Figure 6 - uploaded by Alpaslan Aliağaoğlu
Content may be subject to copyright.
Location map of Balıkesir City
Source publication
Şehirler çeşitli hizmetlerin sunulduğu yerleşmelerdir. Bu hizmetlerden bir tanesi de şehirlerde gelişmiş olan ekonomik faaliyetlerden olan turizme bağlı olarak ortaya çıkan konaklama hizmetleridir. Oteller konaklama hizmetlerinin bir parçası konumunda bulunmaktadır. Oteller şehir içinde gelişigüzel dağılmazlar. Otellerin yerseçimini etkileyen farkl...
Citations
... İnsanların belirli bir mekânda yaşamaları ve bu mekânda suç oluşumu görülmesi de suç olayını coğrafyanın inceleme konusu yapmaktadır (Karakaş, 2004: 20). Suç coğrafyası kavramı Aliağaoğlu (2007) tarafından, "Suçlu davranışlarının mekânsal özelliklerinin araştırılmasıdır." şeklinde tanımlanmıştır. ...
... Ancak gelişmiş teknolojik yöntem ve teknikler günümüzdeki analiz kabiliyetini artırmış, çalışmaları ileri bir seviyeye taşımıştır. Yaptığımız çalışmanın da temelini oluşturan, suç coğrafyası alanında suç incelemesi üzerine kurulu araştırmalar, suçun işlendiği yer ile yoğunlaştığı alanları ön plana çıkararak arazi kullanımı ve suç ilişkisine vurgu yapmaktadır (Karakaş, 2004(Karakaş, , 2006(Karakaş, , 2013Aliağaoğlu & Aladdinoğlu, 2005;Aliağaoğlu, 2007;Gürbüz & Karabulut, 2007Uzun & Aliağaoğlu, 2009;Günal & Şahinalp, 2009;Aksak & Çalışkan, 2010). ...
... Çünkü şehirsel alanlar nüfus toplanması görülen, yabancılaşmanın daha kolay sokulduğu, fonksiyonel çeşitlilik bulunan ve daha güvensiz mekânları barındıran yerleşmelerdir. Şehirsel alanlara dair daha geniş bir literatürde, ülke genelini konu edinen (Yılmaz & Ergün, 2006;Sargın & Temurçin, 2009, 2011, il bazında genel suç konulu (Göksu, 2003;Yılmaz & Ergün, 2005;Karakaş, 2006;Belibağlı, 2008;Aksak, 2009;Karadeniz, 2020), il bazında özel suç konulu (Karakaş, 2004;Günal & Şahinalp, 2009;Gürbüz & Karabulut, 2007;Gürbüz vd., 2013), il bazında mala karşı suç konulu (Aliağaoğlu, 2007;Uzun & Aliağaoğlu, 2009;Bilecik İli Kırsalında Suç Olaylarının Zaman ve Mekâna Göre Dağılımı (2010- Aksak & Çalışkan, 2010;Uğur, 2013), il bazında kişiye karşı suç konulu (Çildam, 2019) ve ilçe bazında yürütülen (Çildam, 2011;Akça & Taş, 2012;Akça, 2014;Aliağaoğlu & Çildam, 2016;Hepdeniz vd., 2015;Atış & Ünsal, 2020) suç çalışmaları bulunmaktadır. Daha az çalışma konusu olan kırsal alanlara dair ise genel derleme tarzında (Temurçin & Yakar, 2013), ilçe bazında genel suç (Özçelik, 2006;Yıltırak, 2010;Atik, 2014;Sarıtarla, 2016;Uluç, 2019) ve özel suç konulu (Karakaş & Sarıtarla, 2016) ...
