ArticlePDF Available

KAMU SEKTÖRÜNDE AÇIK İNOVASYON

Authors:
Journal of Strategic Research in Social Science
(JoSReSS)
www.josrss.com
ISSN: 2459-0029
Year: 2021
Volume: 7
Issue: 2
Open Innovation in the Public Sector
Derya YÜCEL
1
Keywords
Open innovation, civic
open innovation, open
ecosystem,
governance.
Abstract
The problems experienced in the Covid-19 process have shown the world how
important it is to manage the innovation processes well in getting the desired
results. Just like corporate executives, public managers are faced with increasingly
complex challenges. The rate of spread of the disease in the Covid 19 process has
been a real-time indicator of how active the world population is. As population
movements and globalization increase, countries and cities are obliged to produce a
larger, more concentrated and dispersed population of many different cultures than
before. Rapid changes in the global economy affect countries that have difficulty
adapting to these changes, and this often occurs as economic depression and
growth problems. In the study designed in this framework, taking into account the
innovation efforts emerging in Europe and America, the concept of civic open
innovation and its underlying driving forces are addressed, and examples of how
public administration and non-governmental organizations benefit from
crowdsourcing and technology for cooperation. The study discusses whether
business ecosystems can be developed by increasing the openness and cooperation
potential of public administration with external stakeholders such as public,
businesses, non-governmental organizations, universities and other countries
within the framework of open ecosystem approach.
Article History
Received
15 Jun, 2021
Accepted
30 Aug, 2021
Kamu Sektöründe Açık İnovasyon
Anahtar Kelimeler
Açık inovasyon, sivil
açık inovasyon, açık
ekosistem, yönetişim.
Özet
Covid-19 sürecinde yaşanan sorunlar inovasyon süreçlerinin iyi yönetilmesinin
istenen sonuçların alınmasında ne kadar önemli olduğunu tüm dünyaya
göstermiştir. Tıpkı şirket yöneticileri gibi kamu yöneticileri de giderek
karmaşıklaşan zorluklarla karşı karşıyadır. Covid 19 sürecinde hastalığın yayılma
hızı dünya nüfusunun ne derece hareketli olduğunun gerçek zamanlı bir göstergesi
olmuştur. Nüfus hareketleri ve globalleşme arttıkça, ülkeler ve şehirler çok farklı
kültürlere ait daha büyük, daha yoğun ve dağınık bir nüfusa eskiye nazaran çok
daha fazla çeşitte ve özellikte hizmet üretmek zorunda kalmaktadır. Küresel
ekonomideki hızlı değişimler, bu değişikliklere uyum sağlamakta zorlanan ülkeleri
etkilemekte ve bu da genellikle ekonomik bunalım ve büyüme sorunları olarak
ortaya çıkmaktadır. Bu çerçevede tasarlanan çalışmada, Avrupa ve Amerika’da konu
ile ilgili ortaya çıkan inovasyon çabaları da dikkate alınarak, sivil açık inovasyon
kavramına ve altında yatan itici güçlere değinilmekte, kamu yönetimi ve sivil
kuruluşların kitle kaynak kullanımından ve birliği için teknolojiden nasıl
yararlandığı örnekleriyle ele alınmaktadır. Çalışma ile açık ekosistem yaklaşımı
çerçevesinde kamu yönetiminin halk, işletmeler, sivil toplum kuruluşları,
üniversiteler ve diğer ülkeler gibi dış paydaşlarla açıklık ve iş birliği potansiyelinin
arttırılarak iş ekosistemlerinin geliştirilip geliştirilemeyeceği tartışılmaktadır.
Makale Geçmişi
Alınan Tarih
15 Haziran 2021
Kabul Tarihi
30 Ağustos 2021
1
Corresponding Author. ORCID: 0000-0003-1853-2673. Öğr. Gör. Dr., Bolu Abant İzzet Baysal
University, deryayucel@ibu.edu.tr
For cited: Yücel, D. (2021). Open Innovation in the Public Sector. Journal of Strategic Research in Social
Science, 7 (2), 37-50.
Research Article/Araştırma Makalesi
38 Yücel, D. (2021). Open Innovation in the Public Sector
1. Giriş
Pek çok ülkede kamu sektörünün, kısıtlı bütçe taleplerini karşılamanın yanı sıra
hizmetler için artan talepleri ve artan profesyonelleşme ve uzmanlaşma
seviyelerini karşılama konusundaki belirsizlik sorunuyla karşı karşıya olduğu iyi
bilinmektedir. Bu talepleri karşılamanın en önemli yolu, kamu sektörünün
inovasyon yeterliliğini geliştirmektir. İnovasyonu kamu sektörüne dahil ederek
elde edilen faydaların çok yük olduğu, müşterilere / vatandaşlara fayda
sağlarken aynı zamanda çalışma ortamlarını iyileştirdiği savunulmaktadır.
Bununla birlikte, kamu sektöründe inovasyonla uğraşırken farklı türden engellerin
olduğu da iyi bilinmektedir (Munksgaard ve diğ., 2012:41).
Kamu sektöründe açık inovasyon için iki farklı motivasyon kaynağı sözkonusudur.
Bunlardan ilki, hükümetleri daha fazla açıklık, vatandaş katılımı ve daha işbirlikçi
demokrasilere doğru değiştirmenin bir yolu olarak açık inovasyonu ideolojik bir
araç olarak kullanma arayışıdır. Diğer bir motivasyon ise, toplumları zorlayan
alanlarda kamu sektörü inovasyonunun seviyesini artırmanın bir yolu olarak açık
inovasyonu kullanma gerekliliğidir (Pedersen, 2018:161).
Bu çalışma kapsamında ikinci motivasyon kaynağına odaklanılmış olup bu
çerçevede kamu sektöründeki açık inovasyon, kamu sorunlarını çözmek için akran
devlet daireleri, vatandaşlar ve özel sektör kuruluşlarının katkıda bulunduğu
kaynakları ve bilgiyi kullanan hükümetlerin eylemleri olarak tanımlanabilir. Bu
kapsamda açık inovasyon kamu hizmetlerinin yenilikçiliğini artırır ve daha da
önemlisi kamusal değerin yaratılmasına katkıda bulunur. Ancak açık inovasyon
kavramı kamu sektöründe nispeten yeni olsa da, paydaşları kamusal sorunları
çözmeye yardımcı olmaya çağırmak değildir.
2. Kavramsal Çerçeve
2.1. Kapalı - Açık İnovasyon Geçişi
İkinci endüstri devrimi ve sonrasında yaşanan gelişmeler tüm yenilik faaliyetlerini
kendi başlarına üstlenen sermaye-yoğun firmalarının oluşumuyla sonuçlanmıştır.
Büyük kurumsal Ar-Ge laboratuarlarındaki geniş teknoloji tabanı, sadece üretim
maliyetlerini önemli ölçüde azaltmak için değil, aynı zamanda kârlı yeni ürünler
geliştirmek için de kullanılmıştır. Dış pazarlara karşı dahili Ar-Ge'nin faydaları,
kapalı inovasyon modelinin yükselmesine neden olmuştur. Bu dikey olarak entegre
edilmiş inovasyon modeli dahilinde, şirketler genellikle dahili Ar-Ge faaliyetlerine
büyük ölçüde yatırım yaptılar ve daha sonra sıkı fikri mülkiyet haklarıyla korunan
icatları dahili olarak geliştirmek için en yetenekli Ar-Ge personellerini işe aldılar.
