solunumda
yüz maskesi ile verilen oksijene karşılık,
genel anestezi grubunda pozitif basınçla
uygulanan % 100 oksijenden kaynaklan-
maktadır.(28) Yenidoğanların pH değerle-
rinde genel anestezi grubunda gözlenen
0.02’lik düşüklük klinik olarak anlam ifa-
de etmemektedir ve olasılıkla umbilikal
ven parsiyel karbondioksit basıncındaki
(PCO2) 2 mmHg’lık yüksekliğin yansıma-
sıdır. Bunun da genel anestezi grubunda
annelere uygulanan mekanik ventilasyon-
dan kaynaklandığını düşünmekteyiz. Nor-
malde gebelerde dakika ventilasyonunun
artmasına bağlı olarak PCO2 değeri düş-
mektedir.(29) Spinal anestezi alan gebeler
kendi spontan solunumlarını bu şartlar
altında sürdürürken, genel anestezi alan
gebelerde ETCO2 32-35 mmHg olacak şe-
kilde mekanik ventilasyon düzenlenmiştir.
Spinal anestezi deneme sayısının kayde-
dilmemiş olması, doğum süresini etkile-
yebilecek fetal prezentasyonun dikkate
alınmamış olması çalışmanın eksik taraf-
ları olarak düşünülebilir. Ancak, toplam
ameliyat odası kullanım süresinin fark
göstermemesi, bu değişkenlerin gruplar
arasındaki dağılımının benzer olduğunu
düşündürmektedir. Aynı zamanda çalış-
mamızda epidural ya da kombine spinal
epidural anestezi uygulaması değerlendi-
rilmemiştir. Ancak çalışma planlanırken,
kolay ve hızlı uygulanması nedeniyle spi-
nal anestezi ile genel anestezinin kıyas-
lanması hedeflenmiştir.
Elde ettiğimiz sonuçlar, cerrahi ekiplerde-
ki genel kanının aksine elektif sezaryen
anestezisi için spinal teknik kullanımının
ameliyat odası süresinde ek uzamaya ne-
den olmadığını ve neonatal açıdan gruplar
arasında fark yaratmadığını göstermiştir.
Bu nedenle sırf ameliyat odası döngüsünü
hızlandırmak amacıyla obstetrik cerrahide
genel anestezi seçiminin doğru olmadığı
düşüncesindeyiz.
KAYNAKLAR
1. Hawkins JL, Koonin LM, Palmer SK, Gibbs CP.
Anesthesia-related deaths during obstetric de-
livery in the United States, 1979-1990. Anesthe-
siology 1997;86:277-84.
http://dx.doi.org/10.1097/00000542-199702000-
00002
PMid:9054245
2. Davies JM, Posner KL, Lee LA, Cheney FW, Domi-
no KB. Liability associated with obstetric anest-
hesia: a closed claims analysis. Anesthesiology
2009;110:131-9.
http://dx.doi.org/10.1097/ALN.0b013e318190e16a
PMid:19104180
3. Ross BK. ASA closed claims in obstetrics: les-
sons learned. Anesthesiol Clin North America
2003;21:183-97.
http://dx.doi.org/10.1016/S0889-8537(02)00051-2
4. Cooper GM, McClure JH. Maternal deaths from
anaesthesia. An extract from Why Mothers Die
2000-2002, the Confidential Enquiries into Ma-
ternal Deaths in the United Kingdom: Chapter
9: Anaesthesia. Br J Anaesth 2005;94:417-23.
http://dx.doi.org/10.1093/bja/aei066
PMid:15758081
5. Barnardo PD, Jenkins JG. Failed tracheal intuba-
tion in obstetrics: a 6-year review in a UK regi-
on. Anaesthesia 2000;55(7):690-4.
http://dx.doi.org/10.1046/j.1365-2044.2000.01536.x
PMid:10919428
6. McDonnell NJ, Paech MJ, Clavisi OM, Scott KL.
Difficult and failed intubation in obstetric ana-
esthesia: an observational study of airway ma-
nagement and complications associated with
general anaesthesia for caesarean section. Int J
143
M. Orhan Sungur ve ark., Elektif Sezaryen Ameliyatlarında Anestezi Seçiminin Ameliyat Odası Kullanım Süresine Etkisi:
Spinal mi Genel mi?