Fighting against crime; it is possible by being changeable like him to recognize and keep up with it. Because the most important obstacle to rural development is crime. Crime is a dynamic phenomenon that is tried to be understood by various branches of science as a problem of both urban and rural areas with its unlimited structure and different features, and the "Geography of Crime" is a dynamic phenomenon that creates a research area with its spatial interaction and temporal dimension as an area of interest. In order to explain the spatial and temporal (year, month, season, day and hour) distribution of crime in the rural areas of Bilecik, the data of the study were compiled from the annual gendarmerie rural crime records between 2010-2019 (10) years, digitized and visualized with the use of GIS systems. Revealing the distribution characteristics of the crime increases the effectiveness of the conflict. For this reason, the general distribution characteristics of public order crimes and its subcategories such as crimes against people and property, as the classification of crimes that most affect the social structure in the rural areas of Bilecik, have been discussed, and it has been determined that the crimes vary in spatial and temporal dimensions according to the type. With this study, a general reference guide to law enforcement was created.
... Tüm bunlardan kaynağını alan suç coğrafyası ise suç ve suçluluğun mekâna bağlı açıklamasını yapan, beşeri coğrafyanın gelişmekte olan bir koludur. Daha basit biçimde tanımlamak gerekirse suç coğrafyası, suçlu davranışlarının mekânsal özelliklerinin araştırılmasıdır (Aliağaoğlu, 2007). Suç coğrafyası alt alanı suçluluğun dünya halkları bazında dağılımını kendine konu edinmektedir. ...
... Doğal coğrafi özellikler mekânı oluşturan elemanlardır. Çok sayıda bileşene sahip olan doğal faktörleri, yeryüzü şekilleri, iklim ve diğer coğrafi özellikler olarak sıralamak mümkündür (Taş & Akça, 2015, Aliağaoğlu, 2007. Genel bir ifadeyle, dünyada suç oranları coğrafi şartlardaki dengesizliklerle doğru orantılı görünmektedir. ...
Literatür değerlendirmeleri bilimsel araştırmaların temel yapıtaşlarından olup, ele alınacak konuyla ilgili daha önce ortaya konmuş görüşlere bir çerçeve sunmaktadırlar. Bunlar, araştırmalarda genellikle bölüm bazında bulunabildiği gibi başlı başına bir yayın niteliği de taşıyabilmektedirler. Çalışmada, Türkiye’de suç coğrafyası alanında yapılmış yayınlar ayrıntılı şekilde incelenerek coğrafya literatüründe herhangi bir değerlendirmenin mevcut olmadığı alt dallardan bir tanesine yönelik yazınsal boşluğun daha doldurulması amaçlanmıştır. Ayrıca suç coğrafyası alanında yapılmış yayınların hangi konu alanlarına eğildiğinin belirlenmesi ve hangi suç tiplerine daha fazla yoğunlaşıldığının tespiti de hedeflenmiştir. Çalışmalara yönelik belli başlı sayısal ve niteliksel veriler tablo ve grafikler kullanılarak sunulmuş, bilhassa Türkiye’de suçun mekânsal analizine ilişkin araştırmalara konu olan iller harita üzerinde gösterilmiştir. Literatürün incelenmesi sonucunda, dikkat çeken boşluklar ve başta spesifik vakalar olmak üzere üzerinde daha çok çalışılması gereken suç tiplerine ilişkin önerilerde bulunulmuştur.
... Günümüzde coğrafya disiplinine mensup araştırmacılar, genellikle güncel suçlarla ilgili çeşitli çalışmalar gerçekleştirmektedir. Türkiye' de suç coğrafyasıyla ilgili çalışmalar oldukça yeni ve sınırlı olmakla birlikte Aliağaoğlu ve Alaeddinoğlu (2005), Karakaş (2006), Aliağaoğlu (2007), Uzun (2008, Sargın ve Temurçin (2009), Çalışkan ve Aksak (2010), Yılmaz ve Ergün (2005), suçların mekânsal alanlarla ilişkilerini ortaya koyan güncel çalışmalar olarak belirtilebilir (Aliağaoğlu vd., 2016). Geçmiş dönemlerdeki suçlarla ilgili çalışmalar ise tarihçiler tarafından tarihi yöntem ve teknikler kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Tarihçiler bu bağlamda Osmanlı Devleti'ni derinden etkileyen, tarihi süreçte önem arz eden suçlar üzerinde durmuşlar ve XVI. ...