Fikri mülkiyet hakları ile korunan yeni ürünler, büyük kârlar üretti ve bunlar daha
sonra dahili Ar-Ge'ye yeniden yatırıldı. Bu kapalı yenilik çemberi, yirminci yüzyıl
boyunca pek çok temel teknolojik atılımla sonuçlanmıştır (Vanhaverbeke ve
Roijakkers, 2014: 1).
Kapalı inovasyon anlayışının temel başarı prensibi kontroldür. Bu yaklaşımda
inovasyonun doğru yapılması ve başarılı sonuçlar elde edilmesi için bütün
inovasyon faaliyetlerinin firmanın kendi içerisinde gerçekleştirmesi gerekir. Buna
anlayışa göre şirketler kendi tasarlayıp ürettikleri, yine kendilerinin pazarlama ve
Journal of Strategic Research in Social Science, 2021, 7 (2), 37-50. 39
dağıtımlarını gerçekleştirebileceği fikirlere sahip olmalıdırlar (Chesbrough, 2011:
36).
Kapalı inovasyon anlayışının hakim olduğu dönemde üniversiteler ve devlet,
bilimin ticari uygulamasında yer almamıştır ve bu nedenle, firmaların yeni ürün
geliştirme için kendi kurum içi Ar-Ge laboratuvarları kurmaları gerekmiştir. Bu
modeli örneğin, Palo Alto Araştırma Merkezi tesisini yöneten Xerox gibi çoğu
büyük ABD şirketi tarafından kullanılmıştır. Ancak kapalı inovasyon anlayışı
özellikle 1990'lardan itibaren sorgulanmaya başlanmıştır. Chesbrough (2003),
şirketleri kapalı inovasyon modelinin ardındaki ana varsayımları sorgulamaya iten
faktörleri aşağıdaki şekilde özetlemiştir;
Yüksek eğitimli, esnek Ar-Ge personelinin arzı muazzam bir şekilde artması,
Dış uzmanlığın kalitesi ve erişilebilirliğinin artması,
Yüksek teknoloji girişimlerini finanse etmenin yeni ve güçlü bir yolu olarak
risk sermayesinin ortaya çıkması,
Hem müşteriler hem de tedarikçilerin bilgi ve uzmanlığının artması,
Yeni ürün ve hizmetlerin pazara sunulma süresinin önemli ölçüde azalması,
Yeni teknoloji gelişiminin altında yatan bilgi yapısının giderek daha
karmaşık hale gelmesi,
Batılı firmaların rekabetçi konumunun aşınması.
Bu gelişmelerin bir sonucu olarak, birçok büyük şirket inovasyona odaklı bir
yaklaşımdan daha açık bir inovasyon modeline doğru yönelmiştir (Vanhaverbeke
ve Roijakkers, 2014: 1-2).
Yukarıda bahsi geçen tüm bu faktörler kapalı inovasyonda araştırma ve geliştirme
arasındaki bağlantıyı koparmış, bulunan yeni fikirlerin artık sadece şirket sınırları
içinde kalarak oluşturulması ve saklanmasını zorlaştırmıştır. Fikrini yeni ürüne
dönüştüremeyen ve teknolojiyi kullanamayan şirketler başka şirketlerin bunu
görüp fırsata dönüştürmesine zemin hazırlamışlardır. Aynı zamanda bir firmanın
kendi dışındaki rakip firmaların araştırma girdilerinden faydalanarak yeni ürün
üretme imkânı yakaladığı ve bilgi alanlarında köklü değişimler yaşanarak bilginin
şirket içi Ar-Ge merkezinden dışa doğru geniş alanlara yayılmaya başlandığı
görülmüştür. Bilgi alanındaki bu değişimle birlikte şirketler, müşterilerde,
tedarikçilerde, üniversitelerde, ulusal laboratuvarlarda, konsorsiyumlarda,
danışmanlarda ve hatta yeni kurulan şirketlerde hayati bilgiler bulabilirler.
Şirketler kendi Ar-Ge yapılarıyla uğraşmak yerine bu alandaki paydaşların yeni
bilgi veya teknolojilerden faydalanılması konusunda kendilerini değiştirmeye
başlamışlardır. Kısacası tüm bilgi ve teknolojiyi kendi içerinde arayan merkezi Ar-
Ge odaklı bu kapalı ortamın, içerden dışarıya veya dışardan içeriye bilgi,
teknoloji veya fikir akışının sağlandığı açık etkileşimli bir çevreye dönüştüğü
görülmüştür (Chesbrough, 2003: 40-41).
2.2. Açık İnovasyon
Açık inovasyon kavramı, değerli fikirlerin şirket içinden veya dışından gelebileceği
ve şirket içinden veya dışından da pazara girebileceği anlamına gelmektedir. Bu
40 Yücel, D. (2021). Open Innovation in the Public Sector
yaklaşım, harici fikirleri ve pazara giden harici yolları, kapalı inovasyon
modelindeki dahili fikirler ve pazara giden yollar için ayrılan ile aynı önem
seviyesine değerlendirir (Chesbrough, 2003: 43).
Açık inovasyon, şirketin ortaklar, müşteriler ve/veya tedarikçilerle birliğine
dayalı inovasyon süreçleri için fırsatlar yaratmak amacıyla şarıdan değerli
bilginin akmasına izin vermek için sınırlarını açması gerektiği anlamına gelir.
Ayrıca, rakiplerin yapabileceğinden daha hızlı pazara sunabilmek için fikirlerin ve
fikri hakların esnetilmesini de içerir (Gassmann ve Enkel, 2004: 2).
Açık inovasyonda yer alan dış süreçler; firmanın rekabet içinde olduğu diğer
firmalar ile ortak bilgi ve teknoloji paylaşımı şeklinde olabileceği gibi, firmaların
kendi web siteleri üzerinden ya da firma olarak oluşturabileceği ortak bir platform
aracılığı ile müşterilerinin inovasyon önerilerini toplama metodu olarak da
tanımlanabilir. Firmalar bu sayede hem dış inovasyon kaynaklarını kullanarak hem
de kendi inovasyon imkanlarını başka firmalar ile paylaşarak yeni ürünler
geliştirebilirler.
