ArticlePDF Available

Relationship between loneliness and perceived social support of teachers in the workplace

Authors:

Abstract

The aim of the study is to determine the relationship between loneliness and perceived social support of teachers in the workplace. The study group consists of 170 primary school teachers, who participated in the study on a voluntary basis, from the city of Samsun, Turkey. To determine teachers' loneliness levels in the workplace 'Loneliness Scale in Workplace' is used. There is a significant and positive relationship between loneliness and social support at workplace. According to results of the study teachers perceive low levels of loneliness and social support in workplace. There is no difference in this relationship with regards to subject area but the difference is significant in terms of years of service. Teachers with more than 10 years of seniority had higher levels of loneliness at work.
ElementaryEducationOnline,13(3),787795,2014.
İlköğretimOnline,13(3),787795,2014.[Online]:http://ilkogretimonline.org.tr
Relationship between Loneliness and Perceived Social Support of
Teachers in the Workplace
Ebru OĞUZ1, Melek KALKAN2
ABSTRACT. The aim of the study is to determine the relationship between loneliness and perceived social
support of teachers in the workplace. The study group consists of 170 primary school teachers, who participated
in the study on a voluntary basis, from the city of Samsun, Turkey. To determine teachers' loneliness levels in
the workplace 'Loneliness Scale in Workplace' is used. There is a significant and positive relationship between
loneliness and social support at workplace. According to results of the study teachers perceive low levels of
loneliness and social support in workplace. There is no difference in this relationship with regards to subject
area but the difference is significant in terms of years of service. Teachers with more than 10 years of seniority
had higher levels of loneliness at work.
Keywords: Social Support, Loneliness at Work, Teacher
SUMMARY
Purpose and significance: The aim of the study is to determine the relationship between loneliness
and perceived social support of teachers in the workplace. Two research questions are asked to achieve
this aim: 1) Is there a relationship between teachers' perceptions of social support and loneliness in the
workplace? 2) Is there a significant difference in the relationship between teachers' perceptions of
social support and loneliness in the workplace in terms of gender, subject-area and years of service.
There is a considerable amount of studies that point out the relationship between loneliness and social
support. However, studies directly showing the relationship between workplace and social support are
rare.
Methods: Survey method is used in the study. The study group consists of 170 primary school
teachers, who participated in the study on a voluntary basis, from the city of Samsun, Turkey. To
determine teachers' loneliness levels in the workplace 'Loneliness Scale in Workplace' is used. The
survey is developed by Wright, Burt and Strongman (2006), and adapted to Turkish by Doğan, Çetin
ve Sungur (2009). For the social support variable 'Teachers' Professional Social Support Scale',
developed by Kaner (2006) is used. To analyze the results, Pearson product moment coefficient and
MANOVA is used.
Results, Discussion and Conclusions: According to results of the study, teachers perceive low levels
of loneliness and social support in the workplace. There is a significant and negative relationship
between loneliness and social support at the workplace. There is no difference in this relationship with
regards to subject area but the difference is significant in terms of years of service. Results of the study
indicate that perceived level of loneliness of teachers who served ten or more years is higher than
teachers who served less than ten years. However, it is expected that with the increase of the years of
service, friendship opportunities will rise and loneliness will decrease. Teachers' perceptions of
loneliness and the low levels of social support from administrators, parents and students affect their
personal efficiency and organizational climate.

1Doç. Dr., Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, oguz.ebru@gmail.com
2 Doç. Dr., Ondokuz Mayıs Üniversitesi, mlkalkan@gmail.com
788
Öğretmenlerin İş Yaşamında Algıladıkları Yalnızlık İle Sosyal
Destek Düzeyleri Arasındaki İlişki
Ebru OĞUZ3, Melek KALKAN4
ÖZ. Bu çalışmanın amacı, öğretmenlerin iş yaşamında algıladıkları yalnızlık ile algıladıkları sosyal destek
arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. Araştırmanın çalışma grubunu Samsun ili merkez ilçelerinde görev yapan
170 ilköğretim okulu öğretmeni oluşturmuştur. Araştırmada “Öğretmen Mesleki Sosyal Destek Ölçeği” ve “İş
Yaşamında Yalnızlık Ölçeği” olmak üzere iki veri toplama aracı kullanılmıştır. Araştırma verilerine göre
öğretmenler iş yaşamında yalnızlığı ve sosyal desteği düşük düzeyde yaşamaktadırlar. Ayrıca araştırma
sonucuna göre; iş yaşamında yalnızlık ile sosyal destek arasında anlamlı ve pozitif bir ilişki vardır.
Öğretmenlerin iş yaşamında algıladıkları yalnızlık ile sosyal destek düzeyleri cinsiyet ve branş değişkenine göre
anlamlı bir değişme göstermezken, kıdem değişkenine göre anlamlı bir değişme göstermektedir. Kıdemi 10
yıldan daha fazla olanların algıladıkları iş yaşamında yalnızlık düzeyleri daha yüksektir.
Anahtar Sözcükler: Algılanan Sosyal Destek, İş Yaşamında Yalnızlık, Öğretmen
GİRİŞ
Modern yaşamın ve kentleşmenin bir sonucu olarak ele alınan yalnızlık (Gün, 2006), tek başına
olmaktan farklı bir durum olarak tanımlanmaktadır (Peplau ve Perlman, 1982). Bireyin sosyal ilişki
ağında niceliksel ve niteliksel eksiklikler sonucu ortaya çıkan sıkıntı verici bir duygu olup, bireyin
sosyal ilişkilerinde bazı eksiklikler olduğunun bir göstergesi, başka bir deyişle, bazı şeylerin ters
gittiğine ilişkin bir ipucudur. Yalnızlık aynı zamanda kişinin sosyal ilişkiler ağının, kişinin arzu
ettiğinden daha küçük ya da daha az doyumlu olarak algılanmasına bağlı olarak yaşanan bir duygudur
(Peplau ve Perlman, 1979, Aktaran: Buluş, 1996). Yalnızlık duygusu; kişiler arası ilişkilerin sosyal
ihtiyaçları karşılamadığı, kişisel ihtiyaçları doyurmayı başaramadığı ve sosyal ödüllerin azaldığı
durumlarda ortaya çıkar. Bu nedenle, basit olarak, fiziksel bir yalnız olma durumundan doğan bir
duygu değildir (Russell, Cutrona, McRae ve Gomez, 2012). Kişi diğerleri ile beraber olduğu zaman da
yalnızlığı yaşayabilir (Rubenstein, Shaver ve Peplau, 1979, Aktaran: Buluş, 1996). Weiss (1973),
yalnızlığı sosyal ve duygusal olmak üzere iki kategori üzerinde inceler. Sosyal yalnızlığa sebep olarak
yetersiz sosyal bağları; duygusal yalnızlığa sebep olarak ise samimiyetle bağlanmanın olmadığı
ilişkileri gösterir.
Brelim (1985; Aktaran: Buluş, 1997) yalnızlığın nedenlerini; sahip olunan ilişkilerdeki yetersizliklere,
ilişkilerde olması istenen değişikliklere ve kişisel özelliklere bağlamakta ve yaşanılan yetersizliğin
sebebini yabancılaşma, birilerine bağlı olmama, tek başına olma, zorunlu ya da zorla soyutlanma ve
yerinden olma faktörleri ile açıklamaktadır.
