ArticlePDF Available

Eczanelerde Çalışan Personelin Akılcı İlaç Uygulamalarındaki Tutumu: Kesitsel Çalışma Attitudes of Pharmacy Workers on Rational Drug Therapy: A Cross Sectional Survey

Authors:

Abstract

Aim:To assess the pharmacy workers’ role in rational drug therapy and to draw attention to the missing points.Methods:The questionnaire used in this study was mainly based on the questions included in the “Hospital Pharmacist Survey” prepared by the Turkish Medicines and Medical Devices Agency, Department of Rational Drug Use as well as previous literature. One hundred and eighty-two voluntary workers attended to face-to-face survey in Aydın/Efeler district.Results:Fifty-one-point-one percent of the workers had primary or secondary education; only 22.5% of them were bachelor of pharmacy. Thirty-eight-point-five percent stated not having enough time to attend in-service training. It was found that only, 45.8% of workers received training on “rational drug use”; and gave more information to patients. Although, 4 of 5 workers were not bachelor of pharmacy and all of them have not taken “rational drug use” education; it was determined that 71.3% of workers recommended medications to patients who come to the pharmacy for any reason.Conclusion:Pharmacy workers have taken a big responsibility at the last step of “rational drug use”. Although, they have not sufficient education, it is remarkable that they recommend medications to patients. Therefore, their training will contribute to rational drug use.
Özgün Araştırma / Original Article
339
DOI: 10.4274/haseki.galenos.2019.5224
Med Bull Haseki 2019;57:339-344
Eczanelerde Çalışan Personelin Akılcı İlaç
Uygulamalarındaki Tutumu: Kesitsel Çalışma
Attitudes of Pharmacy Workers on Rational Drug Therapy: A Cross Sectional
Survey
Öz
Amaç: Eczane çalışanlarının akılcı ilaç uygulamasında rolünü
değerlendirmek ve uygulamada eksik kalan noktalara dikkat
çekmek.
Yöntemler: Anket formu başlıca Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu
Akılcı İlaç Kullanımı Dairesinin ‘‘Hastane Eczacı Anketi’nde’’ yer
alan sorulara ve önceki çalışmalara dayanmaktadır. Aydın Efeler
ilçe merkezinde, 182 gönüllü eczane çalışanı yüz yüze görüşme
metoduyla çalışmaya katılmıştır.
Bulgular: Eczane çalışanları %51,1 oranında ilkokul, ortaokul
ve lise mezunudur, %22,5’i eczacılık lisans itimine sahiptir.
Çalışanların %38,5’i hizmet içi eğitimlere katılmamaktadır ve
bunun için zaman yetersizliğini öne sürmektedir. Akılcı ilaç eğitimi
aldığını belirtenler %45,8 olup, eğitim almış çalışanların eczaneye
başvuran kişilere daha fazla bilgi verdikleri görülmüştür. Ancak, her
beş kişiden dördünün eczacılık lisans eğitimi almamasına ve tüm
çalışanların akılcı ilaç kullanımı konusunda eğitimli olmamalarına
karşın, çalışanların %71,3’ünün, eczaneye herhangi bir sağlık
sorunu ile gelen kişilere ilaç önerisinde bulunduğu saptanmıştır.
Sonuç: Eczane çalışanları akılcı ilaç kullanımının son aşamasında
önemli bir sorumluluk üstlenmiştir. Eğitimlerinin yetersiz olmasına
rağmen, hastalara yüksek oranda ilaç önerisinde bulundukları
dikkat çekmektedir. Bundan dolayı, eczane çalışanlarının
eğitimleri bu konuya büyük katkı sağlayacaktır.
Anahtar Sözcükler: Akılcı ilaç kullanımı, eczacı, eczane
personeli, eğitim
Aim: To assess the pharmacy workers’ role in rational drug
therapy and to draw attention to the missing points.
Methods: The questionnaire used in this study was mainly based
on the questions included in the “Hospital Pharmacist Survey”
prepared by the Turkish Medicines and Medical Devices Agency,
Department of Rational Drug Use as well as previous literature.
One hundred and eighty-two voluntary workers attended to
face-to-face survey in Aydın/Efeler district.
Results: Fifty-one-point-one percent of the workers had primary
or secondary education; only 22.5% of them were bachelor
of pharmacy. Thirty-eight-point-five percent stated not having
enough time to attend in-service training. It was found that only,
45.8% of workers received training on “rational drug use”; and
gave more information to patients. Although, 4 of 5 workers
were not bachelor of pharmacy and all of them have not taken
“rational drug use” education; it was determined that 71.3% of
workers recommended medications to patients who come to the
pharmacy for any reason.
Conclusion: Pharmacy workers have taken a big responsibility
at the last step of “rational drug use”. Although, they have
not sufficient education, it is remarkable that they recommend
medications to patients. Therefore, their training will contribute
to rational drug use.
Keywords: Rational drug use, pharmacy, pharmacy workers,
teaching
Abs tract
Buket Demirci, Fatma Çilengir Ayhan*, Filiz Abacıgil*
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı, Aydın, Türkiye
*Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Aydın, Türkiye
©Copyright 2019 by The Medical Bulletin of
İstanbul Haseki Training and Research Hospital
The Medical Bulletin of Haseki published by Galenos Yayınevi.
©
Telif Hakkı 2019 İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Haseki Tıp Bülteni, Galenos Yayınevi tarafından yayınlanmıştır.
Yaz›flmaAdresi/AddressforCorrespondence: Buket Demirci, Aydın Adnan Menderes
Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı, Aydın, Türkiye
Tel.: +90 256 218 20 00 E-pos ta: drbuketdemirci@gmail.com
ORCID: orcid.org/0000-0002-3442-5061
GeliflTarihi/Received: 18 Mart 2019 KabulTarihi/Accepted: 04 Temmuz 2019
Buçalışma2017yılında19.Ulusal/1.UluslararasıHalkSağlığıKongresindeözetposter
bildiriolaraksunulmuştur.