Gassmann ve Enkel (2004)’e göre üç farklı açık inovasyon süreci vardır. Dıştan içe
süreç olarak adlandırılan birinci türde, endüstri, akademi, tedarikçiler ve
müşteriler gibi dış kaynakların entegrasyonu yoluyla firmanın bilgi tabanını
genişletmeye odaklanılır. Firmalar, tedarikçilerin kaynaklarını, becerilerini ve
yeteneklerini kullanarak daha iyi ürünler geliştirmeye çalışır. Aynı zamanda
firmalar, web tabanlı teknolojileri kullanarak sürekli olarak tüketicilerin
uzmanlığından yararlanmaya çalışırlar. İçten dışa süradı verilen ikinci tür açık
inovasyon, firmanın bazı varlıklarını kendi duvarlarının dışına yerleştirmeye ve
fikirlerini dışarıya aktarmaya odaklanır. İçten dışa süreç örneklerinden biri,
firmanın fikri mülkiyet hakkını başka firmaların kullanımına sunmaktır. Pek çok
firma, hiçbir mali fayda olmaksızın rafta tutulan bir dizi fikri mülkiyet hakkına
sahiptir. Değerli bir içten dışa açık yenilik, kullanılmayan fikri lkiyet haklarını
üçüncü şahıslara lisanslamaktır. Birleşik süreç adı verilen üçüncü açık inovasyon
türü, ittifaklar, işbirliği ve ortak girişimler aracılığıyla tamamlayıcı ortaklarla
çalışarak dıştan içe ve içeriden-dışarı süreçlerini birleştirmeye odaklanır.
2.3. Kamuda Açık İnovasyon
İnovasyon paradigmasındaki bu değişiklik kamu sektörü içinde geçerlidir. Artan
sayıda kâr amacı gütmeyen kuruluş, açık inovasyon için yeni bir işbirlikçi
paradigmaya doğru geçiş başlatmıştır. Birçok araştırmacı, özel sektör ve kamu
sektörü inovasyonu arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları ele almaktadır.
Örneğin, özel sektördeki yenilik, yeni ürün geliştirmeye odaklanma
eğilimindeyken, kamu sektöründeki yenilik genellikle fiziksel bir yapı için değildir.
Özel sektörde inovasyon, öncelikle rekabet avantajı elde etmek ve daha yüksek
gelirlerle değer katmak için başlatılır. Buna karşılık, kamu sektöründeki yenilik,
hizmet performansını iyileştirmeye ve kamu yararı açısından değer katmaya
yöneliktir (Lee ve diğ., 2012: 149).
Kankanhalli ve diğ. (2017) özel ve kamu sektöründeki açık inovasyonun dört temel
kriter açısından farklılaştığını öne sürmektedir. Bunlar sırası ile odak noktaları,
amaçları, oluşturdukları değer ve dış paydaşlarıdır. Tablo 1’de bu kriterler
Journal of Strategic Research in Social Science, 2021, 7 (2), 37-50. 41
açısından özel ve kamu sektöründe açık inovasyon karşılaştırmasına yer
verilmektedir.
Tablo 1: Özel ve Kamu sektörlerinde Açık İnovasyon arasındaki farklar.
Özel sektörde açık inovasyon
Kamu sektöründe açık inovasyon
Odak
noktası
Hem yeni ürün hem de hizmet
geliştirmeye odaklanır
Genellikle fiziksel bir eser için değildir
Amaç
Öncelikle rekabet avantajı elde
etmeyi amaçlar
Hizmet performansını iyileştirme hedefiyle hareket
eder
Değer
Daha yüksek gelirler açısından
değer katar
Kamu yararı açısından değer katar
Dış
paydaşlar
Tedarikçiler, müşteriler, rakipler,
ortaklar, araştırma kurumları,
diğer sektörlerdeki kuruluşlardır
Vatandaşlar, çevrimiçi aracılar, akademi ve yüksek
öğrenim, diğer devlet kuruluşları (örneğin yasa
koyucular), sivil toplum kuruluşları (özel sektör dahil)
ve kar amacı gütmeyen kuruluşlardır
Kaynak: Kankanhalli, A., Zuiderwijk, A., & Tayi, G. K. (2017). Open innovation in the public sector: A
research agenda. Government Information Quarterly, 34(1), 85.
Bu farklılıklara karşı günümüzde özel ve kamu sektörü inovasyonunda arasında
dış bilgi kaynaklarını inovasyon sürecine dahil etmek ortak bir nokta olarak
karşımıza çıkmaktadır. Öyle ki, artan sayıda kamu sektörü kuruluşu, kamu
hizmetlerini sunmanın yeni yollarını bulmak için dünyanın dört bir yanından iyi
fikirlere ulaşmaya çalışmaktadır. Bu kamu kurumları, kendi başlarına yenilik
yapmak yerine, özel şirketlerde olduğu gibi kamusal değer yaratmak için dış bilgi
kaynaklarından en iyi şekilde yararlanmaya çalışmaktadır. Bunun sonucu olarak,
kamu sektöründe örgütsel yapılarda yaygın bir yeniden yapılanma ortaya
çıkmıştır. Makro düzeydeki bu değişim süreci, hem daha yönetilen hem de piyasa
benzeri bir yönelime doğru köklü bir değişimi temsil eden yeni kamu yönetiminin
yükselişi olarak tanımlanmaktadır. 1980'lerin başına kadar popüler olan kamu
yönetimi yaklaşımı, genellikle ulusal ve evrensel ölçekte hükümet öncülüğündeki
yeniliklerle karakterize edilir. Ancak bu yaklaşımda, sürekli iyileştirme ve uyum
kapasitesi sınırlıdır. 1980'lerin sonunda, yeni kamu yönetimi adı verilen yeni bir
kamu yönetimi paradigması ortaya çıkmıştır. İlk yaklaşımın aksine, yeni kamu
yönetimi radikal görünmektedir. Kullanıcı odaklılığa daha fazla vurgu yaparak
organizasyon yapılarını ve süreçlerini yeniden yapılandırmaya çalışır. Bu yeni
yaklaşım öncekinin aksine yüksek düzeyde değişim ve performans odaklı, ileri
düzeyde bilişim teknolojisi tabanlı, geniş bir yönetimsel otonomi sergileyen ve
politika önermek yerine operasyonel ve stratejik yönetime odaklı bir yaklaşım
sunar (Lee ve diğ., 2012: 149).
Munksgaard ve diğ. (2012)’e göre kamu-özel açık inovasyon yaklaşımları
arasındaki farklar beş başlık altında özetlenebilir.
Özel sektörde şirketler rekabet tarafından yönlendirildikleri için müşteri
tercihleriyle ilgilenecek ve hissedar değerini artırmak için çaba
göstereceklerdir. Öte yandan, kamu kuruluşları kamusal değeri artırma
hedeflerine meyillidir ve çoklu, soyut, sosyal ve politik hedefler tarafından
yönlendirilirler.
Özel şirketlerin ticarileştirme odağına bağlı olarak, planlama ve uygulama
ufukları kısa vadeli sonuçları ve piyasa rehberliğini destekleme
eğilimindedir. Bu durum uzun vadeli yeterlilik oluşturmagüvence altına
42 Yücel, D. (2021). Open Innovation in the Public Sector
almak için daha uzun bir zaman perspektifi oluşturabilen kamu sektörünün
tersidir.
Kamu ve özel sektör aktörleri, risk davranışlarında farklılıklara yol açan
riski farklı şekilde algılama eğilimindedir. Riskin kamu sektöründe yaygın
olarak paylaşıldığı, ancak özel sektörde riskin bireysel olduğu varsayılır.