İş yaşamında yalnızlık ise, genel yalnızlıktan farklı olarak sadece iş ortamında etkin olabilmektedir.
Bir başka ifadeyle günlük yaşamında oldukça doyurucu ve sağlıklı ilişkileri olan ve yalnızlık
duyguları yaşamayan bir birey, iş ortamında sosyal ilişkiler kurmakta ve sosyal destek almada
sıkıntılar yaşayabilmektedir. Bu durum bireyin iş yaşamında yalnızlık ve dışlanmışlık duyguları
yaşamasına neden olabilmektedir (Doğan, Çetin ve Sungur, 2009).
İş yaşamındaki yalnızlık, sosyal arkadaşlık ve duygusal yoksunluk boyutlarıyla ele alınmaktadır.
Duygusal yoksunluk, çalışanın iş yerindeki arkadaşlarıyla olan ilişkilerinin niteliğini ortaya koymakta
ve iş yerindeki ilişkilerin duygusal niteliğinin algılanması olarak tanımlanabilmektedir. Sosyal
arkadaşlık ise iş yerindeki ilişkilerin niceliği ile ilgili olup, iş yerindeki ilişkilerin niceliğinin
algılanması olarak tanımlanabilir (Doğan, Çetin ve Sungur, 2009). Sosyal arkadaşlık boyutunda,

3Doç. Dr., Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, oguz.ebru@gmail.com
4 Doç. Dr., Ondokuz Mayıs Üniversitesi, mlkalkan@gmail.com
789
çalışanın iş yerindeki sosyal ağa katılamaması, kendini iş yerindeki sosyal ağın bir parçası olarak
görememesi söz konusudur. İş yerindeki diğer çalışanlarla rahat iletişim kuramayan, piknik, parti,
yemek gibi sosyal aktivitelere katılmayan, düğün, doğum, cenaze gibi farklı etkinliklere ilgi
göstermeyen çalışanların sosyal arkadaşlık boyutunda yalnızlık yaşadıkları söylenebilir. Ayrıca iş
yerinde sosyal arkadaşlık boyutunda yalnızlık yaşayanların işle ilgili günlük sorunlarını ve kişisel
şüncelerini paylaşmakta zorlandıkları, iş yerinde mola zamanlarında beraber vakit geçirebilecekleri
birini bulmakta güçlük çektikleri, kendilerini iş yerindeki arkadaş grubunun bir parçası olarak
hissetmedikleri görülmektedir (Mercan, Oyur, Alamur, Gül ve Bengül, 2012).
Araştırmalar yalnızlık ile psikososyal sorunlar arasında ilişki olduğunu göstermektedir. Ruhsal açıdan
sağlıklı olmak ile yalnızlık düzeyi arasında ilişki bulunurken, fiziksel iyilikte de yalnız olmamanın
önemi görülmektedir (Kupersmidt, Sigda, Sedikides ve Voegler, 1999). Ayrıca utangaçlık, nevrotiklik,
sosyal geri çekilme, başkalarıyla görüşme sıklığının azlığı ve dışlanma ile yalnızlık ilişkilendirilmiştir
(Russell v.d., 1980). Yalnızlık, sosyal etkileşim azlığı ve iletişimin kalitesiyle de ilgilidir (Rotenberg,
1999). Ayrıca, yalnızlık ile düşük sosyal yeterlilik, yakın ilişkilerde ret (akraba, ebeveynler vb.)
durumları birlikte incelenmiş, nitelikli dostlukların eksikliği ve düşük sosyal desteğin, olumsuz
değerlendirmeler ile ilişkili olarak ele alınması gerektiği vurgulanmıştır (Rubin ve Mills, 1988).
Aile, arkadaş, sosyal temas sayısı ve sıklığı gibi stresin olumsuz etkilerinden bireyi koruyan
mekanizmaları da içeren sosyal destek (McElroy, 1997; Aktaran: Akın ve Ceyhan, 2005), bireylere
saygı, bilgi, sosyal arkadaşlık ve araçsal destek olmak üzere farklı şekillerde yardım sağlamaktadır
(Yıldırım, 1997). İş yaşamında yalnızlık, bu bağlamda değerlendirildiğinde, bireyin iş ortamını
paylaştığı diğer çalışanlar ve yöneticilerden aldığı sosyal destek önemli görülmektedir.
İş yerinde, en üst düzeydeki amirlerden alınan destek, çalışanlara yapılan bireysel olumlu geri
bildirimler ve işle ilgili kararlara katkı tamamen algılanan sosyal destekle ilgilidir. Örgütsel desteğin
yüksek olarak algılandığı örgütlerde çalışanların yaptıkları katkılar dikkate alındığında ve refah düzeyi
artırıldığında çalışanlar bu durumdan büyük gurur ve mutluluk duyarlar (Watkins-Allen, 1995). Aynı
şekilde Cordes ve Doughterty (1993)’e göre de meslektaş ve amirler yakın, dostça, destekleyici, teşvik
edici tutum ve davranış içinde bulunduklarında çalışanların kendilerine olan güvenleri artmakta ve
sorunlarla başa çıkabilmek için yeni beceriler geliştirmekte daha cesur olmaktadırlar. Eisenberger,
Huntington, Hutchison ve Sowa (1986)’ya göre çalışanlar algıladıkları sosyal destek sayesinde
çalıştıkları örgüte daha güçlü bağlanmaktadırlar ve örgütsel amaçları gerçekleştirmek için daha çok
çaba sarf etmektedirler. Bireyler, sosyal etkileşim içine girdiklerinde yalnızlık duygusundan
kurtulabilmektedirler (Şişman ve Turan, 2004).
Bu noktada, özellikle insanlarla doğrudan iletişimi gerektiren mesleklerdeki bireyler için sosyal
desteğin ve iş ortamındaki etkileşimin önemi daha çok ortaya çıkmaktadır. Öğretmenlik bu
mesleklerden biridir; kendi davranışları, düşünsel tutumu ve duygusal tepkileriyle başkalarının
davranışlarının düzenlenmesi veya değiştirilmesinde etkili olan öğretmenlerin çalışma ortamında
algıladıkları sosyal desteğin ve diğer çalışanlarla sürdürdükleri sosyal etkileşimin, çalışma yaşamının
verimliliğine ve etkililiğine katkı sağlayacağışünülmektedir. Bu amaçla, bu araştırmada
öğretmenlerin iş yaşamında algıladıkları yalnızlık ile algıladıkları sosyal destek arasındaki ilişki
araştırılmıştır.