Obstet Anesth 2008;17:292-7.
http://dx.doi.org/10.1016/j.ijoa.2008.01.017
PMid:18617389
7. Paech MJ, Scott KL, Clavisi O, Chua S, McDonnell
N. A prospective study of awareness and recall
associated with general anaesthesia for caesare-
an section. Int J Obstet Anesth 2008;17:298-303.
http://dx.doi.org/10.1016/j.ijoa.2008.01.016
PMid:18617387
8. Rouse DJ, MacPherson C, Landon M, et al. Blood
transfusion and cesarean delivery. Obstet Gyne-
col 2006;108:891-7.
http://dx.doi.org/10.1097/01.
AOG.0000236547.35234.8c
9. Wong C. General anesthesia is unacceptable for
elective cesarean section. Int J Obstet Anesth
2010;19:209-212.
http://dx.doi.org/10.1016/j.ijoa.2009.10.002
PMid:20171082
10. Şahin Ş, Owen M. Türkiye’de ve Dünyada obs-
tetrik analjezi ve anestezi. Türk Anest Rean Cem
Mecmuası 2002;30:52-9.
PMCid:99152
11. Töre G, Gurbet A, Şahin Ş, Türker G, Yavaşcaoğ-
lu B, Korkmaz S. Türkiye ’ de Obstetrik Anestezi
Uygulamalarındaki Değişimin Değerlendirilmesi.
Türk Anest Rean Cem Mecmuası 2009;37:86-95.
PMCid:2774834
12. Dexter F, Epstein RH. Operating room effici-
ency and scheduling. Curr Opin Anaesthesiol
2005;18:195-8.
http://dx.doi.org/10.1097/01.aco.0000162840.02087.15
PMid:16534338
13. Armstrong KPJ, Cherry RA. Brachial plexus
anesthesia compared to general anesthesia
when a block room is available. Can J Anaesth
2004;51:41-44.
http://dx.doi.org/10.1007/BF03018545
PMid:14709459
14. Ismail S, Huda A. An observational study of ana-
esthesia and surgical time in elective caesarean
section: spinal compared with general anaest-
hesia. Int J Obstet Anesth 2009;18:352-5.
http://dx.doi.org/10.1016/j.ijoa.2009.02.013
PMid:19699631
15. Riley ET, Cohen SE, Macario A, Desai JB, Ratner
EF. Spinal versus epidural anesthesia for cesa-
rean section: a comparison of time efficiency,
costs, charges, and complications. Anesth Analg
1995;80:709-12.
http://dx.doi.org/10.1213/00000539-199504000-
00010
16. O’Sullivan CT, Dexter F. Assigning surgical cases
with regional anesthetic blocks to anesthetists
and operating rooms based on operating room
efficiency. AANA Journal 2006;74:213-8.
PMid:16786915
17. Browne W, Siu LWL, Monagle JP. The impact of
anaesthetic trainees on elective caesarean secti-
on procedural times: a prospective observational
study. Anaesth Intensive Care 2011;39:936-40.
PMid:21970142
18. Mulroy M F, Larkin KL, Hodgson PS, Helman JD,
Pollock JE, Liu SS. A comparison of spinal, epi-
dural, and general anesthesia for outpatient
knee arthroscopy. Anesth Analg 2000;91:860-4.
http://dx.doi.org/10.1097/00000539-200010000-
00017
19. Neubauer J, Seligson D. Spinal anesthesia: exp-
loring some common surgical myths. J Ky Med
Assoc 2002;100:286-91.