Özel sektör aktörleri ekonomik teşvikler ve ekonomik ödül beklentileri
tarafından yönlendirilirken kamu sektörü aktörleri, yenilikler yoluyla
kamusal değer yaratmaya yönelik genel amaçlarla daha çok ilişkili olan
diğer teşvik ve ödül mekanizmalarıyla yönlendirilir.
Kamu sektörü aktörleri yeniliği, daha fazla araştırma için yeni konuların
sağlanmasına yol açan yeni bilginin anlaşılması ve yaratılmasındaki
gelişmeler olarak görürlerken özel sektör aktörleri, yeniliği yeni
uygulamalar yoluyla katma değer açısından tanımlar.
Yukarıda tartışılan paradigmalara bir alternatif olarak, bazı kamu kuruluşları ağa
bağlı yönetişim biçimlerini benimsemiştir. Vatandaş merkezli yönetişim olarak
adlandırılan bu paradigma, ortaya çıkan yönetişim ve hizmet sunumu modellerine
dayanmaktadır. Ağa bağlı yönetişimin en önemli özelliklerinden biri, halkın hizmet
ve yeniliğin ortak üreticileri olarak görülmesidir. Hükümet, yurttaş uzmanlarından
oluşan birliğine dayalı bir ağdan yararlanarak sorunları daha hızlı ve doğru bir
şekilde çözebilir. İşbirliğine dayalı düzenlemenin doğasına bağlı olarak, iki tür ağa
bağlı yönetişim söz konusudur: hükümet tarafından yönetilen ve topluluk
tarafından yönetilen. Birincisi, hükümetin hakim ortak rolünü üstlenmesi ve
inovasyon projesine liderlik etmesi açısından yukarıdan aşağıya yaklaşım olarak
adlandırılabilir. Geleneksel olarak savunma alanıyla sınırlı olan bu yaklaşım, sağlık,
ulaşım, göçmenlik hizmetleri vb. gibi alanlarda da başlamıştır. Giderek daha fazla
sayıda hükümet, dış ortakları belirli yeteneklerle bir araya getirmek ve katkılarını
entegre etmek için açık inovasyon politikaları geliştirmektedir. Kamu sektörü
bağlamında, açık inovasyon politikaları, açık inovasyon süreçlerini etkileyen
kamusal eylemler olarak tanımlanabilir. İkinci yaklaşım, bilgi liderleri olarak
adlandırılan bireylerin yenilikleri yönlendirmesiyle aşağıdan yukarıya yaklaşım
olarak adlandırılabilir. Hükümet baskın olmayan bir rol oynarken liderlik,
üyeleri arasında gevşek bir şekilde dağılma eğilimindedir. Özel sektörde bu
yaklaşıma genellikle kullanıcı tarafından yönlendirilen inovasyon denir. İlginç bir
şekilde, aşağıdan yukarıya yenilikler özel sektöre göre kamu sektöründe daha sık
meydana gelmektedir (Lee ve diğ., 2012: 150-151).
2.4. Açık İnovasyon Çerçevesinde Sivil Açık İnovasyon
Sivil açık inovasyon, sosyal açık inovasyonun bir parçası olarak ele alınabilir.
Sosyal açık inovasyon aslında kurumun ilişkili modelindeki yeniliklerle birlikte
gelen veya giden açık inovasyon stratejilerinin sosyal sorunlara uygulanması
olarak tanımlanmaktadır. Bu kapsamda sivil açık inovasyondan bahsedilebilmesi
için açık inovasyonun kamu sektöründe ve kâr amacı gütmeyen sektörde faaliyet
gösteren kuruluşlar tarafından uygulanması gerekir. Sivil açık inovasyon, özellikle
hükümetler ve devlet kurumları, yani devlet tarafından desteklenen ve yönetilen
kurumlar tarafından uygulanır. Özellikle kentsel açık inovasyon şehirler bazında
kentsel planlama, mobilite, enerji ve eğitimin yanı sıra idari ve politik alanlar gibi
Journal of Strategic Research in Social Science, 2021, 7 (2), 37-50. 43
farklı alanlarda projeler yürütülerek uygulanan sivil açık inovasyona örnektir. Sivil
açık inovasyon, devlet kurumlarının verimliliğini ve üretkenliğini artıran ve
vatandaşların her zaman, her yerde hükümetle işlem yapmasına olanak sağlayan
dijital teknolojilerden yararlanır. Ayrıca demokratik süreci derinleştirebilir ve
vatandaşları politika oluşturma sürecine katılmaya sevkeder (Casprini ve Di Minin,
2016:516; Mu ve Wang, 2020:9-10).
Sivil inovasyon kavramı kamuda açık inovasyon uygulaması olarak verimsizliği
azaltmak, boşlukları kapatmak, değer yaratmayı artırmak ve paydaşları birbirine
bağlamak için hayata geçirilen girişimlerin ortak bir ifadesi olarak son yıllarda ön
plana çıkmaktadır.
Almirall ve diğ. (2014)’e göre sivil açık inovasyon şehir yöneticileri, vatandaşlar,
uygulama oluşturmaya katılan yazılım geliştiriciler, danışmanlar, politika yapıcılar,
risk sermayedarları, mevcut uygulamalarında açık verileri kullanan şirketler,
aracılar, potansiyel yatırımcılar, girişim kapitalistleri gibi sivil hızlandırıcıları
içeren aktörlerden oluşur.
2.5. Kamuda Açık İnovasyonun Önündeki Engeller
Kamu aktörleri, inovasyonla ilgili olarak özel aktörlere kıyasla farklı bir dizi
zorlukla karşı karşıyadır. Örneğin, resmi kurallar, çok katmanlı hiyerarşiler,
örgütsel silolar, bölünmüş siyasi liderlik ve teşvik eksikliği, kamu aktörlerinin
örgütsel sınırları ötesinde işbirliği yapmasını ve dolayısıyla işbirlikçi yeniliğe
katılmasını zorlaştırır. Kamu aktörlerinin açık inovasyon uygulamalarını
benimsemesini engelleyen engeller tartışmasız bir şekilde özel aktörlerin
deneyimlediklerinden farklıdır. Kamu ve özel sektör aktörlerinin hedefleri ve ilgi
alanları, zaman ufku, risk davranışları, katılım teşvikleri ve beklenen ödüller ile
inovasyon anlayışlarının uyumsuz olması nedeniyle inovasyon konularında
işbirliği yapmakta güçlükler yaşadıkları söylenebilir. Dahası, kamu aktörlerinin
yetkilerinden vazgeçme veya yetkilerini paylaşma konusundaki isteksizliğinin
işbirlikçi yaklaşımları engellediği görülmüştür (Smith ve Akram, 2017:2).
Kamu sektörü kuruluşları açık inovasyonu benimsemenin başındadırlar. Kamu
sektöründeki açık inovasyon özellikle, hükümetlerin vatandaşlarını eskisinden
daha fazla dinlemesini ve kamu hizmetlerinin kullanıcılarını daha fazla dahil
etmesini gerektirir. Bununla birlikte, vatandaşların kamu sektörü yenilikçiliğine
katılımı için araçlar ve yöntemler hala olgunlaşmamıştır. Ayrıca, kamu sektörü
kuruluşlarında açık inovasyon stratejilerinin nasıl formüle edilmesi gerektiği
konusunda bir anlayış eksikliği vardır. Bu engeller, bu hizmetlere düşük düzeyde
vatandaş memnuniyeti ve güveniyle sonuçlanır. Dahası, devlet kurumları, yenilik
yapma özgürlüklerini sınırlayabilecek mevcut kural ve düzenlemelere uymalıdır.