Alanyazında yalnızlık ve sosyal destek konusunda yapılan çalışmalara bakıldığında, bu çalışmaların
çoğunlukla çocuklar, ergenler ve üniversite öğrencileri üzerinde yapıldığı görülmektedir (Başer, 2006;
Buluş, 1996; Buluş, 1997; Çakır, 1993; Demir ve Tarhan, 2001; Demirtaş, 2007; Durak Batıgün, 2006,
2008; Duru, 2008a; 2008b; Duyan, Çamur Duyan, Gökçearslan Çifçi, Sevin, Erbay, İkizoğlu, (2008);
Eker, Arkar ve Yaldız; 2001; Erdeğer 2001; Ferguson, 1978; Gün, 2006; Güngör, 1996; Izgar, 2009;
Peplau; 1985; Russell, Peplau, Russell, 1996; Russell, Cutrona, McRae, Gomez, 2012; Şişman ve
Turan, 2004; Tezer ve Arkar, 2013; Weiss, 1973). Başol (2013) okul yöneticileriyle yaptığı
araştırmasında tükenmişlik ile algılanan sosyal destek ile arasında düşük düzeyde negatif bir ilişki
bulmuştur. Ancak, yukarıda da belirtildiği üzere en fazla sosyal desteğe ihtiyaç duyulan stresli
790
mesleklerden biri olan öğretmenlik mesleğini yapan bireylerin iş yaşamında algıladıkları yalnızlık ve
sosyal destek arasındaki ilişkinin belirlenmesi, hem iş verimliliği hem de ruhsal ve fiziksel iyi oluşa
katkı sağlayacak önlemlerin alınması ve gerekli müdahalelerin yapılmasıısından önemlidir.
Bu amaçla aşağıdaki sorulara yanıt aranmaktadır:
Öğretmenlerin iş yaşamında algıladıkları yalnızlık düzeyleri ile algıladıkları sosyal destek arasında
ilişki var mıdır?
Öğretmenlerin iş yaşamında algıladıkları yalnızlık düzeyleri ile algıladıkları sosyal destek arasında
ilişki cinsiyet, branş ve kıdeme göre anlamlı değişme göstermekte midir?
YÖNTEM
Örneklem
İlişkisel tarama modelinde bir çalışma olan bu araştırmanın katılımcılarını, Samsun ili merkez
ilçelerinde (Atakum, İlkadım ve Canik) bulunan ilköğretim okullarında görev yapan 170 öğretmen
oluşturmaktadır. Araştırmaya katılan öğretmenlerin; % 42,9’u kadın (n=73), % 57,1’i erkektir (n=97);
% 51,2’si sınıf öğretmeni (n=87), % 48,8’i branş (n=83) öğretmenidir. Eğitim durumları ise; %13,5’i
lisans tamamlama mezunu (n=23), %7,1’i eğitim enstitüsü mezunu (n=12), %67,1’i eğitim fakültesi
ya da eğitim bilimleri fakültesi mezunu (n=114), % 2,4’ü lisansüstü eğitim mezunu, %10’u ise diğer
fakültelerden mezunlardır (n=17). Öğretmenlerin kıdemlerine ve çalıştıkları okuldaki sürelerine göre
dağılımı ise, 1-10 yıl arası kıdeme sahip öğretmenler % 41,8, (n=71), 10 yıl ve üzeri kıdeme sahip
olanlar ise %58,2 (n=99)’dir. Öğretmenlerin % 92,4’ü 1-10 yıl (n=157) arası, %7,6’sı ise 10 yıldan
daha fazla bir süredir aynı okulda çalışmaktadır.
Veri toplama araçları
Araştırmada “İş Yaşamında Yalnızlık Ölçeği” ve “Öğretmen Mesleki Sosyal Destek Ölçeği” olmak
üzere iki farklı veri toplama aracı kullanılmıştır.
İş yaşamında yalnızlık ölçeği
Araştırmada, öğretmenlerin iş yaşamında yalnızlık düzeylerini belirlemek amacıyla Wright, Burt ve
Strongman (2006) tarafından geliştirilen ve Doğan, Çetin ve Sungur (2009) tarafından geçerlik ve
güvenirlik analizleri yapılan ‘İş Yaşamında Yalnızlık Ölçeği’ kullanılmıştır. Ölçeğin yapı geçerliğini
ortaya koymak üzere yapılan AFA analizi sonucunda İYYÖ’nün özgün formunda olduğu gibi iki
faktöre sahip olduğu ve bu faktörlerde yer alan maddelerin özgün formdaki maddelerle bire bir
örtüşğü görülmüştür. Bu faktörler ‘duygusal yoksunluk’ ve ‘sosyal arkadaşlık’ olarak
adlandırılmıştır. İYYÖ’nün alt boyutları toplam varyansın %51’ini açıklamaktadır. AFA sonucu
duygusal yoksunluk alt boyutunun faktör yükleri 0.39-0.83 arasında, sosyal arkadaşlık alt boyutunun
faktör yükleri ise 0.54- 0.79 arasında bulunmuştur. Alt boyutlar arasındaki korelasyon katsayısı
0.68’dir. Ölçeğin tümü için alınabilecek puan 16-107 arasında değişmekte ve yüksek puanlar iş
yaşamında artan yalnızlığı göstermektedir.
Öğretmen mesleki sosyal destek ölçeği
Kaner (2006) tarafından geliştirilen öğretmen mesleki sosyal destek ölçeği, beş alt boyut ve toplam 44
maddeden oluşmaktadır. Ölçeğin tamamı için yapılan faktör analizinde, ölçeğin açıkladığı toplam
varyansın % 60.78 olduğu, ölçeğin Cronbach-alpha iç tutarlılık katsayısının .95 olduğu
belirlemişlerdir.
Geçerlik ve güvenirlik çalışmaları ölçeğin alt boyutları için ayrı ayrı yapıldığında şu sonuçlar elde
edilmiştir. “Yönetim Desteği” boyutunda toplam 19 madde yer almakta ve boyuttaki maddeler toplam
varyansın % 22.49’unu açıklamakta, “Meslektaş Desteği” boyutunda yer alan 13 madde toplam
varyansın % 19.12’sini açıklamakta, “Aile ve Toplumsal Destek” boyutundaki dört madde toplam
varyansın % 7.18’ini açıklamakta, “Öğrenci Desteği” boyutundaki üç madde toplam varyansın %
5.72’sini açıklamakta ve “Etkili Öğretim Desteği” boyutundaki beş madde ise toplam varyansın %
6.22’sini açıklamaktadır. Ölçeğin boyutlarına ilişkin Cronbach-alpha iç tutarlılık katsayısı
791
incelendiğinde; “Yönetim Desteği” boyutunun .95; “Meslektaş Desteği” boyutunun .94; “Aile ve
Toplumsal Destek” boyutunun .79; “Etkili Öğretim Desteği” boyutunun .69 ve “Öğrenci Desteği”
boyutunun ise .88 Cronbach-alpha iç tutarlılık katsayısına sahip olduğu ve ölçeğin tüm alt boyutlarının
güvenilir olduğu tespit edilmiştir. Öğretmen mesleki sosyal destek ölçeği 1- Çok doğru, 2- Biraz
doğru, 3- Doğru, 4- Pek doğru değil, 5- Hiç doğru değil şeklinde beşli likert tipi seçeneklerinden
oluşmuştur (Kaner, 2006; Taşdan, 2008, Taşdan, 2010).