Demirci ve ark. Eczane Personeli ve Akılcı İlaç Uygulaması
340
Giriş
Akılcı ilaç uygulaması için doğru tanının konması, tedavi
amaçlarının belirlenmesi, etkinliği kanıtlanmış güvenilir bir
tedavinin seçilmesi, hatasız bir reçetenin yazılması, hastaya
ilgili talimatların verilerek tedaviye başlanması ve tedavinin
takibi gerekir (1). Bu aşamaların birisinde eksiklik olması
tıbbi hata olarak tanımlanır, çünkü tedavinin etkinliği ve
güvenliği değişir; bu tıbbi hatalar hastane ortamında ya
da hastane dışında hastanın zarar görmesine ve önemli
oranda tedavi-ilaç harcamalarının artmasına yol açar (2).
Akılcı ilaç uygulamasında sorumluluk, devlete,
başlıca hekimler olmak üzere tüm sağlık alanında çalışan
personele ve hastaya düşmektedir (3). Dünya Sağlık
Örgütü (WHO) tarafından 1994 yılında yayınlanan “Guide
to Good Prescribing” adlı klavuz, 2000 yılında “İyi reçete
yazma kılavuzu” olarak Türkçeye çevrilerek, Türkiye’deki
akılcı ilaç uygulamalarına da hız verilmiştir (1). Toplumun
sağlığı yönünden, iyi eğitim almış bir hekim, hemşire,
eczacının rolü ve hekim-eczacı arasındaki birliğinin
önemi aşikardır. Buna ilaven, ülkemiz koşullarında ayaktan
ilaç uygulamalarında, sadece hekim, hemşire, ebe ve
eczacıların değil, eczanede çalışan tüm personelin önemli
bir rolü vardır. Şöyle ki, eczanelerin tüm yurtta yaygın
olarak bulunması sağlık ile ilgili sorunlarda hastaların en
kolay ulaştığı yerler olarak karşımıza çıkmaktadır. Ulaşım,
bekleme ve para sorunu olmadan sağlık problemini çözmek
isteyen hasta, kalabalık poliklinik ortamında zaman sorunu
yaşayan hekime göre, eczane çalışanlarını kendilerine
daha yakın hissetmektedir. Eczacılık lisans itimi yapsın
ya da yapmasın, tüm eczane çalışanları hastanın gözünde
aynıdır ve en mahrem sorular için bile danışmanlık talep
edilebilmektedir. Eczane çalışanlarının doktorun önerdiği
reçeteli ya da reçetesiz ilaçlar hakkında yeterli ve doğru
bilgiler vermesi, yan etkiler konusunda farkındalığının
olması, klinik-hasta eğitimi almadığını akılda tutarak ilaç
önermemesi, gerektiğinde hastayı hekime yönlendirmesi,
akılcı ilaç kullanımında tedavinin başarısını doğrudan
etkileyecek unsurlardır. “Eczane kaynaklı hata”ların olması
kabul edilemeyeceği gibi, “hasta kaynaklı” hataların
engellenmesinde de doğru bilgilendirme yapması gereken
eczane çalışanlarına önemli bir sorumluluk düşmektedir
(2,4,5).
Amerika’da tıbbi hataların engellenmesi için çalışmalar
1975 yılında başlamıştır, bunların daha kolay anlaşılabilir ve
değerlendirilebilir olmasından dola hastane tedavilerine
odaklanıldığı, hastaların ayaktan tedavisinde önemli olan
serbest eczane hatalarının tespitine yönelik çalışmaların
ise halen yetersiz olduğu belirtilmiştir (2). Bu çalışma ile
eczanelerde çalışan personelin akılcı ilaç uygulamalarındaki
tutumlarını belirleyerek, farkındalıklarını artırmayı, bu
konuda eksik kalan noktalara dikkat çekmeyi amaçladık.
Yöntemler
Çalışmamız kesitsel tipte anket çalışması olup, çalışma
evreni olarak, Aydın ili merkez ilçesi Efeler sınırları içerisinde
bulunan ve Aydın Eczacı Odasına kayıtlı olan eczaneler
seçilmiştir. Çalışmada örneklem seçimi yapılmamış,
Efeler ilçe sınırlarında yer alan tüm eczane çalışanlarına
ulaşılması planlanmıştır. İlgili etik kurul onayı Aydın
Adnan Menderes Üniversitesi Girişimsel Olmayan Klinik
Araştırmalar Etik Kurulu’ndan (onay no: 2016/936/21);
çalışma izni ise Türk Eczacıları Birliği 21. Bölge Aydın
Eczacı Odasından alınmıştır. Anket soruları Türkiye İlaç
ve Tıbbi Cihaz Kurumu Akılcı İlaç Kullanımı Dairesi’nin
‘‘Hastane Eczacı Anketi’’nde yer alan sorularından ve
literatür taraması ile bulunan kaynaklardan derlenerek
hazırlanmıştır. Ankette katılımcıların sosyo-demografik
özellikleri ve hastalara ilaçlar hakkında bilgi verme
durumlarını belirlemeye yönelik sorular yer almıştır.
Çalışma 1-30 Eylül 2016 tarihleri arasında, mesai
saatleri içinde yüz yüze görüşerek, Aydın Eczacı Odasına
kayıtlı toplam 102 eczanede, 18 yaş üzerinde ve gönüllü
olarak çalışmaya katılmayı kabul eden toplam 182 eczane
çalışanına ulaşılarak yapılmıştır.
İstatistikselAnaliz
Veriler SPSS (version21) istatistik paket programında,
tanımlayıcı istatistiklerden ortalama, standart sapma
ve yüzde kullanılarak analiz edilmiştir. Gruplar arası
karşılaştırmada ise ki-kare istatistik analizi yapılmıştır.
Bulgular
Sosyo-demograkBulgular
Araştırmaya toplam 182 katılımcı (%60,4 kalfa, %22,5
eczacı ve %17,1diğer teknik eleman) gönüllü olarak katıldı.
Katılımcıların %52,7’si kadın %47,3’ü erkek, yaş ortalaması
35,6±11,7 olarak saptandı. Eğitim düzeyi ise %3,3
ilkokul, %7,1 ortaokul, %40,7 lise, %37,4 lisans, %11,5
yüksek lisans olarak tespit edildi. Mesleki tecrübelerine
bakıldığında da 0-10 yıl %45,1; 11-20 yıl %34,1; 21-30 yıl
%9,9; 31-40 yıl %7,1; 41-46 yıl %2,2 olduğu görülmüştür.