Genel olarak kamu sektörü, asimetrik teşvikler, inovasyon kültürünün olmaması,
inovasyon için finansman bulunmaması (risk sermayesi gibi) ve diğer çeşitli
engeller nedeniyle inovasyona karşı eleştirilebilir (Kankanhalli ve diğ., 2017:84).
Açık inovasyon yaklaşımlarının benimsenmesinin önündeki engeller arasında
yasal engeller, süreç ve sonuçlarıyla ilgili belirsizlik, kitle kaynak kullanım
süreçlerini tasarlamanın önündeki teknolojik engeller ve en önemlisi benimseme
kararlarını engelleyen veya geciktiren kültürel faktörler bulunmaktadır.
44 Yücel, D. (2021). Open Innovation in the Public Sector
Organizasyon içi engeller olarak ifade edilen bu engellerin dışında
organizasyonlararası engeller de mevcuttur (Mergel, 2018:735-740).
Yasal engeller: Kamu yöneticileri, yasal bir çerçevenin olmayışını riskli
olarak algıladılar. Yasal belirsizlik örnekleri, dış hedef kitlelerin yönetimi ve
hedeflenmesine odaklanır. Özellikle, bir devlet kurumu tarafından toplanan
kişisel olarak tanımlanabilir bilgiler söz konusu olduğunda, e-devlet
yasasının gizlilik hükümleri, kurumların bir gizlilik etki değerlendirmesi
yapmasını gerektirir. Bu hükümlerin yeni teknolojilere ve vatandaş
etkileşimlerine izin verecek şekilde uyarlanması gerekir. Yasal
değerlendirmelerin ikinci yönü fikri mülkiyet (IP) haklarını içerir. Fikri
mülkiyet konuları geleneksel yenilik edinme süreçlerinde sözleşmeyle
düzenlenirken, bu konuların vatandaşlar tarafından gönüllü bilgi
sunumlarının kullanımı için yeniden değerlendirilmesi gerekir.
Kültürel faktörler: Örgütsel kültür faktörleri, açık inovasyon sürecinin
birkaç farklı yönünü içerir: (a) ajans türü ve siyasi bağlam, (b) dış
yeniliklerin kabulü ve (c) üst yönetim desteği ve satın alma eksikliği.
Bireysel seviyedeki faktörler, kurumun türüne bağlıdır, örneğin, bilim ve
teknoloji ajanslarının, profesyonel olmayan harici problem çözücüleri
inovasyon süreçlerine davet etme fikrinden vazgeçme olasılıkları daha
yüksektir. Ar-Ge odaklı ekipler, cevapları kurum içinde geliştirmek için
eğitilir ve hepsini bilmenin temel işi olduğunu düşünebilirler. Sonuç çoğu
zaman profesyonel olmayan problem çözücülerin çözümlerinin kabul
edilmemesidir.
Teknolojik engeller: Kamu yöneticileri, teknolojinin kendisinin
yeniliğinden ve kamu sektörü sorunları için girdi tanımlamanın ve talep
etmenin yeni yollarından dolayı yenilikçi bir yaklaşımın ilk dirençle birlikte
geldiğine işaret ederler. Bununla birlikte, açık inovasyon sürecindeki sorun
ifadelerinin sade bir dille yazılması gerekir. Amatör problem çözücüler
tarafından anlaşılabilir hale getirmek için yeterince kapalı değil, aynı
zamanda kurumun kendisi hakkında düşünmediği yeniliklere izin verecek
kadar açık uçlu olmalıdır. Açık inovasyon, yeni bir altyapı sağlar ve yüksek
düzeyde yapılandırılmış sözleşme sürecini tersine çevirir.
İnovasyon sonuçlarına ilişkin belirsizlik: Yarışmaların ve zorlukların
kullanımıyla karşı karşıya kalan kamu yöneticilerinin, sözleşme yönetimi
gibi mevcut standart işletim yapılarına meydan okuyan yeni bir
organizasyon sürecine adapte olmaları gerekir. Standart edinim sürecinde,
beklentiler, çerçeveleme, sözleşme ve yasal beyanlar açıkça tasarlanır ve el
kitaplarında ve işletim kılavuzlarında kurumsal bilgi olarak kodlanmıştır.
Bir açık inovasyon sürecinin tasarım unsurlarıyla ilgili endişelere ek olarak,
kamu yöneticileri inovasyon sonuçları konusunda isteksizdir. Bir sözleşme
veya hibe için çıktıları açıkça tanımlamak üzere eğitilmiş kamu yöneticileri,
şimdi açık inovasyonun önceden tanımlanmış bir çözüme sahip olmayan
sorunlara yanıt bulmak üzere tasarlandığını kabul etmek zorundadır.
Çözücü topluluğunun sınırları ve yetenekleriyle ilgili belirsizlikle birlikte,
Journal of Strategic Research in Social Science, 2021, 7 (2), 37-50. 45
kamu yöneticileri inovasyon sonuçları hakkında yüksek derecede
belirsizliğe sahip olurlar.
Kurumsallaşma engelleri: Ajanslar politika, süreç ve yasal engelleri
aştıktan sonra, mevcut organizasyon yapısında açık inovasyonu
kurumsallaştırmak için organizasyonel sorumlulukların yeniden
tanımlanması gerekir.
Organizasyonlararası engeller: Farklı devlet kuruluşlarını aşan engeller,
yalnızca iki veya daha fazla kurumun aktif olarak işbirliği yapması ve
ortaklarla görüşme yapması gerektiğinde, çoğunlukla ilk kurulumda
engellerin olduğunu bildirir. Yasal engeller, açık inovasyon kullanmaya
başlamak için organizasyon içi ihtiyaçların ötesine geçer ve zaman alıcı bir
şekilde çözülmelidir.
3. Kamuda Açık İnovasyon Örnekleri
Devletin bilgi ifşası, belirli hükümet kararlarıyla ilgili olan veya bunlardan
etkilenen kişilere bilgiye erişim sağlamayı amaçlamaktadır. Devlet bilgilerine
erişim hakkını geliştirmek, karar vermeyi iyileştirmenin ve yolsuzluğu önlemenin
etkili bir yolu olarak da kabul edilmektedir. Aralarında Çin’in de olduğu 80'den
fazla ülke bir çeşit bilgi edinme özgürlüğü standardı oluşturmuştur ve bu
politikaların yarısı son on yıl içinde uygulamaya konmuştur. 1980'lerin başında,
Çin merkezi hükümeti bir açılma politikası benimsemiştir ve böylece kamuya idari
kural ve prosedürlere erişim sağlanmıştır. 17 Ocak 2007'de Çin Devlet Konseyi, Çin
Halk Cumhuriyeti'nin Açık Hükümet Bilgilerine Dair Yönetmeliğini onaylayarak
hükümet gizliliği kültüründen Çin'de şeffaflığa önemli bir geçişi başlatmıştır
(Zhang ve diğ., 2017:127).