Verilerin analizi
Araştırmada, araştırmanın amacına uygun olarak Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayısı ve
MANOVA analizleri kullanılmıştır. Öğretmenlerin iş yaşamında algıladıkları yalnızlık ile algıladıkları
sosyal destek düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığını test etmek amacıyla Pearson
Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayısı testi uygulanmıştır. İş yaşamında algılanan yalnızlık ile
algılanan sosyal destek arasında ilişkinin bazı değişkenlere göre değişme gösterip göstermediğini
belirlemek için de MANOVA yapılmıştır. Büyüköztürk’e (2002) göre bir ya da daha çok faktöre göre
oluşan grupların birden fazla bağımlı değişken bakımından anlamlı fark gösterip göstermediğini test
etmek için MANOVA kullanılması uygundur.
BULGULAR
Aşağıda ilk olarak öğretmenlerin iş yaşamında algıladıkları yalnızlık ve algıladıkları sosyal desteğe
ilişkin tanımlayıcı istatistikler (Tablo 1) verilmiştir.
Tablo 1. Öğretmenlerin iş yaşamında algıladıkları yalnızlık ve algıladıkları sosyal desteğe ilişkin
Betimsel İstatistikler
Puanlar n K En şük
Puan
En
Yüksek
Puan
X x/K S
İş
yaşamında
Yalnızlık
168 16 16,00 47,00 21,04 1,32 9,53
Sosyal
Destek
165 44 44,00 185,00 123,98 2,81 24,30
Tablo 1’de görüldüğü gibi öncelikle “İş Yaşamında Yalnızlık” ve “Öğretmen Mesleki Sosyal Destek”
ölçeklerinin alt boyutlarındaki madde sayıları farklı olduğundan, tüm alt boyutlara ilişkin ortalama
puanlar, o boyutta yer alan madde sayısına (K) bölünerek 1–5 arası ortalamaya dönüştürülmüş ve
böylece birbirleri ile karşılaştırılabilir hale gelmesi sağlanmıştır. Tablo 1’e göre öğretmenlerin iş
yaşamında yaşadıkları yalnızlık düzeyinin oldukça düşük (x=1.32) olduğu ve buna karşın sosyal
desteğinde (x=2.81) çok yüksek olmadığı görülmektedir.
Aşağıda, araştırmada yanıtlanması beklenen sorulara yer verilmiştir:
Öğretmenlerin iş yaşamında algıladıkları yalnızlık düzeyleri ile algıladıkları sosyal destek arasında
ilişki var mıdır?
İş yaşamında yalnızlık ve sosyal destek toplam puanları arasındaki ilişki Pearson Momentler Çarpımı
Korelasyon Katsayısı testi ile analiz edilmiştir. Buna göre iş yaşamında algılanan yalnızlık ile
algılanan sosyal destek arasında negatif yönlü ve anlamlı ilişki bulunmuştur (r= .270, p<.01).
Öğretmenlerin iş yaşamında algıladıkları yalnızlık düzeyleri ile algıladıkları sosyal destek arasında
ilişki cinsiyet, branş ve kıdeme göre anlamlı değişme göstermekte midir?
Cinsiyete göre algılanan yalnızlık ve sosyal desteğin anlamlı düzeyde farklılaşıp farklılaşmadığı yanıt
bulabilmek için MANOVA uygulanmıştır. MANOVA sonuçları kadın ve erkek öğretmenlerin iş
792
yaşamında algıladıkları yalnızlık ve sosyal destek düzeyleri arasında anlamlı fark olmadığını ortaya
koymuştur [Wilks’
= .998, F(2, 162)=.158, p>.05].
Öğretmenlerin branşlarına göre iş yaşamında algılanan yalnızlık ve sosyal destek arasında ilişki olup
olmadığına yanıt bulabilmek için yapılan MANOVA testi sonuçları, öğretmenlerin branşlarına göre iş
yaşamında algıladıkları yalnızlık ve sosyal destek düzeyleri arasında anlamlı ilişki olmadığını
göstermektedir [Wilks’
= .969, F(2, 162)=2.614, p>.05].
Öğretmenlerin iş yaşamında algıladıkları yalnızlık ve sosyal destek düzeylerinde kıdemin fark
oluşturan bir etken olup olmadığı araştırmanın bir başka sorusudur. Bu soruya yanıt bulmak için de
kıdemin iş yaşamında algılanan yalnızlık ve sosyal destek üzerindeki ortak farklılaştırıcı etkisini
dikkate alacak şekilde MANOVA testi uygulanmıştır. MANOVA sonuçları öğretmenlerin kıdemlerine
göre iş yaşamında algıladıkları yalnızlık ve sosyal destek düzeylerinin anlamlı fark gösterdiğini ortaya
koymuştur [Wilks’
= .890, F(2, 162)=9.981, p<.05). MANOVA sonuçlarındaki anlamlı farkı incelemek
için tek yönlü ANOVA yapılmıştır. Buna göre öğretmenlerin iş yaşamında algıladıkları yalnızlık
puanları kıdeme göre anlamlı fark gösterirken [F(2, 163)= 20.080, p<.05], sosyal destek puanları arasında
anlamlı bir fark bulunmamıştır [F(2, 163)= 1.171, p>.05]. Kıdemi 10 yıldan daha fazla olanların
algıladıkları iş yaşamında yalnızlık düzeyleri daha yüksektir.
SONUÇ TARTIŞMA VE ÖNERİLER
Bu araştırmada öğretmenlerin iş yaşamında algıladıkları sosyal destek ile yalnızlık düzeyleri
arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırma verilerine göre; öğretmenlerin iş yaşamında yaşadıkları
yalnızlık düzeyi oldukça düşük düzeydedir. Bu sonuca paralel olarak öğretmenlerin algıladıkları
sosyal desteğinde orta düzeyde olduğu görülmektedir. Öğretmenlerin içinde bulundukları çevreden
aldıkları destek orta düzeyde bile olsa iş yaşamında yaşadıkları yalnızlık düzeyi çok yüksek değildir.
Taşdan’a göre (2008) kamu ilköğretim okullarında görevli öğretmenler; yöneticilerden,
meslektaşlarından, ailelerinden, etkili öğretim ortamından “orta” düzeyde, öğrencilerden ise “az”
düzeyde destek algılamaktadırlar. Özel ilköğretim okullarında görevli öğretmenlerin ise
yöneticilerden, meslektaşlarından, ailelerinden, etkili öğretim ortamından ve öğrencilerden “orta”
düzeyde destek algılamaktadırlar. Öğretmenlerin okul yöneticileri ile olan uyumu okul iklimi için
diğer önemli konularından biridir. Akduman-Yetim (2007) öğretmenlerin moral düzeylerini farklı
değişkenler açısından incelediği araştırmasında öğretmenin okul müdürü ile olan uyumu, öğretmenin
meslekten elde ettiği doyum, öğretmenin diğer öğretmenlerle olan uyumu, öğretmenin iş yükü,
öğretmenin statüsü, öğretmenin toplumdan gördüğü destek, okulun olanakları ve hizmetleri moral alt
boyutlarına ait moral düzeyleri genellikle yüksek bulurken; eğitim öğretim programına ilişkin
sorunlar, toplumsal baskı moral alt boyutlarına ait moral düzeyleri genellikle düşük bulmuştur.