PMid:12141196
20. Bowring J, Fraser N, Vause S, Heazell a EP. Is re-
gional anaesthesia better than general anaest-
hesia for caesarean section? J Obstet Gynaecol
2006;26:433-4.
http://dx.doi.org/10.1080/01443610600720345
21. Mccahon RA, Catling S. Time required for surgi-
cal readiness in emergency caesarean section :
spinal compared with general anaesthesia. Int J
Obstet Anesth 2003;12:178-182.
http://dx.doi.org/10.1016/S0959-
289X(02)00196-6
22. Tuffnell DJ, Wilkinson K, Beresford N. Interval
between decision and delivery by caesarean
section-are current standards achievable? Ob-
servational case series. BMJ 2001;322:1330-3.
http://dx.doi.org/10.1136/bmj.322.7298.1330
PMid:11387177 PMCid:32164
23. Mattingly JE, Alessio JD, Ramanathan J. Effects
of Obstetric Analgesics and Anesthetics A Revi-
ew. Drugs 2003;5:615-627.
24. Chang C-C, Wang I-T, Chen Y-H, Lin H-C. Anest-
hetic management as a risk factor for postpar-
tum hemorrhage after cesarean deliveries. Am
J Obstet Gynecol 2011;205:462.e1-7.
25. Fauza DO, Kohane DS, Beeuwkes EB, Clayton N,
Maher TJ. Local anesthetics inhibit uterine acti-
vity in vitro. Possible application on preterm la-
bor prevention and treatment. Fetal Diagn Ther
2003;18:292-6.
http://dx.doi.org/10.1159/000071968
PMid:12913336
26. Nacitarhan C, Sadan G, Kayacan N, et al. The ef-
fects of opioids, local anesthetics and adjuvants
on isolated pregnant rat uterine muscles. Met-
hod Find Exp Clin 2007;29:273-6.
http://dx.doi.org/10.1358/mf.2007.29.4.1106410
PMid:17609740
27. Gambling DR, Sharma SK, White PF, et al. Use
of sevoflurane during elective cesarean birth: a
comparison with isoflurane and spinal anesthe-
sia. Anesth Analg 1995;81:90-5.
http://dx.doi.org/10.1213/00000539-199507000-
00018
28. Parpaglioni R, Capogna G, Celleno D, Fusco P.
Intraoperative fetal oxygen saturation during
Caesarean section: general anaesthesia using
sevoflurane with either 100% oxygen or 50%
nitrous oxide in oxygen. Eur J Anaesthesiol
2002;19:115-118.
PMid:11999593
29. Birnbach DJ, Browne IM. Physiologic chan-
ges of pregnancy. In: Miller RD, (ed). Miller’s
Anesthesia. Sixth Edit. Phidelphia: Elsevier Inc.;
2005:2307-2344.
ResearchGate has not been able to resolve any citations for this publication.
Article
Objectives To audit interval from decision to delivery in urgent caesarean section to determine whether the current standard of 30 minutes is achievable routinely; to determine whether delay leads to an excess of admissions to special care. Design Three audit cycles over four years followed by a continuous audit over 32 months. Setting Large district general hospital delivering 5500 women each year. Participants All women delivered by urgent caesarean section for abnormal fetal heart rate patterns, cord prolapse, failed instrumental delivery, or suspected placental abruption. Main outcome measures Proportion of women delivered within 30 and 40 minutes of decision. Admission rates to special care by length of interval between decision and delivery. Results In the continuous audit 478 of 721 (66.3%) women were delivered in 30 minutes and 637 (88.3%) within 40 minutes; 29 (4.0%) were undelivered at 50 minutes. If the woman was taken to theatre in 10 minutes, 409 of 500 (81.8%) were delivered in 30 minutes and 495 (97%) in 40 minutes. There was no significant difference in the proportion of babies born at 36 weeks or later who were admitted to special care, when analysed by interval from decision to delivery. 36/449 (8%) babies with an interval from decision to delivery of less than 30 minutes were admitted to special care and 3/23 (13%) with an interval of more than 50 minutes were admitted. Conclusions The current recommendations for the interval between decision and delivery are not being achieved in routine practice. Failure to meet the recommendations does not seem to increase neonatal morbidity.