İlaçBaşvurularıileİlgiliÖzellikler
Eczanelere günlük ortalama olarak 79 kişinin
başvurduğu ve başvuruların %34’ünün reçetesiz ilaç
başvurusu ile olduğu saptanmıştır. Eczane çalışanları,
ilaç ile ilgili bilgi almak için en sık bir bilgisayar yazılım
programına (%31, RxMediaPharma®) müracaat ederken,
bu başvuruları sırasıyla %13 internet, %11 meslektaş,
%9 prospektüs, %8 vademecum takip ediyordu (Şekil 1).
Katılımcıların %61,5’i meslek içi itimlere katılıyorken,
meslek içi eğitime katılmayan %38,5’lik grupta itime
katılmama nedeni %60 oranında vakit bulamamak olarak
belirtilmiştir.
Demirci ve ark. Eczane Personeli ve Akılcı İlaç Uygulaması
341
EczaneÇalışanlarının AkılcıİlaçKullanımıileİlgili
Tutumları
Akılcı ilaç kullanımı eğitimi alanların oranı %45,8
almayanların oranı ise %54,2 oranındadır. Eczacıların
%65’i, kalfaların %40,7’si, diğer çalışanların %38,7’si
akılcı ilaç eğitimi almıştır; araştırmaya katılanların mesleği
ve akılcı ilaç kullanımı eğitimi almaları arasındaki fark
istatistiksel olarak anlamlıdır (p=0,010). Akılcı ilaç kullanımı
eğitimi alanların %59,5’i bu eğitimi meslek içi eğitimlerden,
%20,3’ü lisans eğitiminden, %10,1’i bu konuda düzenlenen
özel bir kurstan, %6,3’ü Eczacı Odası ve Türk Eczacıları
Birliğinin düzenlediği eğitimlerden, %3,8’i kongrelerde
düzenlenen kurslardan aldığını belirtmiştir.
Eczane çalışanlarından “akılcı ilaç kullanımı hakkında
eğitim” almayanlar, hastaya ilacın adı, ilaca uyumun önemi,
eşdeğer ilaç, özel saklama koşulu gerektiren ilaçların
saklama koşulları, hazırlanması-uygulanması farklılık
gösteren ilaçlar, kullanılacak doz, günlük kullanım miktarı,
kullanım şekli, kullanım nedeni hakkında bilgi verme
konusunda, eğitim alanlara göre istatistiksel olarak anlamlı
fark göstermedi (p>0,05). Ancak akılcı ilaç kullanımı
eğitimlerine katılan eczane personeli, hastalara tedavinin
süresi, ilaç etkileşimleri, gıda etkileşimleri, ilacın yan etkileri
ve kontrendikasyonları hakkında bilgi verme konusunda
istatistiksel olarak anlamlı bir fark göstermişlerdir (p<0,05).
Akılcı ilaç kullanımı eğitimi alan ve almayan çalışanların,
hastaya ilaç hakkında bilgi verme durumları Tablo 1’de
verilmiştir.
Eczaneye herhangi bir sağlık sorunu ile gelen kişilere
çalışanların %71,3’ünün ilaç önerisinde bulunduğu tespit
edilmiştir. En çok önerilen ilaçlar %63,9 oranında
kesiciler olup; bunu vitaminler (%59,9), soğuk algınlığı
ilaçları (%48,4) ve merhemler (%43,4) takip etmektedir.
Eczane çalışanlarının en az önerdiği ilaçlar ise antibiyotikler
(%11,5) ve göz damlaları (%11,5)’dır (Şekil 2).
Eczane çalışanlarının %79,3’ü hatalı teknik işlemler
için hekimle iletişime geçmektedir. Hekimle iletişime
geçmeyenlerin (n=36) %64’ü böyle bir yetkilerinin
olmadığını düşünmektedir. İlaçlar ile ilgili beklenmedik
yan etkiler ile ilgili olarak da çalışanların %59,7’si bu güne
kadar hiç bildirim yapmamıştır. Bildirim yapan 71 eczane
çalışanı (%40,3) ortalama olarak kişi başı 2,66 advers etki
bildirimi yapmıştır. Advers etki bildirimi %45,3 oranla en sık
eczacı odasına yapılmaktadır.
Eczanelerde ilaçların saklama takibi %74,7 oranla belirli
aralıklarla sorumlu kişiler tarafından yapılmaktadır. Eczane
çalışanlarının %89,1’i formüle ilaç hazırlamaktadır.
Eczane çalışanlarının %93,5’i T.C. Gıda Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı’ndan ruhsatlı ürünlerin ilaçlardan
daha etkin olmadığını, %83,2’si bu ürünlerin ilaçlardan
daha pahalı olduğunu düşünmektedir. Eczane çalışanlarının
%71,8’i ithal ilaçların daha etkin olmadığını düşünmektedir.
Katılımcıların “Sizce akılcı ilaç kullanımı ile ilgili en büyük
sorun ne?’’ sorusuna cevaplarının başında, halkın itim
seviyesinin düşüklüğü gelmektedir. Ayrıca, hekim ve eczacı
tavsiyesi olmadan, halkın bilinçsizce ilaç tüketiminin çok
fazla ve bilgilendirilmelerinin eksik olduğu düşünülmektedir.
Bu sorunlara yönelik önerileri sorulduğunda; halkın
eğitimine yönelik çeşitli çalışmalar yapılması gerektiğini
belirtmişlerdir. Bunun için sosyal medya, yazılı ve görsel
medya, broşürler, afişler, kamu spotlarının kullanılması,
okullarda eğitim verilmesi önerilerinde bulunmuşlardır.
Hastaların kendi kendilerine ilaca başlamamaları, doktora
başvurmaları gerektiğini belirtmişlerdir. Sağlık çalışanlarının
düzenli hizmet içi eğitimleri almalarının ve organize
olmalarının gerektiğini beyan etmişlerdir.
Tartışma
Akılcı ilaç kullanımında, ilaç uygulama hataları hekim,
hemşire, üretici firma, eczane ve hasta kaynaklı olabilir
(2,3). Bu çalışmamızda sadece eczane kaynaklı hatalar
üzerine dikkat çekmek istedik.