Araştırma verilerine göre, öğretmenlerin iş yaşamında yaşadıkları yalnızlık düzeyi ile algıladıkları
sosyal destek arasında da düşük de olsa negatif ve anlamlı bir ilişki vardır. Öğretmenlerin sahip
oldukları sosyal destek onların iş yaşamında yalnızlıklarını azaltmaktadır. Bu sonuca paralel; Yılmaz,
Yılmaz ve Karaca (2007) sosyal destek ve yalnızlık düzeyleri arasında negatif korelasyon olduğunu ve
yalnızlık düzeyi ile sosyal destek kaynakları (aile, arkadaş ve özel insan) arasındaki korelasyon
ilişkisinin de negatif yönlü olduğunu belirtmişlerdir. Tümkaya, Aybek, Çelik’in (2008) yaptığı bir
araştırmada yaşam doyumu ile yalnızlık arasında negatif ve anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Ayrıca
yalnızlık sosyal desteğin bir yordayıcısıdır. Yılmaz’a (2011) göre öğretmenlerin sahip oldukları başarı,
uyarılma, öz denetim, evrensellik, yardımseverlik gibi değerlerle iş yaşamında yalnızlığın boyutları
olan duygusal yoksunluk ve sosyal arkadaşlık arasında negatif bir ilişki vardır.
Öğretmen adaylarını konu alan bir araştırmada Duru (2008a) sosyal destek ve sosyal bağlılık ile
yalnızlık arasında negatif, uyum zorlukları ile yalnızlık arasında pozitif yönde anlamlı ilişki olduğunu
belirtmektedir. Ayrıca, sosyal destek, sosyal bağlılık ve uyum zorluklarının yalnızlığın önemli
yordayıcılarıdır. Duru’nun (2008b) üniversite öğrencilerine yönelik olarak yaptığı başka bir
araştırmasına göre arkadaş desteği, aile desteği, özel insan desteği ve sosyal bağlılığın, yalnızlıkla
olumsuz (negatif) ilişkisi vardır. Öğrencilerin sosyal bağlılık, arkadaş desteği, aile desteği ve özel
insan desteği arttıkça yalnızlık azalmaktadır. Buluş’un (1997) üniversite öğrencileri üzerinde yaptığı
793
araştırma sonucuna göre yalnızlık ile sosyal ilişkilerden alınan doyum düzeyi arasında güçlü bir ilişki
vardır. Izgar’ın (2009) okul müdürlerinin yalnızlık ve depresyon durumlarını incelediği araştırma
sonucuna göre, yalnızlık ve depresyon arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki vardır.
Öğretmenlerin algıladıkları iş yaşamındaki yalnızlık ve sosyal destek ile cinsiyet ve branş değişkeni
arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Buna benzer bir sonuç Taşdan’ın (2008) yaptığı bir
araştırmada da görülmüştür. Öğretmenlerin algıladıkları mesleki sosyal destek düzeyi, mesleki kıdemi,
okuldaki çalışma süresi, öğrenim düzeyi, okulun bulunduğu çevrenin sosyo-ekonomik düzeyi ile
okulun büyüklüğü ilköğretim okullarında öğretmenler ve okul arasındaki değer uyum düzeyinin
anlamlı birer yordayıcısı değildir (Taşdan, 2008). Bu sonucun aksine Yaşar (2007) yalnızlık, yaş,
cinsiyet ve sosyal sınıf gibi değişkenlerle yakından ilişkili olduğunu ve bu sonuçların büyük ölçüde
sosyo-ekonomik yapı tarafından belirlendiğini belirtmiştir. Yaşar’a göre (2007) artan sosyal
hareketlilik, kapitalizmin bireyci ve materyalist doğası ve değişen değerler yalnızlık deneyimlerini
arttırmaktadır. Yalnızlığı cinsiyet ve sosyo-ekonomik durum etkilemektedir (Tümkaya, Aybek, Çelik,
2008).
Araştırma verilerine göre; kıdemi 10 yıldan daha fazla olan öğretmenlerin algıladıkları iş yaşamındaki
yalnızlık düzeyleri 10 yıldan daha az kıdeme sahip olan öğretmenlere göre daha yüksektir. Sosyal
destek boyutunda kıdem değişkeninin bir farklılık yaratmadığı görülmektedir. Bu bulgu örgütsel
güven ve sosyal destek arasındaki ilişkiyi ortaya koymak için yapılan diğer bir araştırmayla da
desteklenmektedir. Mesleğe yeni başlayan ve 10 yıldan fazla kıdeme sahip öğretmenlerin, 2-6 yıl arası
mesleki kıdeme sahip öğretmenlere göre daha fazla sosyal destek algıladıkları görülmüştür (Taşdan ve
Yalçın, 2010). İş yerinde yalnızlık hisseden öğretmenler yeni bir iş bulma eğilimde olabilir ya da
bunun yerine iş yerinde daha anlamlı sosyal ilişkiler için zaman ayırma yoluna gidebilirler.
Öğretmenlerin duyduğu yalnızlık onların performanslarını olumsuz etkileyebildiği için örgüt için
dikkate alınması gereken bir konudur (Lam ve Lau, 2012).
Araştırma verilerinin daha geniş bir örnekleme toplanması, bulguların genellenebilirliğine katkı
sağlayacaktır. Katılımcı sayısının azlığı nedeniyle, öğretmenlerin eğitim düzeylerine göre bir
karşılaştırma yapılamaması, araştırmanın sınırlılığını oluşturmaktadır. İleride yapılacak çalışmalarda
hem eğitim düzeylerine bir karşılaştırma yapılabilir; hem de aileden ve sosyal çevreden alınan desteğin
de iş yaşamındaki yalnızlık ve sosyal destek algısına etkisi araştırılabilir.
KAYNAKÇA
Akduman-Yetim, S. (2007). İlköğretim Okulu Öğretmenlerinin Moral Düzeylerinin Bazı Değişkenler
ısından İncelenmesi (İzmir İli Örneği). Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ege
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü. İzmir.
Akın, D. ve Ceyhan, E.(2005). Resmi Ve Özel Genel Lise Öğrencilerinin Ailelerinden,
Arkadaşlarından Ve Öğretmenlerinden Algıladıkları Sosyal Destek Düzeyleri Açısından
Kendini Kabul Düzeylerinin İncelenmesi. Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi ,5(2).
69-88.
Başer, Z. (2006). Aileden Algılanan Sosyal Destek İle Kendini Kabul Düzeyi Arasındaki İlişkinin
İncelenmesi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Atatürk Üniversitesi. Eğitim Bilimleri
Enstitüsü. Erzurum.
Başol, G. (2013). A Comparison of Female and Male School Administrators’ Burnout Levels
Controlling for Perceived Social Support. Eğitim ve Bilim Dergisi. 38(169). 4-20.
Buluş, M. (1996). Ergen Öğrencilerde Denetim Odağı- Yalnızlık Düzeyi İlişkisi. Yayınlanmamış
Yüksek Lisans Tezi. Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü. İzmir.
Buluş, M. (1997). Üniversite Öğrencilerinde Yalnızlık. Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Dergisi. 3, 82-90.
Büyüköztürk, Ş. (2002). Sosyal Bilimler İçin Veri Analizi Elkitabı. PegemA Yayıncılık. Ankara
Cordes, C. L. ve Dougherty, T. W. (1993). A Review And İntegration Of Researchon Job Burnout.
Academy of Managament Review. 18(4). 621-626.