Başkan Obama döneminde (2009, 2012) Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti,
Açık Hükümet Girişimi'ne önemli taahhütlerde bulundu. Bu dönemde halkın
hükümet verilerine erişmesine izin verildi ve bu süreç hükümetin politika
oluşturma ve hizmet yeniliklerine yeni fikir ve uzmanlık sağladı. Bu konuda başka
bir başka örnek, Hollanda'daki De Publieke Zaak'ın (www.depubliekezaak.nl),
devlet kurumlarının vatandaşlardan gelen bilgileri kullanarak yenilik yapmasına
olanak tanıyan bir proje kombinasyonudur. Bu projelerden biri, vatandaşların
seçimden önceki son 21 gün içinde katılımcı siyasetçilerin panellerine soru
sorabildikleri “21 günlük tartışma” çabasıdır. Dünyanın diğer bölgelerinde de açık
inovasyon girişimleri zemin kazanmaktadır. Örneğin, Singapur Hükümeti, çok
sayıda ajansın veri setlerini halka açık hale getirmek için açık bir veri portalı
uygulamaya koymuştur (Yang ve Kankanhalli, 2013).
Challenge.gov’da kamu sektöründe açık inovasyon uygulamalarının önemli bir
diğer örneğidir. Challenge.gov gibi çevrimiçi açık inovasyon platformları, kamu
sektörü sorun bildirimlerini yayınlamak, vatandaşlar tarafından sunulan fikirleri
toplamak ve değerlendirmek için kullanılan bir araçtır (Mergel, 2018:726).
Benzer bir uygulama “Büyük Yeşil Mücadele” dir. Britanya'da yeniliği desteklemek
için hükümet tarafından finanse edilen bir ajans olan NESTA'nın (National
Endowment for Sciences, Technology and the Arts) sponsor olduğu “Büyük Yeşil
Mücadele”, 2007'de başlatılan iklim değişikliğine toplum liderliğindeki tepkileri
46 Yücel, D. (2021). Open Innovation in the Public Sector
teşvik etmek ve desteklemek için tasarlanmış bir yarışmadır. Mücadele, kâr amacı
gütmeyen kuruluşlara ve gruplara yönelik bir çevrimiçi açık çağrı formatı
içermektedir. Kazananlar, fikirlerini hayata geçirmeleri için 1 Milyon Pound'luk
yarışma ödülü alırlar. Buradaki mücadele, inovasyon döngüsünün inovasyon
kaynaklarının mevcudiyetine göre bölündüğü bir işbirliğine dayalı inovasyon
örneğidir. Yerel kâr amacı gütmeyen kuruluşların ve grupların yük sorunların
nasıl çözüleceği konusunda daha iyi fikirlere sahip olduğu varsayımına dayanan
NESTA, örgütsel sınırlarını açar ve “kalabalık bilgeliğini” ortaya çıkarır (Bommert,
2010:25).
Kamuda açık inovasyonun uygulandığı diğer önemli bir alan şehirlerin yönetimidir.
Bu kapsamda Almirall ve diğ. (2014) üç Amerika ve üç Avrupada ülkesinin yer
aldığı altı büyük şehirde hayata geçirilen açık inovasyon uygulamaları üzerinde
gerçekleştirdikleri çalışma ile şehirlerdeki açık inovasyonların özelliklerini
incelemişlerdir.
Şehirlerin açık inovasyon için kullandığı birkaç yaklaşım söz konusudur.
Yaklaşımlardan bazıları işbirlikçi toplulukları, gayri resmi ilişkileri, teknoloji
paylaşımını ve bir dizi içsel ve dışsal motivasyonu teşvik ederken diğer
yaklaşımlar, rekabetçi pazarları, daha fazla sözleşmeye dayalı ilişkileri, daha güçlü
kâr güdüsünü ve inovasyon topluluğundaki işbirlikçiler arasında daha az paylaşımı
teşvik edebilir. Tablo 1’de kullanılan belirli yaklaşımlar özetlenmiştir (Almirall ve
diğ., 2014:395-396).
Journal of Strategic Research in Social Science, 2021, 7 (2), 37-50. 47
Tablo 1. Sivil açık inovasyon için çoklu yaklaşımlar.
Şehirler
Sivil Açık İnovasyon
Yaklaşımları
Kent Yönetim
Bölümleri/
Birimleri
Sivil Açık İnovasyon
Aracıları
Amsterdam
Açık Veri
Kitle Kaynak Kullanımı
Hackathonlar
Uygulama Geliştirme Yarışmaları
Gömülü Değişim Aracıları
Ekonomi İşleri
Dairesi
Waag Topluluğu
Amsterdam İnovasyon
Motoru
Avrupa Kodu
Barcelona
Açık Veri
Hackathonlar
Uygulama Geliştirme Yarışmaları
Gömülü Değişim Aracıları
Kentsel Laboratuvarlar
Barselona Şehri
Bilgi Sistemleri
Ajansı
Barselona
Yaratıcılık
& İnovasyon
Departmanı
Dotopen
Bdigital
Avrupa Kodu
https://www.facebook.com/co
deeurope/
Boston
Açık Veri
Kitle Kaynak Kullanımı
Hackathonlar
Uygulama Geliştirme Yarışmaları
Gömülü Değişim Aracıları
Kent Hızlandırıcı
Belediye
Başkanlığı Yeni
Kent Mekaniği
Ofisi
Amerika Kodu
https://www.codeforamerica.o
rg/
Helsinki
Açık Veri
Kitle kaynak kullanımı
Hackathonlar
Uygulama Geliştirme Yarışmaları
Gömülü Değişim Aracıları
Helsinki
Ekonomik İşleri
Forum Virium
https://forumvirium.fi/
New York
Açık Veri
Kitle Kaynak Kullanımı
Hackathonlar
Uygulama Geliştirme Yarışmaları
Ekonomik
Kalkınma Şirketi
BT ve
Telekomünikasyo
n Bölümü
Meydan Okuma
https://devpost.com/
Philadelphia
Açık Veri
Kitle Kaynak Kullanımı
Hackathonlar
Uygulama Geliştirme Yarışmaları
Gömülü Değişim Aracıları
Kent Hızlandırıcı
Belediye
Başkanlığı Yeni
Kent Mekaniği
Ofisi
Philadelphia Kodu
https://technical.ly/project/cod
e-philly/
Kaynak: Almirall, E., Lee, M., & Majchrzak, A. (2014). Open innovation requires integrated
competition-community ecosystems: Lessons learned from civic open innovation. Business Horizons,
57(3), 393.
Tablo 1’de görüldüğü gibi altı farklı şehirde kullanılan sivil açık inovasyon
yaklaşımları benzerlik göstermektedir. Açık veri, kitle kaynak kullanımı,
hackathonlar, uygulama geliştirme yarışmaları, gömülü değişim aracıları ve kent
hızlandırıcıları olarak sıralanan yaklaşımlar farklı açık inovasyon aracıları ile
hayata geçirilmiştir. Tüm uygulamalarda teknoloji tabanlı çözümlerin
oluşturulmuş olması dikkat çeken önemli bir ortak noktadır.