Çalışma ortamlarında genellikle erkeklerin baskın
olduğu ülkemizde, eczanede mesai saatlerinde ulaşılan
Şekil1. Eczanelerde ilaç ile ilgili bilgi almak için başvurulan bilgi
kaynakları.
TEBRP: Türk Eczacıları Birliği web uygulaması Şekil2. Çalışanlar tarafından önerilen ilaçlar
Demirci ve ark. Eczane Personeli ve Akılcı İlaç Uygulaması
342
personelinin %52,7 oranında kadın olması, kadınların
bu alanda çalışmayı daha çok tercih etmesinden
kaynaklanabilir. Ankara’da hastane eczacıları ile yapılan
çalışmada kadın eczacı oranı %82,2, yaş ortalaması da
34 olarak bulunmuştur (6). İstanbul’da bir bölgede ise
eczacı kadın oranı %76,9 iken, yaş ortalaması 38,8 olarak
belirtilmiştir (5). Bizim çalışmamızda da 35,6 olarak tespit
edilen yaş ortalaması, kısmen genç yaşlarda bir grubun bu
meslekte yer aldığını göstermektedir.
Eğitim ile ilgili verileri incelediğimizde, mesai saatlerinde
ulaştığımız katılımcıların %48,9’u lisans ve lisansüstü
bitirmiş olduklarını ifade etmişlerdir; eczacı lisansı olanların
%22,5 olduğunu tespit ettiğimize göre, eczacılardan daha
büyük bir %26,4’lük kesim üniversite bitirmiş, eczacı
olmadığı halde, eczane çalışanı olarak bulunmaktadır.
İlkokul, ortaokul ve lise mezunu olan toplam eczane
çalışanı ise %51,1’dir. 2002 yılındaki İstanbul çalışmasında
eczacı kalfalarının %44,5 oranında ilkokul mezunu olduğu
saptanmıştır (5). Geçen yıllar içinde eczane çalışanlarının
mezun oldukları okul düzeyi artmış görülmektedir. Öte
taraftan, çalışmamızın sonuçlarına göre eczaneye mesai
saatlerinde bile gidildiğinde, hastaların çoğu zaman eczacı
dışındaki çalışanlar ile karşılaştığını söyleyebiliriz. Eczacıların
eczanesinde bulunmaması mesleki sorumluluğun suiistimal
edilmesidir (4). İstanbul bölgesinden bildirilen 2002 yılına
ait bir raporda da eczacıların %32’sinin eczanelerinde
bulunmadığı ve ilaç verenlerin ise sadece %40,5’inin eczacı
olduğu tespit edilmiştir (5).
Eczanelere günlük ortalama müracaat eden 79 kişinin
%34’ü reçetesiz ilaç almak için gelmektedir. 2002 yılında
bu oran İstanbul’da nerede ise yarı yarıya olarak ifade
edilmiştir (5). Mersin’de 2011 yılında yapılan bir çalışmada
da bu oran %31,1 olarak bildirilmiştir (7). Çalışmaya
katılanların sadece %22,5 oranında eczacı olduğunu
dikkate alırsak, çalışanların %71,3 ünün, eczaneye
herhangi bir sağlık sorunu ile gelen kişilere ilaç önerisinde
bulunduğunu söylemesi düşündürücüdür. Oysaki reçete
verme ve tedaviyi düzenleme yetkisi kanun ile tıp
doktorlarına ve diş hekimlerine aittir ve belli kısıtlamalar
dahilinde izin verilmektedir. Bulgularımızda, en çok %63,9
Tablo 1. Akılcı ilaç kullanımı eğitimi alan ve almayan çalışanların, hastaya ilaç hakkında bilgi verme durumları
AİK eğitimi alanlar AİK eğitimi almayanlar
n % n % χ2p
İlacınadıhakkındabilgivermedurumu Evet
Hayır
74
7
91,4
8,6
80
15
84,2
15,8
2,042 0,153
İlacındozuhakkındabilgivermedurumu Evet
Hayır
82
0
100
0
93
4
95,9
4,1
3,459 0,126
İlacıngünlükdozuhakkındabilgivermedurumu Evet
Hayır
82
0
100
0
96
1
99
1
0,850 1,00
İlacınkullanımşeklihakkındabilgivermedurumu Evet
Hayır
82
0
100
0
96
1
99
1
0,850 1,00
İlacınkullanımnedenihakkındabilgivermedurumu Evet
Hayır
70
9
88,6
11,4
80
17
82,5
17,5
1,301 0,254
İlacıntedavininsüresihakkındabilgivermedurumu Evet
Hayır
73
6
92,4
7,6
66
30
68,8
31,3
14,841 0,000
İlaçetkileşimlerihakkındabilgivermedurumu Evet
Hayır
76
5
93,8
6,2
71
24
74,7
25,3
11,578 0,001
İlacıngıdaetkileşimlerihakkındabilgivermedurumu Evet
Hayır
75
5
93,8
6,3
76
19
80
20
6,939 0,008
İlacınyanetkilerihakkındabilgivermedurumu Evet
Hayır
79
3
96,3
3,7
77
18
81,1
18,9
9,838 0,002
İlacınkontrendikasyonlarıhakkındabilgivermedurumu Evet
Hayır
64
15
81
19
61
34
64,2
35,8
6,019 0,014
İlacauyumunönemihakkındabilgivermedurumu Evet
Hayır
66
13
83,5
16,5
71
25
74
26
2,343 0,126
Eşdeğerilaçhakkındabilgivermedurumu Evet
Hayır
71
8
89,9
10,1
81
14
85,3
14,7
0,830 0,362
İlacınsaklamakoşullarıhakkındabilgivermedurumu Evet
Hayır
81
1
98,8
1,2
94
3
96,9
3,1
0,714 0,400
İlacınhazırlamaveuygulamasıhakkındabilgivermedurumu Evet
Hayır
81
0
100
0
92
4
95,8
4,2
3,453 0,126
AİK: Akılcı ilaç kullanımı, n: Sayı
Demirci ve ark. Eczane Personeli ve Akılcı İlaç Uygulaması
343
kesiciler önerilmekte, bunu vitaminler %59,9 soğuk
algınlığı ilaçları %48,4 ve merhemler %43,4 oranında takip
etmektedir. Bu arada, antibiyotiklerin ise en az önerilen
ilaç grubunda (%11,5) olduğu saptanmıştır. Mersin-2011
çalışmasında en sık reçetesiz alınan ilaçların sırasıyla ağrı
kesiciler, sonrasında antibiyotikler ve soğuk algınlığı ilaçları
olduğu bildirilmiştir (7). Sağlık Bakanlığı’nın 1 Nisan
2016’dan itibaren reçetesiz antibiyotik satışına yasak
getirmesinin, antibiyotik önermeyi ve reçetesiz tüketimini
engellemek yönünden etkin olduğu anlaşılmaktadır. En
çok önerilen ilaçlar ile ilgili birkaç örnek vermek gerekirse,
kesiciler, reçetesiz ilaç olarak (OTC) satılmalarına
rağmen, kolaylıkla hastanın gerçek tedavisini bozabilirler;
mide kanamasını tetiklemesi ve hipertansiyon ilaçlarının
etkisini azaltması beklenen başlıca yan etkileridir. Kortizon
kullanan hastada ya da yaşlılık gibi özel durumlarda
kullanımı dikkat edilmesi gereken tedavi kurallarını içerir.