794
Çakır, H. Y. (1993). 12-22 Yaş Grubundaki Gençlerde Çok Yönlü Algılanan Sosyal Destek Ölçeğinin
Güvenirlik Ve Geçerlik Araştırması. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ankara Üniversitesi,
Sosyal Bilimler Enstitüsü. Ankara.
Demir, A. ve Tarhan, N. (2001). Loneliness And Social Dissatisfaction İn Turkish Adolescents. The
Journal of Psychology: Interdisciplinary and Applied, 135(1), 113-123.
Demirtaş, A. S. (2007). İlkögretim 8. Sınıf Öğrencilerinin Algılanan Sosyal Destek Ve Yalnızlık
Düzeyleri İle Stresle Basa Çıkma Düzeyleri Arasındaki İlişki. Yayınlanmamış Yüksek Lisans
Tezi. Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü. Ankara.
Doğan, T, Çetin, B. ve Sungur, Z. (2009). İş Yaşamında Yalnızlık Ölçeği Türkçe Formunun
Geçerlilik Ve Güvenilirlik Çalışması. Anadolu Psikiyatri Dergisi,10, 271-277.
Durak-Batıgün, A. (2006). İntihar Olasılığında Cinsiyet, İletişim Becerileri Ve Yalnızlık
Degişkenlerinin İrdelenmesi. Ankara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projesi.
Durak-Batıgün, A. (2008). İntihar Olasılığı Ve Cinsiyet: İletişim Becerileri, Yaşamı Sürdürme
Nedenleri, Yalnızlık Ve Umutsuzluk Açısından Bir İnceleme. Türk Psikoloji Dergisi, 23(62),
65-75.
Duru, E. (2008a). Yalnızlığı Yordamada Sosyal Destek Ve Sosyal Bağlılığın Rolü. Türk Psikoloji
Dergisi, 23 (61), 15-24.
Duru, E. (2008b). Sosyal Bağlılık Ve Sosyal Desteğin Yalnızlık Üzerine Doğrudan Ve Dolaylı
Rollerinin Üniversiteye Uyum Süreci Çerçevesinde İncelenmesi. Türk Psikolojik Danışma ve
Rehberlik Dergisi, 29, 13-24.
Duyan, V. Çamur Duyan, G., Gökçearslan Çifçi, E., Sevin, Ç., Erbay, E., İkizoğlu, M. (2008). Lisede
Okuyan Öğrencilerin Yalnızlık Durumlarına Etki Eden Değişkenlerin İncelenmesi. Eğitim ve
Bilim Dergisi. 33(150). 28-41.
Eisenberger, R., Huntington, R., Hutchison, S., ve Sowa, D. (1986). Perceived Organizational Support.
Journal of Applied Psychology, 71,500-507.
Eker, D. Arkar, H. ve Yaldız, H. (2001). Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçegi’nin Gözden
Geçirilmiş Formunun Faktör Yapısı, Geçerlik Ve Güvenirliği. Türk Psikiyatri Dergisi, 12(1),
17-25.
Erdeğer, N. (2001). Lise Öğrencilerinin Sosyal Destek Ve Yalnızlık Düzeylerinin İncelenmesi.
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü. Ankara.
Gün, F. (2006). Kent Kültüründe Yalnızlık Duygusu. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ankara
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü. Ankara.
Güngör, A. (1996). Üniversite Öğrencilerinin Sosyal Destek, Negatif Yasam Olayları, Öfkenin İfade
Edilme Biçimi İle Kendini Suçlamanın Fiziksel Sağlık Ve Sosyal Uyumla Olan İlişkilerinin
İncelenmesi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler
Enstitüsü. Ankara.
Izgar, H. (2009). An İnvestigation Of Depression And Loneliness Among School Principals. Kuram ve
Uygulamada Eğitim Bilimleri / Educational Sciences: Theory & Practice, 9 (1), 247-258.
Kupersmidt, J. B., Sigda, K. B., Sedikides, C., ve Voegler, M. E. (1999). Social self-discrepancy
theoryand loneliness during childhood and adolescence. In S. Hymel & K. Rotenberg (Eds.),
Loneliness in children (pp. 263–279). Cambridge: Cambridge University Press.
Lam, L. V. ve Lau, D. C. (2012). Feeling Lonely At Work: İnvestigating The Consequences Of
Unsatisfactory Workplace Relationships, The International Journal of Human Resource
Management, 23(20), 4265-4282.
Mercan, N. Oyur, E. Alamur, B. Gül, S. ve Bengül, S. (2012). İşyeri Yalnızlığı Ve Sosyal Fobi
Arasındaki İlişkiye Yönelik Bir Araştırma. Organizasyon ve Yönetim Bilimleri Dergisi. 4(1),
213-226.
Peplau, L. A. (1985). Loneliness research: basic concepts and finiıngs. Social Support: Theory,
Research and Applications edited by (Irwin G. Sarason and Barbara R.Sarason). Martinus
Nijhoff Publishers.
Peplau, L. A. ve Perlman, D. (1982). Loneliness: A sourcebook of current theory, research and
therapy. New York: Wiley-Interscience.
Rotenberg, K.J. (1999a). Childhood and adolescent loneliness: An introduction. In K. J. Rotenberg &
H. Shelley (Eds.), Loneliness in childhood and adolescence (pp. 3-10). Cambridge, UK:
Cambridge University Press.
795
Rubin, K.H., ve Mills, R.S.L. (1988). The Many Faces Of Social İsolation İn Childhood. Journal of
Consulting and Clinical Psychology, 6, 916-924.
Rubenstein, C., Shaver, P. ve Peplau, L. A. (1979). Loneliness. Human Nature, 2, 59-65.
Russell, D. Peplau, L. A. & Ferguson, M. L. (1978). Developing A Measure Of Loneliness. Journal of
Personality Assesment. 42(3). 290-294.
Russell, D. (1996). The Ucla Loneliness Scale (Version 3): Reliability, Validity, And Factor Structure.
Journal of Personality Assessment, 66, 20–40.
Russell, D. W. Cutrona, C. E. McRae, C & Gomez, M. (2012). Is Loneliness The Same As Being
Alone?, The Journal of Psychology: Interdisciplinary and Applied, 146(1-2), 7-22.
Şişman, M ve Turan, S. (2004). Bazı Örgütsel Değişkenler Açısından Çalışanların İş Doyumu Ve
Sosyal-Duygusal Yalnızlık Düzeyleri (Meb Şube Müdür Adayları Üzerinde Bir Araştırma).
Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 5(1). 117-128
Taşdan, M. (2008). Türkiye’deki kamu ve özel ilköğretim okullarındaki öğretmenlerin bireysel
değerleri ile okulun örgütsel değerleri arasındaki uyum düzeyi, iş doyumu ve algılanan sosyal
destek ile ilişkisi. Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri
Enstitüsü, Ankara.
Taşdan, M. ve Yalçın, Y. (2010). İlköğretim Okulu Öğretmenlerinin Algıladıkları Sosyal Destek İle
Örgütsel Güven Düzeyleri Arasındaki İlişki Düzeyi. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri
Dergisi. 10(4), 2569-2620.