4. Sonuç
Kamu sektöründe çeşitli açıklık girişimleri gözlensede açıklık ne kamu
otoritelerince tam anlamıyla uygulanmakta ne de vatandaşlar tarafından tamamen
kabul görmektedir. Kamu yöneticileri ortada sıkışmış durumdadır ve başarmak
için yeterli araçlara ve yönergelere sahip olmadıklarından açıklığa doğru değişimi
destekleyecek bir yol haritasına ihtiyaç duymaktadırlar.
48 Yücel, D. (2021). Open Innovation in the Public Sector
Chronéer ve Runardotter (2015)’e göre kontrol, istikrar ve verimlilik gibi
kriterlere dayalı olarak etkililiğe odaklanan bir kuruluşun açık, esnek ve yenilikçi
hale nasıl geleceği yaşanan temel ikilemi oluşturur. Ayrıca kamu otoritelerinin
artık vatandaşlarla daha yüksek düzeyde işbirliği yapması yani, açık hükümetin
demokratikleşme hedefi, kamu otoritelerinin üstesinden gelmesi gereken
karmaşıklığı artırmaktadır. Özetle, kamu yetkililerinin örgütsel roller, kiminle
işbirliği yapılacağı, bilgi ve bilginin nasıl paylaşılacağı gibi konularda
kuruluşlarının birçok bölümünü gözden geçirmesi gerekmektedir. Bu açıdan
inovasyonu ve açıklığı destekleyen bir organizasyon kültürünün nasıl
oluşturulacağı da hayati önem taşımaktadır.
Chesbrough ve diğ. (2011) kamuda açık inovasyon için üç önemli araç
önermektedir. Bunlar; (1) mümkün olan her yerde hükümet verilerinin
yayınlanmasını hızlandırma, (2) devlet alımlarında açık inovasyonu kullanma, (3)
hükümet için geliştirilen teknolojilerin ticari uygulamasını teşvik etme şeklinde
sıralanmaktadır.
Kamuda açık inovasyon son on yıllık dönemde hayata geçirilen farklı
uygulamalarla kendine uygulama alanı bulmuş olsa da hala emekleme
aşamasındadır. Barındırdığı fırsatlar ve sağlayacağı faydalar açısından, kamu
hizmetlerinin maliyetlerinin azaltılmasına önemli katkılar sağlayacak potansiyele
sahip olduğu, konu ile ilgili sınırlı sayıdaki çalışmada yapılan incelemelerden
anlaşılmaktadır.
Kaynakça
Almirall, E., Lee, M., ve Majchrzak, A. (2014). Open innovation requires integrated
competition-community ecosystems: Lessons learned from civic open
innovation. Business Horizons, 57(3), 391400.
https://doi.org/https://doi.org/10.1016/j.bushor. 2013.12.009
Bommert, B. (2010). Collaborative Innovation In The Public Sector. International
Public Management Review, 11 (1), 15-33.
Casprini, E. ve Di Minin, A. (2016). Sketching The New Frontiers Of Open
Innovation. İçinde Innovation Education Reloaded: Nurturing Skills for the
Future: the Open Innovation Handbook. Edt. Mantion, A. L., Nagel, A. P.,
Hafkesbrink, J., & Dąbrowska, 514-524. LUT Scientific and Expertise
Publications. https://books.google.com.tr/books?id=1 baiswEACAAJ
Chesbrough, H. (2003). Open Innovation: The New Imperative for Creating and
Profiting From Technology, Boston, Massachusetts: Harvard Business
School Press.
Chesbrough, H. (2011). The Era of Open Innovation, MITSloan Management
Review, Sloanselect Collection Winter 2011, 35-41.
Chesbrough, H., Vanhaverbeke, W., Lopez-Vega, H., ve Bakici, T. (2011). Open
innovation and public policy in Europe. In A research report
commissioned by: ESADE Business School & the Science I Business
Innovation Board AISBL.
Journal of Strategic Research in Social Science, 2021, 7 (2), 37-50. 49
Chronéer, D. ve Runardotter, M. (2015). Open Innovation in Public Authorities. In
Dilemmas 2015 Papers from the 18th Annual International Conference
Dilemmas for Human Services: Organizing, Designing and Managing.
Gassmann, O. ve Enkel, E. (2004). Towards a Theory of Open Innovation: Three
Core Process Archetypes, R&D Management Conference (RADMA) 2004,
Lissabon.
Kankanhalli, A., Zuiderwijk, A., ve Tayi, G. K. (2017). Open innovation in the public
sector: A research agenda. Government Information Quarterly, 34(1), 84
89. https://doi.org/https://doi.org/10.1016/j.giq.2016.12.002
Lee, S.M., Hwang, T. ve Choi, D. (2012). Open innovation in the public sector of
leading countries, Management Decision, Vol. 50 No. 1, pp. 147-162.
Mergel, I. (2018). Open innovation in the public sector: drivers and barriers for the
adoption of Challenge.gov, Public Management Review, 20:5, 726-745,
DOI: 10.1080/14719037.2017.1320044
Mu, R. ve Wang, H. (2020). A systematic literature review of open innovation in the
public sector: comparing barriers and governance strategies of digital and
non-digital open innovation, Public Management Review, Latest Articles,
1-23. DOI: 10.1080/ 14719037.2020.1838787
Munksgaard, K.B., Evald, M.R., Clarke, A.H. ve Nielsen, S.L. (2012). Open Innovation
in Public-Private Partnerships?. Ledelse & Erhvervsøkonomi, 77(2), 41-51.
Pedersen, K. (2018). The purpose of public sector open innovation. Conference
Proceedings Of European Conference on Digital Government, 25-26
October 2018, Santiago/Spain, 160-167.
Smith, G., ve Akram, A. (2017). Outbound Open Innovation in the Public Sector: The
Roles of Intermediaries. 4th Annual World Open Innovation Conference
(WOIC), December 13-15, 2017, San Francisco, USA.
Vanhaverbeke, W., Van de Vrande, V. ve Chesbrough, H. (2008). Understanding the
Advantages of Open Innovation Practices in Corporate Venturing in Terms
of Real Options, Creativity and Innovation Management, 17(4), 251258.
https://doi.org/10.1111/j.1467-8691.2008.00499.x
Vanhaverbeke, W., ve Roijakkers, N., (2014). “Open Innovation”, 1-7.
https://www.researchgate.net/publication/282236088_Open_Innovation
/stats.
Yang, Z. ve Kankanhalli, A. (2013). Innovation in Government Services: The Case of
Open Data. In: Dwivedi Y.K., Henriksen H.Z., Wastell D., De’ R. (eds) Grand
Successes and Failures in IT. Public and Private Sectors. TDIT 2013. IFIP
Advances in Information and Communication Technology, vol 402.