Ülkemizde, geri ödeme sisteminin kapsamı daraltılarak
vitamin suistimali önlenmeye çalışılsa da maalesef pek çok
kişinin vitaminlere olan güveni yüksektir, hastalıklardan
korunmak için etkin olduğuna inanılmaktadır. 2018 yılında
yayınlanan bir meta-analize göre multivitaminlerin, C ve
D vitaminlerinin, beta-karoten, kalsiyum ve selenyumun
kalp hastalıkları, kalp krizi ve felç üzerinde koruyucu hiçbir
etkisi olmadığı sonucuna varılmıştır (8). Aslında, toplumda
gıdaların zenginleştirilmesi ve güçlendirilmesi WHO’nun
önerdiği şekilde yapılır ve sağlıklı bir kişinin ayrıca
multivitamin tableti almasına da gerek yoktur (9). Soğuk
algınlığı ilaçları içinde bulundurdukları sempatomimetik
aminler nedeniyle hipertansiyon yapma potansiyeline de
sahiptir ve anti-hipertansif ilaç kullanan hastanın ilacını
etkisiz kılabilirler. Unsal ve ark. (10) yapmış olduğu bir
araştırmaya göre de lokal olarak buruna uygulandıklarında
dahi, komşuluk yolu ile göz dokularına zarar vermektedir.
Örnekleri verilen bu ve benzeri akademik bilgi birikimlerine,
eczacılık lisans itimi almayan %77,5’lik eczane çalışanı
tarafından ulaşılabilmesi ve sonucunda hastaların “akılcı
ilaç uygulamaları” ilkelerine göre doğru yönlendirilmesi
mümkün değildir. Dahası, çalışanlar %38,5 oranında
meslek içi itimlere katılmadığını da belirtmiştir. Sadece
eczacılara uygulanan Ankara’dan bildirilen bir eğitim
anketinde meslek içi eğitimlere hiç katılmam diyenlerde bu
oran %22,8, nadiren katılırım diyenlerde %27,2; kongre ve
seminerlere hiç katılmayan %27,2, nadiren katılırım %33,6
olarak bildirilmiştir (11). 2005 yılında yapılan çalışmadan
günümüze kadar geçen sürede, eczacıların meslek içi
eğitimlerinde bir gelişim yakalanmadığını düşünmekteyiz.
Çalışanlar, ilaçlarla ilgili bilgi almak için %34 oranında
bilgisayardaki ilaç veri tabanına güvenirken; %13’ü
internetten baktıklarını, %11’i meslektaşlarına sorduğunu
söylemiştir. Bu cevapları biraz daha incelediğimizde, “akılcı
ilaç eğitimi” alanların oranı da (%45,8) almayanlara (%54,2)
göre daha düşüktür. “Akılcı İlaç itimi”nin eczacıların
bile sadece %65’ine ulaştırılabildiği, çalışmamızın dikkate
değer bir diğer önemli noktasıdır. Oysaki akılcı ilaç eğitimi
alanların, istatistiksel olarak daha iyi bir hizmet verdiği
de çalışmamızın sonucundan da çıkan bir gerçektir.
Eczacıların mesleksel hizmet içi eğitim eksikliği ve akılcı ilaç
konusundaki eksikliği, 2009 yılında yapılan bir toplantıda
da dile getirilmiş, mesleki sorunların çözümü için Türk
Eczacılar Birliği önderliğinde çalışmalara ihtiyaç olduğu
vurgulanmıştır (4). Bu çalışmamız ile de aslında yalnız
eczacıların değil tüm eczane personelinin eğitime olan
ihtiyacını göz önüne sermiş bulunmaktayız.
2004 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesi sınırları
içerisindeki hastane eczacılarında yapılan bir çalışmada
yan etkilerin raporlanma oranı %13 olarak belirtilmiştir
(6). Bizim çalışmamızda ise 71 eczane çalışanı %40,3
oranında advers etki bildiriminde bulunmuştur. Bu artış
çok olumlu bir bulgu olmakla beraber, yan etki bildirimi
konusunda eczane çalışanlarına verilen eğitimin artırılması
gerektiğini düşünmekteyiz. “Advers ilaç etkisi”nin, “hatalı
ilaç uygulaması”ndan ayırımı iyi bir eğitim ile sağlanabilir.
T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu
Farmakovijilans Merkezi’nde (TÜFAM) sağlık personelinin
farmakovijilans konusunda bilinçlenmesi ve advers
reaksiyon bildirimini teşvik etmek için çalışmaktadır, her
ilde sağlık müdür yardımcısı il sorumlusu olarak görev
yapar ve her irtibat noktasında ilgili kişilerin seçildiğini
denetler. Bildirimler “TÜFAM Bildirim Formu” doldurularak
15 gün içinde yapılır. 2012 Aralık ayından beride internet
ortamından hastalar tarafından bildirime izin verecek
şekilde elektronik ortam düzenlenmiştir (12). Çalışmamızda
advers etki bildiriminin eczane çalışanları tarafından en sık
%45,3 oranında eczacı odasına yapıldığı bildirilmiştir.