Crime has affected many areas of the today's and past's societies and states in terms of social, economic, political and psychological fields. There are some differences in the value judgments of the society in terms of the way the states view crime and the criminal and the punishments imposed on crime. The crime phenomenon, which is handled by different disciplines, is one of the important research topics in the geography. In addition to contemporary crimes, it is important to investigate historical crimes and their spatiality. Within the scope of this study, transcription of the number of 5 Mühimme defter, which contains the decisions taken by the Court and approved by the sultan, was used as the main source. In the study, the crime that occurred in the Ottoman Anatolia between 1565 and 1566, the criminal, the places where the crime was committed, the distribution of the crime and the nature of the crime were evaluated. Activities of bandit and suhte groups in the mentioned period; It has been determined that things such as roadblocking, killing, robbery, house raid and rebellion of various tribes took place. The penalties for crimes were generally prison and exile sentences. The fact that these punishments were not dissuasive and that the bandit thrown in prison found a way and escaped from prison led to insufficiency in preventing crimes.
Suç günümüzde ve geçmişte toplumları ve devletleri sosyal, ekonomik, siyasi, psikolojik vb. birçok alanda etkilemiştir. Toplumun değer yargıları devletlerin suç ve suçluya bakış tarzı ve suça verilen cezalar bakımından birtakım farklılar söz konusu olabilmektedir. Farklı disiplinler tarafından ele alınan suç olgusu coğrafya içerisinde de önemli araştırma konularından birisini oluşturur. Çağdaş suçların yanı sıra tarihi süreçteki suçların ve bunların mekânsallığının araştırılması da önem arz etmektedir. Bu çalışma kapsamında Divan-ı Hümayun'da alınan ve padişah tarafından onaylanan kararları içeren 5 nolu Mühimme defterinin transkripsiyonu temel kaynak olarak kullanılmıştır. Çalışmada 1565-1566 yıllarında Osmanlı Anadolu'sunda meydana gelen suç, suçlu, suçun işlendiği mekânlar, suçun dağılışı, suçun mahiyeti gibi hususlar ele alınarak değerlendirilmiştir. Söz konusu dönemde eşkıya ve suhte gruplarının faaliyetleri; yol kesme, adam öldürme, soygun yapma, ev basma ve çeşitli aşiretlerin isyanı gibi hususların gerçekleştiği tespit edilmiştir. Suçlara yönelik verilen cezalar ise genellikle hapis ve sürgün cezalarıydı. Bu cezaların caydırıcı olmaması, hapse atılan eşkıyanın bir yolunu bularak hapisten kaçması suçların önüne geçilmesinde yetersiz kalınmasına yol açmıştır.
Suçun mekânsal perspektifi ve analizi ile alakalı gelişimi birçok büyük değişim ve aşamalardan geçmiştir. Suçun geçirdiği başlıca yaklaşım aşamaları: kartografik determinist yaklaşım, ekolojik yaklaşım, çevresel kriminoloji ve suç coğrafyasıdır. (Harris: 1974, Lowman:1986)
Çevresel kriminoloji kadar coğrafi akımlardan olan Determinizm, Possibilizm, Probabilizm gibi doğal çevre-insan-mekân etkileşimi ile alakalı birçok yaklaşımında suçun mekânsal dağılışında etkili olduğu söylenebilir. Nitekim Determinist görüşe göre (Çevreci - Environmentalizm) tabiat yani doğal çevre insanın davranışları üzerinde en geniş etkiye sahip olan bir faktör olduğunu savunur. Suç coğrafyası içinde önemli olan bu yaklaşım insanın mekân üzerindeki davranışlarının bir bölümünü de etkileyen doğal çevre şartları suç olaylarının oluşumu üzerinde de etkilidir. Nitekim suç olayları üzerinde çevresel faktörler yanı sıra toplumların kültürel
değerleri, günlük yaşam alışkanlıkları, eğitim seviyeleri, ekonomik imkânları, homojen veya heterojen toplumsal kümelenmeler, coğrafik anlamda suça etki eden bazı faktörlerdendir. Suç coğrafyası da bahsi geçen bu konuların suç üzerine yapmış olduğu etkileri ve mekânsal dağılışı arasındaki nedenselliği üzerine yoğunlaşır.