Springer, Berlin, Heidelberg. https://doi.org/10.1007/978-3-642-38862-
0_47
Zhang, N., Zhao, X., Zhang, Z., Meng, Q., ve Tan, H. (2017). What factors drive open
innovation in China’s public sector? A case study of official document
exchange via microblogging (ODEM) in Haining. Government Information
Quarterly, 34(1), 126133. https://doi.org/https://doi.org/10.1016/
j.giq.2016.11.002
ResearchGate has not been able to resolve any citations for this publication.
Article
Full-text available
Based on the PRISMA approach, this article presents a systematic review of how barriers and governance strategies are different between digital and non-digital open innovation (OI). The results show that relational barriers are more influential for non-digital OI, while capacity- and technical-related barriers are the main challenges for digital OI. Moreover, it finds that political commitment and employment of intermediaries are universal strategies for OI. Coercive and mandate strategies are effective only for inter-governmental OI. When citizens and private actors participate offline, strategies are often persuasive-oriented and stress relational governance; when they participate online, strategies focus on technical capacity building.
Conference Paper
Full-text available
Why do public sector organizations use open innovation (OI), and for which purposes does it makes sense from an e-government perspective? This research reviews the public sector OI literature and the applications of OI referred to by the papers. Many sources perceive OI as a way of making the public sector more open. The argument here is that OI is a way for public authorities to reach out and engage other organizations and citizens in initiatives that impact societal challenges related to resources in society that cannot be dealt with by public authorities in isolation. The research indicates that the primary purpose of public sector OI is to plan, innovate, develop, recruit, improve, maintain and optimize the exploitation of material and immaterial societal resources in domains (such as the transportation systems) outside public sector organizations. These resources are characterized by being only partially under the control of public authorities, but also by public sector authorities having large responsibilities and both political and economic interests in them.
Conference Paper
Full-text available
This paper examines how the public sector can use intermediaries to facilitate outbound open innovation (OI). Based on a qualitative analysis of three case studies in the public transport sector in Sweden, the paper describes how intermediaries can lower social and technical innovation barriers for both innovation seekers and external innovators. Drawing on this capability, four potential roles in outbound public sector OI are proposed: expanding the boundaries of innovation ecosystems; decreasing costs for distant search and data processing; fostering inter-organizational collaboration; and assisting innovation seekers in managing the innovation trajectory. The paper also discusses how these roles differ compared to those of intermediaries in private sector OI. In sum, the paper extends the knowledge of public sector OI practices, and increases the understanding of how intermediaries can be used to accelerate socially beneficial outbound OI.
Article
Full-text available
Online Open Innovation (OI) platforms like Challenge.gov are used to post public sector problem statements, collect and evaluate ideas submitted by citizens with the goal to increase government innovation. Using quantitative data extracted from contests posted to Challenge.gov and qualitative interviews with thirty-six public managers in fourteen federal departments contribute to the discovery and analysis of intra-, inter, and extra-organizational factors that drive or hinder the implementation of OI in the public sector. The analysis shows that system-inherent barriers hinder public sector organizations to adopt this procedural and technological innovation. However, when the mandate of the innovation policy aligns with the mission of the organization, it opens opportunities for change in innovation acquisition and standard operating procedures.
Conference Paper
Full-text available
Today openness is regarded the main driver to achieve organisational and societal growth. This openness will happen, it is believed, through the means of open data. There are high expectations of what the realization of open data will lead to, such as transparent democracy and administration, increased business competitiveness, new economic opportunities and help in tackling societal and environmental challenges. In this paper we explore and discuss the need for a roadmap to achieve openness in public authorities, as well as mechanisms of governance, and what is needed in order for a public authority to become innovative. We conclude that there is a range of issues that public authorities need to consider, if the openness initiative is to succeed, from how to redesign organisational roles, administrative tasks, control systems and decision making to organisational culture.
Conference Paper
Full-text available
Governments are initiating open data initiatives as a new approach where external stakeholders can play an increased role in the innovation of government services. This is unlike previous approaches of e-government service innovation where services are solely initiated and developed by the agencies themselves. However, despite public agencies actively promoting the use of their data by organizing events such as challenge competitions, the response from external stakeholders to leverage government data for innovative activities has been lacking. This raises the question about the reasons inhibiting the interest to innovate using open data. Yet, the existing literature points to a lack of understanding about external stakeholders’ willingness to innovate with the data provided. Motivated thus, this paper aims to identify the antecedents of the willingness of external stakeholders to innovate with open data. We propose the use of the case study methodology for this purpose.
Technical Report
Full-text available
Industrial innovation processes are becoming more open. The large, vertically integrated R&D laboratory systems of the 20th century are giving way to more vertically disintegrated networks of innovation that connect numerous companies into ecosystems. Since innovation policy ultimately rests on the activities and initiatives of the private sector, it is vital that policy follows this evolution.
Article
New models of innovation are emerging in the marketplace and these are rapidly replacing traditional corporate research labs as the sole source of new ideas, new technologies, and new practices. This trend is being fueled by the ready availability of venture capital, and more importantly, by the ubiquitous presence of information technologies (IT) that are enabling firms to identify and foster new ideas from a myriad of knowledge sources, which could be geographically dispersed. This de-centralized and un-directed form of innovation, referred to as “open innovation”, is gaining traction both in the private and public sectors. In this guest editorial for the Special Issue on Open Innovation in the Public Sector, we first explore the diverse issues that are engendered when implementing open innovation in the public sector, and the IT that can facilitate such initiatives. Next, we highlight the fundamental differences in terms of focus, aim, value, and external stakeholders of open innovation in the private vs. public sectors. Last, we describe an agenda for research on open innovation in the public sector based on trends and gaps in the literature as seen from papers that were submitted to this special issue. Specifically, we suggest several useful directions for future research including conducting domain-specific studies, examining the use of tools beyond social media, and expanding the existing set of research methods and theoretical foundations.
Article
Government transparency and information disclosure have received increasing attention from both academics and practitioners with the development of information technologies (ITs) and the Internet. Moreover, the popularity of social media applications has provided governments, especially governments in China and other developing countries, with new opportunities and challenges associated with the administrative shift toward open innovation. The official document exchange via microblogging (ODEM) of the Haining Bureau of Justice is a practical case of government open innovation in the social media context. Based on the ODEM case, this study uses the technology-organization-environment (TOE) framework to explore the factors that drive open innovation in China. We find that the support of top managers, the access and competence of IT personnel, and the regional economic and social environments are key determinants of the emergence of open innovation in the public sector.
Article
Open innovation has received substantial business attention as a means of providing firms in hyper-competitive environments with the ability to create a stream of new products and services. For open innovation, organizing external sources correctly is a critical capability; current literature suggests that external sources should be organized either as collaborative communities or as competitive markets. While firms have generally been slow to adopt open innovation, many cities in the U.S. and Europe have been quick to embrace it—providing needed field-based experience on how to organize external sources. Based on our examination of six cities opening their data for innovation, we found that while cities often started with one or the other approach to organizing their external sources, each approach was inadequate in ways that could potentially be addressed by the addition of the other approach. Thus, we conclude with an integrated approach in which the needs of the entire ecosystem of sources and supporters of innovation are organized to address both competitive and community needs.