Sevindirici olarak bulduğumuz bir konu ise toplumda
ithal edilen, pahalı olan ilaçların daha iyi olduğu, gıda
takviyelerin çok etkili olduğu şeklindeki günden güne
artan yanlış inanışlara karşı, eczane çalışanlarının farklı
düşündüğünün saptanmasıdır. Şöyle ki, %93,5’i T.C. Gıda
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından ruhsatlı ürünlerin
ilaçlardan daha etkin olmadığını, %83,2’i bu ürünlerin
ilaçlardan daha pahalı olduğunu, %71,8’i ithal ilaçların
daha etkin olmadığını düşünmektedir. Gerçekten de
fiyatlarına, üretildikleri ülkeye, yapılan reklamlara ve
kulaktan kulağa yayılan söylentilere göre kullanılan ilaçlar
hakkında karar verilmemelidir.
ÇalışmanınKısıtlılıkları
Akılcı ilaç uygulaması konusunda yaptığımız bu
çalışmadan elde edilen veriler beyana dayalıdır. Hastalara
verilen bilgilerin doğruluğunu değerlendirecek bir
“test” ise sınav anlamına geleceğinden, bulunduğumuz
konumda ölçme-değerlendirme yapacak hukuki hakkımız
olmamasından dolayı uygulanamamıştır. Ayrıca bu
Demirci ve ark. Eczane Personeli ve Akılcı İlaç Uygulaması
344
konudaki çalışmaların daha çok diğer sağlık personeli
üzerine yoğunlaşmış olması, eczane çalışanları konusunda
güncel makalelerin olmaması nedeniyle tartışmamız diğer
bölge çalışanlarının durumu ile karşılaştırılamamıştır.
Sonuç
Akılcı olmayan ilaç kullanımı günümüz dünyasının önemli
sorunları arasındadır. Mesai saatleri içinde ulaşılan çoğu
eczane çalışanı üniversite mezunu olsa bile, eczacı değildir.
%38,5 oranında hizmet içi eğitimlere katılmamaktadır.
“Akılcı ilaç eğitimleri” eczacılık lisans itimi alanların
sadece %65’ine ulaşabilmiştir. İlaç ile ilgili bilgi almak
için “doktora sorarım” “bir tıbbi farmakoloji kitabından
yararlanırım” diye cevap verenlerin sayısı oldukça düşüktür.
Buna rağmen %71,3’ü hastaya ilaç önermektedir. Bu
sorunların çözülmesinde pek çok eczane çalışanının ortak
görüşü meslek içi eğitimlerin ve denetimlerin artırılması
olarak ifade edilmiştir. Nitekim bu çalışmada da akılcı ilaç
eğitimi almış çalışanlarda akılcı ilaç konusunda farkındalık
daha yüksek bulunmuş, eczaneye başvuran kişilere ilaçların
kullanımı ve tüketimi konusunda daha fazla bilgi verdikleri
görülmüştür. Akılcı ilaç kullanımını artırabilmek için; Sağlık
Bakanlığı denetimi altında eczacı yanında çalışan kişilerin,
belli itim seviyesinde olmaları, belli aralıklarla sınav
yapılarak yeterliliklerinin değerlendirilmesi, halkı uygun
şekilde eğitebilecek kadar iyi bir itim almalarının halk
sağlığı açısından gerekli olduğunu düşünmekteyiz.
Teşekkür
Çalışmanın yapıldığı tarihlerde Halk Sağlığı eğitimi
alan, anket uygulamasına katkıları olan tıp öğrencilerimize
teşekkür ederiz.
YazarlıkKatkıları
Konsept: B.D., F.A. Dizayn: B.D., F.A. Veri Toplama veya
İşleme: F.Ç.A, F.A. Analiz veya Yorumlama: F.Ç.A, F.A., B.D.
Literatür Arama: F.Ç.A., F.A., B.D. Yazan: B.D.
Çıkar Çatışması: Yazarlar bu makale ile ilgili olarak
herhangi bir çıkar çatışması bildirmemiştir.
Finansal Destek: Çalışmamız için hiçbir kurum ya da
kişiden finansal destek alınmamıştır.
Kaynaklar
1. İskit AB. Akılcı ilaç kullanımı. STED 2016;15:4-5.
2. Hong K, Hong YD, Cooke CE. Medication errors in community
pharmacies: The need for commitment, transparency, and
research. Res Social Adm Pharm 2019;15:823-6.
3. Uzun Ş, Arslan F. İlaç Uygulama Hataları. Türkiye Klinikleri J
Med Sci 2008;28:217-22.
4. Akıcı A, Alp Fİ, Dülger GA, ve ark. Serbest Eczanelerde İlaç
Sunumu Sürecinde Karşılaşılan Sorunlar: Akılcı İlaç Kullanımı
Yönünden Değerlendirme. Hacettepe Üniversitesi Eczacılık
Fakültesi Dergisi 2009;29:75-80.
5. Toklu HZ, Akici A, Oktay S, et al. The pharmacy practice of
community pharmacists in Turkey. Marmara Pharmaceutical
Journal 2010;14:53-60
6. Demir M, Yeğenoglu S. Ankara’daki Hastane Eczanelerinde
Hizmet Veren Eczacıların Durumlarınının Mesleki Perspektiften
Değerlendirilmesi. Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi
Dergisi 2005;25:11-21.
7. Yapıcı G, Balıkçı S, Uğur Ö. Birinci basamak sağlık kuruluşuna
başvuranların ilaç kullanımı konusundaki tutum ve davranışları.
Dicle Tıp Dergisi 2011;38:458-65.
8. Jenkins DJA, Spence JD, Giovannucci EL, et al. Supplemental
Vitamins and Minerals for CVD Prevention and Treatment.J
Am Coll Cardiol 2018;5;71:2570-84.
9. Kahyaoğlu F, Demirci B. Zenginleştirilmiş ve güçlendirilmiş
gıdaların sağlık üzerine önemi ve çeşitli ülkelerde uygulanması
(The importance of enriched and fortified foods on health and
practices in some countries). Bozok Tıp Dergisi 22019;9:164-
69.
10. Unsal AIA, Basal Y, Birincioglu S, et al. Ophthalmic adverse
effects of nasal decongestants on an experimental rat model.
Arq Bras Oftalmol 2018;81:53-8.