Suç coğrafyası aynı zamanda suç eylemlerinin ortaya çıktığı ve kriminal davranışın sosyal ve kültürel organizasyonunun mekânsal bir perspektifle incelenmesidir. (Georges: 1978) Suçun coğrafyası, suç olayında çevresel faktör ve bunun sonucu olarak, toplumun ekolojisini ve yapısını içeren bir konuya da odaklanır. Fiziksel, sosyo-ekonomik ve politik faktörlerle birlikte (Georges-Abeyie, Harries:1980) suç ve suç coğrafyası kavramı toplumlara ve mekânların farklılığına göre farklılık gösterebilir (Mayhew, 2009).
Mekânların coğrafi özellikleri, toplumların yaşayış biçimleri,ekonomik faaliyetleri ve kültürel değerleri suç olayı üzerine etki etmektedir.Kültürel yayılma yoluyla bir toplumdan başka bir topluma veya bir kuşaktan başa bir kuşağa aktarılan toplumsal değerler, suçun çeşidi ve sayısı üzerine etki etmesi bakımından suç coğrafyasının ilgilendiği başlıca konulardandır.
Şehirler, tarihi süreçte yaşanan farklı siyasi ve kültürel şartlara uyum sağlayarak gelişen ve değişen beşerî yapılardır. Tarihin ilk dönemlerinden günümüze kadar çeşitli koşullar altında değişen ve gelişen şehirlerden biri de Nusaybin’dir. Nusaybin, nüfus özellikleri bakımından orta ölçekli bir yerleşme olmasına karşın, bulunduğu konum ve morfolojik yapısı itibariyle önemli bir şehirdir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin Dicle Bölümü’nde yer alan şehir, idari olarak Mardin iline bağlı Nusaybin ilçesinin idari merkezidir. Bir sınır şehri olan Nusaybin, 2020 yılında 86.780 kişilik nüfusuyla bölgenin önemli merkezlerinden biridir. Şehrin bulunduğu ilçenin doğusunda Şırnak, kuzeyinde Midyat, batısında Artuklu (Mardin merkez ilçesi) ile Ömerli ilçeleri ve güneyinde Suriye sınırı bulunur. Mardin il merkezine olan uzaklığı 50 km ve yüzölçümü ise 952 hektardır.
“Nusaybin’de Şehirleşme ve Mekânsal Gelişim” başlığını taşıyan bu tez, Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte bir sınır kasabasına dönüşen Nusaybin’in şehirsel coğrafya özelliklerini konu edinmektedir. Şehrin tarihi süreçte yaşadığı şehirleşme ve mekânsal gelişim süreci, şehir coğrafyası perspektifiyle ele alınmıştır. Çalışmada Nusaybin’in şehirleşme ve mekânsal gelişimini etkileyen coğrafi faktörler incelenmiştir. Nüfusun şehirleşme ve mekânsal gelişime etkisi üzerinde durulmuştur. Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze Türkiye-Suriye Sınırı’nın şehrin morfolojik görünümü ve şehir içi mekân kullanımı üzerindeki etkilerine temas edilmiştir. Özellikle son yıllarda şehirde yaşanan kentsel dönüşüm faaliyetlerinin, mekânsal gelişime olan etkisinden bahsedilmiştir. Nusaybin’in şehirsel fonksiyonları ve bölgedeki merkezi rolüne temas edilmiş, şehrin genel coğrafi sorunlarına çözüm üretilmeye çalışılmıştır.
Çalışmanın amacı, şehrin değişen tarihi ve coğrafi şartlara nasıl uyum sağlayarak günümüze kadar geldiğini araştırmaktır. Bu bağlamda tarihi kayıtlar, fotoğraflar, uydu görüntüleri, topografya haritaları, imar planları, istatiksel veriler ve konuyla ilgili yapılmış çalışmalardan istifade edilmiştir. Söz konusu veriler, arazi çalışmalarıyla desteklenmiştir.