Tezer, N ve Arkar, M. (2013). Sosyal ilişkilerde kişilik özellikleri etkili mi? Sosyal ağ, yalnızlık ve
algılanan sosyal desteğin aracı etki olarak incelenmesi. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 14, 46-52.
Tümkaya, S., Aybek, B. ve Çelik, M., (2008). An İnvestigation Of Students’ Life Satisfaction And
Loneliness Level İn A Sample Of Turkish Students. International Journal of Human Sciences
[Online]. 5(1). Available: http://www.insanbilimleri.com
Yaşar, M. R. (2007). Yalnızlık. Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. 17(1), 237-260.
Yılmaz, E. (2011). An investigation of teachers’ loneliness in the workplace in terms of human values
they possess. African Journal of Business Management.5(13), 5070-5075.
Yılmaz, E, Yılmaz, E. ve Karaca, F. (2008). Üniversite Öğrencilerinin Sosyal Destek Ve Yalnızlık
Düzeylerinin İncelenmesi. Genel Tıp Dergisi. 18(2) 71-79.
Yıldırım, İ. (1997). Algılanan Sosyal Destek Ölçeğinin Geliştirilmesi Güvenirliği Ve Geçerliği.
Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi.13, 81-87.
Watkins-Allen, M (2005). Communication Concepts Related To Perceived Organizational Support.
Western Journal of Communication. 59(4), 326-346.
Weiss, R. S. (1973). Loneliness: The experience of emotional and social isolation. Cambridge: MIT
Press.
Wright, S. L., Burt, C.D. B. and Strongman, K.T. (2006). Loneliness In The Workplace: Construct
Definition And Scale Development. New Zealand Journal of Psychology, 35(2). 59-68.
... One of the recent studies tested the relation between the workplace loneliness and perceived social support by analysing the behaviour of teachers working in 170 primary schools of Turkey. In this study, results suggested that when an employee has the perception of social support from his/her surrounded ones, his feeling of loneliness at the workplace reduces (Oğuz & Kalkan, 2014). ...
Article
Full-text available
Workplace Loneliness is a process, which begins with the psychological requirement of belongingness, and exposes on the reality of social relations within the organizations. This research finds out the impact of workplace loneliness of employees with special needs on their psychological well-being with moderating impact of perceived social support from co-workers and managers. For this purpose, 120 employees with special needs working on managerial role, belonging from public (37%), private (32%), and non-governmental (32%) sectors participated as respondents of the questionnaire-based survey, which was developed on a website according to international accessibility standards. The data was collected by circulating it through multiple social media platforms. The analysis of collected data was performed in MS Excel and IBM SPSS Statistics. Results are clearly showing that social support is an important factor in reducing workplace loneliness and in increasing the well-being of employees with special needs. Therefore, these special employees must be treated as differently abled bodies instead of disabled ones. Hindrances including Covid-19 and software inaccessibility were also faced during the whole process. On the basis of this study, future researchers can research further about type of social support that should be provided on workplace to employees with special needs.
Conference Paper
Full-text available
ABSTRACT Today, with the social, cultural, and technological changes brought about by globalization, loneliness merges as an important problem not only in social life but also in business life. This study aims to examine the effect of workplace loneliness on organizational cynicism. As a result of the literature review, it was decided to conduct a field study with the assumption that examining the effect of workplace loneliness on organizational cynicism in the sample of public employees would contribute to the literature. In this context, while workplace loneliness is handled with emotional deprivation and social friendship dimensions, organizational cynicism is examined with cognitive, affective and behavioral cynicism dimensions. The sample of the study consisted of 387 public employees working in the TRC1 region (Gaziantep, Kilis, and Adıyaman provinces of Turkey). The data obtained from these participants by the online survey technique were evaluated by performing explanatory factor analysis, descriptive statistics, correlation and regression analysis. As a result of the correlation analysis, it was found that there was a positive relationship between the emotional deprivation dimension of workplace loneliness and the cognitive, affective and behavioral cynicism dimensions of organizational cynicism, while it was concluded that there is no relationship between the social friendship dimension of workplace loneliness and the cognitive, affective and behavioral cynicism dimensions of organizational cynicism. At the same time, it was concluded that a moderate and positive relationship exists between general workplace loneliness and general organizational cynicism. As a result of the regression analysis, it was also found that the social friendship dimension of workplace loneliness did not have a significant effect on the cognitive, affective and behavioral cynicism dimensions of organizational cynicism, but the effect of the emotional loneliness dimension of workplace loneliness on the cognitive, affective and behavioral cynicism dimensions of organizational cynicism was positive and significant. Specifically, the results of the regression analysis also indicate that workplace loneliness has a positive effect on organizational cynicism. Keywords: Cynicism, Organizational Cynicism, Workplace Loneliness.
Conference Paper
Full-text available
The study determined institutional and technological factors that influence the adoption of tenera oil palm production practices with a gender dimension among smallholder farmers in Edo State, Nigeria. Primary data were generated with the use of a questionnaire administered to 155 male and 137 female respondents. Results show that the level of adoption of tenera oil palm production practices was low for both male and female. Tobit regression result shows that land ownership structure and affordability at 1% significance influenced male adoption of tenera oil palm production practices while age and level of income at 1% significance influenced females in the adoption of tenera oil palm. The major roles of males as reported in adopting process were the purchase of seedlings, clearing of bush for planting and selling of cut bunches while the major roles of female were periodic weeding, gathering of cut bunches and mulching of palm field. The major constraint faced by male in adoption process were high cost of labour while for females is drudgery nature of the work. The study recommended that the Land Use Act of 1978 should be enforced to help women and non-indigenes to have sizeable farm lands, Government should empower Agricultural Development Programme (ADP) by employing more extension personnel to increase their contacts with the farmers. Key Words: Gender, Adoption, Variety, Oil, Tenera, Edo
Article
Full-text available
In this study, we aimed to determine the factors affecting the loneliness levels of university students studying at vocational schools and to determine the relationship between the loneliness and social support. The data of this cross-sectional study were collected from students studying at a vocational school of a university in Turkey. Data were collected with the “Data Registration Form”, “UCLA Loneliness Scale”, and “Multidimensional Scale of Perceived Social Support”. As a result of this study a high level of loneliness was determined. This study revealed that the gender, the place of residence, the status of receiving scholarships/loans and the education level of mothers significantly affected loneliness perception levels of the students. Another result of this study was that there was no significant relationship between the total score and subscale scores of the multidimensional perceived social support scale and perception of loneliness.