11. Eraslan ZB, Şar S. Sürekli Mesleki Eğitimin Serbest Eczacılıkta
Önemi Üzerinde Bir Çalışma. Ankara Ecz Fak Derg
2005;34:263-85.
12. T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu
farmakovijilans irtibat noktası standart çalışma yöntemi
esasları 03.02.2015 klavuzu.
... In a study evaluating the RUM physician parameter on this subject and evaluating Inappropriate Antibiotic use in COPD exacerbations, it was observed that most pulmonologists tend to prescribe antibiotics for COPD exacerbations according to the defined GOLD (Chest Diseases COPD diagnosis and treatment guideline) criteria. However, it has been found that some physicians prefer to prescribe antibiotics on their own regardless of the GOLD criteria (19)(20)(21). In another study in which the physician parameter in the RUM was evaluated, researcher assistant physicians working in the Faculty of Medicine Hospital were evaluated. ...
... In this regard, individuals, patients, physicians, health policies, pharmacists and pharmaceutical companies approach and practices are effective in the society. Limiting the use of non-prescription antibiotics, restricting the use of some medicines without a related branch report, and limiting the medicines intake by calculating the usage dose according to the duration were useful practices (21)(22)(23)(24). ...
Research
Full-text available
Rational Drug Use (RUD), which aims to use drugs, when necessary, in the appropriate amount and in an appropriate way, is required from the physician with the rational choice of drugs and prescribing; health policies cover a process that includes other individuals in the society, pharmacists, healthcare professionals and consists of many steps, from the conscious and correct consumption of drugs to the patient. In determining RUD, it is important to reveal the knowledge and behavioral characteristics of individuals at these stages. Irrational drug use is one of the major health problems in developing countries, including our country. In our study, it was aimed to evaluate the patient parameter in RUD. For this purpose, it was tried to determine the knowledge and behaviors of the patients who applied to Chest Diseases outpatient clinic for any reason. This descriptive study was carried out with 163 volunteers who applied to the 3rd Stage Health Institution Chest Diseases Policlinic due to any respiratory symptoms. The data were obtained by face-to-face descriptive questionnaire. The questionnaire consisted of 16 questions about the sociodemographic characteristics of the patients and their knowledge and behavior regarding drug use. The response rates and compliance with the RUD were evaluated. According to the analysis results, most of the patients were between the ages of 51-64 and primary school graduates (n = 71, 43.6%). The number of female patients was 80 (49.1%) and the number of male patients was 83 (50.9%), and the distribution of patients was found to be similar in terms of gender. 33.1% of the patients prescribed medication and kept them at home without being sick, thinking that it might be necessary, and most of these drugs were pain relievers (29.4%). Only 10.4% were taking medication or demanding a prescription from their doctor with the advice of their neighbors and / or relatives. 11.1% of them used antibiotics on their own, without being examined due to complaints such as flu, cold, and cold. In our study, the characteristics of knowledge and behavior in accordance with RUD were determined to the patient who applied to the chest diseases outpatient clinic. Rational drug use is very important in terms of preventing unnecessary national expense, side effects, adverse effects, and decreasing mortality and morbidity. In order to raise the awareness of individuals on drug use in the society; Health policy, healthcare professionals, media and educators have important responsibilities.
Article
Full-text available
Amaç: Geçmişte ve günümüzde halk sağlığı sorunlarının çoğunun altında doğru beslenememe yatmaktadır. Bu sorunların çözümü için bireysel ve toplumsal önlemler alınması gerekmektedir. Toplumsal düzeyde alınan önlemler ulusal ya da uluslar arası platformlarda farklılık gösterebilmektedir. Alınan uluslararası önlemler arasında, özellikle anne sütü ile beslenme sıklığının artırılması örnek verilebilir. Bunu takiben, beslenme eğitimi programları, beslenme açısından riskli ve duyarlı olan gruplara yönelik özel eğitim ve müdahale programlarının yaygınlaştırılması ile toplumda görülme sıklığı yüksek olan beslenme sorunlarının çözümü için besin zenginleştirilmesi ya da besin güçlendirilmesi uygulamaları da yer almaktadır. Besin zenginleştirme ve güçlendirme işlemleri FDA (Gıda ve İlaç İdaresi) tarafından kontrol altında uygulanmakta olup 1900’ lü yıllarda başlamıştır; bu yıllarda ilk olarak eklenen besin öğelerinin başında iyot (tuz) ve D vitamini (süt) gelmektedir. Derlememizde, tüm dünyada yaygın olarak uygulanan besin zenginleştirme ve güçlendirme işlemlerinin önemi ve uygulama yollarının bazı örneklerle gösterimi amaçlanmıştır. Metod ve Sonuç: WHO (Dünya Sağlık Örgütü), Pubmed, Sağlık Bakanlığı, gibi bilimsel sitelere ulaşılarak, “fortified”, “enriched”, “food”, ‘‘micronutrients’’, ‘‘supplement’’, ‘‘fortified bread’’, “gıda takviyeleri”, ‘‘zenginleştirilmiş gıda’’ kelimeleri ile konu hakkındaki raporlara ve bilimsel literatürlere ulaşılmıştır. Bu doğrultuda günümüzde uygulanan, sağlığa olumlu etkisi için gıdalara eklenebilecek Destek/Katkı maddelerinin beklenen faydası ve ülkelere göre kanunla düzenlenen Destek/Katkı maddeleri tablolar halinde hazırlanmıştır. Tartışma: Bu tür uygulamalar, koruyucu hekimlik yönünden oldukça önemlidir. Böylece, önlenebilecek hastalıklar engellenerek daha sağlıklı bir toplum yaratılmaya çalışılır. Pek çok ülkede devlet tarafından kontrol edilir ve hatta uygulama zorunluluğu vardır. Kontrol edilmediğinde, yetersiz ilave sağlık otoritelerini yanıltabilir. Öte taraftan, gıdalarımıza yeterince katıldığı halde, toplumda hali hazırda mevcut sorun olan vitamin/mineral suiistimali ile birlikte fazla mineral/vitamin maruziyetine neden olabilir. Alkol ve şeker gibi zararlı olabilecek maddedeler vitamin takviyesi, toplum algısını bozarak, bu ürünlerin artık zaralı olmadığı konusunda inanç geliştirebilir. Bu derlemenin, ülkemizde besin güçlendirme ve zenginleştirme çalışmaları ile diğer ülkelerin karşılaştırılmasına fayda sağlayacağını düşünmekteyiz.