Article
Objective: Analysis of the effects of local anesthetics upon the gravid uterus. Methods: Isolated strips of pregnant-rat myometrium were placed within tissue baths. Muscular activity was then recorded by a force transducer, at cumulative concentrations of either procaine, lidocaine, or ropivacaine. Results: The effects of myometrial activity were non-monotonic. At lower concentrations, an increase in contraction frequency was noted, concomitant with a depression in amplitude. As the concentrations increased, both amplitude and frequency were depressed until, eventually, activity was abolished. Conclusions: Local anesthetics administered in situ consistently inhibit or completely arrest overall myometrial activity. These agents may prove clinically useful in preterm labor management, if administered locally to the myometrium via suitable slow release drug delivery systems, warranting further trials in vivo.
Article
Operating room efficiency is an important concern in hospitals today both in the public and private sectors. Currently, a paucity of literature exists to evaluate the impact of anaesthetic training on operating room efficiency in the Australian health system. At Monash Medical Centre, Clayton, private consultant operating sessions and public teaching operating sessions use the same operating theatres, nursing and technical staff. Consultant anaesthetists and obstetricians perform all tasks during private sessions, whereas anaesthetic and obstetric trainees perform many tasks during public sessions. In this prospective observational study, total case time, anaesthesia controlled time and the surgical time were measured for elective caesarean section under spinal anaesthesia in 59 patients (private consultant n = 29, public teaching n = 30). Increases in total case time (24 minutes, P < 0.001), anaesthesia controlled time (5.2 minutes, P < 0.015) and surgical time (19.25 minutes, P < 0.001) were observed in the public teaching group compared with the private consultant group. The participation of anesthetic trainees in caesarean sections results in a modest increase in anaesthetic controlled time of approximately five minutes per case or 16 minutes in an operative session with three cases scheduled. Elimination of anaesthetic 'training' time does not allow scheduling of an extra elective caesarean section. Reduced operating theatre throughput is unlikely to be a consequence of training specialist anaesthetists in this clinical setting.
Article
This population-based study aimed to compare the risk of postpartum hemorrhage (PPH) for patients who underwent cesarean section delivery (CS) with general vs spinal/epidural anesthesia. We identified 67,328 women who had live singleton births by CS by linking the Taiwan National Health Insurance Research Dataset and the national birth certificate registry. Multivariate logistic regression was carried out to explore the relationship between anesthetic management type and PPH. Women who received general anesthesia had a higher rate of PPH than women who received epidural anesthesia (5.1% vs 0.4%). The odds of PPH in women who had CS with general anesthesia were 8.15 times higher (95% confidence interval, 6.43-10.33) than for those who had CS with epidural anesthesia, after adjustment was made for the maternal and fetal characteristics. The odds that women will experience cesarean PPH with general anesthesia are approximately 8.15 times higher than for women who undergo CS with epidural anesthesia.
Article
Neuraxial techniques are increasingly used in obstetric anaesthesia. In our hospital, time constraints are the main problem when planning anaesthesia for elective caesarean section. Neuraxial anaesthesia is believed to take longer than general anaesthesia. The objective of this prospective, observational study was to compare time to surgical readiness and total operating room time with spinal with general anaesthesia for elective caesarean section at a Pakistani university hospital for a period of six months. Two hundred and forty-five patients receiving either general or spinal anaesthesia were studied. The times of arrival and leaving the operating room, the start and completion of anaesthetic induction, surgical readiness, incision and completion of surgery, were noted. The times for surgical readiness (general: 16.8+/-5.4 vs. spinal: 21.1+/-8.2 min), anaesthesia (general: 4.5+/-1.4 vs. spinal: 8.1+/-3.8 min) and surgery (general 50.8+/-12.3 vs. spinal 54.8+/-14.0 min) were longer in the spinal group, but emergence time (general: 12.2+/-4.3 vs. spinal: 7.3+/-2.7) was longer for general anaesthesia. No significant difference was found in the total operating room presence between the two groups (general 76.6+/-14.4 vs. spinal 76.3+/-16.3 min). In our hospital, the use of spinal anaesthesia was not associated with decreased intra-operative time efficiency compared to general anaesthesia for elective caesarean section.