Article
Bu çalışmada, çalışanların iş yeri yalnızlığının sanal kaytarma davranışları ve yenilikçi iş performansı üzerindeki etkilerinin belirlenmesi ve sanal kaytarma davranışının iş yeri yalnızlığı ile yenilikçi iş performansı arasındaki aracılık rolünün ortaya konması amaçlanmıştır. Değişen yaşam koşulları, bireyler arası rekabet ve ilişkilerde yaşanan kopukluk iş yerlerinde bireylerin yalnızlık yaşamasına sebep olmuş ve ‘iş yeri yalnızlığı’ kavramının ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. İş yerinde yalnızlık yaşayan bireyler, gelişen bilgi ve iletişim teknolojileri ve internet erişiminde yaşanan kolaylıkların da etkisi ile mesai saati içerisinde zamanlarının çoğunluğunu şahsi amaçlarla bilgisayar ve internet kullanımına ayırabilmektedir. Sanal kaytarma davranışı olarak adlandırılan bu davranışlar, çalışanların performans, verimlilik, yenilikçilik gibi çıktıları ile de ilişkilendirilmektedir. Dolayısıyla iş yeri yalnızlığı ve sanal kaytarma davranışlarının işletmeler için önemli çıktılardan biri olan çalışanların yenilikçi performansı üzerindeki etkilerinin açıklanması ve gerekli düzenlemelerin yapılması hem yöneticiler hem de çalışanlar için önem arz etmektedir. Bu doğrultuda kartopu yöntemi ile 136 tam zamanlı çalışandan; iş yeri yalnızlık algılarını, sanal kaytarma davranış sıklıklarını ve yenilikçi iş performanslarını ölçmek amacıyla veri toplanmıştır. Elde edilen bulgular hem iş yeri yalnızlığının hem de sanal kaytarmanın yenilikçi iş performansı üzerindeki etkilerini ve sanal kaytarmanın aracılık rolünü ortaya çıkarmıştır. Bulgular çalışmanın kısıtları ışığında pratik ve teorik katkıları ile birlikte değerlendirilmiştir.
Article
Full-text available
The aim of this research is to examine whether or not perceived internal status has a mediating role on the relationship between perceived psychological empowerment and loneliness at workplace and its subdimensions. The sample of the research is constituted by 219 employees who are affiliated to the public institutions in the body of governorship of one of our province. For gathering the data, questionnaire technique was used. Correlation analysis and regression analysis were utilized for determining the relationships between variables of the research and testing the hypotheses. According to the findings, it can be seen that perceived psychological empowerment has positive relationship with perceived internal status and negative relationship with loneliness at workplace. It is determined in this research that perceived internal status has a full mediating role on the relationship between perceived psychological empowerment and loneliness at workplace. This mediating role shapes as partial mediating role on lack of social companionship side while there isn't observed any mediating role on emotional deprivation side as subdimensions of loneliness at workplace.
Article
Full-text available
Bu araştırmanın amacı öğretim elemanlarının işkoliklik eğilimleri ile iş yaşamında yalnızlık düzeyleri arasındaki ilişkiyi belirlemektir. Araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır Araştırmanın çalışma grubunu 2013-2014 eğitim öğretim yılında Kilis 7 Aralık Üniversitesinde görev yapan 161 öğretim elemanı oluşturmaktadır. Veri toplamada İşkolik Ölçeği ve İş Yaşamında Yalnızlık Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde aritmetik ortalama, standart sapma, frekans, korelasyon analizi yöntemleri kullanılmıştır. Yapılan analizler neticesinde elde edilen bulgular şu şekildedir; öğretim elemanlarının yüksek düzeyde işkolik olduğu sonucu elde edilmiştir. Bu durumun sebebi görevde yükselme, ekonomik gelirini arttırma, kamu hizmeti sunma gibi etmenler olabilir. İş yaşamında yalnızlık düzeylerinin ise düşük düzeyde olduğu görülmüştür. Eğitim kurumlarının toplumsal yönünün daha fazla olması bu durumu oluşturmuş olabilir. İşkoliklik ile iş yaşamında yalnızlık arasında herhangi bir ilişki bulunamamıştır. Bu doğrultuda işkolikliğin hem birey hem de örgüt ile ilgili olumsuz sonuçlarını engellemede üniversite yönetimlerinin farkındalık düzeylerinin arttırılması gerekmektedir.
Chapter
Full-text available
Loneliness is experienced by children, adolescents and adults across varied cultures. In the early 1960s and 1970s, some authorities in the field of psychology did not believe that children experienced loneliness. This book ushers in a new wave of theory and research examining the phenomena of loneliness during childhood and adolescence. The book represents a thorough examination of the topic: the chapters range from the role of attachment in children's loneliness, differences between being alone and loneliness, the significance of divided self and identity achievement in adolescents' loneliness, and the link between loneliness and maladjustment during adolescence. This volume should stimulate research into loneliness during childhood and adolescence for many years to come.
Article
Full-text available
The purpose of this study was to examine the relationship between job satisfaction and social and emotional loneliness level of prospective directors of National Ministry of Education. Data was collected from 160 individuals those who were participated in service education program that was organized by the National Ministry of Education. The results of the study indicated that there were no significant relationship between the level of job satisfaction and social-emotional loneliness of prospective directors of the National Ministry of Education.
Article
Full-text available
The purpose of this study is to investigate teachers' loneliness in the workplace in terms of human values they possess. The research is of the relational survey model. Teachers' perception of human values forms the independent variables of the research model. The level of teachers' loneliness in the workplace, on the other hand, constitutes the dependent variables of the research model. The study group of the present research consists of 472 primary education teachers working in the Konya Province of Turkey in 2009 who were selected using the random cluster sampling method. Of the teachers who constituted the sample, 242 were male and 230 were female. Schwartz' Values Inventory was used to measure teachers' preferences of human values and Loneliness in the Workplace Scale was used to measure their loneliness in the workplace. The results of the study indicate that there is a negative correlation between teachers' preferences of human values and the emotional deprivation and social companionship dimensions of loneliness in the workplace. Likewise, teachers' preferences of values account for variability in the emotional deprivation and social companionship dimensions of loneliness.
Chapter
Loneliness is experienced by children, adolescents and adults across varied cultures. In the early 1960s and 1970s, some authorities in the field of psychology did not believe that children experienced loneliness. This book ushers in a new wave of theory and research examining the phenomena of loneliness during childhood and adolescence. The book represents a thorough examination of the topic: the chapters range from the role of attachment in children's loneliness, differences between being alone and loneliness, the significance of divided self and identity achievement in adolescents' loneliness, and the link between loneliness and maladjustment during adolescence. This volume should stimulate research into loneliness during childhood and adolescence for many years to come.
Article
Objective: Loneliness at Work Scale (LAWS) was developed to measure loneliness at work by Wright, Burt and Strongman. The purpose of the present study was to investigate the psychometric properties of Turkish version of the LAWS. Methods: Four hundred and thirty-six employees (254 females, 182 males) participated in the study. The study was conducted with the sample consisted of employee with an age range between 18 and 52. The psychometric properties of scale were investigated by test re-test, Cronbach's alpha, exploratory and confirmatory factor analysis and criterion related validity methods. Job Satisfaction Scale and Organizational Commitment Scale were used for the criterion related validity. Results: In order to determine the construct validity of LAWS, exploratory and confirmatory factor analysis was conducted. The factor analysis resulted in two factors; emotional deprivation and social companionship, which is same factor structure as the original form. The Cronbach's alpha for the LAWS was 0.91, emotional deprivation was 0.87 and social companionship was 0.83. The computed test re-test reliability coefficient was found to be 0.82 for the LAWS, 0.78 for emotional deprivation and 0.80 for social companionship. As a concurrent validity, the correlation between LAWS and job satisfaction was -0.34, between LAWS and organizational commitment was -0.29. Conclusion: The psychometric properties of the Turkish version of LAWS showed that a satisfactory level of reliability and validity in Turkish employee.