Article
Full-text available
The authors identified individual randomized controlled trials from previous meta-analyses and additional searches, and then performed meta-analyses on cardiovascular disease outcomes and all-cause mortality. The authors assessed publications from 2012, both before and including the U.S. Preventive Service Task Force review. Their systematic reviews and meta-analyses showed generally moderate- or low-quality evidence for preventive benefits (folic acid for total cardiovascular disease, folic acid and B-vitamins for stroke), no effect (multivitamins, vitamins C, D, β-carotene, calcium, and selenium), or increased risk (antioxidant mixtures and niacin [with a statin] for all-cause mortality). Conclusive evidence for the benefit of any supplement across all dietary backgrounds (including deficiency and sufficiency) was not demonstrated; therefore, any benefits seen must be balanced against possible risks.
Article
Full-text available
Purpose: To investigate the potential effects of chronic exposure to a nasal decongestant and its excipients on ocular tissues using an experimental rat model. Methods: Sixty adult male Wistar rats were randomized into six groups. The first two groups were control (serum physiologic) and Otrivine® groups. The remaining four groups received the Otrivine excipients xylometazoline, benzalkonium chloride, sorbitol, and ethylene diamine tetra acetic acid. Medications were applied into both nostrils twice a day for 8 weeks. Before the rats were sacrificed, epithelial staining, the Schirmer test, and intraocular pressure measurements were performed under ketamine/xylasine anesthesia (50 and 5 mg/kg, respectively). Results: Epithelial defects and dry eye were common findings in all study groups. Cataracts developed in two cases clinically. Histopathological evaluation revealed many different pathological alterations in all parts of the ocular tissues such as corneal edema, polypoid proliferation and hyalinization of the vessel wall, cystic formation of the lens, retinal nerve fiber layer degeneration, and corpora amylacea formation of the lacrimal gland. Conclusions: Prolonged usage of the nasal decongestant xylometazoline and its excipients may cause ophthalmic problems such as dry eyes, corneal edema, cataracts, retinal nerve fiber layer, and vascular damage in rats. Although these results were obtained from experimental animals, ophthalmologists should keep in mind the potential ophthalmic adverse effects of this medicine and/or its excipients and exercise caution with drugs containing xylometazoline, ethylene diamine tetra acetic acid, benzalkonium chloride and sorbitol for patients with underlying ocular problems.
Article
Full-text available
Giriş İlaç endüstrisindeki teknolojik gelişmelere bağlı olarak eczacının tüm dünyadaki rolü "ilaç merkezli" bir konumdan "hasta merkezli (odaklı)" bir konuma doğru hızla değişmektedir 1 . Bu değişim eczacılara hastalarına ilaç ve tedavileri hakkında daha ayrıntılı bilgiler vermelerini de kapsayan yeni sorumluluklar yüklemektedir 1, 2 . Ülkemizde Türk Eczacılar Birliği'ne kayıtlı olan eczacıların %82'si eczane açmaktadır 3 . Türkiye'de sağlık harcamalarının önemli kısmını ilaç harcamaları oluşturmaktadır 4 . Ülke-mizde yatan ve ayakta tedavi gören hastalara yazılan reçeteler göz önüne alındığında hastalara ilaç sunumunun esas olarak eczanelerde serbest eczacılar tarafından yapıldığı bilinmektedir 5 . Reçeteye yazılan ilaçların, Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dergisi Cilt 29 / Sayı 1 / Ocak 2009 / ss.. 75-80
Article
Medication errors place a serious medical and economic burden on the United States (U.S.) healthcare system. Since 1975, government health agencies and non-profit organizations in the U.S., such as the Agency for Healthcare Research and Quality (AHRQ), the Institute of Medicine (IOM), and the Joint Commission, have undertaken initiatives intended to reduce medication errors, and there has been noteworthy progress in inpatient settings. However, there have been fewer advances in settings outside the hospital such as community pharmacies, where 4 billion prescriptions were dispensed to patients in 2017. There are limited information and research on community pharmacies’ involvement in reducing and preventing medication errors. Most published studies on medication errors in community pharmacy settings are cross-sectional in design and often limited by geography, such that each study describes a single geographic region, i.e., one or a few practices in a single city or state within the U.S. An attempt to gain additional insight on how medication errors are managed was met with the inability of many pharmacy corporations to provide meaningful information. In order to reduce medication errors, improvement strategies such as transparency and bi-directional communication between pharmacists and patients are needed. Pharmacists are required by law to counsel patients, and research has shown that counseling can assist with detecting medication errors. Community pharmacies play a significant role in the U.S. healthcare system, but their efforts to reduce medication errors are not well known. By improving transparency in quality assurance processes and promoting patient engagement to improve patient safety, community pharmacies have the potential to play a more active role in reducing medication errors and safeguarding patients from harm.
  • A B İskit
İskit AB. Akılcı ilaç kullanımı. STED 2016;15:4-5.
  • Ş Uzun
  • F Arslan
  • İlaç Uygulama
  • Hataları
Uzun Ş, Arslan F. İlaç Uygulama Hataları. Türkiye Klinikleri J Med Sci 2008;28:217-22.
daki Hastane Eczanelerinde Hizmet Veren Eczacıların Durumlarınının Mesleki Perspektiften Değerlendirilmesi
  • M Demir
  • Yeğenoglu S Ankara
Demir M, Yeğenoglu S. Ankara'daki Hastane Eczanelerinde Hizmet Veren Eczacıların Durumlarınının Mesleki Perspektiften Değerlendirilmesi. Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dergisi 2005;25:11-21.
Birinci basamak sağlık kuruluşuna başvuranların ilaç kullanımı konusundaki tutum ve davranışları
  • G Yapıcı
  • S Balıkçı
  • Ö Uğur
Yapıcı G, Balıkçı S, Uğur Ö. Birinci basamak sağlık kuruluşuna başvuranların ilaç kullanımı konusundaki tutum ve davranışları. Dicle Tıp Dergisi 2011;38:458-65.